Ne bölümdü be! Birkaç sahnede Leyla ile Mecnun'daki İsmail Abi'yi izledim. Kardeşlerin başı beladan kurtulmuyor. Olaylar olaylar yani. Bir oradan bir buradan girip, orta yoldan bağlantı kurulması da çok iyi. Mesela son sahnede çok iyi bir bağlantı vardı. Herkesin hapishanede birbirinin ismini söylemesi ve ortalığın bir anda karışması çok iyiydi.
Dizinin uzunluğundan ya da samimiyetinden midir nedir, sanki uzun zamandır izliyormuş hissine kapılıyorum. Samimiyetle alakası var bence, samimi bir iş sonuçta.
"Göndermeler göndermeler" diyorum, başka da bir şey demeye gerek yok zaten. Aziz'in repliğini şöyle bir yazayım da...
"Gözlerime, gözlerime güveniyorum Sacit Bey. Bana taşıttığınız sandığın içindeki paraları gördüm. Allah bilir neyin parası, kara para mı, daha iğrenci ak para mı, hepsini gördüm ben."
Onur Ünlü göndermeyi yapmış. Çok inceden bir gönderme. Bu bölüm içerisindeki en iyi sahnelerdendi.
Sait, Fahriye ve Canan ikilisi arasında kalacak. Bunu bu bölümde net bir şekilde gördük ve ortalık birbirine girdi. Diğer yandan Fahriye, hem Sait, hem de Kudret arasında kalacak. Gerçi gönlü Sait'ten yana ama ikilemde kalacaktır. Şevval desek, Orhan ile Turgut tutuşuyor. Farkında olmadan iki kardeşe birden yakın durmuş oluyor. Aziz'in ne yapacağı belli değil ama onun için de bir şeyler olacak gibi gözüküyor. En umutsuz vaka Nazım ama belki sonradan karşısına biririsi çıkar. En yakın Yasemin var ama o da olmaz. Genel hatlarıyla değerlendirmek gerekirse, ortalık birbirine girdi ve daha da girmeye devam edecek. Gönül işleri ortalığı hayli karıştırıyor.
Hem güldürüyor, hem ağlatacak noktaya getiriyor, hem de düşündürüyor. Olması gerekenlerin hepsi bir arada toplanmış durumda. Samimi aile dizisi.