En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Düğün Dernek'i izledim, bu sefer biraz kalabalık izledik. Millet gülünce haliyle gülüyorsun ummadık yerde. Daha dikkatli izledim bu sefer, bazı espriler iyiymiş. :D
 

İlk filmi izleyeli 1 ay olmuştu.Beğenmiştim.Bu filmi de beğendim.

Ancak bu filmde ilk filmle ilgili hiç birşey yoktu.Yani tamamen bağlantısızdı.Bu bir eksiklik olmuş.Yani devam filmi çekiyorsan ilk filme biraz sadık kalman gerekir.

Harrison Ford dışındaki oyunculuklar kötüydü.Harrison Ford beğendiğim bir oyuncu burada da çok iyiydi.

Film boyunca hiç sıkılmadım.Bazı eksiklikleri olsa da güzel filmdi.Saçma,absürd yerler de vardı ama heyecanlı olduğu yerler çoğunluktaydı.Bol macera bol aksiyon Spielberg gayet başarılı iş çıkarmış.

Puan:7.5/10
 
Son düzenleme:

Salgın hastalığı bu kadar farklı anlatmakta ilginç doğrusu. Beni etkiledi mi, hayır. Çoğu yerde sıkıldığım oldu.

Başlangıcı çok saçmaydı ama sonra biraz toparlandı. Açık seçik sahnelerin olması, konunun özünü tam gösterilememesi, diyalogların yerli yersiz olması, filmin ilginçliğini bitirdiğini düşünüyorum.

Ewan McGregor iyi gibiydi ama Eva Green hem güzeldi, hem de çok başarılıydı. Eva Green daha çok öne çıkıyor bana göre.

6.5/10
 

Seth Rogen ile Evan Goldberg'in işleri genelde ilginç ve komik oluyor. İşin içinde bir de Seth Rogen'in oyunculuğu olunca. Bir de James Franco'yu eklersek, ekip tamamdır.

Kimi zaman güldürdü, kimi zaman "bu film nereye gidiyor" dedirtti. Kendi içinde hareketliydi, Türkçe olarak "üşütük kafalar" ismiyle yayınlanıyor ve o isim "cuk" diye oturuyor. Hareketliliğe kaldıramayınca kafaları üşütüyorlar.

Seth Rogen iyiydi, özellikle panik halleri. James Franco tarzının çok dışındaydı. Aralarda güzelliğiyle etkileyen Amber Heard gözüktü, o da iyiydi. Güzelliğiyle renk kattı yani.

Sonuç olarak "nasıl başladı, nasıl bitti" olayını tam anlamıyla yaşanabilecek bir film. Bazı yerlerde sesli güldüm. Son sahneleri aksiyon tadındaydı, komik yanları da vardı tabi.

8/10
 

Yaklaşık 6 aydır falan izlemek istiyordum.Nihayet izleyebildim.

Filmin oyuncu kadrosu mükemmel zaten.Özellikle Robert De Niro,Christopher Walken,John Cazale mükemmeldi.Tabi Meryl Streep'i de parlatan filmlerdendir bu film.Ama keşke John Cazale yaşasaymış da onu birçok filmde görseymişiz.Oynadığı tüm filmler 70'lere damga vuran efsane filmler.

Filme gelirsek 3 kısıma ayrılıyor:

1.kısım savaşa gitmeden önce karakterlerin normal hayatını görüyoruz
2.Savaş kısmı.
3.(En vurucu kısım) Savaştan sonra.

Genel olarak sıkıcı bir havası vardı diyebilirim.Ağır ilerleyen senaryoda birçok kopukluklar barındıran bir filmdi.Son kısım iyi denilebilirdi ama oyunculuklar sayesinde çok da daralmadan izledim.Yani yorumlarda antimilitarist bir film falan deniyordu ama savaşla ilgili de verilen pek bir mesaj alamadım ben.

Savaştaki ve savaştan sonraki rulet sahneleri mükemmeldi.Hele ki filmin sonunda Nick'in herşeyi hatırlayıp kendini vurması mükemmel bir finaldi.

Müzikleri beğendim.


Neticede bu filmi izleyecekseniz oyuncular için izleyin.Eğer oyuncular için izlerseniz gerçekten zevk alabilirsiniz.

Puan:7/10
 
Son düzenleme:

Coen'lere önceki filmlerinden dolayı biraz önyargılıydım açıkçası.Filmin çoğu olaylarını seyircinin yorumuna bırakmaları hoşuma gitmiyor.Ama bu film çok iyiydi.

Filmin o sakin havası hoşuma gitti.Hiç sıkılmadan izledim.Oyunculuklar çok iyiydi.Özellikle Steve Buscemi.Zaten en sevdiğim oyunculardandır.Frances McDormand da Oscar'ı haketmiş.

Gayet güzel bir kurgu vardı.Senaryo iyiydi.Müzik hoştu.Gerilimi yerindeydi.

O gömülü para aklımda kaldı fakat ona dizide değiniliyormuş sanırım.:)

Dizisini de izlemek isterdim ama izlenecek o kadar çok film var ki dizi izleyesim gelmiyor.:D

Puan:8.5/10
 

Seriyi bitirmek gerekiyordu.

Bu filme Sean Connery ayrı bir renk katmıştı.Indy ile diyalogları güldürdü.:D

Yine eğlenceli bir film olmuş.Diğer filmlere göre mizahi yönü daha fazlaydı.

Ayrıca Indy'nin yılan fobisi,şapkası,çocukluğu ve kamçısı hakkında bilgiler alıyoruz bu filmde.

Şu ayrıntı süperdi:

George Lucas'ın karaktere kendi köpeğinin ismini verdiğini biliyordum.Bu filmde de buna dikkat çeken bir diyalog vardı.Babası Indiana'nın asıl adının Henry Jones Jr. olduğunu ama sonra Indy'nin köpeğin ismini yani Indiana'yı aldığını söylemişti. Bu ayrıntı iyiydi.

Puan:8/10
 
Son düzenleme:

The Shining

Korku filmlerini izlemeyi sevmem ama bu filmi eninde sonunda izleyecektim.

Müzikler iyiydi. Oyunculuklar da iyiydi ama beklentimi yüksek tuttuğumdan olsa gerek Jack Nicholson'dan fazlasını beklerdim.

Senaryo basitti. O zamanlar korku sineması nasıldı bilmiyorum ama filmdeki ögeler her zaman kullanılan şeyler gibi geliyor bana.
ruh, ölüler, çocuk, yalnız olmak, gidilen yerde daha önce kötü olayların yaşanması...
Ayrıca süresi çok uzun tutulmuştu. Film rahatlıkla 1.5 saate sığardı.

En son gösterilen resimle ne anlatılmaya çalışıldı anladım. :bilmem:

Aslında film korkutmuyor ama gerebiliyor. Zaten her şeye çabuk gerilen/korkan biriyim ama bu filmde pek gerildiğim söylenemez.
sondaki labirent sahnesi iyiydi

Genel olarak yine oyuncu - yönetmen ikilisinden dolayı abartılmış bir film.

Yılından dolayı biraz yüksek vererek; 6.5/10 -tan 6-
 

Jonah Hill ile Channing Tatum rolüne uygun iki isimdi. Birbirlerine çok iyi uyum sağlamışlar.

İyi bir başlangıçla başlandı ve bu başlangıçla birlikte, son iyi bağlandı. Çok güldüren sahneleri oldu, sesli güldüğüm sahneler. Olaylar iyi gelişti. Birbirleriyle bağlantılı başarılı sahneler vardı.

Jonah Hill ve Channing Tatum iyiydiler. Jonah Hill yaşını göstermiyordu ama Channing Tatum gösteriyordu az çok. Aslında bu diyaloglara da yansıdı. İşin içine Brie Larson ve birkaç güzel kız daha eklenince, daha bir güzel oldu film.

Filmde genel olarak sıkıcılık yoktu. Polisiye bir olayı eğlenceli bir dille anlattılar. İyi bir gençlik filmi diyebilirim rahatlıkla aynı zamanda. Belaltı espriler, şakalar da vardı. Sonuç olarak iyi bir iş.

8/10
 

Aslında aşırı şekilde sıkılacağım hissine kapıldım ama o kadar da sıkılmadım. Tim Robbins'in başrolde yer aldığı bir Cohen kardeşler filmi.

Çok fazla güldürmedi ama ilginç bir konusu, ilginç bir senaryosu vardı. Kendini akıllı zanneden birinin, zannettiğiyle kalacağını gözler önüne seriyor. Hızlı yükselişin sert düşüşe geçebileceğini de gösteriyor.

Tim Robbins iyiydi. Ara ara Jennifer Jason Leigh kendini gösterdi, güzelliğiyle renk kattı. Cohen kardeşlerden ilginç bir iş yani, güldürmese de. Ara ara sıksa da.

7/10
 

Matt Damon'un başrolde yer aldığı başarılı bir Doug Liman filmi. Beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Sağlam bir iş.

Aksiyon konusunda tavan yapan sahneler de vardı. Geçmişini unutan ama yeteneklerini unutmayan, yeteneklerini konuşturan birinin yaptıkları vardı. Baştan sona merak ettiren, merak ettirdiği kadar da şaşırtan bir film çıkıyordu.

Not etmek lazım; Matt Damon çok iyi bir performans sergiliyor. Arada ilginç bir şekilde Franka Potente çıkıyor, daha da hareketleniyor. Bazı sahneleri olan, ki filmin yönetmeni burada büyük bir faktör oluyor.

8.5/10
 

'The Bourne' serisinin ikinci film. Birinci filmdeki Doug Liman filmi gidiyor, yerine Paul Greengrass geliyor. Yönetmen değişikliğine gidiliyor yani.

Yine bol aksiyonlu bir filmdi, yeni yönetmenle de iyi bir filmdi. Gerçi ilk filme göre biraz vasat kalmış ama yine de iyiydi. Bol aksiyonlu, her ilerleyişte hafızasını kaybetmiş adamın kafasında çok iyi bağlantılar kurduğu bir filmdi. Matt Damon çok iyi performans sergiledi yine. Kendisi çok başarılı bir oyuncu zaten.

8/10
 
Tv de zaplarken bir baktım ki bizim Dexter'daki Lumen hatun Julia Stiles var. Lumen'ı sevmezdim ama sonuçta tanıdık oyuncu bir bakayım dedim. :D

Öncelikle J. Stiles'in ne kadar da güzel olmayan bir kadın olduğunu bir kez daha anladım bu filmde. :(

Aksiyonu bol bir filmdi, keyifle izledim. :)

7.5/10
 

Bir Paul Greengrass filmi ve 'Jason Bourne' serisinin son filmi. Serinin en iyi filmiydi diyebilirim. Çünkü öyleydi.

Aksiyon sahneleri tavan yapıyor. Her geçen dakika hareketlilik artıyor, aksiyon tava yapıyordu. Hatta son sahnelerde çok iyi sahneler ortaya çıktı. Üçlemenin son filminde her şey netleşeceğinden, çok iyi bir film ortaya çıkacak doğal olarak. Öyle de oldu.

Matt Damon yine çok iyi performans. Hatta filmdeki en iyi performansı. Franka Potente'nın yerini Julia Stiles doldurmaya çalıştığını gördüm. Matt Damon'la yakınlaşan bir karaktere imzasını attı ama tabi Franka Potente kadar değil.

Çok iyiydi yani, çok beğendim. Serinin en iyi filmiydi diyebilirim. İyi bir üçleme film serisi.

9/10
 

'Jason Bourne' serisinin devamı niteliğinde çekilmiş bir film ama biraz farklılıklar var tabi. Bu kez üçleme filmi yazan Tony Gilroy yönetmen koltuğundaydı. Hiç olmamış.

Yönetmen Paul Greengrass ve filmin başrolü Matt Damon filmi devam ettirmek istememiş. Tony Gilroy devam etmek istemiş ama hiç olmamış. Filmin ilk 1 saati aşırı şekilde sıkıyor. Detaylar, hareketsizlik boy gösteriyor. Ara ara filmi ilerlettiğim oldu. Aaron Cross ile Dr. Marta Shearing'in sahneleri ile sonlara doğru hareketleniyor ancak.

Filmi diğer 'Jason Bourne' serileriyle kıyaslamamak lazım tabi ki ama kıyaslarsak, bu çok alakasız bir film oluyor. Alakasız sahneler, sıkıcı diyaloglar derken, sıkıyor insanı. Zor bitirdim filmi.

Jeremy Renner'in aksiyon sahneleri başarılıydı. İşin içine Rachel Weisz'in güzel ve başarılı oyunculuğunu katarsak, tamamdır. Edward Norton desek, sıkıcı bir roldeydi.

Film aslında ilk 1 saatiyle değil; son 1 saatiyle başarılı görüntü çiziyor. Genel olarak çok sıkıyor. Keşke Tony Gilroy farklı şekilde çekseydi. Eski karakteriyle ilgi çekerek, işin ucunu detaylarla boğdurup, böylesine sıkıcı bir film yapmasaydı. Daha iyisi de çıkabilirdi.

6/10
 
Ne çok film izlemiş millet görmeyeli. :D

@berkann The Shining'i nasıl beğenmemeyi başardın hayret. :D Hala sondaki fotoğraf aklıma geldiğinde tüylerim diken diken olur. Türünün en iyi filmlerindendi abartılmayı hakeden bir film. :):)
 
Matt Damon'a sardım iyice. Çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Sadece ben öyle düşünmüyorumdur sanırım. Tipte var. Farklı farklı roller. :)
 
Ne çok film izlemiş millet görmeyeli. :D

@berkann The Shining'i nasıl beğenmemeyi başardın hayret. :D Hala sondaki fotoğraf aklıma geldiğinde tüylerim diken diken olur. Türünün en iyi filmlerindendi abartılmayı hakeden bir film. :):)
Benim kalbim avatardaki sahnede küt küt atıyordu valla Kubrick'in tek nokta perspektif çekimini en iyi kullandığı 2.filmdir bu bence ama sahi o sondaki fotoğrafı ben de anlamadım.

Matt Damon'a sardım iyice. Çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Sadece ben öyle düşünmüyorumdur sanırım. Tipte var. Farklı farklı roller. :)
Ben de öyle düşünüyorum kendisi çok başarılı bir oyuncu izlemediysen Morgan Freeman'la oynadığı ve ikisinin de Oscar'a aday olduğu Invictus filmini de öneririm.:)
 
Ben de öyle düşünüyorum kendisi çok başarılı bir oyuncu izlemediysen Morgan Freeman'la oynadığı ve ikisinin de Oscar'a aday olduğu Invictus filmini de öneririm.:)
Yakın zamanda o filmini de izlerim. Şimdi yine bir Matt Damon filmi izleyeceğim. Yine geçmişe uzanacağım. Will Hunting gibi geçmişe gideceğim. Bakalım o filmi nasılmış. :)
 
Ne çok film izlemiş millet görmeyeli. :D

@berkann The Shining'i nasıl beğenmemeyi başardın hayret. :D Hala sondaki fotoğraf aklıma geldiğinde tüylerim diken diken olur. Türünün en iyi filmlerindendi abartılmayı hakeden bir film. :):)
Cidden çok çabuk korkan ve gerilen birisiyim ama müzikler dışında gerilecek bir şey yoktu. Ve temelde bir hikaye de yoktu. :)

Korku türü çok klişe bence. Şöyle gerçekçi bir korku filmine rastlamadım.