2014 Whiplash | Film Bilgileri & Yorumları

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
2582802.jpg


Whiplash (2014)

Türü: Dram
Yönetmen: Damien Chazelle
Senaryo: Damien Chazelle (screenplay)

Oyuncular:
Miles Teller
J.K. Simmons
Paul Reiser
Melissa Benoist
Austin Stowell

IMDb Sayfası

Filmin Özeti
Gelecek vaat eden, genç bir davul öğrencisi olan Andrew, yaptığı şeyde en iyisi olmayı ister ve zorlu bir konservatuar sınavına hazırlanır. Bu dönemde ünlü müzisyenlerden birinden ders almaya karar verir. Fakat başarısı kadar acımasızlığı ile de ün yapmış bir caz duayeni olan Terence Fletcher, Andrew'u kapasitesinin sonuna kadar kullanmadan rahat bırakmayacaktır. Şimdi önünde sadece mesleki bir test değil, psikolojik bir sınav da vardır...

Senaristliğini ve yönetmenliğini Damien Chazelle'in üstlendiği filmin başrollerini Miles Teller ve J.K. Simmons paylaşıyor.

Filmin Fragmanı

 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Beklentilerim üst seviyeydi.Dün bütün gün altyazısını bekledim ve sonunda izledim.İzlemeden önce bu kadar övüldüğüne göre bir 8-9 puan eder diye düşündüm.Yanılmışım... Çünkü film her şeyiyle 10 puan.

İzlerken özellikle son kısımlarda nefesinizi tutacağınız gerim gerim gerileceğiniz mükemmel bir yapıt.Filmde hiçbir özel efekt yok.Ama şimdiye kadar izlediğim en heyecanlı en hareketli 2014 filmi.Muazzam bir film.Black Swan'la çok benzer yönü var ikisinde de son noktalarda gerilim üst seviyede ama bu film bir başka.Tam bir sanat eseri olmuş.İyi replikler,mükemmel görüntü yönetmenliği,Miles Teller ve J.K Simmons'un harika oyunculuğu... Saymakla bitmez.Davulun her çaldığı sahnede kalp atışım hızlandı resmen inanılmaz etkileyici.Üstelik içindeki ufak tefek mizah öğeleriyle de güldürdü.

Andrew ile Fletcher arasında mükemmel bir psikolojik savaş var.İkisi de çok hırslı ikisi de sınırları aşmak istiyor ve gerilim gittikçe coşuyor.

İzleyenlerin bu filmde eksik bir şey bulması mümkün değil.Daha çoğu filmi izlemedim ama 2014'ün kesinlikle en iyi 3 filminden biridir.Uzun zamandır böyle bir şey izlememiştim.

9.5/10
 
Son düzenleme:

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
Yılın en çok merakla beklediğim filmiydi. Beğeneceğimi de düşünüyordum. Yanılmadım ama beni tam olarak tatmin edemedi.

Senaryo bilindik ama işleniş güzel. Yönetmen, ilk filmi olmasına rağmen, -bir filmi daha var ama IMDb oy sayısı çok az.- oldukça başarılı. Chazelle'ye adaylık verirler mi ilk filminden, emin değilim ama bence adaylığı hak eden bir yönetmenlik sergilemiş.
Kaza sahnesi çok etkileyiciydi.
Tatmin olmadığım noktalar böylesine psikolojik bir filmde karakter ayrıntılarına çok az yer verilmesi. Hem Andrew hem de Flechter hakkında pek bir bilgimiz yok.
Filmin sonunda tam olarak ne oldu anlayamadım. Andrew iyi çaldı ama Flechter onu neden beğendi ki?

@Danger UA! Black Swan'a benzetince en son sahnede Flechter'ın Andrew'ün yanına gelip "senin yaptığını biliyorum" dediği yeri Andrew'ün hayali sandım ama öyle çıkmadı. Öyle çıksa da güzel olurmuş aslında. :D
Oyunculuklar başarılıydı. JK Simmons'un adaylığı zaten cepteydi. Ödülü de alacaktır muhtemelen. Kendi dalında zorlayacak bir aday yok gibi gözüküyor. Miles Teller da iyiydi.

Oscar adaylıkları: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo ( :(), En İyi Kurgu

İzlerken sıkılmadan izledim ama bende pek gerilim etkisi yaratmadı film.

Şimdilik, 8/10 olsun.
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Yılın en çok merakla beklediğim filmiydi. Beğeneceğimi de düşünüyordum. Yanılmadım ama beni tam olarak tatmin edemedi.

Senaryo bilindik ama işleniş güzel. Yönetmen, ilk filmi olmasına rağmen, -bir filmi daha var ama IMDb oy sayısı çok az.- oldukça başarılı. Chazelle'ye adaylık verirler mi ilk filminden, emin değilim ama bence adaylığı hak eden bir yönetmenlik sergilemiş.
Kaza sahnesi çok etkileyiciydi.
Tatmin olmadığım noktalar böylesine psikolojik bir filmde karakter ayrıntılarına çok az yer verilmesi. Hem Andrew hem de Flechter hakkında pek bir bilgimiz yok.
Filmin sonunda tam olarak ne oldu anlayamadım. Andrew iyi çaldı ama Flechter onu neden beğendi ki?

@Danger UA! Black Swan'a benzetince en son sahnede Flechter'ın Andrew'ün yanına gelip "senin yaptığını biliyorum" dediği yeri Andrew'ün hayali sandım ama öyle çıkmadı. Öyle çıksa da güzel olurmuş aslında. :D
Oyunculuklar başarılıydı. JK Simmons'un adaylığı zaten cepteydi. Ödülü de alacaktır muhtemelen. Kendi dalında zorlayacak bir aday yok gibi gözüküyor. Miles Teller da iyiydi.

Oscar adaylıkları: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo ( :(), En İyi Kurgu

İzlerken sıkılmadan izledim ama bende pek gerilim etkisi yaratmadı film.

Şimdilik, 8/10 olsun.
Black Swan'a fazla benzemiyor zaten hani orada da çok çalışkan hırslı bir balerinle öğrencisini zorlayan bir hoca vardı ya o yüzden dedim.

Fletcher Andrew'ü sınadı ve Andrew sonunda başardı Fletcher o yüzden sevindi.İlk parçadan sonra pes etmediği için.Sondaki bateri solosu mükemmel değil miydi ya? :D Pat pat gerilim artıyor falan.En son bitiriş de süper.

Ben J.K Simmons'un almasını isterdim de Edward Norton'un almasını çok istiyorum bu zamana kadar Oscar alamaması büyük şanssızlık.

En iyi uyarlama olması bir şeyi değiştirmez buraya yazıyorum: En İyi Özgün Senaryo:Birdman -- En İyi Uyarlama Senaryo: Gone Girl.
 

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
Black Swan'a fazla benzemiyor zaten hani orada da çok çalışkan hırslı bir balerinle öğrencisini zorlayan bir hoca vardı ya o yüzden dedim.

Fletcher Andrew'ü sınadı ve Andrew sonunda başardı Fletcher o yüzden sevindi.İlk parçadan sonra pes etmediği için.Sondaki bateri solosu mükemmel değil miydi ya? :D Pat pat gerilim artıyor falan.En son bitiriş de süper.

Ben J.K Simmons'un almasını isterdim de Edward Norton'un almasını çok istiyorum bu zamana kadar Oscar alamaması büyük şanssızlık.

En iyi uyarlama olması bir şeyi değiştirmez buraya yazıyorum: En İyi Özgün Senaryo:Birdman -- En İyi Uyarlama Senaryo: Gone Girl.
O kadar müzik kulağım yok ama Andrew finalden önce de iyi çalıyordu. Özellikle 3'lü baterist sınavına girdiklerinde elleri kanayana kadar -hep kanıyor gerçi :D- çalmıştı. Oradan pek bir farkını göremedim ben.

Edward Norton'u en de severim ama JK Simmons'un kaptıracağını sanmam. Hem iyi oynamış, hem de filmi beğendiler

Yani bence de bir şey fark etmez. İkisinde de ödüle oynayacak kadar iyi değil, bence. :D Ama adaylığı ikisinde de alırdı. Ödülü kim alır emin değilim henüz. İzlemeden karar veremiyorum senaryo işine. :D
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
O kadar müzik kulağım yok ama Andrew finalden önce de iyi çalıyordu. Özellikle 3'lü baterist sınavına girdiklerinde elleri kanayana kadar -hep kanıyor gerçi :D- çalmıştı. Oradan pek bir farkını göremedim ben.

Edward Norton'u en de severim ama JK Simmons'un kaptıracağını sanmam. Hem iyi oynamış, hem de filmi beğendiler

Yani bence de bir şey fark etmez. İkisinde de ödüle oynayacak kadar iyi değil, bence. :D Ama adaylığı ikisinde de alırdı. Ödülü kim alır emin değilim henüz. İzlemeden karar veremiyorum senaryo işine. :D
O sahnede Fletcher'ın küfürleri iyiydi.:D
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,736
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Harika bir film, yılın en iyilerinden biri olduğuna şüphe yok...

Daha detaylı yorumumu okumak isteyenleri şuradan alalım: http://izleryazar.com/whiplash-2014/

Öyle ahım şahım bir senaryosu yok ama Damien Chazelle ortaya bu senaryodan harika bir iş çıkarmış. Yönetmenlik çok başarılı.

Oyunculuklar da çok iyi. Miles Teller da olabilecek en iyi şekilde oynamış ama J.K. Simmons muhteşem. Sanki başrolde yarışsa onu da alırmış gibi Michael Keaton'ın daha iyi olduğunu pek sanmıyorum. :)

Final çok farklı ve bence çok başarılıydı.

Zirvede bıraktılar resmen. :):)

İzleyin, izlemeyenleri uygun bir dille uyarın. :):)

9/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,736
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Bu arada blogda da yazdım buraya da yazayım Damien Chazelle gelecek yıl yine içinde caz bulunduran bir film çekecek. Miles Teller bu kez bir piyanisti oynayacak. (Biraz daha romantik komedi tarzında bir iş olacak) Vee Emma Watson da kadroda. Filmin adı La La Land. Söylenecek tek şey var: lay lay lay :Z
 

gundix123

Favori Üye
Katılım
14 Aralık 2011
Mesajlar
4,188
Reaksiyon puanı
3,284
Puanı
459
Nerden başlasam bilemedim. Gerçekten çok iyi bir filmdi başından sonuna kadar.

J. K. Simmons çok başarılıydı. Sınırları epey zorlamış. Oscar'daki rakiplerini izlemedim ama bence bu performansla alamazsa ayıp. :D Ve açıkçası iddialı olduğu kategoride kendisinden iyi birinin çıkacağını ben de düşünmüyorum.

Milles Teller da çok iyiydi gerçekten. Rolünü çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Tabii burda biraz da işin içine yönetmenlik kısmı giriyor. Bazı sahneler vardı ki Andrew'le birlikte ben de gerildim. Zaten günlük hayatta da çabuk heyecanlanan birisiyim maalesef ama onun birçok sahnesinde ben de heyecanlandım. Bu gerçekten önemliydi. Film bize bazı şeyleri yansıtabilmiş bunu gördüm.

Hikaye aslında bilindik şeyler içeriyor. Ama yine de benim içimde her zaman bir merak oldu filmi izlerken. Müzik çalınan sahneler gerçekten güzeldi. Hayatımda caz dinlemiş biri değilim ama film bu konuda tecrübesi olmayanları bile müziğiyle bağlayabiliyor. Bu da yine önemli bir başarı.

Bence filmin iyi bir film olduğu başından bile anlaşılıyordu. Ya da ben anladım en azından öyle söyleyim. :D Bazen hissederiz filmden neler çıkabileceğini, nasıl bir film olduğunu bu film başlarken de ben de öyle bir duygu yaşadım ve yanılmadım.

Neyse lafı fazla dolandırmak da istemiyorum. Oldukça iyi oyunculuklarıyla, yönetmenliğiyle ve tabii ki müzikleriyle kesinlikle izlenilmesi gereken bir film bana göre. :)

Puanım: 9/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,736
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Malumun ilanı.2014 yılından Whiplash ve Gone Girl belki bir de Birdman listede kalıcı olacak bence.
Birdman gidici hızla düşüyor. Sinemayla yakından ilgili olmayanların sevemeyeceği bir film galiba.

The Imitation Game yükseliyor onun da kalıcı olma şansı olabilir. Bir de Interstellar'ın yeri garanti. Guardians of the Galaxy de kalacak gibi her ne kadar hiç sevmesem de... Geçen seneye göre daha çok film olacak herhalde aksine 2014 daha iddialı bir yıldı ama çoğu film çoğunluğa hitap edemedi. :)
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Birdman gidici hızla düşüyor. Sinemayla yakından ilgili olmayanların sevemeyeceği bir film galiba.

The Imitation Game yükseliyor onun da kalıcı olma şansı olabilir. Bir de Interstellar'ın yeri garanti. Guardians of the Galaxy de kalacak gibi her ne kadar hiç sevmesem de... Geçen seneye göre daha çok film olacak herhalde aksine 2014 daha iddialı bir yıldı ama çoğu film çoğunluğa hitap edemedi. :)
Guardians of the Galaxy ve Interstelları unuttum ya.Onlar garanti zaten.X-Men de gidici.:) O yüzden izlemeye hiç ihtiyaç duymuyorum.
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
O ne son 15 dakikaydı ya ! ''asfalt ağladı resmen :) ''

konu benlik değildi cazla aram yok hele çalğı olarak bateriyle aram hiç olmamasına rağmen son 15 dakikası mest etti

klasik bir başarı hikayesi izleyeceğiz zannediyordum arada ters köşe yapmayı başardı film

oyuncular bir harika
Oz un ırkçı nazisi vern schilinger (J.K.simmons) burda terence fletcher rolüyle döktürdü resmen o gün ödülde almıştı sanırım golden globe da haketmiş vatandaş kötü rollere yakışıyor burda rolü kötü adam rolü değildi ama yinede hemen hemen o tarz bir profil çizdi :)

miles teller andrew karakteriyle yine çok iyiydi
melissa benoist nicole karakteriyle gözlerimizi şenlendirdi kız az çıktı ama sempatikti :)

filmin klas sahneleri
andrew un arabayla gösteriye yetişmek için kaza yapışı ve o kazaya rağmen gidip kanlı parmaklarıyla bateri çalmaya çalıştığı ve sahnenin devamında fletcher la kapıştıkları yer
ve de tabiki filmin son 15 dakikasındaki ağlatan gösteriydi :)

filme başladığımda ilk 10 dakikası o kadar sıkıcı geldiki yine hapı yuttuk diyordum:) böylede olmazki klasik bir başarı hikayesi hemde sevmediğim bir alana mahsus çile çekeceğim diyordum? ama dediğim birkaç sahnesiyle tüm sıkıntılarımızı süpürdü diyebilirim:)

herşeye rağmen yinede sevmediğim bir konu işlendiği için hiç bir zaman benim açımdan bir numara olacak filmlerden değil !

puanım = 8

oscarda J.K. simmons çok şanslı olacaktır yine ödülü kapabilir,
miles teller çok iyiydi ama oscarlık değildi ..
 
Son düzenleme:

-potterhead-

Favori Üye
Katılım
31 Mart 2014
Mesajlar
4,170
Reaksiyon puanı
3,769
Puanı
460
Konum
Ankara
Çok çok çok çok çok beğendim! Karakterle çok iyi empati kurulabiliyor, çünkü yönetmen bunu çok iyi vermiş. Karakterlerin nerede ne söyleyeceği tam da olması gerektiği gibi. Bende bir müzik enstrümanıyla uğraşıyordum(?) fakat filmden sonra hiçbir şey yapmadığımı farkettim aslında. J.K Simmons harika oynamış. Keza Miles Teller da, çocuğun az biraz hakkı yenmiş sanki? Müzik ve hırs üzerine bu kadar iyi bir film izlememiştim. Baterinin üzerine damlayan ter ve kan damlaları detayı çok iyiydi.
Son sahne çok iyi kurgulanmıştı, zaten başka bir son da filme yakışmazdı :)
Sözün özü; İzleyin de film neymiş görün :)
Puan; 9/10
 
Son düzenleme:

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Söylenecek tüm sözler söylenmiş, ne desek az! Anlatmak istediği konuyu mükemmel bir dilde anlatmış adamlar.

OZ'da birkaç bölüm izlemiş olmama rağmen ilk dikkatimi çekenlerden olan Piskopat Kel harikalar çıkarmış.

Andrew'i oynayan eleman ise hayatının oyunculuğunu oynamış! O adamı nedense Ethan Hawke"ye çok benzettim, umarım ilerleyen yıllarda onun kadar yıldızlaşır.


Filmde klişe bir şey yok. Ciddi ciddi bekledim klişe bir olayı, tam aha yakaladık derken adamlar bambaşka bir boyut kazandırdı sinemaya. ..

Filmin konusuna bakınca ve türleri arasında Müzikal geçince Eyvah dedim. Çünkü Amadeus hariç müzikal filmleri hiç sevmem. Ama süresi de uzun olmayınca izleyeyim dedim ve iyiki izlemişim!

Bu film bir sanat eseridir. Eğer hiç ilgim ve alakam olmayan Caz türüne ilgi uyandırmış ve Youtube dan Caz Türünde müzikler dinletmeye başlatmış ise, Söylenecek pek fazla söz kalmamış demektir.

Filmde nedense en çok küfürler hoşuma gitti. :D Tadı tuzu olmuş resmen, Kel Piskopat da tam tipi zaten.

Yani ne bileyim adamlar böyle film yapınca imreniyorum. Böyle filmler izledikten sonra kolaysa git de Deliha gibi Türk filmlerini izle? Bizim sinemamıza da şart böyle sıradışı filmler.

Filmin sonunda
İlk başta neden sonunda ne olduğunu, Andrew e ne olduğunu, ünlü mü olduğunu niye göstermediler dedim. Ama sonradan anladım ki böyle bitmesi de bu filme yakışmış. Herhangi bir filme yakışmaz ama bu filme yakışmış.

8.7/10
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Söylenecek tüm sözler söylenmiş, ne desek az! Anlatmak istediği konuyu mükemmel bir dilde anlatmış adamlar.

OZ'da birkaç bölüm izlemiş olmama rağmen ilk dikkatimi çekenlerden olan Piskopat Kel harikalar çıkarmış.

Andrew'i oynayan eleman ise hayatının oyunculuğunu oynamış! O adamı nedense Ethan Hawke"ye çok benzettim, umarım ilerleyen yıllarda onun kadar yıldızlaşır.


Filmde klişe bir şey yok. Ciddi ciddi bekledim klişe bir olayı, tam aha yakaladık derken adamlar bambaşka bir boyut kazandırdı sinemaya. ..

Filmin konusuna bakınca ve türleri arasında Müzikal geçince Eyvah dedim. Çünkü Amadeus hariç müzikal filmleri hiç sevmem. Ama süresi de uzun olmayınca izleyeyim dedim ve iyiki izlemişim!

Bu film bir sanat eseridir. Eğer hiç ilgim ve alakam olmayan Caz türüne ilgi uyandırmış ve Youtube dan Caz Türünde müzikler dinletmeye başlatmış ise, Söylenecek pek fazla söz kalmamış demektir.

Filmde nedense en çok küfürler hoşuma gitti. :D Tadı tuzu olmuş resmen, Kel Piskopat da tam tipi zaten.

Yani ne bileyim adamlar böyle film yapınca imreniyorum. Böyle filmler izledikten sonra kolaysa git de Deliha gibi Türk filmlerini izle? Bizim sinemamıza da şart böyle sıradışı filmler.

Filmin sonunda
İlk başta neden sonunda ne olduğunu, Andrew e ne olduğunu, ünlü mü olduğunu niye göstermediler dedim. Ama sonradan anladım ki böyle bitmesi de bu filme yakışmış. Herhangi bir filme yakışmaz ama bu filme yakışmış.

8.7/10
Küfürler valla güldürdü ya.:D İrlanda'nın en büyük kerhanecisi diyordu bir sahnede orada baya gülmüştüm.:D
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Çok hızlı başlayan, olayların çok hızlı geliştiği ve sıkmayan bir film. Müzikal filmlerin yeri bende hep ayrı olmuştur. Müzikal bir filmde öncelikli olarak hırs öne çıkar ve bir başarı öyküsü karşımıza çıkar. Tam da o filmlerden biriydi.

Hırslı bir genç, genç yaşında ustalaşmaya çalışmasıyla egosunu yenik düşüp, yerli yersiz hareketlere kaçmaya başladı. Hırs iyidir de, işin içine ego girdiyse, o hırsı eritir bitirir. Filmde de bunu iyi bir şekilde yansıtıldı. Neredeyse müzikten başka hiçbir şey yoktu. Müzik haricinde anlatılanlar genelde yüzeysel kaldı.

Andrew, egosuna yenik düştüğü sahnelerde Nicole ve Fletcher ile bağını koparttı. Sonrasında Fletcher ile yeniden bağ kurdu, nasıl bağsa artık. Nicole için ise, artık çok geç kalmıştı. Andrew'un özel yaşamı biraz yüzeysel işlenmiş ama müzikal yönden başarılı bir işleme vardı. Ego olmasaydı, her şey daha farklı olabilirdi ama yine de son sahne mükemmeldi.

Sonda göstermemiş olsalar bile, Fletcher, Andrew'un hayatını değiştirdi. Son sahne gerçekten mükemmeldi.

Filmde Miles Teller kendini iyi gösterdi. J.K. Simmons'a apayrı bir parantez açmak lazım, çok iyi bir performans sergiledi.

Filmde hızlı bir giriş, hızlı bir gelişme ve hızlı bir sonuç vardı. Hiçbir şekilde sıkmadı, Her sahnesiyle izletti. Hırs olayını ve işin içine egonun girdiğinde neler olabileceğini anlattı. Özellikle "ne olursa olsun pes etme" mesajı da verildi.

8/10
 

cevaa

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
22,434
Reaksiyon puanı
4,419
Puanı
911
Yaş
30
Konum
İstanbul
Çok iyi bir filmdi. Kısa süreli olduğu için olaylar çabuk gelişti ve bence olabilecek en iyi yerde de bitti. Filmin en büyük artısı oyunculuklardı. Miles Teller'i 3-4 filmde izlemiştim ama en iyi performansı bu filmdeydi ama benim en sevdiğim rolü 21 and Over filmindeki haliydi :D Son zamanlarda ön plana çıkmaya başladı iyi filmlerde de oynuyor önü açık.

J.K. Simmons'u önceden hiç izlemedim heralde bana yabancı geldi ama oyunculuğu çok iyiydi, zaten adaylıkda aldı.

Kısaca hırs üzerine güzel bir gerilim filmiydi. Beğendiğim birçok sahne vardı izlerken keyif aldım.

9.5/10
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Filmi izlemeden önce FF'de puanları nasıl diye bakarak büyük umutlarla izledim ama beni tatmin edemedi ne yalan söyleyeyim. Güzel, hoş film ama daha iylerini izledim ben bu yıl.

Öncelikle Caz sevmeyen ve davul sesinin kulak ağrıtılarını hisseden biri olduğumu belirteyim. Bu film ile daha net anladım Caz sevmiyorum.:F Müzical devmediğimi herkes öğrenmiştir zaten.:F

Şöyle başlayayım Senaryo ortalama bir senaryo, yönetmen fazla iyi, oyuncular güzel.

Senaryo dediğim gibi, tahmin edilebileni basit ama bunu pek belli etmeyen şekilde kurgulanmış bir senaryo. Son sahneye kadar hemen hemen her şey tahminlerim doğrultusunda gitti. Bir tek
kaza sahnesinde fena şaşırdım oraya geleceğim zaten. O sahneninde devamını tahmin etmiştim.
Neyse basit yani.

Yönetmen ise gerçekten şahane. Filmde bir çok sahneyi hissettirmeyi başararak çekmişti. O filmi başka biri yönetse her halde biterdi film. Ben çok orjinal çekimler gördüm ve çok gerildiğim sahneler vardı. Özellikle yukarıda belirttiğim sahne neydi öyle. Aklım duruyordu.:X Onun dışında son sahneyi çok klas hareketlerle çok özene bezene çkmiş. Eline sağlık.

Oyunculardan ise başrolü bir soğuk ve itici bulsamda son sahnede ve ondan önceki bir kaç sahnede çok başarılıydı. Yardımcı rolde ki Simmons ise çok karizmatik oynamış. Bayıla bayıla izledim adamı.:X

Aslında filmi hep övdüm ama mutlu etmedi nedense. 8 diye planlamıştım yani o değerde benim için bu film. Puanım 8/10