Acaba İsveç uyarlaması film fikrini Netflix mi buldu yoksa Netflix'in bütçeyi verdiği yapımcı mı... Bu fikri kimin neden uygulamaya soktuğunu çok merak ediyorum. İlk yerli Netflix filmi çekiliyor ve İsveç filmi uyarlaması... Muazzam vizyonmuş gerçekten...
2020 Yarına Tek Bilet - Film Yorumları
- Konuyu başlatan Emre Ozansoy
- Başlangıç tarihi
Netflix kaliteye değil, izlenmeye bakıyor. Detaylarla ilgilenseydiler, muhtemelen bu film yayınlanmayabilirdi. Bütçe anlamında da zorlamamış olması da sanırım etkendir tercih edilmesinde. Aslında fikir güzel ama işleyiş soru işareti. Tek mekanda geçen şeyler genelde iyi olabiliyor, tabii istisnalar da oluyor. Hadi madem ilişki filmi yapıyorsunuz, Before serisini uyarlayın. Üç filmden oluşuyor film. Birinci film İzmir'de görsünler, yıllar sonra İstanbul'da karşılaşıp evlensinler, en son da Gökçeada, Bozcaada gibi yerlere gidip tatil yapsınlar ve sağlam diyaloglarla yapsınlar bunu. Üçleme çok sevilen bir filmdi mesela, ilişkiler üzerine de başarılıydı. Uyarlanacak doğru filmler bulunmalı.
Bu arada uyarlama film de neredeyse hiç bilinmiyor.
bazinga
Admin
- Katılım
- 1 Şubat 2007
- Mesajlar
- 93,671
- Reaksiyon puanı
- 50,335
- Puanı
- 1,060
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- izleryazar.com
Yönetmen Ozan Açıktan kendi bulmuş. Filmi jürisi olduğu bir festivalde beğenmiş ve haklarını almış. Zaten filmi dünyada izleyenlerin neredeyse hepsi o festivalde izlemiştir.
Netflix sonradan satın almış.Anladım, o zaman tamamen yönetmenin kendi keşfi ve yapımı. Ama yani düşünüyorum da ilk yerli Netflix filmi için daha parlak, vizyonlu ve orjinal bir filmle ilerlemek çok mu zordu. Tabi ilk aşamada bütçesi yüksek bir projeyle gitmek için sanırım ikna edici şeyler gerekiyordu. Onlar da bizden kolay kolay çıkmıyor malum.Yönetmen Ozan Açıktan kendi bulmuş. Filmi jürisi olduğu bir festivalde beğenmiş ve haklarını almış. Zaten filmi dünyada izleyenlerin neredeyse hepsi o festivalde izlemiştir.
bazinga
Admin
- Katılım
- 1 Şubat 2007
- Mesajlar
- 93,671
- Reaksiyon puanı
- 50,335
- Puanı
- 1,060
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- izleryazar.com
Yani benim anladığım olay tesadüfen gelişmiş. Netflix patronları oturup "Türkiye'ye bir ilk film çekiyoruz" diye, büyük bir proje olarak düşünmemiş bunu.Anladım, o zaman tamamen yönetmenin kendi keşfi ve yapımı. Ama yani düşünüyorum da ilk yerli Netflix filmi için daha parlak, vizyonlu ve orjinal bir filmle ilerlemek çok mu zordu. Tabi ilk aşamada bütçesi yüksek bir projeyle gitmek için sanırım ikna edici şeyler gerekiyordu. Onlar da bizden kolay kolay çıkmıyor malum.
Zaten Amerika'da da aslında Netflix'in ilk filmleri özellikle bütçe açısından tv filmi ayarında ortalama işlerdi. Sonra The Irishman'e kadar yükseldiler.
Yönetmenler için Netflix'in artık yeni bir opsiyon olması açısından güzel.
- Katılım
- 10 Mart 2015
- Mesajlar
- 87,913
- Reaksiyon puanı
- 113,891
- Puanı
- 1,060
Mesajları kaçırmışım.
"Hur man stoppar ett bröllop" tam tercümesi "Bir düğün nasıl durdurulur.
Belki bir ara orijinaline bakarım.
Tr konusu ne bilmiyorum ama bunun konusu
Malmö'den Stockholm'e yolculuk yapan iki insanın aynı trende karşılaşması ve ikisi de aynı düğüne gitmekteler. Amaçları düğünü durdurmak.
Sadece bu kadar detay var ve tahminim
ikiside eski sevgililerinin düğününü durdurmak için gidiyordur fakat bu yolculukta birbirlerini seveceklerdir.
Yani biraz klişe düşündüm ama galiba öyle
Muhakkak öyle düşünmemişler ki böyle bilinmeyen bir projenin uyarlamasını satın alıp yaptırmışlar yönetmene. Bir de yerli sinemayı düşününce öyle çok büyük bütçelere de çıkmadan kaliteli filmlerin yapılabilme durumu var bizde. Çok kısıtlı imkanlarla bile iyi filmler çıkarabiliyor bazı yönetmenler.
Netflix'in bir opsiyon olması elbette işe yarayacaktır. Tek mesele Netflix'in bütçesini artık doğru sinema ve dizi akıllarına emanet etmesi lazım. Burak Aksak doğru isim mesela. 50 Metrekare'yi hala büyük bir merakla bekliyorum. Virüs olmasa belki de çoktan kavuşmuştuk diziye...
İnceleme yorumuna seni de etiketlemiştim, ilgini çeker diye de düşünmüştüm. Geç de olsa ilgini çekti, sonuçta İsveç filmi uyarlaması. Bunda da tren yolculuğu var işte.Mesajları kaçırmışım.
"Hur man stoppar ett bröllop" tam tercümesi "Bir düğün nasıl durdurulur.
Belki bir ara orijinaline bakarım.
Tr konusu ne bilmiyorum ama bunun konusu
Malmö'den Stockholm'e yolculuk yapan iki insanın aynı trende karşılaşması ve ikisi de aynı düğüne gitmekteler. Amaçları düğünü durdurmak.
Sadece bu kadar detay var ve tahminim
ikiside eski sevgililerinin düğününü durdurmak için gidiyordur fakat bu yolculukta birbirlerini seveceklerdir.
Yani biraz klişe düşündüm ama galiba öyle
İnceleme videosuna katılıyor musun @bazinga? Tam senin kafada inceleme ama senden daha da ağır inceleme.
- Katılım
- 10 Mart 2015
- Mesajlar
- 87,913
- Reaksiyon puanı
- 113,891
- Puanı
- 1,060
Bu ara okeye sarmışım birazİnceleme yorumuna seni de etiketlemiştim, ilgini çeker diye de düşünmüştüm. Geç de olsa ilgini çekti, sonuçta İsveç filmi uyarlaması. Bunda da tren yolculuğu var işte.
gözden kaçırmışım bildirimi. Yukarda @MEnes in yorumunda İsveç görünce radarıma girdi Şimdi izledim inceleme videosunu ve orjinalinide izlemekten vazgeçtim
Bu arada o videoda şu yorumu görünce bazinga sandım ama yorum alakasız tabi onla
@bazinga'nın taklidi çok, kendisi tek.Bu ara okeye sarmışım biraz
Şimdi izledim inceleme videosunu ve orjinalinide izlemekten vazgeçtim
Bu arada o videoda şu yorumu görünce bazinga sandım ama yorum alakasız tabi onla
Bence bol dialog olması güzeldi. En azından nasıl aktiğini anlamıyorsun. Zaman zaman dialoglar doğaçlama olup saçmalasalar da güzel ilerlettiler.
Oyunculuklar kötü değildi. Ama Dilan biraz zayftı malasef
Filmin uyarlama olduğunu öğrenince aslında 6 veresim var ama işte ucuz yollu akişkan bir filmdi. Çerez niyetine izleniyor. 7/10
Parti sahnesi çooook iyiydi
Final sahnesi ne saçmaydı ya. Sabah olmuş herkes kendine gelmiş. Sevişmeye tutuşuyorlar. Ben olsam kafam güzelken yapardım. Onca aldatılmışlık varken yeni bir ilişki kafasına giremem
Final sahnesi ne saçmaydı ya. Sabah olmuş herkes kendine gelmiş. Sevişmeye tutuşuyorlar. Ben olsam kafam güzelken yapardım. Onca aldatılmışlık varken yeni bir ilişki kafasına giremem
Filmin uyarlama olduğunu öğrenince aslında 6 veresim var ama işte ucuz yollu akişkan bir filmdi. Çerez niyetine izleniyor. 7/10
Dediğin gibi sanırım. Ozan Açıktan'ın röportajını izlemiştim, orada anlatıyor. Ekibiyle ve OG Medya ile beraber filmi yapma kararı alıyorlar/hatta çekiyorlar da sanırım, daha sonra Netflix'in hoşuna gidiyor ve kendi bünyesinde yayınlamak istiyor filmi. "Sinemada da hiç gösterilmesin" demişler hatta. Yani spontane gelişmiş biraz, özellikle 'bizim ilk Türk filmimiz bu olsun' mantığıyla yayınlanmış bir iş değil.
Türk yönetmenler için Netflix'in de artık bir seçenek olduğunun göstergesi aslında bu durum dediğin gibi, bu filmin Netflix'te yayınlanmış olmasının en önemli faydası/göstergesi bu bence. Ozan Açıktan da bu şekilde tanımlıyor bu durumu zaten.
TVTime uygulamasında trend listesinde birinci sıradaki yapım ise, üstsüz fotoğrafıyla dikkatleri üzerine çeken "365 Dni" isimli film. Bu film de, en az "Yarına Tek Bilet" isimli film kadar IMDb'si düşük. Hatta daha da düşük. Muhtemelen cinsel içerikli sahneleri yüzünden bu kadar çok ilgi görüyor.
Ben böyle diyaloglu filmleri fazla sevemiyorum, beni sıkıyor. Hele dar mekanlar beni daha da bunaltıyor. Öncelikle Ozan Açıktan çok güzel yönetmenlik çıkarmış, açılar ve görüntüler çok güzeldi. Beni yanıltmadı... Metin ve Dilan ikilisi de çok iyiydi, Dilan için zayıf yorumları yapılınca biraz önyargılı başlamıştım ama gayet güzel iş çıkarmış bence.
Film maalesef senaryo anlamında başarılı değildi, böyle diyaloglu filmler dediğim gibi beni sıkıyor. Güzel replikler vardı, onlar sosyal medyaya düşer zaten. Ek olarak bölümlere ayırmak gerekli miydi? Pek sevemedim bunu, koca koca sarı yazıların ekrana gelmesi hoşuma gitmedi.
Filmde çalan müzikler de çok güzeldi, güzel hava katmış.
İlk yerli filmimiz daha farklı olabilirdi yani ben fazla tatmin olamadım maalesef. Yine de emekleri için teşekkürler, Netflix'in Türkiye atılımlarının devam etmesini temenni ediyoruz...
6/10
Film maalesef senaryo anlamında başarılı değildi, böyle diyaloglu filmler dediğim gibi beni sıkıyor. Güzel replikler vardı, onlar sosyal medyaya düşer zaten. Ek olarak bölümlere ayırmak gerekli miydi? Pek sevemedim bunu, koca koca sarı yazıların ekrana gelmesi hoşuma gitmedi.
Filmde çalan müzikler de çok güzeldi, güzel hava katmış.
Sevişme sahnesi gayet profesyonel ve güzel çekilmiş, sosyal medyada zaten bu haliyle gündem olmuş hiç şaşırtıcı olmayan şekilde...
Filmde en güzel sahne sanırım Ali'nin Leyla'yı kameraya aldığı, Leyla'nın döktürdüğü sahneydi.
Filmde en güzel sahne sanırım Ali'nin Leyla'yı kameraya aldığı, Leyla'nın döktürdüğü sahneydi.
İlk yerli filmimiz daha farklı olabilirdi yani ben fazla tatmin olamadım maalesef. Yine de emekleri için teşekkürler, Netflix'in Türkiye atılımlarının devam etmesini temenni ediyoruz...
6/10
