FK6 Touch of Evil / Bitmeyen Balayı (1958) Film Bilgileri & Yorumları

gundix123

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
14 Aralık 2011
Mesajlar
4,188
Reaksiyon puanı
3,284
Puanı
459
MV5BMTY3NjIwMDY4M15BMl5BanBnXkFtZTgwODMwODgyMTE@._V1_SX214_AL_.jpg


Bitmeyen Balayı - Touch of Evil (1958)


Türü: Gerilim, Gizem, Polisiye, Suç
Yönetmen: Orson Welles
Senaryo: Orson Welles, Whit Masterson


Oyuncular:
Orson Welles
Janet Leigh
Charlton Heston
Marlene Dietrich
Joseph Cotten

IMDb Sayfası

Filmin Özeti
Amerikalı polis müfettişi Ramon Miguel Vargas (Charlton Heston) ve eşi Susan (Janet Leigh), balaylarını geçirmek üzere bir Meksika sınır kasabasına gidiyorlar. Ancak kasabaya gelir gelmez bir araba, altına yerleştirilen bombanın patlamasıyla havaya uçuyor ve Vargas balayında bile beladan uzak kalamayacağını anlıyor. Olayı araştırmak için yerel güvenlik güçleriyle temas kuran Vargas, karşısında sinema tarihinin en sahtekar polislerinden birisini, Hank Quinlan'ı (Orson Welles) buluyor. Cinayeti araştırırken Quinlan'ın sahte delillere başvurduğunu ve kendisinin de bizzat bu işin içinde yer aldığını öğrenen Vargas, çözüm olarak Quinlan'ı suç üstü yakalamayı kafasına koyuyor. Açılış sekansıyla sinema tarihine geçen film, kısa sürede kültleşmiş ve kara film türünün başyapıtları arasına girmiştir.

Filmin Fragmanı


Fav10 Film Kulübünde 3. hafta filmi olarak seçilmiştir, hepiniz izlemeye davetlisiniz. :)

@Titanium, @Danger UA!, @Maskeli Fedai, @mrt-06, @Harunnn60, @Yiğitt, @crazymurat31, @-potterhead-, @Tolstoyevski, @Aserat, @OzaN, @Arslan Bey, @Çiğdem-, @sokak sanati, @Tzira, @sürgünüm
 
İzlediğim 2. Orson Welles filmi. Citizen Kane kadar olmasa da iyi bir filmdi. Citizen Kane sinemaya getirdiği yeniliklerin yanında senaryo olarak da çok şey anlatan bir eserdi. Bu film de aslında çok şek anlatan bir film ama senaryoda bir takım eksiklikler var.

Film mükemmel bir sahneyle başladı. Hitchcock'un gerilimin nasıl yaratılacağıyla ilgili bombayı örneklendirerek verdiği bir anektod vardı. Bunu şöyle örneklendirmişti aşağı yukarı: "Bir bomba düşünelim. Bomba masanın altında ve birden patlıyor. Evet seyirci sürprizle karşılar ama çok özel bir sahne değildir. Ama bir de masanın altında bomba olduğunu izleyenlerin bildiğini düşünelim. İşte o zaman seyirciye gerilimi vermiş olursunuz. Tam olarak bunu söylemiyor tabi ama hatırladığım kadarıyla bunun gibi bir şeydi. Filmin açılış sekansı da tam bu sözü destekliyordu. Yukarıdan yapılan çekimlerle de ayrı bir tat katılmış.

Hazır Hitchcock demişken Hitchcock'un Pyscho'yu yaparken bu filmden etkilendiği de söylenir. Janet Leigh'in bu filmde de bir motelde kalması da ilginç bir ayrıntı.

Film aslında olay örgüsü olarak çok iyi değil. Welles senaryoya pek önem vermemiş. Daha çok teknik detaylara ağırlık vermiş gibi. Ama son kısımlardaki diyaloglar çok iyiydi. Adalet sistemi ve soruşturma etiğini karısı cinayete kurban giden ve katilinin suçunu kanıtlayamadıktan sonra delil yerleştirmeye başlayan Hank karakteri üzerinden sorguluyor. Sonu da baya vurucu.

"Filmin sonunda Hank'in yakalamak için delil yerleştirdiği adam suçunu itiraf eder ve Hank'in haklı olduğunu kanıtlar. Hank ise ölmüş ve suda batmaktadır."]

Oyunculuklar çok iyiydi. Özellikle Orson Welles hem yönetmenlikte hem senaryoda ne kadar büyük bir usta olduğunu kanıtlamış. Charlton Heston da iyiydi.

İyi bir sinema klasiği. Film-noir türünün en iyi örneklerinden.

7.5/10
 
Bir kez daha anladım ki Orson Welles filmleri bana göre değil, bana aykırı geliyor. Citizen Kane'i de zevkle izlememiştim, The Third Man'i de. Hatta sıkılmıştım baya. Bunu ise diğerlerinden bile daha sıkıcı buldum. Filmde doğru düzgün senaryo, olay örgüsü yok. Ki benim için oyunculardan da yönetmenden de daha önemlidir senaryo.

Teknik kısmı şüphesiz çok iyi. Boşuna sinema tarihine geçmemiş, Orson Welles ve Ben Hur ikilisinin olduğu filmden teknik açıdan kötü bir yapım bekleyemezdik. Görüntü yönetmenliği çok kaliteliydi, o kavisli iç karartıcı ortam. Sin City bildiğin.

Ama işlenişi olsun, konusu olsun hiç de olağanüstü değil. Çok sinir edici detayları var, o Meksikalı genç eleman gibi, kadına camda fener tutarak bakmaları gibi inanılmaz amaçsız ve sinir bozucu detaylar.

Ayrıca senaryo ile ilgili şuraya takıldım,

Orsen Welles otel sahnesinde adamı öldürmeye çalışırken adam kaçacak yer aradı ama bulamadı, en sonunda duvara sıkıştı Ve Orsen Welles tarafından öldürüldü.
Ancak birkaç dakika sonra kadın uyandığında üstündeki ceseti gördü ve çığlık atarak anında balkona ulaştı. Yahu madem balkona ulaşmak bu kadar kolay, o adam nasıl balkona çıkmayı akıl edemedi, hem de kendi mekanı? Bak sen şu işe...

Sonuç olarak uzun bir süre daha Orson Welles filmlerinden uzak durmam için iyi bir tecrübe oldu. :)

5.0/10
 
Film beni içine çekemedi. Kötü müydü derseniz, tabi ki hayır. Ama beklentilerimin aşağısında kaldı. İlk başlardaki hızlı ve boş konuşmalar gereksiz uzatılmış diyaloglar olmasa iyi bir film olurdu kafam allak bullak oldu zor bitirdim. Filmin en hoşuma gitmeyen noktası buydu.

Filmde patlayan bir bombanın hemen sonrasında, arabaya bombayı kim yerleştirdi sorusuna yanıt ararken her anında bir kopma noktası bekledim. Bayağılıktan uzaklaşıp daha ilginç olaylara yönelmesini umdum hep. Bir yerde bizi şaşırtacaklar ve filme güzellik katacak diye düşünürken başladığı gibi bitti. Kısaca konuyu ve işlenişini de sevemedim.

Bu kadar yerdikten sonra, ayrı olarak görüntü yönetmenini tebrik etmek lazım. Motel gece bekçisi dışında oyunculuklar da genel olarak fena değildi.

İzlenmese de olur. :) 5/10
 
Genel olarak güzel bir filmdi, bence izlemeye değer. En azından fazla korkmamak gerekir. :):)

Yalnız filmin ilk 20 dakikası bana aşırı sıkıcı geldi. Gerçekten bol diyaloglar falan çok sıktı. Hatta yarıda bıraktım ve bir ara zorlayarak bitiririm diye düşündüm. Fakat devamı gayet iyi geldi. Bir anda olaylar ilgi çekici olmaya başladı ve hikayeye bağlandım.

Konu güzeldi. Güç sahibi, nüfus sahibi insanların neler yapabileceklerini seren yapımlardan bir tanesi. Psycho ile cidden şaşırtıcı benzerlikleri vardı. Tabii farklılıkları da çok büyük ama hem başrolde Janet Leigh'nin oluşu hem de motelde geçince ister istemez benzerlik olarak nitelendirebiliyoruz. :)

Gerilim kısmı yer yer çok başarılıydı ancak filmin gerilimin en belirgin olduğu yerinde komedi müziği tarzında bir müzik çalınması bir çuval inciri berbat etmiş. Müziğin ne denli önemli olduğunun kanıtı. :)

Kurguda kopukluklar vardı. Orson Welles kendi özel olarak kurgulamış izlediğim sürümü ama mesela film çok iyi gidiyor heyecan dorukta tam bağlandım diyorum. Sonra bir bakıyorum sıfır çekiciliği olan bir yere geçmiş ve anlamsız diyaloglar falan yeniden kopuyorum...

Gerçekten çok iyi bir film olabilirmiş, olumlu hatırlayacağım yönleri daha fazla ama gerçekten sorunları da olan bir film. Keşke daha iyi olabilseymiş, neyse buna da şükür. :)

7/10
 
Kimi anları etkileyici olsa da biraz da kurgu ve müziğin kurbanı olmuş bir yapım. Başlangıç kısmı çok iyi olsa da ilk yarım saat boyunca o tempoyu devam ettiremedi ve diyalogların çok fazla olması sıkılmama neden oldu. Sonraki kısımlarda film kendine gelse de ilgi çekici konusunun altını harika bir şekilde dolduramamış.

Müzikler genel anlamda iyiydi, ama bazı sahnelerde yapılan yanlışlar sakil durdu. Kurgu konusunda da ciddi sıkıntılar olduğuna katılıyorum. Welles yönetmenlikteki başarısını oyunculuğuna da taşımış. Janet Leigh de iyiydi.

Sonuç olarak gerilim kısmı iyi kotarılsa da Orson Welles'ten daha uğraşılmış bir senaryo beklerdim açıkçası. Yine de film-noir türünü sevenler deneyebilir. Teknik yönü nedeniyle puanımı pek de düşük tutmuyorum.

7/10