2015 The Walk / Tehlikeli Yürüyüş - Film Yorumları

[gundix123]

​

Tehlikeli Yürüyüş - The Walk (2015) ​

​

Türü: Macera, Biyografi, Dram, Gerilim
Yönetmen: Robert Zemeckis
Senaryo: Robert Zemeckis (screenplay), Christopher Browne (screenplay), Philippe Petit (book)​

​

Oyuncular: ​

Joseph Gordon-Levitt
Ben Kingsley
Charlotte Le Bon
James Badge Dale
Ben Schwartz

IMDb Sayfası
​

Filmin Özeti ​

Film; Fransız akrobat Philippe Petit'in 1974 yılında İkiz Kulelerin arasına çelik bir halat çekip geçmeye çalışmasını konu alıyor.

Filmin Fragmanı

​

 

[bazinga]

Tam yorumum şurada: http://izleryazar.com/the-walk-2015/

Yılın en çok beklediğim filmlerden biriydi Robert Zemeckis nedeniyle ve gayet beklentilerimi karşılayan bir film oldu.

Zemeckis bu filmde ilk kez 3D kullanmış ve 3D'yi en iyi kullanan filmlerden biri olmuş. Muhteşem bir sinema deneyimiydi. IMAX ile izleme imkanınız varsa, öneririm.

Joseph Gordon-Levitt çok gösterişli performansı olmasa da gayet iyiydi, aksanını sevdim. Charlotte Le Bon'u geçen sene tanıyıp çok sevmiştim, bu filmde sevgim daha da arttı. Yeni favori yıldız adaylarımdan biri. Umarım yolu açık olur da daha çok izleriz.

Konu çok ilginç ve keyifliydi bence, gerçek olaydan alınması da önemli, imkansız diye bir şey yoktur.

Çok yaşa ve böyle filmler üretmeye devam et Robert Zemeckis.

8.5/10

 

[sokak sanati]

Ne filmdi bee dedirtti. Sağlam bir gerilim filmi olmuş.

Filmin başrolü sağlam bir kere. Her ne kadar böyle anlatımlı filmleri çok bayilarak izlemesemde bu filmde Joseph farkıyla bir ilki yaşadım. Adam filmin sempatizmi olmuş. Çok sevdim. Joseph ne Role girse sempatik oluyor. Burada da harikaydı. Sevgilisi Annie rolünde ki kızda çok iyiydi.

Film konu itibari ile bir defa çekiyor. Bir bekleyiş ile bir başlıyorsun sonunun nasıl geldiğini anlamıyorsun. Çok güzel bir biyografi filmi olmuş. Biraz konunun geniş olmayışı ve aceleci davranmam sıktı ama olur o kadar.
Bu sebeple uzatilan sahneler ekşi puan getirdi bende.

Kaç seferde 3D'si rezil filmlere gidiyordum bu film sonunda aradığımı verdi bu konuda.

SPOILER

Bir ara gözüme sopa girdi sandım fena ürktüm.

Mobilden canlı canlı bu kadar yazabildim. Çok abartılı olmayan iyi bir film. 7.8/10

 

[sokak sanati]

Bu arada filmi izlerken ''ikiz kuleler senin hareketinle canlandı, tüm Amerika sevdi" gibi bir şey geçiyordu. Acaba kasıtlı bir organizasyon mu diye düşünmedim değil ki olabilir.

 

[Tolstoyevski]

Gerçekten çok iyi filmdi be! Filme başlamadan önce böyle bir etki bırakacağını hiç düşünmüyordum ama bıraktı. Motivasyon veren kaliteli filmlere bir yenisi daha eklendi. Geçen yılki Whiplash'ın biyografik ve ipte yürüyen adam versiyonu diyebiliriz, tabi Whiplash'ın kalitesi bir başka.

İlk defa bir filmi İmax 3D izlemediğim için çok pişman oldum, gerçi daha önce hiç Imax izlememiştim ama bu filmle çok rahat açılış yapılabilirdi. Buradan @OzaN'a bizi uyurmadığı, böyle mükemmel bir filmi Imax olarak izleyin diye önermediği yani etiketlemediği için sitemlerimi gönderiyorum (sitem göndermek deyimini de tarihte ilk kez kullanmış olduk )

JGL'nin oyunculuğu müthişti. Fransız aksanı olsun, mimik ve hareketleri olsun diyerek söz yok. Biyografinin senaryolaştırılıp kurgusal olarak işleniş planı da yerli yerinde ve tam takır tutarlıydı, hiçbir sahnede kopukluk yoktu. Ve tabi baştan sona kadar ileri derece sürükleyici olması da diğer önemli detay.

Böyle bir olayın yaşanmış olduğunu daha önce nereden duydum bilmiyorum ama hiç dikkat etmemiş ve umursamamıştım. Philippe Petit'e helal olsun, bu adam kıldan ince sırat köprüsünden bile geçer tövbe haşa.

Yan karakterler de başarılı şekilde sahneye aktarılmış oyuncular tarafından. Kadın karakterin çok işlevi olmadığı için pek etkili olduğunu söyleyemem ama Ben Kingsley ve fotoğrafçı adamın oyunculukları da çok iyiydi.


Müzikler de efsaneydi, hele ipin üstünde yürürken çalan Fur Elise... Ah be nasıl oldu da böyle bir filmi sinemada izlemeyi kaçırdık, gittik Bridge'yi izledik boş yere. Yazık oldu güzelim filme ama bu haliyle bile beni heyecanlandırmaya yetti, bir de Imax izleseydim çok daha zevk alabilirdim kuşkusuz. Neyse, yakın zamanda veya bir ara Man Of Wire adlı belgeseli de izlemek gerekir, bu adamın ve o ekibin birinci ağızdan yapılan hayat hikayeleri, röportajları..

Bir de, bu tarz filmlerin olmazsa olmazı olan gerçek görüntülere bu filmde yer verilmemiş, çok da kötü olmuş. Keşke yer verilseydi.

Oscar Adaylıklarım

• En İyi Film
• En İyi Uyarlama Senaryo
• En İyi Erkek Oyuncu
• En İyi Film Müziği

7.2/10

 

[bazinga]

Gerçekten çok iyi filmdi be! Filme başlamadan önce böyle bir etki bırakacağını hiç düşünmüyordum ama bıraktı. Motivasyon veren kaliteli filmlere bir yenisi daha eklendi. Geçen yılki Whiplash'ın biyografik ve ipte yürüyen adam versiyonu diyebiliriz, tabi Whiplash'ın kalitesi bir başka.

İlk defa bir filmi İmax 3D izlemediğim için çok pişman oldum, gerçi daha önce hiç Imax izlememiştim ama bu filmle çok rahat açılış yapılabilirdi. Buradan @OzaN'a bizi uyurmadığı, böyle mükemmel bir filmi Imax olarak izleyin diye önermediği yani etiketlemediği için sitemlerimi gönderiyorum (sitem göndermek deyimini de tarihte ilk kez kullanmış olduk )

JGL'nin oyunculuğu müthişti. Fransız aksanı olsun, mimik ve hareketleri olsun diyerek söz yok. Biyografinin senaryolaştırılıp kurgusal olarak işleniş planı da yerli yerinde ve tam takır tutarlıydı, hiçbir sahnede kopukluk yoktu. Ve tabi baştan sona kadar ileri derece sürükleyici olması da diğer önemli detay.

Böyle bir olayın yaşanmış olduğunu daha önce nereden duydum bilmiyorum ama hiç dikkat etmemiş ve umursamamıştım. Philippe Petit'e helal olsun, bu adam kıldan ince sırat köprüsünden bile geçer tövbe haşa.
Ekli dosyayı görüntüle 47784
Yan karakterler de başarılı şekilde sahneye aktarılmış oyuncular tarafından. Kadın karakterin çok işlevi olmadığı için pek etkili olduğunu söyleyemem ama Ben Kingsley ve fotoğrafçı adamın oyunculukları da çok iyiydi.


Müzikler de efsaneydi, hele ipin üstünde yürürken çalan Fur Elise... Ah be nasıl oldu da böyle bir filmi sinemada izlemeyi kaçırdık, gittik Bridge'yi izledik boş yere. Yazık oldu güzelim filme ama bu haliyle bile beni heyecanlandırmaya yetti, bir de Imax izleseydim çok daha zevk alabilirdim kuşkusuz. Neyse, yakın zamanda veya bir ara Man Of Wire adlı belgeseli de izlemek gerekir, bu adamın ve o ekibin birinci ağızdan yapılan hayat hikayeleri, röportajları..

Bir de, bu tarz filmlerin olmazsa olmazı olan gerçek görüntülere bu filmde yer verilmemiş, çok da kötü olmuş. Keşke yer verilseydi.

Ekli dosyayı görüntüle 47785

Oscar Adaylıklarım

• En İyi Film
• En İyi Uyarlama Senaryo
• En İyi Erkek Oyuncu
• En İyi Film Müziği

8.3/10

Keşke konuya girip okusaymışsın.

Beğendiğine sevindim ama konuya girerken yine beğenmemiş olabilirsin diye korkarak girdim. O nedenle çok şiddetli önermedim kimseye. IMAX izleseydin eminim daha da çok sevecektin 3D'yi bu kadar iyi kullanan başka film izlemedim. (Gerçi çok 3D film de izlemedim de neyse. )

 

[HeisenBerg]

Çok iyi filmdi, başından sonuna kadar sıkılmadan izledim. Son 40 dakikası özellikle harikaydı. Oyunculuklar da gayet iyiydi. Joseph Gordon-Levitt çok sempatikti. Konusuyla merak uyandırıyor film zaten. Konusu basit gibi görünse de harika işlenmiş. Bayağı etkilendim açıkcası.

8/10

 

[Danger UA!]

Zemeckis yine şaşırtmadı. Adam usta bir yönetmen. Bu filmi de yılın en sağlam filmlerinden biri olmuş. Film konu olarak azim, hırs gibi klasik bir başarı hikayesi gibi gözükse de bir kere gerçekleştirilen olay zaten ilgi çekici. Bir de Zemeckis'in usta anlatımı olunca film baya izlemesi zevkli bir film olmuş.

Ben filmi 3D olarak indirip izledim. Tabi sinemadaki etkiyi veremez ama yine de çok başarılı bir çekim olduğunu söyleyebilirim. Özellikle ipin üstündeki sahneler sizi de filmin içinde hissettiriyor. Hele orada çalan Für Elise inanılmaz zevk verdi.

JGL çok iyi oynamış. Biraz abartılı buldum konuşmasını, mimiklerini falan ama belki karakteri öyledir. Diğer oyuncular da uyum içerisindeydiler ama Ben Kingsley'e ayrı bir parantez açmak lazım. Ustalığını konuşturmuş yine.

Bana göre Inside Out animasyon olduğu için saymazsak yılın en iyi filmi. Çok keyifliydi.

8.5/10

 

[bazinga]

Yılın en underrated filminin en azından forumda değer görmesi sevindirici.

 

[Yiğitt]

Uzun süre sonra bir yabancı filmi sıkılmadan izledim yav. Film aşırı sürükleyiciydi ve çok hoştu. Film bittiğinde yüzümde tatlı bir gülümseme oluştu, çok beğendim filmi.

İlk olarak filmin süresi gözümü korkutmuştu. Ama hiç bir yer bana göre boş değildi, her sahnesi sonuna kadar doluydu.

Her şeyden önce başroldeki adam çok tatlıydı, sempatikti, candandı. Bu adam dışında beni birisini düşünemiyorum bu role, mükemmel yakışmıştı. Diğer tipler pek dikkatimi çekmedi zaten, ha bi de ismini tam yazamayabilirim ama Rody Baba vardı. O adam da dikkatimi çekti.

Gerisi spoilerde:

SPOILER

Annie niye sonda geri Fransa'ya döndü yav? Filmin sonunda evleneceklerini müjdelemelerini falan beklerdim, ayrıldılar bildiğimiz.

Filmin son 30-40 dakikası müthişti. Baya gerildim o sahnelerde. Baya ürktüm de. O yükseklikten korkan Jeff de korkuttu bizi, matematik hesapları da güldürüyordu beni.

Ayakta alkışlanabilecek bir film. Ben bu tarz filmlerde genellikle sıkılırım ama hiç sıkılmadım. Tüm ekibin eline, emeğine sağlık. Joseph'e kesinlikle ''En iyi erkek oyuncu'' ödülü verilmeli, gözleri kapalı hem de!

9.5/10​

 

[Maskeli Fedai]

Ne filmdi ama.Çok iyiydi baştan sona sıkmayan bittiğinde de gülümseme ve mutluluk hissi veren harika bir yapım.

Baştan sona film aktı gitti.Son 40-50 dk ise resmen çok iyiydi.Hazırlık yapmaları ve ipin üzerinde o eşsiz cambazlık.Adama helal olsun bizi germeyi başardı ekran
başında.

JGL sempatikliğiyle aksanıyla falan filme baya sempatiklik aşılamış.Çok iyi bir oyunculuk gösterdi helal olsun.Diğer oyunculardan Ben Kingsley az görünmesine rağmen ustalığını konuşturmuş.Diğer oyuncuların filme pek etkisi olmamış.

Oscar'da Dicaprio olmasaydı JGL'yi desteklerdim ama şansına küssün.

8.3/10

 

[sürgünüm]

İzlediğim en iyi biyofrafi filmlerinden biriydi. Bir insanın hayallerine isteyince nasılda ulaşabileceğini çok güzel bir şekilde aktarmış.

Adam ipin üzerinde yürürken resmen heyecan yaptım. İpte yürümesi yetmiyor, bir oraya bir buraya gidip bir de ipin üstünde yatması akıl alır gibi değil. Adamın düşmeyeceğini bile bile o düşme korkusunu hissettim. (Foça komando okulunda acemi birliğimi yaparken bizi de iki direk arasında iple yürütüyorlardı ama bizim ayaklarımızın altında olduğu gibi elimizde de ip vardı. Ona rağmen tam ipin ortasına gelince zangır zangır sallanmaya başlardık. Bu yüzden Philippe Petit'in ki bana tam bir deli cesareti geldi. )

Joseph Gordon-Levitt görevini yerine getirmiş, mavi lenslere ne gerek vardı keşke onu takmasaymış. Charlotte Le Bon'u ilk kez izleme şansı elde ettim, güzelliğine hayran kaldığımı söylemeliyim.

8.5/10

 

[tolgab]

Yorumlarınızı okuduktan sonra filmi izlemeye karar verdim ve bende çok beğendim.
İlk başta filmle ilgili acabalarım vardı ipin üzerinden kuleden kuleye geçen birinin konusu ne kadar heyecanlı olabilir ki diye?
Ama evet çok harika ve heyecanlı bir biyografi filmi olmuş, herkesin emeğine sağlık.
Joseph Gordon-Levitt'in oyunculuğunu ve aksanını çok sevimli ve sempatik buldum, umarım ödül alır.

Özellikle filmin ikinci yarısı çok daha heyecanlı geçti ipin üzerinden yürüme sahnesinde elim avucum terledi heyecandan başaracağını bilmeme rağmen acaba bir şey olur mu diye düşüncelere kapılıyor insan, ya 3D izleseydim ne olurdu kim bilir

Zemeckis'e de helal olsun yine muhteşem bir film izletti bize.

8/10

 

[sürgünüm]

@tolgab bro şu yan taraftaki yorumlarımızı tek tek oku, onların arasından beğeneceğin daha çok film çıkacaktır.

 

[BesaleT]

Filmi yeni bitirdim. Yükseklik korkusu olmayanların bile son sahnelerde bi yüreği pırpır etmiştir. O denli güzel ve etkileyici görselliği olan sahneler vardı. Film genel olarak çok süper, harikulade bir film değil belki ama sahneleri, görselliği ile tatmin edici bir film olduğu kesin. Başroldeki adama ısınamadım ilk başta ama sonradan özellikle son sahneleriyle aldı gönlümüzü. Annie'de umarım gerçekleştirmiştir hayalini, ne diyelim.

Puanım: 8/10

 

[bazinga]

Filmi yeni bitirdim. Yükseklik korkusu olmayanların bile son sahnelerde bi yüreği pırpır etmiştir. O denli güzel ve etkileyici görselliği olan sahneler vardı. Film genel olarak çok süper, harikulade bir film değil belki ama sahneleri, görselliği ile tatmin edici bir film olduğu kesin. Başroldeki adama ısınamadım ilk başta ama sonradan özellikle son sahneleriyle aldı gönlümüzü. Annie'de umarım gerçekleştirmiştir hayalini, ne diyelim.

Puanım: 8/10

Vay be film konusunda beklenen coşmayı sonunda gerçekleştirdin.

 

[BesaleT]

Vay be film konusunda beklenen coşmayı sonunda gerçekleştirdin.

Demiştim bu sefer olacak diye.

 

[destere]

konu zaten benlik değildide bazı yerlerde mantıkta oturmadı mesela filip in evden kovulmuş sokak gösterisinden üçbeş kuruş kazanan bir insan olarak amerika fransa arasını E-5 karayoluna çevirmesi ? taksim avcılar arası o kadar rahat seyahat edemiyorum ? sonra kime rastlarsa onu ikna edişi oysa ip üstünde yürümek filip için hayallerinin gerçekleşmesi demekti peki peşindeki sürünün öyle bir motivasyonuda yokken nasıl bu kadar kolay vatandaşın peşine takıldılar anlamak imkansız
sonra ABD ye vardıklarında filip in gidip inşaat halindeki binayı rahatlıkla turlayıp yol geçen hanına çevirmesi plan proje geliştirmesi falan pek mantıklı işler değildi ? şimdi sokağa çıkın yolda herhangi bir ev inşaatına girmeye çalışın bakalım kaç kişi soracak burda ne işin var diye ? ama bu oğlancık zahmetsiz bir şekilde oraya girdi planını kurdu sonra heyecan olsun diyede başta yaşaması gereken zorlukları filmin son yarım saatine sakladılar ??
ipin üstünde polisi gördükçe bir karşı tarafa bir bu tarafa kıvırıp duran filip in inandırıcılık düzeyi sıfırdı sanki tarlada yürüyor mübarek

2 saatlik filmde sevdiğim kısım vatandaş ip üzerindeyken, muhteşem newyork manzarasıydı birde o esnada arkada çalan müzik hoştu gerisi boştu

4 Puan

 

[Danger UA!]

konu zaten benlik değildide bazı yerlerde mantıkta oturmadı mesela filip in evden kovulmuş sokak gösterisinden üçbeş kuruş kazanan bir insan olarak amerika fransa arasını E-5 karayoluna çevirmesi ? taksim avcılar arası o kadar rahat seyahat edemiyorum ? sonra kime rastlarsa onu ikna edişi oysa ip üstünde yürümek filip için hayallerinin gerçekleşmesi demekti peki peşindeki sürünün öyle bir motivasyonuda yokken nasıl bu kadar kolay vatandaşın peşine takıldılar anlamak imkansız
sonra ABD ye vardıklarında filip in gidip inşaat halindeki binayı rahatlıkla turlayıp yol geçen hanına çevirmesi plan proje geliştirmesi falan pek mantıklı işler değildi ? şimdi sokağa çıkın yolda herhangi bir ev inşaatına girmeye çalışın bakalım kaç kişi soracak burda ne işin var diye ? ama bu oğlancık zahmetsiz bir şekilde oraya girdi planını kurdu sonra heyecan olsun diyede başta yaşaması gereken zorlukları filmin son yarım saatine sakladılar ??
ipin üstünde polisi gördükçe bir karşı tarafa bir bu tarafa kıvırıp duran filip in inandırıcılık düzeyi sıfırdı sanki tarlada yürüyor mübarek

2 saatlik filmde sevdiğim kısım vatandaş ip üzerindeyken, muhteşem newyork manzarasıydı birde o esnada arkada çalan müzik hoştu gerisi boştu

4 Puan

Yuh ya ne yaptın sen? Olayı inandırıcı bulmamışsın ama gerçek. Yani gerçek hikaye mantığına yatmadı diye 4 mü veriyorsun?

 

[destere]

Yuh ya ne yaptın sen? Olayı inandırıcı bulmamışsın ama gerçek. Yani gerçek hikaye mantığına yatmadı diye 4 mü veriyorsun?

demekki gerçek hikayeyi filme aktarırken absürtleştirmişler