FK2 The Gold Rush / Altına Hücum (1925) Film Bilgileri & Yorumları

[berkann]

Altına Hücum - The Gold Rush (1925)

Türü: Macera, Komedi, Aile
Yönetmen: Charles Chaplin
Senaryo: Charles Chaplin

Oyuncular:
Charles Chaplin
Mack Swain
Tom Murray
Henry Bergman
Malcolm Waite

IMDb Sayfası

Oscar Adaylıkları (2)

En İyi Ses Kaydı
En İyi Müzik

Filmin Özeti ​

Alaska’nın yürekli altın arayıcılarına umut olduğu bir dönemin adıdır. “Altına Hücum”. Tehlikeli yollarda can verenlerden dolayı yılgınlığa düşenlerin aksine, azimle yoluna devam edenlerdendir “küçük adam”. Canilerle, açlıkla, soğukla boğuşarak, ulaşamadığı servete sürpriz bir şekilde kavuşur ve macerasının bir parçası olan kadınla mutlu olur. Yaptığı her hareketiyle insanı kahkahaya boğan bu küçük adam, Charlie Chaplin’den başkası değildir.

Filmin Fragmanı

 

[berkann]

Ne zamandır Chaplin'in bir filmini izlemek istiyordum. Kısmet bugüneymiş.

Açıkçası sıkılacağım falan düşünüyordum izlemeden önce. Zaten bu önyargımdan dolayı izlememiştim daha önceleri. Fakat bence çok eğlenceli bir filmdi. Sıkılmadan izledim. Hatta süresi daha da uzun olabilirdi, yine sıkılmazdım.

O döneme göre gerçekten çok başarılıydı.

Hikaye bence başarılıydı. Sıkılmadan izlememde en büyük etki dolu dolu bir hikayeye sahip olmasıydı. Komedi yönü beni kahkahalara boğmasa da tebessüm ettirdi.

SPOILER

Kar küreme sahnesi, ayakkabı yeme sahnesi ve köpekle dans sahnesi en çok güldüğüm sahnelerdi.

Bunların yanı sıra Chaplin'in mimikleri de güldürdü.

Sessiz bir film olduğu için -ki benim sürümümde bir de anlatıcı vardı ama filmin orjinalliğini pek bozmamıştı. Belki de orjinalinde de vardır anlatıcı bilmiyorum.- müzikler ön plandaydı. Onlar da gayet eğlenceliydi.

Chaplin filmerine önyargılı olmamam gerektiğini anladım. Ancak yine de süresi uzun olan The Great Dictator düşündürmüyor değil.

berkann ödülleri'nde iddialı olduğu adaylıklar: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Özgün Müzik

9/10

 

[gundix123]

Pek alışık olmadığım bir Chaplin filmiydi. Ama güzeldi her zamanki gibi.

Alışık olmadığım kısım, filmde bir anlatıcının olmasıydı. Daha önce 3-4 Chaplin filmi izlemiştim ama böylesini ilk defa görüyorum. Fakat bu haliyle de çok iyiydi.

Hikaye bence de başarılıydı. Senaryo da oldukça iyiydi. Gülmemi sağlayan birçok sahne vardı. Bence filmin süresi de gayet iyiydi. Fazlası sıkabilirdi beni. Çünkü bugün orucun açlık etkisini erken hissetmeye başladım.

Sessiz filmlerin en büyük artılarından birisi de şüphesiz müzikler oluyor. Bu filmin müzikleri de gayet iyiydi.

Kısacası, yine zamanına göre oldukça kaliteli ve başarılı bir film.

Puanım: 8.5/10

 

[cookies]

Ben 2000den önceki filmleri izlemiyorum ama bu adamın çok hayranı var.Hala izleyen vardır filmlerini.

 

[sokak sanati]

Filmi ikiye bölerekte olsa izledim.İyi ki bölmüşüm ikiye yoksa baya sıkılırdım.
Konuşma olmayınca bir de full müzik olunca bir müddet sonra bayıyor.
Ama full müzikli olması düşündürmede daha çok yardımcı oluyor bence.İzlerken baya düşündürdü beni.

Film güzeldi.Daha önce Chaplin filmi izlemiştim yine ona benzer bir anlatım vardı.Filmin senaryosu güzeldi.Anlatılmak istenilen şeyler güzel anlatılmıştı.
Güldüren bir çok sahnesi vardı aynı şekilde hüzünlendirende.Sıkmadığını söyleyebilirim.

Dönemine göre güzel ve kaliteli bir yapımmış.Daha fazlası olamazdı.


Filmin müzikleri diğer izlediğim filmine benziyordu.Güzeldi eğlendirdi.

Filmin bir çok sevdiğim sahnesi vardı.

SPOILER

Bir kaçı ise Fırtına'dan sonra evin uçurumun kenarına gelmesi ve oradaki olalar.
Yemek bulunmadığında şişmenın Charlie Chaplin'i tavuk olarak görmesi ve yemeye çalışması.
Ayakkabı yeme sahnesi biraz mide bulandırıcıydı gülemedim orada.
Yine kürekle karları temizlerken olan sahneler.Sonra baştaki iki kapı açık durduğunda fırtınanın uçurması.
Genel olarak tamamı neredeyse.

Filmin sokak sanati ödül töreninde ki adaylıkları:
En iyi erkek oyuncu, En iyi müzik,En iyi sahne adaylığı var.

En iyi sahne adaylığını

SPOILER

Fırtına sonrası uçurumun kenarına uçan ev ve o evde olanlar.

Filme puanım 9/10

 

[yatutarsa]

1925 in filmini mi izliyorsunuz

 

[bazinga]

Chaplin'in bir filmini izlemeyeli epey uzun zaman olmuştu. Yine kendine has tarzıyla oldukça iyi bir filmdi.

Daha önceki yorumlarda da söylendiği gibi anlatıcının olması ilginçti. Orjiinalinde yokmuş ama herhalde hepimizin izlediği sürümde vardı anlatıcı. Benim hoşuma gitmedi bu durum, özellikle başta yadırgadım ama ilerledikçe alıştım.

Yoksulluğa dair gerçekten hoş bir filmdi. O kulübede ben yaşadım sanki film boyunca.

Beğendiğim sahneler diğer arkadaşlardan pek farklı sayılmaz, zaten hemen hemen tüm sahneler ama yine de yazayım.

SPOILER

Başlarındaki fırtınadan uçma sahnesi tam Chaplin tarzında oldukça komik sahnelerdi.

Ayakkabı yeme sahnesini beğenmedim aslında ama durumlarının vahimliğini anlatmak açısından iyiydi.

Esas kızın Chaplin'i gördüğü sahneden itibaren onunla ilgili sahneler gayet iyiydi.

En çok güldüren yerlerden biri köpekli danstı.

Kar temizleyiciliği de zekiceydi.

En sondaki uçurum sahnesi zaten benzeri pek görülmeyen iyi bir sahneydi.

Bir filmi çıktığından 89 yıl sonra bile büyük keyifle izliyorsak yapanları tebrik etmek düşer.

9/10

 

[cevaa]

Süresi kısa olduğu için izledim ama o döneme göre gayet komik bir filmdi.

Chaplin'in özellikle mimikleri çok hoşuma gidiyor

Fırtınada uçma sahnesi, köpekle dans sahnesi, ayakkabı bağcığını makarna gibi yemesi, sondaki uçurum sahnesi filan sesli güldürdü

Senaryoda iyiydi, herşey tam kararındaydı. Süreside kısa olduğundan sıkılmadan izledim.

9/10

 

[sokak sanati]

1925 in filmini mi izliyorsunuz

Hemde repliksiz.

 

[destere]

filmi tüm arkadaşların beğenmiş olması harika ..
çaplin dünyaya erken gelmiş bir film dehası bence, günümüzde olsa muhteşem eserler vereceğinden eminim ..
komedi anlayışının çaplinden günümüzdeki sitcom tarzına dönüşmesi ise geriye gidiş bana göre..
1925 lerin şartlarında bile vatandaş kendini bir odaya hapsetmemiş dışarda çekimleri gerçekleştirmiş şimdikiler ise kolaya kaçıyor bir oda bir salon üç beş çok konuşan ağız al sana komedi

 

[cookies]

filmi tüm arkadaşların beğenmiş olması harika ..
çaplin dünyaya erken gelmiş bir film dehası bence, günümüzde olsa muhteşem eserler vereceğinden eminim ..
komedi anlayışının çaplinden günümüzdeki sitcom tarzına dönüşmesi ise geriye gidiş bana göre..
1925 lerin şartlarında bile vatandaş kendini bir odaya hapsetmemiş dışarda çekimleri gerçekleştirmiş şimdikiler ise kolaya kaçıyor bir oda bir salon üç beş çok konuşan ağız al sana komedi

Oley be özlemistim seni ben.Sen kac yasindaydin bu arada

 

[Danger UA!]

İzlediğim 5.Chaplin filmi oldu.Hazır etkinliğe gelmişken izleyeyim dedim.

Charlie Chaplin hakikaten sinema dünyası için bir şans.Sinemayı sinema yapan bu adam bence.

Filme gelirsek sıkıldığım yerler oldu.Ancak müzikler -ki sessiz filmin en önemli unsurlarındandır- gayet iyiydi.Zaten filmin son 30 dakikası da gayet eğlenceliydi.Ve filmin seslendirilmiş olması daha güzel olmuş bence.Sıkıntı olmadı bana.

SPOILER

Evin sallanma sahnesi güzeldi. Georgia'ya asılan adama attığı tekmeye de güldüm nedense.

Yılına göre başarılı bir film izlerken eğlendim.Ancak diğer Chaplin filmlerinden daha düşük seviyede bana göre.

Puan:7.5/10

 

[Reytinger]

Film etkinliğindeki ilk filmim hayırlı olsun. Açıkçası en kısa film diye tercih ettim baştan itiraf edeyim fakat en güzel filmlerdenmiş. Keşke sona saklasaydım.

Ben de bir aralar kısa film çekmek filan düşündüm. Hayal işte. Charlie Chaplin önerdiler hep izle diye sonra tabi vazgeçtim izlemedim de. Fakat o zamana göre hem hikayesi hem de oyunculukları cidden inanılmaz iyimiş.

Şu anda bile aşk hikayeleri o güzel yansıtılmıyor bazı dizilerde.

SPOILER

Georgia çok da güzel değildi aslında ama siyah beyaz olmasının nedeni olabilir. Fakat en baştan sevdiğinin düşünmüştüm. Eğlendiğini görünce biraz kızdım ama devamında o da anladı. Milyoner olunca Jim, Felow'u uçurumdan da atmadı. Demek ki vefalı dostmuş.

Biraz bonkör davranacağım puan konusunda :
9/10

 

[Araf]

Hep Charlie Chaplin filmi izlemek istemişimdir aslında, en sonunda da izledim. Yılı itibariyle çok sıkılacağımı da düşünmüştüm ama iyiydi. Genelde yüzümde tebessüm oluştu, ara ara bazı sahnelerde kahkaha attım. Bana süresi daha uzun gibi geldi ama o kadar da uzun değildi. Sanırım diyalogsuz olması ve bolca müzik olmasından kaynaklanıyor. Ara ara sıkıldığım oldu.

En iyi sahneler;

SPOILER

Karla gidip gelmeceler iyiydi. Big Jim McKay'in, Chaplin'i tavuk olarak görmesi ve ardından yaşananlar. Yemek bulamayıp, Chaplin'in ayakkabısını yemesi. Chaplin'in, Georgia ile sahneleri çok renkliydi ayrıca. Hatta Georgia ile dans ederken araya köpeğin de karışması. Kıyafeti düşmesin diye bağladı, köpek çıktı. Köpekte kediyi kovalayınca olanlar oldu. Orada iyi kahkaha atmıştım. Hele uçurumdan evin düşmesi ve altının bulunması. Bir de son sahne iyiydi, gemiden düşmesi.

Anlatıcı vardı da, diyalogsuz çok ilginç oldu. Kadınların bile ne demek istediğini bile anlattı, çok ilginç durdu öyle. Yıl itibariyle kuşkusuz günümüz filmlerinin birçoğundan daha iyi anlattı anlatmak istediğini. İnsanın yüzünde gülücükler eksik olmuyor en azından. Bunu da herkes başaramaz. Charlie Chaplin'in de dediği gibi; "Kahkasız geçen gün, harcanmış bir gündür."

8/10

 

[destere]

puanım = 9

@OzaN puan vermedi demesin