Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sirk, yönetmenliğini ve başrolünü Charlie Chaplin' in üstlendiği, 1928, ABD yapımı sessiz bir komedi filmidir. Al Ernest Garcia, Merna Kennedy, Harry Crocker, George Davis ve Henry Bergman da rol aldığı filmde Chaplin, polis tarafından kovalanırken yolu bir sirke düşen ve oranın yıldızı haline gelen bir serseri (Şarlo) rolündedir.
Chaplin ve Joseph Plunkett tarafından yazılan film, 1928'deki $3.8 milyon dolarlık hasılatı ile gişede en çok para kazanan sessiz filmler sıralamasıda 7. sıradadır.
Filmin çekimleri boyunca meydana gelen sayısız aksaklık (film stüdyosunda yangın, filmde kullanılan arabaların çalınması, Chaplin'in sansasyonel boşanma davası vs.) nedeniyle Chaplin'in en çok güçlük çektiği filmlerden biri olmuştur. Chaplin'in, karısı Lita Grey' den boşandığı döneme rastladığından bir hayli olaylı ve zor geçen boşanma sürecinde filmin çekimlerine bir yıl kadar ara verilmiştir.
Film Chaplin tarafından 1970' te yeniden elden geçirilmiş ve müzikleri yeniden düzenlenmiştir.
Charlie Chaplin'in başrolünü oynadığı, yönettiği, senaryosunu yazdığı, yapımcılığını yaptığı ve hatta müziklerini besteleyip şarkısını yazdığı harika bir yapım daha... Charlie Chaplin o yıl bu filmle oyuncu olarak Oscar adayı olmuş normalde ama Akademi aldığı kararla kendisini adaylıktan çıkararak filmdeki bütün her şeyi kendisinin yapmasından dolayı özel bir Oscar vermiş. (Bu aynı zamanda tarihteki ilk Oscarlardandır, Oscarlar o yıl verilmeye başlanmış)
Klasik Chaplin tarzı bir film. Chaplin'i sevenler bu filmi de sevecektir. Pek çok eğlenceli sahneler var. Bununla kalmayıp yer yer hüzünlendiriyor, yer yer düşündürüp her zamanki gibi Chaplin'in mesaj kaygısından parçalar taşıyor.
Müzikler oldukça eğlenceli, başarılıydı. Filmin süresi de kısa zaten. Bir City Lights, The Great Dictator falan değil ama yine harika bir film. 9 puandan aşağısına gönlüm razı olmayacak.
Filmi geçen yıl izlemiş olmama rağmen isminden dolayı izlediğimi unutmuş ve torrent indirmiştim. O kadar indirmişken ikinci kere izlememek ayıp olurdu.
Yine çok eğlenceli, hüzünlü ve absürt bir filmdi. Modern Zamanlar, Şehir Işıkları ve Altına Hücum gibi filmlerin oldukça gerisinde, Büyük Diktatör ile tek ortak noktaları Charlie Chaplin olduğu için onunla kıyaslayamıyorum.
Her Chaplin filmlerinde olduğu gibi bu da oldukça sürükleyici idi. Oyunculuğa, müziklere zaten yoruma gerek yok.
Modern Zamanlar 'a 10, Altına Hücum' a 9.5, Şehir Işıkları 'na 8.5 vermiştim. Bu film de onların altında kalsa da çok iyiydi.
sonunun mutsuz sonla bitmesi de yılına göre çok başarılı bir olaydı
Chaplin kesinlikle sinemaya boyut atlatan müthiş birisi. Bu filmde de yine zekasını ortaya koymuş.
Klasik bir Chaplin filmiydi. Yine çok zekice olan kovalamaca sahneleri, yer yer duygulandıran ve yer yer kahkaha attıran sahneler. Tabii yine verdiği mesajlar var ama bir Modern Times bir The Great Dictator seviyesinde değil.
The Kid ve The Gold Rush'tan daha iyiydi bence. Ama diğer meşhur filmlerinin arkasında kalan bir film olsa da yine izlerken çok eğlendim.
Bu arada Tramp'in hayal kurup adamı dövdüğü sahne o dönemde nasıl çekilmiş aklım almadı.
Bu kadar eğlenceli bir film ile karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Müzikler mükemmeldi yani sessiz bir filmde anca bu kadar kalite müzik kullanır. Sessiz bir sinema yapıyorsan mimiklerin kuvvetli olmalı ama adam gerçekten aşmış ya oyunculuk kusursuz tek kelimeyle.
Bedeni küçük ancak ruhu büyük üstad, hem güldürüyor hem de hüzünlendiriyor. Bir insan bu kadarmı şirin olur. Kendine has olmak budur eşsiz oyuncu olmak budur.
İpin üzerinde korunaksız maymunlarla yürüdüğü sahne, aslanın kafesinde kilitli kalma sahnesi gerçekten ayakta alkışlanacak cinsten. O dönemde nasıl çekilmiş merak ettim doğrusu.
Filmin en önemli tarafından biride finalindeki dramatik sahne.
Sevdiği kızın mutluluğu için kendi mutluluğunu feda etmesi ve sonunda tek başına kendine has yürüyüşle uzaklaşması gerçekten etkileyici bir finaldi.
Bu filmi favorilerime ekliyorum ve ayakta alkışlıyorum. 9/10
çaplin herşeyiyle muhteşem bir adam yürüyüşüyle hareketleriyle bir harika
biraz süre uzunluğundan dolayı aradaki sahneler sıkıcı geçti birazda müzik rahatsız etti onun haricinde muhteşem espriler vardı.. bu adamın filmlerinde güldüğüm kadar hiç bir şeye gülemiyorum özellikle sessiz döneme ait olan filmleri dahada güzel buda onlardan biri ..
ön plana çıkan yerler
kucaktaki çocuğun elindeki simidi aşırması , polisle kaçıp kovalamaca sahneelri sandalye değiştirdiği anlar , aslanla kafesteki sahne , eşek tarafından kovalandığı sahneler ve de sirk cambazlığında maymunlarla olan sahnesi ve klasik çaplin sonu sevdiği kızı o kadar severki ondan vazgeçecek kadar hemde
Charlie Chaplin sinemanın en önemli isimlerinden biri kuşkusuz ve beyazperdeye birbirinden başarılı yapımlar armağan etti. Bu da onlardan biri oldu.
Film, birden fazla duyguyu bir arada yaşatıyor. Genellikle güldürse de bazen hüzünlendiriyor ve yer yer de mesajlarını verip köşesine çekiliyor. Zekice kotarılmış kovalamaca sahnelerini de çok sevdim.
Müziklere ve kurguya da bayıldım. Süresi de kısa olduğu için su gibi akıp geçti zaman. Chaplin'in tüm özelliklerinden izler taşıyan, başarılı bir yapım olmuş.
Charlie Chaplin zaten filmi sırtında taşıyor. O varken diğer isimlerden bahsetmeye bile gerek yok, ki zaten öne çıkan bir isim de yok.
Neticede izlerken zevk aldığım bir yapım oldu. Genel olarak hiç sıkılmadım. The Great Dictator, Modern Times, City Lights gibi filmlerden bir adım geride olsa da tek başına değerlendirildiğinde çok iyi bir film. İzleyin.
Aslında alışmış olmam lazım, izlediğim kaçıncı Chaplin filmi oldu bilmiyorum ama sanki ilk defa izliyormuş gibi yaptıklarını hayranlıkla izledim tekrardan. O dönem için gerçekten fazla iyi filmleri.
Filmin tek bir sahnesi bile sıkmadı. Yine hemen her sahnesi akıcı, izlemesi keyif veren sahnelerdi ve komikti.
Chaplin'in hayalinde adamı dövdüğü sahne beni de çok şaşırttı. Artık nasıl bir teknik kullanıldıysa çok başarılı bir sahneydi.
Spoiler'daki sahne bile yönetmenliğin ne kadar başarılı olduğunu görmek için yeterli bence.
Kısacası, yine zevkle izlediğim bir Chaplin filmiydi.
Aslında alışmış olmam lazım, izlediğim kaçıncı Chaplin filmi oldu bilmiyorum ama sanki ilk defa izliyormuş gibi yaptıklarını hayranlıkla izledim tekrardan. O dönem için gerçekten fazla iyi filmleri.
Filmin tek bir sahnesi bile sıkmadı. Yine hemen her sahnesi akıcı, izlemesi keyif veren sahnelerdi ve komikti.
Chaplin'in hayalinde adamı dövdüğü sahne beni de çok şaşırttı. Artık nasıl bir teknik kullanıldıysa çok başarılı bir sahneydi.
Spoiler'daki sahne bile yönetmenliğin ne kadar başarılı olduğunu görmek için yeterli bence.
Kısacası, yine zevkle izlediğim bir Chaplin filmiydi.
çaplinin içinden bir çaplin daha çıkıyordu ruh gibi şimdiki filmlerde o sahnenin çekimi çok kolayda o dönem bunu başarmaları gerçekten ilginçti çokda güzel bir sahneydi
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.
