Tüm bölümleri bitirdim. İlk başta geçtiği dönem ve coğrafya itibariyle Türkiye'ye uyarlanması biraz zor gibi görünse de başroldeki üç kadının yaşadıklarını günümüzde birçok Türk kadını yaşamaya devam ediyor o nedenle bu damar üzerinden tutacağını düşünüyorum. Son dönemdeki ekonomik sıkıntılar ortada ama umarım bizde de dönem olarak uyarlanır çünkü işin cazibesinin büyük kısmı o dönemin şatafatlı dünyasından geliyor.
İlk bölümdeki dehşetin üstüne sonraki bölümlerde de özenli yazılıp çekilmiş bir hikaye konuluyor. Tabii 8 bölüm sürdüğü için olaylar bayağı hızlı işleniyor ve her bölümde sürpriz olaylarla seyir zevki hep yüksekte kalıyor. Bizdeki versiyonu da Kuzgun'un senaristleri yazdığı için bu zevkin korunması için umutlarım bayağı yüksek. Hele ki Demet Evgar'ı Avlu'dan kısa süre sonra (hele ki uzun süreli dizilerde oynamak istememesine rağmen) ekranlara döndürecek bir işse. Zaten buradaki karakterini de bayılarak izleyeceğiz gibi.
Diğer kadınlardan Rose'un hikayesi bayağı ilginç ve duygusal yoğunluk açısından da bayağı zorlayıcı. Her ne kadar yaş olarak biraz daha küçük olsa da Hazar Ergüçlü'nün yakışacağını düşünüyorum. Dilan Çiçek Deniz'e pek bayılmıyorum açıkçası ama diziyi izledikten sonra fikrim biraz değişti en azından zengin ve sevgi kelebeği kız karakterinde sırıtacağını sanmıyorum. Tabii orijinalindeki kız (dehşet güzel ve yetenekli) kadar olamaz ama iyi bir senaryo olursa onu da sorun etmeyiz bence. Bu arada Kıvanç Tatlıtuğ daha genç ve daha az ünlü olsa başroldeki sarışın çocuğa çok yakışırmış.
Bakalım bizde böyle bir hikayeden neler çıkaracaklar. Tıpkı Call My Agent gibi izledikten sonra heyecanım ve merakım iyice arttı ve hakkı verilirse bu iş de sezona bomba gibi düşer.
Genel puanım:
8/10