Fragman izlemeden ve konuyu bilmeden gittiğim bir diğer film oldu. İlk yarının yarısına kadar filmin konusu hâlâ belli olmamıştı. Ara olunca "Acaba yanlış filme mi geldim?" diye düşündüm. Köprüde Doctor Octopus'u görünce irkildim. "İyi şeyler olacak galiba." dedim ama maalesef olmadı.
PP kutuyu ele geçirdikten sonra film hareketlenmeye başladı. 2003 model Peter Parker göründüğü anda oturduğum yerde doğruldum, saçımı başımı düzelttim saygıdan. İlk gelen Peter Parker, Amazing Spider-Man serisinin karakteriymiş, bilmiyordum, filmden çıkınca internetten baktım ona. 03PP ortamdaki havayı aldı ve farklı bir yere taşıdı. Başrolü çaldı desem yeridir.
MCU'nun en iyi filmi veya Infinity War ile birlikte en iyi film olduğunu iddia edenler var. Bu iddia sahiplerinin kim olduğundan ziyade iddianın geçerliliğini test etmekte fayda var.
1- Filmlerin konusu, darlığı ve genişliği
1.1 No Way Home
Öncelikle her iki (Endgame'i de işin içine dahil edip üç diyebilirsiniz) yapıtın da farklı konuları ve bu konuların kapsamlarının sınırlı olduğunu unutmayalım. SMNWH'da konu Spider Man'in Peter Parker olduğunun unutulması ve farklı evrenlerdeki Peter Parker'ların düşmanlarıyla 2021 model Spider-Man'in mücadelesi (onları iyileştirme çabası) idi. Filmde son konu olarak ise tüm insanların 21PP'ı unutması, bir anlamda varlığının yok olması olarak değişti. Biz bu 3 farklı konuyu ana konu yapalım ve tek bir konuymuş gibi düşünelim; Peter Parker'ın varlığı ve iyiliği (iyi insan olma çabası). Buradaki iyi olma durumu mantıklı bir isteğe dayanıyor mu... Tartışılır ve bu başka bir tartışmanın konusu olur(***). Sonuç olarak buradaki durum neredeyse bireysel bir var olma sorununu ele alıyor. Spider-Man, adı üstünde tekli film, başrolü sadece 1 tane karakterin domine ettiği bir film. Konusunun sınırı, 1.2'de değineceğimiz şeylere oranla daha dar.
1.2 Infinity War
Infinity War'a geldiğimizde ise Thanos isimli karakterin evrendeki tüm canlıların yarısını yok etmeye çalışmasını görüyoruz. Bunu yapmaya çalışmasının sebebi, hammaddelerin ve ürünlerin artık canlılara yetmemesi ve canlıların nankör olması, har vurup harman savurması. Bu sebebin ve isteğin doğru olduğunu kabul etsek de etmesek de bu gerçekten de görkemli bir konu, iddia. Tüm evreni ilgilendiriyor; İnsanları, yabani hayvanları, bitkileri, bakterileri... Herkesi ama herkesi ilgilendiriyor. Kapsadığı sınırın haddi hesabı yok. Herkesi ilgilendirmesi başka büyük bir şeye yol açıyor ve ona da şimdi değinelim...
2- Karakterlerin büyüklükleri, karizmaları
SMNWH'da Peter Parker'ın -fiziksel olmasa bile- yok oluşunu, bir nevi ölümünü izliyoruz. Ama bu sadece bunun ile sınırlı kalıyor. Diğer tarafa döndüğümüzde ise büyüklü-küçüklü onlarca karakterin yok olma olasılığını izliyoruz. Mesela Infinity War'da Spider-Man, Doctor Strange, Black Panther, Scarlet Witch gibi isimler yok oluyorlar. Bu saydığım isimlerle kadro kurup ortalama bir MCU filmi yapabilirsin ( ki Spider-Man ve Doctor Strange ile yapılmış olan bir filmi konuşuyoruz şu an.
) Oluşturulacak konu ve kurgudan bağımsız düşünün bunu. Bu karakterlerin belli bir ağırlığı var. Yok olmayanlara baktığımız zaman Iron-Man, Thor, Captain America gibi çok büyük karakterler karşımıza çıkıyor. Tam anlamıyla Şampiyonlar Ligi kadrosu. Buna bir de Thanos ekleniyor... Şu an ele aldığımız tartışma konusunu düşünürsek eğer, bu isimlere filmde ne olduğu önemli değil. Önemli olan bu karakterlerin filmde boy göstermesi.
İddianın geçerliliğini test etmeye çalıştık, şimdi iddia sahiplerinin kim olduklarına bakalım. Emre Özcan bu isimlerden birisi. Futbol başta olmak üzere spor medyasında yer alan biri. Sinema filmleri üzerine konuşmayı sever, bununla ilgili programlar çeker. Spider-Man sevdalısıdır.
5 gün önce bu filmle ilgili "MCU'nun en iyi filmi" cümlesinin de içinde geçtiği bir tweet atmıştı, bugün filmden sonra tweeti alıntıladım ve birkaç dakika sonra kendisinden bir yanıt aldım. Bakalım neler konuşulmuş...
Ekşi Sözlük'e de girip baktığımızda bununla paralellik oluşturabilecek yorumlar görebiliyoruz. Örneğin birçok entry şu tarz kalıplarla başlıyor:
"Bir Spider-Man sever olarak..."
"Spider-Man ile büyümüş biri olarak..."
Elimizdeki verileri birleştirelim. Film çok bariz bir şekilde geçmiş karakterleri günümüze taşıyıp nostalji havası estiren bir film ve hem Emre Özcan'ın hem de diğer Spider-Man sever insanların sadece filmin konusuna bile yükseleceği belli. Ortaya konulan işin kalitesi -belli bir seviyeyi geçmek şartıyla- yüksek olmasa bile fan olarak tabir edebileceğimiz kişilerce sevilecek ve övülecek. Nostalji sever insanlar vardır, eskiyi yeniye birçok kez tercih ederler. "eskisi daha iyidir", "geçmiştekinin yerini tutamaz" gibisinden. Bu tarz görüşlere sahip insanlara ortalama bir ürün/yapıt/iş sunsanız bile (SMNWH'a "ortalama bir iş" demiyorum, yanlış anlaşılmasın) onu muhtemelen beğeneceklerdir. Birkaç kişinin görüşüyle elde edilmiş verilerin ne kadar sağlıklı sonuçlar vereceği belirsiz olsa bile,
normâl bir sinema filmi izleyicisinin bu filmi zirve noktaya koyacağını düşünmüyorum.
Tüm bu geçerlilik testinden sonra benim düşünceme gelelim. Infinity War ve Endgame benim için çok ayrı bir noktadadır. İlk 2'yi domine ediyorlar. Spider-Man: No Way Home ise muhtemelen kendi üçlemesinin zirvesine rahat bir şekilde oturdu. Homecoming'i hatırlamıyorum ama Far From Home feci şekilde kötüydü.
***
Kendimi bu konu üzerinde tartışmak zorundaymışım gibi hissediyorum... Dr. Strange büyüyü bozup paralel evrenlerden gelen düşmanları geri göndermek istiyor. Peter Parker ise buna karşı çıkıp "Onları iyileştirip ikinci bir şans kazandırabiliriz." diyor ve kavga başlatıyor. Kavgayı kazanıyor.
Onları iyileştirme riskine girmeden önceki devasa hataları:
1- Paralel evrenlerdeki PP düşmanı kişilerin kendi evrenine gelmesine sebep olması
2- Evrenlerdeki dengeyi bozması
3- Kendi dünyasını, evreninin varlığını tehlikeye atması
4- Zaten çoktan ölmüş olan birçok düşmanı diriltmesi
Tüm bu büyük hatalardan sonra girdiği riskin analizine, değip değmeyeceğine, karaktere neler kattığına bir bakalım.
1- Riske girmenin gerekliliği
Yukarıda da belirttiğim hataların tehlikesinin büyüklüğü su götürmez birer gerçek. 4. maddedeki hatanın yol açabileceği birçok sorun var. Dirilen düşmanların geçmişe gidip kendi evrenlerinde daha fazla yıkıma, acıya sebep olmaları hiç de az ihtimal değil. Pekii bu hatanın doğurabileceği sorunların gerçekleşme ihtimaline rağmen tüm bu maceralara gerek var mıydı? Ben filmi izlerken, PP, Strange'e itiraz ettiği zaman "Neden?" dedim. Srounlar baş göstermeye başladığı anda düşmanlarına karşı sayısal olarak az ve güçsüz olacaksın. Bunu diyorum çünkü düşmanlarını iyileştirme çabasına gireceksen ya Dr. Strange'i ikna etmelisin ya da onu saf dışı bırakacaksın. Saf dışı bırakmayı seçtiğin anda hangi özelliklere sahip olduğunu bilmediğin onlarca, yüzlerce düşmanla karşı karşıya geleceksin. Film olduğumuz için ne yüzlerce ne de onlarca düşman görebildik, doğal olarak. Ama yine de 1'e 4 gibi bir sayısal üstünlüğü var düşmanın. Yani, yardım almadan bu işin altından kalkamayacağı belli...
May'in ölümünden sonra psikolojik olarak çöktü, yaşananların kendi suçu olduğunu düşündü (ki en azından May'in ölümü öyle...) ve iyileştirmeyi düşündüğü düşmanların iyileştirilmeyi hak etmediğine karar verdi. 03PP ve 12PP ile olan ilk sahnede büyü kutusundaki düğmeye basacaktı. Ama diğer PP'ler onu ikna etti...
2- Karakter gelişimindeki katkısı
Muhtemelen öyle ki yardım alsa bile dediğini yaptı. 5 tane kötü insanı iyileştirdi ve evrenlerine geri yolladı. Bu iş için ilk yola çıktığında iyileştireceği 5'linin aldıkları karardan vazgeçme ihtimallerini biraz kenara itti. Bunun arkasındaki sebep o düşmanların savaştığı Peter Parker'ın kendisi olmaması olabilir. "Kendi evrenlerindeki PP ben değilim, neden saldırsınlar ki?" Saldırdılar ve May'in ölümüne sebep oldular. PP'nin buradaki psikolojik çöküşünden sonraki ikna olma aşaması çok önemli. O motivasyonun, konsantrasyonun getireceği anlamlı galibiyetin büyük sonuçları olacaktır. Güven tazeler, inancını korur, direnci artar. 5 tane bitik insanı/yaratığı bataklıktan çekip çıkardı, ikinci bir şans verdi. Muhtemelen bundan sonra daha olgun bir Peter Parker/Spider-Man izleriz.