FK4 Memories of Murder / Cinayet Günlüğü (2003) Film Bilgileri & Yorumları

gundix123

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
14 Aralık 2011
Mesajlar
4,188
Reaksiyon puanı
3,284
Puanı
459
0353969.jpg

Cinayet Günlüğü - Salinui chueok (2003)

Türü: Suç, Dram, Gizem, Gerilim
Yönetmen: Joon-ho Bong
Senaryo: Joon-ho Bong, Kwang-rim Kim, Sung-bo Shim

Oyuncular:
Kang-ho Song
Sang-kyung Kim
Roe-ha Kim
Jae-ho Song
Hie-bong Byeon

IMDb Sayfası

Filmin Özeti
“Cinayet Günlüğü” senaryosu gerçek olaylara dayanan bir polisiye. Başkent yakınlarındaki bir taşra kasabasında yağmurlu günlerde işlenen esrarengiz kadın cinayetlerini çözmeye çalışan iki polisin başından geçenler anlatılıyor. Bu polislerden ilki yakaladıkları şüpheliyi hemen suçlu olarak damgalamak isteyen ve şiddetle itiraf almaya çalışan “geleneksel” polis ve başkentten bu işin çözülmesine yardımcı olması için yollanan şüpheliden delile değil delilden şüpheliye ulaşmaya çalışan analitik düşünce tarzına sahip polis. Ancak olaylar çetrefilleştikçe yavaş yavaş rollerin değişmeye başladığını görürüz.

Filmin Fragmanı

 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
Güzel bir polisiye filmi. Küçük bir kasaba da ardı ardına işlenen 10 cinayet ve içinden çıkılması oldukça güç bir durum. Bölgenin polisleri ise bu cinayete biraz farklı yaklaşıyor. Zaten filmi diğer Amerikan polisiye filmlerinden ayıran nokta burada. Süresi uzun ve pek bir aksiyon yok ama yavaş temposunu insanı etkilemesiyle telafi ediyor.

Bunun yanında filmde, sorgu sahneleri inanılmaz yaratıcı olmuş. Saf komediside var tabi, çok güldüğüm, eğlenceli gelen baya sahnelerde oldu. Çift ayaklı uçan tekme ve şaplaklar sesli güldürdü.

Oyunculuklar tek kelimeyle müthiş ve samimiydi. Hem fiziksel olarak canlandırdıkları karakterlere çok uygunlar hem de çok doğallardı.

Filmde karakter değişimini de net bir şekilde görüyoruz. Seo yumuşak, insaflı adamdan acımasız, kontrolsüz bir dedektife dönüşürken, Park ise sert adamdan anlayışlı kişiliğe bürünüyor.

İşkenceci polisin paslı çividen dolayı kangren olup bu bacağının keslimesi ilahi adalet gibi; suçsuzlara yapılan işkencenin bedeli.

En önemliside bitince filmdeki olayları unutamamanız.

Katil kim diye sormak çokta doğru değil. Adamlar göstermek istese zaten net bir şekilde gösterirlerdi. Gerçek hayatta da bulunmamış sanırım. Küçük bir kızın, yıllar sonra ilk cinayetin işlendiği yere gelip oraya bakan dedektif Park'a "olağan biriydi, sıradan bir insandı" derken de bunu kastediyordur.

Gerçekten çok anlamlı ve etkileyiciydi. 8/10
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,626
Reaksiyon puanı
62,951
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Yavaş tempolu olsa da Joon-ho Bong'un neredeyse tüm filmleri gibi komedisini de eksik etmeyen, başarılı bir yapım olmuş.

Dediğim gibi temposu pek hızlı sayılmaz aslında, ama izleyiciyi bir şekilde içine çekmeyi başarıyor. Polisiye ve komedi yanları birbirinin önüne geçmemiş, genellikle eşit seviyede tutulmuş.

Karakter değişimlerinin çok ani ve net olması benim de dikkatimi çekti ki bu da filme biraz farklı bir hava katmış. Filmde unutulmayacak bir sürü sahne var, ama en güzeli ve komiği sorgu sahnesiydi kesinlikle. Bazı sıkıcı anlar vardı, ama çok sorun etmemek lazım bence.

Oyunculukları da gayet beğendim. Herkes, rollerinin gereğini layığıyla yerine getirmiş.

Sonuç olarak yönetmenin tüm izlerini taşıyan, ortalamanın kat kat üzerinde bir film. İzleyin.

8/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Söylenildiğinin aksine komedinin zerre olmadığı dramatik Polisiye film olmuş. Tek bir sahnede güldüğümü ya da gülmemi gerektirecek bir şey hatırladığımı sanmıyorum?

Bizdeki Bir Zamanlar Anadolu'da filminin Polisiye ve Kore versiyonunu hatırlattı bana. Hatta şöyle bir düşündüm de gereğinden fazla benziyor. Konu olarak hiçbir alakası yok ama gerek işleniş tarzı gerek sembolik anlatımı gerekse eleştirel tutumu birbirlerine çok yakın. Acaba Nuri Bilge Ceylan bu filmden mi etkilenmiş?


Daha önce izlediğim Kore Filmlerinden Oldboy ve Şeytanı Gördüm e kıyasla daha az sevdiğim bir film oldu. Belki konu, işlenişi çok güzel olabilir ama bu tarz sinematik çalışmalar bana göre değil. Sıkıyor bir müddet sonra.

İşte, G. KORE nin taşrasına ve eski baskıcı yönetime karşı ince eleştirilerin yapıldığı film.

Yalnız dikkatimi çeken, filmin konusunda filmin Güney Kore nin diktatörlük döneminde geçtiğini yazması. Ancak hiç şüphesiz bizim 2015 Türkiyesinden daha özgür bir ülke? Adamların 1980 küsür yıllarını bizler lüks olarak görebiliriz.

Filme dönersek, böyle finale lanet olsun

beklediğim gibi katilin yakalanmadığı sıradışı (!) marjinal (!) bir film daha. Ne kadar uğraşsam da sevmiyorum böyle lanet sonları. Filmin sonunun iyi ya da kötü bitmesi önemli değil, yeter ki sonuçsuz kalmasın.

Müzik ve yönetmenliği iyiydi, gerisi ortalama. Hiç kuşkusuz birçok kişi tarafından fazlasıyla beğenilecek bir film olabilir ama ben beklediğim etki ve tepkiyi bulamadım.

5.0/10
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Uzak Doğu sinemasına hep önyargıyla yaklaşmama rağmen izlediğim 2. Kore filminden de müthiş tat aldım. Oldboy kadar hayvani bir film değil tabi ama gerçekçi ve sert bir film diyebiliriz.

Film bence asıl olarak bir cinayet filmi değil. Darbe zihniyetini ve baskıcı rejimi inceden eleştiren bunu cinayetlere paralel olarak anlatan bir film.

Cinayetin işleneceği gün aynı zamanda isyan olması ve desteğin gelememesi.

Komedi yönüne gelirsek böyle bir filmin içine çok iyi harmanlanmış ve filmi daha da gerçekçi bir boyuta taşımış. Genel olarak Park'ın sahneleri güldürdü ama komedi filmi olarak nitelendiremeyiz tabi. Güldüren anlar olmadı da diyemem ama.

Mesela filmin sonunda Park'ın oğluyla bilgisayar hakkında yaptığı konuşma güldürdü.

Karakter değişimleri zaten belirgin bir şekilde gösterilmiş ve bu anlatımını da çok beğendim.

Filmin başında Park işleri oldu bittiye getirip suçsuz insanları katil yapmaya çalışırken sonunda ise aklıselim olan polis Seo test sonuçlarına aldırmadan başka suçsuz birini suçluyordu.

Sonuna gelirsek:

Bence başarılı son. Zaten kızın olağan bir insandı demesi zaten filmin katilin kim olduğunu neden göstermediklerini kanıtlıyor. Katili merak edenlere mesaj veriyor. Bence de eğer bu filmi "katil kim acaba? " düşüncesiyle izlerken yanlış açıdan bakmış oluruz diye düşünüyorum.

8.5/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Uzakdoğu sinemasına fazlasıyla soğuk bakmama karşın Kore'den istisnalar çıkabiliyor. Oldboy ve My Sassy Girl'den sonra iyiydi diyebileceğim üçüncü Kore filmi oldu benim açımdan. Yalnız ne kadar iyi olursa olsun uzakdoğu filmleri belli bir eksi puanla başlıyor benim açımdan.

Sağlam bir polisiye, genel olarak iyi bir senaryo ama bence gayet vasat bir son.

Komedi denmiş ben hiç gülmedim. :)

Baskıcı rejim falan denmiş ben onu da hissetmedim doğrusu, baştaki yazı olmasa anlamazdım bile öyle bir dönemde geçtiğini. :)

7.5 puan olarak gidiyordu film. Finaliyle 7'ye düşme veya 8'e yükselme ihtimali vardı ama düştü maalesef. :)

7/10
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
Etkinlikte izlediğim ender filmlerden.:D Yorum yapıp yapmama konusunda kararsız kaldım ama beğenmeyenleri görünce yapayım dedim.

Ben filmin geçen hafta izlemiştim sanırım ama hala etkisindeyim, oldukça beğendim. Kore sineması öyle çok hayran olduğum, filmlerini izlediğim bir sinema değil; yani benim için de eksi başlayan bir filmdi.

Bu cinayetlerle birlikte aslında anlatılan baskıcı rejim çok iyi işlenmiş.
Özellikle filmin bir sahnesinde gözlere bakan polis seyirciyle göz teması kurarak "sen de bizim gibi insan değil misin?" tarzında bir şey diyordu. Gerçek hayattan alınmış bir film, katil bulunamamış. Bence çok iyi bir gönderme.

Bazı eksiklikler var aklıma takılan ama
katili bilmediğimiz için asla öğrenemeyeceğiz. :D Ve bence filmin sonunda küçük kızla konuşması da oldukça manidardı. Çünkü o yıl Kore'nin baskıcı rejimden çıktığı yılmış. -2003'tü sanırım.- Burada da rejim liderine bir gönderme var olmuş olabilir.
Sonuç olarak çok başarılı bulduğum bir film oldu.

9/10 diyeyim.

Bir de komedi olduğu nerede yazıyor? :D
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
güzel bir iş çıkarmışlar koreliler

filmde güldüğüm sahneler çoktu.. gerçekten bir dram aynı zamanda kendi içinde anca bu kadar komik sahneler barındırabilir :) zaten dizilerde veya filmlerde komedi olsun diye çekilenleri değil hayatın akışı içinde çıkan komik sahnelere daha çok gülüyorum :)
park ın kafadan kontak ortağının her önüne gelene uçan tekmelerle yanaşması güldüren sahnelerdi , o yakaladıkları mongol tipi ufaklığa yaptıkları işkence traji komikti:) tıfıla önce dayak atıp sonra tv molası verip tekrar işkenceye başlamaları güzel sahnelerdendi
seu adlı yeni dedektifin ilk geldiğinde yolda bir kadına yardım etmeye çalıştığı kadının adamı sapık zannedip kaçtığı ve de park ın adama tekme koyduğu sahnelerde güzeldi :)
kafadan kontak vatandaşın söylediği '' üniversiteye gidenleri bir odaya toplayıp seviştiriyorlarmış lafındada kahkaha attım :)

birde şöyle bişey söylüyordu park ''amerika büyük FBI analiz yapar bilgileri öyle toplar ,oysa bizim ülke çüküm kadar yaya dolaşmak mümkün '' :))

yine dedektif park ın hamamda donsuz rahiplere bakıp kılsız şey araması komik sahnelerdi :))
kırmızı donlu mastır yapan işçiyi kovaladıkları sahnede ilginçti :) adamın sapıklığını anladıkta niye kırmızı don giymişti orasını çıkaramadım :)

filmin finali net değildi? tamam gerçek yaşanmış bir hikaye de sonuçsuz kalmış olabilir... onu filme aktarmış olabilirler, ama yinede insan okuduğu romanda izlediği filmde bitiş esnasında bir nokta bir son bekliyor o kısımda @Tolstoyevski nin yorumuna katılmakla birlikte, yinede toltoyevski kadar filmi yerin dibine sokma taraftarıda değilim:)

filmin geneline bakacak olursak güzel bir filmdi diyebilirim uzun zaman akıllarda kalacak hoş bir uzakdoğu filmi izledim iyikide izlemişim mutluyum :)

puanım =8.5
 
Son düzenleme:

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Güzel bir polisiye filmi. Küçük bir kasaba da ardı ardına işlenen 10 cinayet ve içinden çıkılması oldukça güç bir durum. Bölgenin polisleri ise bu cinayete biraz farklı yaklaşıyor. Zaten filmi diğer Amerikan polisiye filmlerinden ayıran nokta burada. Süresi uzun ve pek bir aksiyon yok ama yavaş temposunu insanı etkilemesiyle telafi ediyor.

Bunun yanında filmde, sorgu sahneleri inanılmaz yaratıcı olmuş. Saf komediside var tabi, çok güldüğüm, eğlenceli gelen baya sahnelerde oldu. Çift ayaklı uçan tekme ve şaplaklar sesli güldürdü.

Oyunculuklar tek kelimeyle müthiş ve samimiydi. Hem fiziksel olarak canlandırdıkları karakterlere çok uygunlar hem de çok doğallardı.

Filmde karakter değişimini de net bir şekilde görüyoruz. Seo yumuşak, insaflı adamdan acımasız, kontrolsüz bir dedektife dönüşürken, Park ise sert adamdan anlayışlı kişiliğe bürünüyor.

İşkenceci polisin paslı çividen dolayı kangren olup bu bacağının keslimesi ilahi adalet gibi; suçsuzlara yapılan işkencenin bedeli.

En önemliside bitince filmdeki olayları unutamamanız.

Katil kim diye sormak çokta doğru değil. Adamlar göstermek istese zaten net bir şekilde gösterirlerdi. Gerçek hayatta da bulunmamış sanırım. Küçük bir kızın, yıllar sonra ilk cinayetin işlendiği yere gelip oraya bakan dedektif Park'a "olağan biriydi, sıradan bir insandı" derken de bunu kastediyordur.

Gerçekten çok anlamlı ve etkileyiciydi. 8/10
yer yer (eve dönüş) filmini hatırlattı işkence sahneleri :) eve dönüş filminde mehmet ali alabora işkence altında diyordu ya ben şehmuzum diye hatta siz kimi istiyorsanız ben oyum diyecek kadar işkenceden yılmıştı :)burdada aynı olay işkenceyle suçu kabul edecek birilerini arıyorlardı asıl suçluyu aradıkları yoktu pek :)
orayı unutmuşum bak :) filmin en güzel sahnelerinden biriydi.. önüne gelene tekmeyle dalan kafadan sıyrık polisin, paslı çiviyle kangren olup ayağının kesilmesi güzel oldu haketmişti kontak :) zaten onu polis yapanda kabahat sanmıyorum herhangi bir olay çözdüğünü :) zaten işleri güçleri yakaladıklarını sopayla dövüp suçu kabul ettirmekti suçlu olup olmadıkları dedektiflerin pekde umrunda değildi, yeni gelen dedektif biraz daha mantıklıydı o da sona doğru yerele benzedi gerçi :)
 
Son düzenleme:

Tzira

Emekli
Katılım
2 Kasım 2013
Mesajlar
2,575
Reaksiyon puanı
2,714
Puanı
280
Yaş
28
Konum
İstanbul - Bologna - Bursa - Ordu
Ben de filmi izlemeden önce biraz ön yargıyla yaklaşmıştım, ancak beklediğimden çok daha iyi ve sürükleyici bir filmle karşılaştım.

Film, gerçek ile kurguyu bir araya getirmiş. Yani filmdeki olay gerçekten yaşanmış, hatta Güney Kore'deki ilk seri cinayet olarak geçiyor. Filmde de cinayetlerin işleniş şekli gerçeğinde olduğu gibi verilmiş. Ancak filmdeki dedektifler kurgu, yani gerçekte böyle dedektifler yok.

Filmde gülümseten birkaç unsur vardı tabii ama bunları komedi olarak değerlendirmek yanlış olur diye düşünüyorum.

Örneğin ben filmin başında adamların cesedin bulunduğu yerdeki yokuşu inerken düşüp durmalarına güldüm baya. :D

Filmde dönemin askeri diktatörlük dönemi olduğu da bazı sahnelerle vurgulanmış. Ayrıca karakterlerin -özellikle Seoul'den geleninin- psikolojik değişimleri de çok güzel bir şekilde anlatılmış.

Benim hem sevdiğim, hem de Kore sinemasından izlediğim ilk film oldu. En azından bundan sonra bir Kore filmi gördüğümde fazla ön yargıyla yaklaşmam sanıyorum.

9/10