- Berkin ekmek aldı; "elinde sapan, yanıcı madde, halay çekti, polise taş, molotof bile atmıştır" dediler. Oysa ellerinde ispat bile yoktu. Ekmek alması, çoğu kişilerce bir simge oldu. Mesela bir ekmekci, market gibi birçok yerde pankart asıldı. Ekmeğin ne kadar değerli olduğu, o dönem ekmeğin 50 kuruş olduğunu ve 50 kuruş uğruna da candan olduğunu anlattılar. O dönem ekmek 50 kuruştu ama şimdilerde 75 kuruşa çıktı ve daha da artabilir ya da düşebilir. Ülkemizin işi hiç belli olmuyor.
- Berkin'in elinde sapan; "teröristsin sen" dediler. Dağda teröristerin kol geziyor, ellerinde silahlar ve askerimize sırtından ateş ediyor. Asıl bunların terörist olduğunu unutuyorlar.
- Berkin de yanıcı madde; Hastane yönetimi bu tarz bir şeyin olduğunu yazıyor ve bir de fotoğraf çekiliyor, gazetelere servis ediliyor. Sizce bu karalama olabilir mi? Olur mu, olur. Diyelim ki, yanıcı madde var, kullandığının ispatı var mı? Polise taş atma olayı olsa, mesela doğuda, "oradaki çocuklara sahip çıkalım" damgasını yapıştıracaklardı. Buradaki çocuklar, çocuk değil tabi.
- Berkin halay çekti; "sen bölücüsün" dediler. Halay çeken de tek Berkin olsa ülkemizde, "tamam" derim.
- Berkin kafasına gaz fişeği atıldı; "gebersin" diyen bile oldu. Bu insanlık suçudur. Polis geliyor, kafasına gaz fişeği atıyor. Bilinçli ya da bilinçsiz, bu insanlık suçudur. Daha 14 yaşlarında, hayatının baharında bir genç kendisi. İnsanlık suçunu, Avrupa'nın birçok ülkesinde yasaklanan bizmut kapsülünü kullananlar için pek anlatmak mümkün değil.
Hani terörü bitirdiğini, artık olmadığını söyleyenler, medyaya şehit haberlerini de çıkartmıyor. O kadar olay oluyor, şehit haberlerini sadece sosyal medyadan öğrenebiliyoruz.
- Berkin öldü; "iyi ki geberdi, terörist, bölücü" diyenler bile çıkıyor. İnsanlık suçu, bunları diyenler tarafından yine örtbas edildi. Hayatının baharındaki genç; 14 yaşında kafasına gaz fişeği yedi, 15 yaşında, 16 kiloyla hayata gözlerini yumdu. Türkiye'nin her bir tarafında gösteriler yapıldı. Yasaklanan bizmut kapsülü dedim ya, işte bu o gösterileri yapan kişilerin üzerinde kullanıldı. Yakın hedef konumundaki yasaklı silah, rahatlıkla insan öldürebilir, ki zaten bu yüzden yasaklı. Polislerin olaylar etrafında "gözüne sık, gözüne sık" demesi de ayrı bir olay. Yine de o polisler dışında da, polis gibi polisler de vardı. İnsanların içinden geçen "dur" emri, dışa vurdu ama "vur" emrinin önüne geçemedi ve birçok kişi de, bu yüzden canından oldu.
Asker bizim askerimiz; polis bizim polisimiz; çocuklar bizim çocuklarımız; insanlar bizim insanlarımız. Kimse kimseyi üzücü durumlara düşürmemeli. Medcezir yaptığı bu ince göndermeyle, izleyicilerinin gönlünü bir kez daha kazandı. Sadece izleyenlerin de değildir tabi ki. Demek istediğim o ki; insanlık çok önemli ve herkes tarafından kullanılması lazım. Kimse o şekilde ölmeyi haketmiyor. Başka ülkelerin çocuklarına ağlayanlar, kendi ülkelerin çocuklarına geldiği zaman, çeşitli bahaneler bularak, o kişiyi karalama gibi bi duruma düşüyor. Hani "çapulcu" dedi halkına, o taraf üzerinde geliştiği için, karalama gibi bir duruma gitti. Keşke her kesim tarafından duyarlı olunsa ama malesef bu mümkün olmuyor. En azından ülkemizde mümkün olmuyor her kesim tarafından duyarlı olmak.