Exxen Leyla ile Mecnun - 1. Sezon Yorumları


Yani öyledir erken alınacağını bilemezdi tabii
 
Reactions: Araf
Bazen görüyorum ben de haber konularını açsam mı diyorum bakıyorum @Emre Ozansoy açmış değilse bile uğraşmıyorum çünkü zaten haber daha yenidir 5 dkya en geç açılacaktır
 
Bazen görüyorum ben de haber konularını açsam mı diyorum bakıyorum @Emre Ozansoy açmış değilse bile uğraşmıyorum çünkü zaten haber daha yenidir 5 dkya en geç açılacaktır
Üniversiteye gideceksiniz neyse ki, şimdi dakik olun da görelim. @Emre Ozansoy dakik olmaya devam ediyorsa üniversite olmasına rağmen, bu adam süper kahramandır, direkt heykelini dikelim foruma.
 
Reactions: MasacRE
Ne goy goy yapmışsınız arkadaş. Biriniz de izledim diye yorum yapmamış
Neyse ben yapayım

İlk bölümü izledim. İlk başlarda biraz garip gelse bile sonradan işte bu Leyla ile Mecnun dedim. Aşırı çok güzeldi. Özlemişim


Galiba Sen Çal Kapımı dizisine gönderme vardı. Genel dizilerin 150 dakika olmasına iyi bir göndermeydi. Mecnunların evinde o dizi çekildiği için ben ona gönderme saydım
 
1. Bölüm


Nihayet dönmez denilen o gemi döndü Allahu Akbaar
Müzikleriyle, mekanıyla, karakterleriyle, oyuncularıyla çok şükür senelerin hasreti bitti. Müziklerin tamamen aynı olması en az oyuncu kadrosu kadar önemliydi...

İlk iki üç bölüm 8 senelik aranın toparlanması bölümleri olacaktır geçiş temalı, kalanında zaten ilk bölümden hissettirdi kaliteden gram bir şey kaybetmediklerini. Bu bölüm ise gelecek bölümlerin çok daha gümbür gümbür geldiğinin ilanı oldu, 8 sene sonra dönen bir dizi için kesinlikle ortalamanın üstünde bir başlangıç.

İlk bölüm adına hayal kırıklığına uğrama ihtimalinden korkuyordum, çünkü 8 sene geçmiş dile kolay ve kaçınılmaz bir durgunluk, eski tadı verememe durumundan çekiniyordum ama ciddi ciddi beklenen olmadı; gayet tadında ve Leyla ile Mecnun'un klasik tarzını hissettiğimiz bir bölüm oldu. TRT1 Leyla ile Mecnun'un 1. bölümü mesela çok daha durgundu ya da Ben De Özledim'in ama ikisi de bölüm bölüm giderek açılmışlardı.



Elbette ki yadırgadığımız bazı detaylar var. Özellikle Kaan'ın büyümüş hali ve Youtuber tavırları gözüme çok itici geldi, belki Youtuberlığı itici göstermek adına yapıyorlar ama Kaan karakteri başlı başına itici şekle bürünmüş. Keşke Kaan yerine şu okulda Kaan sandıkları gözlüklü çocukla yola devam etselerdi, gerçi o zaman da sürekli yadırgardık Kaan'ın yerini dolduramadı diye...

Aksakallı Dede'nin sesi çok değişik geldi kulağıma, eski halinden eser yok gibi. Ama 8 sene yaşlanmış, ses de değişiyor olmalı haliyle, o yüzden yapacak bir şey yok alışmak dışında.

TRT1'in görüntü formatına alıştığımız için, bu görüntü-çekim formatı da değişik geldi göze, böyle renkler ne bileyim sanki fazla bir yapay gibiydi ya da 8-9 sene sonrasının teknolojisinden dolayı gözümüz böyle yadırgamış olabilir...

Mecnun, Ali Atay'a zaten binevi yapışmış bir karakterdi. Bu yüzden sanki hiç 8 senelik ara vermemiş gibi çok doğal bir şekilde döndüğünü hissettik, bidiğin eski Mecnun. Ama İsmail Abi için şimdilik aynısını diyemem, İsmail Abi'nin İsmail Abi havasına dönmesi için birkaç bölüme ihtiyaç var anlaşılan. TRT1 LM zamanında da ilk bölümlerde İsmail geç açılmıştı.

Erdal Bakkal ve Nurten olayı çok acıklı, ama bunu güzel bir şekilde diziye adapte etmişler. Erdal'ın mağara adamına dönmesi hem üzdü hem gülümsetti... Anlaşılan Nurten'in de hayalet halini bol bol göreceğiz dizide ve absürd komedi söz konusu olduğu için sırıtmayacaktır.

En büyük değişim Yavuz'da meydana gelmiş, medya patronu gibi havalar filan. Biraz sinir de etmedi değil, ama Benjamin pardon Bünyamin'i kovarak belki de sonunu hazırladı o saltanatında...

Yeni Leyla adına şimdilik bir şey diyemeyiz, 2-3 dakika anca gözüktü ya da gözükmedi. Nişanlısından da yeni bir Arda çıkmayacak havası sezdim, zaten onu da Arda'ya benzetselerdi itici kaçardı ve dizi kendisini eleştirdiği dizilerden biri haline gelmiş bulurdu.

Geri kalan her şey yerli yerinde gibi. Mekanlar zamanın kaçınılmaz değişikliğine uğramış, sahilde artık 3. köprü var ve daha bir kasvet hakim. Hep günümüzde LİM olsaydı nasıl günümüze dair göndermeler olurdu diye içimden geçirirdim, şükür ki artık görebileceğiz... Deniz salyası ve 5 TL'nin korkunç değer kaybetmesi bu sahnelerin habercisi oldu.

Bölümün en komik sahnesi ise çiçekçi kadının dolandırıcılık taktiği oldu, duygu sömürüsü yaparak taş gibi arabanın sahibi olmuş. Arabaya bindikten sonraki tavırları ve Mecnun'la İsmail'in düştüğü durum gerçekten komikti.



Bu bölüme 8.5 verirdim ancak duygusal bonusu ve geri dönmesinin şerefine:

10/10
 
1. Bölüm:

Eski bölümleri izleye izleye bitap düşmüş olan ben, yeni sezonun gelmesini iple çekiyordum. Behzat Ç.'den acı tecrübe etmiş olan ben, Leyla ile Mecnun'u soru işaretiyle yaklaşıyordum ki, Leyla ile Mecnun'un beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadığını anımsadım. Leyla ile Mecnun hiçbir zaman beni hayal kırıklığına uğratmamıştı; çünkü absürd bir senaryoya sahipti ve tamamen hayal gücüne çalışıyordu. Burak Aksak'ın hayal gücüne ve ekibin uyumuna ihtiyacı vardı sadece. İkisi bir araya gelince kötü bir diziye dönüşme ihtimali hiç yoktu. Burak Aksak yaşı ilerlemiş olmasına rağmen asla ama asla hayal gücünü yitirmemiş ve bu dizi için büyük bir artı. Ekip dağılmış ama karakter anlamında dağılmış, toparlamaya başladıkça eski karakterler kendisini belli etmeye başladı ve o karakterler yeniden canlandı.

Sekiz yıldır yayınlanmayan bir dizi olduğu için karakterlerin önceden ne olduğu, sonra ne olduğu gibi detaylarla başladı ve bu son derece önemliydi boşluk bırakmamak adına. Tabii bu detaylar daha devam eder, Karakterler değişen dünyaya ayak uydurmuş olan karakterler, bu yüzden karakterlerin böyle bir değişime geçmesi çok fazla şaşırtmadı ve mantıklı geldi. Karakterleri inceleyelim; Mecnun, Leyla için tabii ki geçmişte sıkışıp kalacaktı. İsmail Abi deniz olacaktı, Yavuz Abi hırsızlıktan bir şekilde yolunu bulup zengin olacaktı, tabii o kısım biraz boşluklu oldu ama muhtemelen nasıl zengin olduğu anlatılır yakında. Yavuz şimdilik binevi Karabasan rolünde olacak. Erdal Bakkal hayatının anlamını kaybedince hayatını normal bir şekilde devam eder miydi? Edemezdi. İskender hiçbir şey olmayınca mahallede haliyle evi satmaya çalışırdı canından kıymetli evini, öyle de yapıyor. Çiçekçi teyze aslında dilenciydi, şimdi dilencilikle zengin oldu. Mükemmel bir göndermeydi aslında bu, hani hep haberlerde görürüz ya dilencilikle zengin olan insanları, o hesap. Doktor sahneleri direkt güldürüyor zaten, Dosto ile Burak Aksak her zaman olduğu gibi Nadya ile İvan göndermesi yapıyor ama tabii Yavuz burada Acun Ilıcalı gibi oldu. Projeyi yeniden başlatmak için Medyavuz'a götürür. Kaan ile sosyal medya göndermesi yapıldı, ki bu da normal, Kaan'ın hep böyle bir potansiyeli vardı, o da ayak uydurdu değişen dünyaya. Tabii daha birçok karakter var geçmişten kalan, hatta Nurten ve sessiz Leyla da vardı. Leyla demişken ruhlar alemindeki Leyla ile, Mecnun'un evini almak isteyen başkasıyla nişanlı Leyla da vardı. Leyla ile Mecnun sahneleri bir hayli ilginç olacak gibi görünüyor.

Dizilerin süresinin uzaması göndermeler vardı. Eskiden 90 dakika dizi göndermesi, şimdi 150 dakikaya çıktı. Değişen dünyayı bir kere daha gördük. Yasaklara gönderme vardı; bağırmak yasak, el sallamak yasak gibi. Bu da değişen dünya işte. İsmail Abi'nin ataları üzerinden deniz hayvanları göndermesi de vardı. Çiçekçi teyze ile Melül üzerinden dilenci göndermesi vardı. Yavuz'un bir anda medya patronu olup canavarlaşması da geçiyordu, ki bu da önemli bir detaydı. Böyle uzar gider, çok iyi bir bölümdü.
Yine klasik olarak mükemmel karakterler, mükemmel karakter gelişimi, mükemmel göndermeler vardı. Pilot bölüm olarak çok iyi bir bölümdü, çok iyi bir başlangıçtı. Özlemiştim diziyi, uzun bir aradan sonra geri dönmüş oldu ve iyi de oldu. Hem güldürdü, hem de hüzünlendirdi.

10/10
 
1. Bölüm (105. Bölüm...):

Gerçekten inanılmaz bir şey bu ya... İzlerken aldığım hazzı kelimelerle tarif etmek çok zor. Böylesi orjinal bir işi 8 yıl sonra bu ayarda korumak ustalık işi bir durum. Leyla ile Mecnun bunu tam olarak başarmış. Ama ben bunu bekliyordum çünkü ekibe güvenim her zaman tamdı. İlk bölümüyle elbette kusursuz bir açılış yapmışlar diyemem ama 8 yıllık arayı 8 hafta gibi göstermek ve aynı tadı damaklarımıza yansıtmak tam olarak Leyla ile Mecnun'un başarabileceği bir şeydir. O yarım kalmış dizi sonunda hak ettiği finaline kavuşacak... Ama 1 yıl sonra ama 2 yıl sonra ama 3 yıl. Netice itibarıyla biz dizimize kavuştuk ve sanatsal mutluluğumuz tavan yaptı diyebilirim. Her hafta yeni bölümü iple çektiğimiz bir mükemmelliğe kavuşmak, yerli dizilerin kendi adıma zirve yapımına yeniden kavuşmak paha biçilemez bir şey. Hoş geldin, iyi geldin, ne güzel geldin Leyla ile Mecnun... Burak Aksak, Onur Ünlü ve ekipteki herkesin yüreğine, kalemine, aklına ve vizyonuna sağlık...

8 yıl sonrası karakterlerin durumunu tek tek gösterdiler. Her karakteri ayrı orjinal olan mükemmel dizimiz bu orjinalliğin altında geçen zaman rağmen ezilmemiş. Bunu sahne sahne tekrar tekrar kanıtladılar. Mecnun Ali Atay'ın içine işlemiş gerçekten de. O kadar mükemmel bir oyuncu ki Mecnun'u uyandığı ve konuşmaya başladığı gibi hissettirmiş. Hatta konuşmadan bile yine hissettirmiş... Evdeki cam arasına koyulduğu sahne olsun, askılık olarak kullanıldığı sahneler olsun hepsi mükemmeldi.

Leyla ile Mecnun durumları gerçekten fazlasıyla ilgi çekici. Gerçek dünyadaki Leyla ne olduğundan habersiz rüyalar alemindeki kendisinden. Burak Aksak yine Leyla konusunda değişik bir iş çıkarmış diyebilirim. Oradaki gizem yerini korumakta. Absürtlük zaten gırla. Cehenneme gidiş sahneleri, oradaki taşları dizen abiyi görür görmez bu Leyla ile Mecnun dedim... Hatta ilk sahneden İskender'in araba sahnesi bile bunu dedirtti de neyse. Bakalım nereye ve ne kadar absürtlüğe gideceğiz bu sezon merakla bekliyorum...

Dizinin sahnelerini ayrı ayrı yazsam hepsi ayrı olay olur. İsmail Abi'nin genleri sahnesi, Yavuz'un genel olarak geldiği durum, Çiçekçi Teyze'nin çılgın mı çılgın sahnesi, Kaan'ın meşhur intikam sahnesi. Mecnun'la İsmail Abi'nin Tonton teyze macerası ve oradaki çılgın muhabbet... 90 dakika dizi muhabbetinin 150 dakika olması ve Mecnun'un tepkileri... O kadar fazla manyakça ve Leyla ile Mecnun'ca sahne vardı ki kahkahalar üstüne kahkahalar attırdı. Ve bunlar devam edecek belli ki. Gündeme dair göndermeler, genel göndermeler her şey ama her şey tam olarak Leyla ile Mecnun'ca...

Erdal Bakkal ve Metin Amca sahneleri ise dramın ağır hissedildiği sahnelerdi. Ki o sahnelerde bile yine klasik dram - komedi - dram keşmekeşini hissettirdi. Bir sahnede duygulanıyorsun, sonraki sahnede kahkaha atıyorsun, sonra yine duygulanıyorsun... Bu duygu karmaşasını o kadar iyi yediriyor ki adamlar bu kalite karşısında şapka çıkarmaktan başka bir şey yapamıyorsun...

Final sahnesinde Mecnun'un kızın adı Leyla ya dediği yer ve oradaki muazzam oyunculuk gözlerimi doldurdu diyebilirim... Zamanın gücünü ve her şeyin değiştiğini anlatan harika Aksakallı tiradı ve eşlik ettiği epik dramatik müzik... Ve tabi ki sonrasındaki 'Burak Aksakallı'dan Senaristlere Öneri' adlı kitap sahnesi vari Aksakallı dedenin bunları bir kağıttan okuması ve Kaan'ın bunları çekmesi ve ardından gelen kahkahalar. Çok başka bir dizisin be Leyla ile Mencun... Bu kadar fazla duyguyu 1 saate sığdırmak ve bu mükemmel kaliteyi koruyabilmek anlatılmaz bir şey... Tekrardan hoşgeldin diyorum, iyi ki geldin diyorum...

10/10
 
Aksakallı dedenin sesi değişmiş sanki
Sesi değişmedi aslında, yaşlandı. Jonathan Banks'i hatırla, BCS'de her geçen yıl sesi daha da gürleşiyordu ve daha da ağır hareket ediyordu. Bu arada çok iyi bir örnek verdim, ikisi de aynı yaşta. Hatta ikisi de aynı ayda doğmuş, Köksal Engür gün farkıyla büyük.

 
Sayın Gs'li dostumla bana da yer var mı aranızda.. @MasacRE @Sherlock
 
Reactions: Araf and MEnes
Aklıma geldi de, Yavuz aslında Yavuz değil. Yavuz aslında Karabasan. Büyük ihtimalle Yavuz, Karabasan çıkacak. Burak Aksak böyle bir şey yaptıysa iyi olur. Yavuz niteliksiz bir karakter ne yazık ki, öyle bir noktaya gelmesi imkansız. Bir bakacağız, aslında Karabasan çıkacak. Gerçek bir Yavuz'u izlemeye başlayacağız daha sonra; ya ruhu geri gelecek ya da kendisi geri gelecek bir şekilde. Karabasan, Yavuz'un yerine geçmiş kısacası.

@Tolstoyevski, @MEnes.
 
İzledim şimdi. 8 sene aradan sonra başarılı bir dönüş olmuş çok güldürdüğü sahneler olmasa da başarılı sahneler de yok değildi. Tabi ki ilk 3 bölüm alışma bölümü olur ama bu bölüm de fena değildi.
Puanım 7.5
 
@Tolstoyevski, @Araf ve @MEnes destan gibi paragraflarca yorum yazmış sen iki satır yazmışsın hiç ortanız yok mu sizin.