Polat Şaşmaz
Favori Üye
Yok Mayisa kadar siz acin benim takasla meselem varsen tabiki 😉
Yok Mayisa kadar siz acin benim takasla meselem varsen tabiki 😉
Ne Mayısmış be arkadaş adam her şeyi Mayısa erteliyorYok Mayisa kadar siz acin benim takasla meselem var
Ya aga sen acsana simdi baskasi acmasin@Maskeli Fedai bugün de sen aç konuyu ulan yaralı parmağa işe
tamamYa aga sen acsana simdi baskasi acmasin
Ben başkası mıyımYa aga sen acsana simdi baskasi acmasin
La ustu kapali sen kendine cekiyosan o senin sorununBen başkası mıyımÖyle olsun ...
Git işine ya ben anladım anlayacağımıLa ustu kapali sen kendine cekiyosan o senin sorunun
Ne anladin gene bıldırcın anlatta bizde ogrenelimGit işine ya ben anladım anlayacağımı
Aga bu aksam ki bolumu muhakkak seyret efsane bolumdu
Final
Fragman
Kara Kutu, 7. Bölüm ile ekranlara veda ediyor.
Zeynep, Yusuf ve Halit, Mehmet’i kurtaracaklar. Tehlike dolu bu kapışmada neler yaşanacak? Zeynep, Mehmet’e gerçek kimliğini söyleyemiyor. Yusuf neden engel oluyor? Yusuf, Mehmet’in arkadaşlarına her şeyi unutup şehri terk etmeleri için yüklü miktarda para teklif ediyor. Peki Mehmet'in dostları, bunu kabul edecekler mi?
Mehmet, aradığı cevabı bulmak için tekrar akıl hastanesine gidiyor. Bu kez duyacakları, ona neler anımsatacak
Mehmet, karısına nasıl bir oyunun içine düştüklerini anlatmaya çalışıyor. Canan, Mehmet’e kolay kolay inanmıyor. Mehmet, ikna etmek için nasıl bir yol izleyecek?
Suat’ın tarihi eser kaçakçılığı planı işliyor. Onları engellemek için yola çıkan Mehmet ve Halit, Macit ve Rüştü ile karşılaşıyorlar. Aralarında neler yaşanacak? Macit ve Rüştü, götürdükleri TIR'ın tarihi eser olduğunu anladıklarında ne yapacaklar? Cevahir ve Reşit, kendi ekiplerini tarihi eserleri kullanarak tehdit ediyorlar. Tüm bu kargaşada Mehmet’in hatırlayacağı his ne olacak?
Senaryo
Ercan Mehmet Erdem
Yönetmen
Beyza Akar
Bunlar kesin para alıyor resmen Asya ile Yusuf güzellemesi yapmış.Kurtlar Vadisi Pusu: Ah o Kız Kulesi...
Samed Aslan
25 Şubat 2016
İki haftalık aranın ardından nihayet Vadi’ye kavuştuk. Geçen hafta yeni bölüm olmadığını öğrenince sevinmiştim ama insan özlüyor yahu. Son bölümle ilgili Yusuf’un gırtlağına bıçağın dayamasından ziyade Asya konusunu merak ettiğimi söylemiştim. Ben bir sürü karate hareketi beklerken Asya hanım işi siyasetle çözdü. Konuşarak anlaştılar. Vallahi sezon başından beri Asya ilk defa beni bu kadar çok etkiledi.
İngilizler’in neden güçlü olduklarını ve zamanında nasıl güneş batmayan imparatorluk kurduklarını şimdi anladınız mı? Ben Türk’üm ve bir çıkmaza girilince kavga ederek, vurarak, kırarak oradan çıkmayı düşünüyorum. Halbuki bir de siyaset var. Bizim meşhur “masa başında kaybettik” muhabbeti yani… Asya siyaseti sayesinde tek bir yumruk dahi atmadan, burnu kanamadan ve hayli avantajlı bir şekilde çıktı oradan. Ben dayak yemekten aptala dönmüştüm. Bakın dikkatinizi çekerim Asya’yı da ilk kez Londra’da görmüştük. Bütün bunlar tesadüf mü? mü? mü? mü?
Polat Alemdar'ın kafasını ben yardım! Taşla yardım! Taşı böyle tuttum! Kafasına vurdum!...
Gölge Türkiye’ye tekrar gelmiş. E, ben de olsam ben de girerdim. Hazır Polat Alemdar yokken buralarda atılabilecek adımları düşünürsek orada kalmak her türlü zaman kaybı olurdu. Düşünsene, istediğin gibi, rahat rahat operasyon yapıyorsun ve karşına Polat Alemdar çıkmıyor. Cennet yahu cennet! Tamam boru hattını da elinden aldılar ama onun bu dönüşle hiç alakası yok bi kere tmm mı?!
Kurtlar Vadisi Pusu’da son dönemde mükemmele en yakın olan şey Yusuf - Asya arasındaki ana, oğul yakınlaşması. Öyle nazik, öyle ince ilerliyor ki hayranlıkla izliyorum. Yusuf her ne kadar soğuk ve mesafeli durmak istese de anneye kıyamıyor. Karun konusunda onu temize çıkartma isteği de bundan kaynaklanıyor. Asya zaten annelik yapmaya yıllardır hazır. Vallahi bu ana - oğul ortalığı fena yakar.
İspiyonlamak gibi olmasın ama bütün operasyonu ben yaptım Tilki sadece arabada oturdu sayın Karun.
Vadi, bu kadar güzel çiftlik evi mi desem dağ evi mi desem, bunları nerden buluyor yahu? Asya ve Tilki’nin vedalaştığı ev enfesti. Vallahi içim eridi. İnsan o evde ölmez. Bu arada Tilki’nin Asya’ya hediye ettiği yüzükte mutlaka bir şey olmalı. Ya harbiden Asya’dan hoşlandı ya da yüzüğün içinde verici veya dinleyici gibi bir şey var. Yoksa boşuna detay olarak verilmezdi.
Öktem Hoca bir yönüyle Pusat’a benziyor. Pusat habire vuruluyor, Öktem de habire yakalanıyor. John Smith’i izlemelere doyamıyorum. Bütün kozlar elinde ama hala adamın tek kelimesiyle deliye dönüyor. Halbuki sen büyük konseyin ortadoğudaki en gözde elemanısın. Cool’luğuna zeval gelmemesi gerekir. O bağırmalar hiç yakışıyor mu yahu? Bence bu ciddi bir sağlık problemidir.
Smith önce bi tansiyona, şekere baktırmalı. Onlarda bir şey çıkmazsa öfke kontrolü terapilerine katılmalı. İş zaten stresli, bir de kendisi bu kadar stresli olursa, olmaz. Allah korusun hastalıklara davetiye çıkartır. Smith’in hastalıktan ölmesini istemeyiz. Onunla ilgili çok daha değişik ölüm arzularımız var. Öyle yatağında olmamalı. Öktem ise o kadar işkenceden sonra konuşacağım dedi ama bence ötmez. Anca Smith’i oyalayıp zaman kazanır. O yüzden bu konuya gelecek bölümde daha ayrıntılı değiniriz.
Polat Alemdar gençliğinde tumblr erkeğiymiş.
Yasin Komutan ve Siyah Sancak’ın IŞİD’e yaptıkları baskın gerçekten güzeldi. Çocuk ve babayı çatışmanın ortasında bırakacak şekilde baskın yapmayı her ne kadar Siyah Sancak’a yakıştıramasam da güzel sızdılar, güzel ele geçirdiler. Fakat baskından önce karargahta Pusat’ın yemek verdiği adam ya çok kötü bir oyuncu ya da oradan bir şey kopacak. Zira "açıııız açııııızzz" diyen adam pilavdan öyle bi lokma aldı ki Adile Naşit’in evinde karınlarını doyuran çocukları aynı gece Münir Özkul’un sofrasına oturduklarında ondan daha iştahlıydılar.
Anadolu Hocam sonunda projeyi tamamladı. Dolaptan çıktığı anda en az bir kalp krizi, iki bayılma bekliyordum. Maşallah herkes gülüp eğleniyor. Bir de biz gülebilseydik... Gölge’nin gelişini görüp de nasıl gülelim? “Yokluğunda Alemdar’ın hayallerini çalacağım” demişti ama ben onu mecazi bir şey sanmıştım. Meğer adam alenen hırsızlık yapmayı planlıyormuş. Koskoca sözde kralsın. Hiç yakışıyor mu sana yaa...
Kurtlar Vadisi Pusu: Ah o Kız Kulesi...
Gölge laboratuvara girmeye çalışırken bizimkileri yakalayacak diye gerilimden nefesimi tutup da izledim. Neyse ki kimseyi bulamadı ama o örnekten çaldı ya sanırsın cebimden çaldı, evimden çaldı, önümde duran rızkımı çaldı. Öyle köpürdüm! Her suç, ensest dahi bazı ilkel kabilelerde normal karşılanabiliyor. Fakat en ilkelinden en gelişmişine hırsızlığı suç saymayan hiçbir topluluk yok. Bak aklıma geldikçe hala kızıyorum. Resmen gözümüzün önünde çaldı!
Tam, "bizim bilim adamlarında da suç var. Geleceği değiştirecek buluş orada mı saklanır yahu? Bu nasıl rahatlıktır? Tamam çözeltiyi özel bir şekilde şifrelemişler ama yeterli mi?" diye yazacakken aklıma Coca-Cola’nın bir türlü bulunamayan formülü geldi. “Sus Samed” dedim. Anadolu Hoca’n galiba golünü atmış da karşı tarafın henüz bundan haberi yok. Fakat işin kötüsü Gölge, Anadolu Hoca’nın kokusunu aldı. Polat bir an önce kendine gelmeli…
Kenan son zamanlarda çok harcıyor. Parayı nerden buluyor iddaa'ya mı bulaştı bilmiyorum...
Bu Kenan var ya bu Kenan ya çok zeki ya çok aptal. O kadar parayı bir ayda dahi aklamak riskliyken bir haftada aklamaya çalışmak, üstelik 400 milyonunu bir günde aklamak resmen delilik. Tüm bunları babasından gizli, babasının bankasını kullanarak yapıyor. Fehmi’nin tepkisini görmek için bu durumu öğrenmesini çok istiyorum. Bu arada Rascoln, Raskolnikov konusunda tamamen haklı be karşim. Ben de çok kızmıştım. Tam bir looser.
“Sen de bilirsin ki devlet pohpohlanmayı sever…” valla Fehmi’ciğim ağzın bal yesin. Yıllarca devletle ilgili anlatmak istediklerimi tek bir cümlede verdi. Bizim devlet arada bi vatandaşını görmek ister, ayağına kadar gelsin ister. Gidip yüzünü gösterdiğinde rahat eder. Bunca zaman bu durumdan dolayı aşırı mızmızlanırdım ama Fehmi bile üşenmiyorsa artık ben de mızmızlanmayı keseceğim. Paşa paşa gidip, “ben Samed Aslan, geldim işte burdayım” diyeceğim.
Kapı açıldığında Cahit’i bekleyen var mıydı? Benim için tam bir şok oldu. Eski Kurtlar Vadisi Pusu’da olsak şaşırmazdım, 90’ların Türkiye’sinde de şaşırmazdım ama Yeni Türkiye’den hiç ummazdım. Tabii ki şikayetçi değilim. Bence hiçbir Vadi sever de şikayetçi olmamıştır zira buram buram nostalji koktu. Hakkı’nın kapıdaki o hallerini görmek eğlenceliydi. Biz geçmişe gitmekten keyif alıyoruz ama Hakkı’nın o ortamda pek de iyi anıları yoktur. Her ne kadar sonunda olaysız dağılsalar da yağlarımızı eritti ya o bize yeter.
Zalimlerin kazananları varsa haklıların da Polat Alemdar'ı var.
Asya’nın her zamanki gibi Karun’la arası tam yağlım ballım. Güzel güzel raporunu verdi, araştırma izni de aldı ama esas ilgi çekici olan şey Asya gelmeden önce yaşandı. Karun’un “Zharkov zamanında ihanet etmişse de fark etmez. Olan oldu.” repliği muazzamdı. Herkes kazananın yanındadır. Haklıyı kimse umursamaz. Batı’nın ve hatta doğunun gizli ahlakı bunun üzerine kurulmuştur. Ne yazık ki dünyada başarılı olacaksan haklı olmaya çalışmayacaksın kazanan olmaya çalışacaksın.
Biz her işimizi erteleyelim Perşembe akşamı oturup Vadi izleyelim, paşam gitsin kızla buluşsun. Ohhh ne güzel hayat valla. Kız Kulesi’nin dibine vardığında yüreği sızlamayan bizden değildir. Ah o Kız Kulesi dile gelse de bir konuşsa... En son ne zaman duymuştuk “Elif dedim be dedim..”? Vallahi özlemişim. Fakat kafam çok karıştı benim. İnsan hafızasını kaybettiğinde o aşk tekrar uyanır mı? Zira Elif’i hatırladıkça gülümsüyordu. Aslında bu benim gibi düşünenleri haklı çıkartıyor. Hala ve hala Elif’e aşık olarak yorumlayabiliriz ama hafıza işlerine de belli olmaz.
Elif'i beklerden yaşlandım mı yaaa...
Sen git sıradan bir kahvehaneye gir, orada da Şevko’nun oğlunu çıksın karşına. Tam Polat Alemdar’lık durum. Yalnız Şevkolara üzüldüm yahu. Tamam kötüydü falan ama baya varlıklı bir bir adamdı. Oradan bir kahvehaneye düşmek de insana koyar. Allah her düşenin yardımcısı olsun. Yalnız ben demedim mi artık kendini daha genç hissedecek diye? Polat olsaydı çekerdi silahı milleti tek sıra dizerdi. Ali genç adam, yumruklarını çalıştırmaktan çekinmiyor. Yüzünü ilk gördüğü an çok etkili bir sahne olabilirdi ama evvelinden Ali Candan’ın notunu kırdığım için etkilenmedim. Benim gözümde Ali Candan araba modellerinden bir gariplik olduğunu sezmeliydi. Öyle simidin gevreğini aramamalıydı.
Ali Candan olarak rahat rahat geziyor ama sene oldu 2016 her yerde kamera var. Doğal olarak hemen oltaya takıldı. Senaryolarda kayıp bir adamın peşinde hısım, hasım karışık üç farklı odağın aynı noktada toplanmasına bayılıyorum. Bu yüzden çatışmayı da Cahit’in baba-oğulu yan yana görüşünü de keyifle izledim. İşlerin geldiği noktaya bakarsak gelecek bölüm tam bir Necati Şaşmaz bölümü olacak. E bir Vadi sever daha ne ister ki?…
Haftaya görüşürüz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?