Fenerbahçe - Kayserispor | STSL 19/20 Sezonu - 27. Hafta Maçı

Üst üste 2 tane direk... :A

Yalnız Kayseri’ye beraberlik de yaramıyor, küme düşmemek için kazanması şart ve ikinci yarı ona göre oynayacaklardır ilk yarının aksine, rakip 10 kişi olduğu için. Bu yüzden ikinci yarı esas yarı olacak gibi.
 
İlk yarı bitti, ilk yarı ilginçti. Baktığımızda Fenerbahçe kontra futbolu ile uzun toplarla rakip kaleye ulaşmaya çalışırken, Kayserispor pas futboluyla işi bitirmeye çalıştı. Kayserispor aslında pas oyunundan öteye gidemedi. Fenerbahçe ise kontra futbolu ile uzun toplarla pozisyon buldu. Yeri geldi, kaleye sert şut çekerek golü denedi. Defans olarak başarılıydı aslında Fenerbahçe. Rakip, kaleye girmekte zorlandı. En çok topla oynayan Kayserispor olmasına rağmen en çok gol pozisyonuna giren Fenerbahçe. Saydığım kadarıyla en az dört pozisyon var. Ozan Tufan'ın ilk dakikalarda girdiği, Garry Rodriguez'in ara pası değerlendiremediği, direklere çarpan bir şut vardı ve en son Gustavo'nun uzaktan sert şutu ile kalecinin topa engel olması, sonrasında kale direğine çarpan şut. Fenerbahçe, 10 kişi olmasına rağmen net pozisyonları girebildi ama değerlendiremedi. Teknik direktör Tahir Karapınar'ın, Mevlüt Erdinç'e özel bir ilgisi vardı. Sürekli Mevlüt Erdinç'i yönlendirmeye çalışıyordu, pozisyon almasını söylüyordu. Bu da maçla ilgili ilginç bir detaydı.
 
Duran toptan gol yedik, Mensah attı. Hiç iyi olmadı bu. İlk yarıdaki gibi pozisyon bulabilir miyiz, o da muamma. Duran topu buldular, golü attılar.
 
Bu maçtan bağımsız ancak Göztepe, lütfen gol at...
Tam Fener bestesi müziği girdi Fener son sözü söyleyecek diye galiba, o an çatttt diye bir ses, top direkte patlamış ve sonra gol. 😱

Fener çok bahtsız takım, ilk yarının sonlarında sen gel 2 kere üst üste direkten kaçır ve sonunda direkten dönen toptan golü ye... :A
 
Zeki Murat Göle yönetiyor sanki takımı. Oyuncu değişikliği oldu, Muriqi girdi. O sahnede Zeki Murat Göle konuşmaya başladı, orada Tahir Karapınar sönük kaldı. Tahir hocanın lisansı var diye zaten takımın başına geldi, orası ayrı konu.
 
50. dakikadan 75. dakikaya kadar izledim ikinci yarıda, gram zevk vermedi. Prosinecki takımı iyi çözmüş, ikinci yarı iyice kitledi takımı. İlk yarıda kontra ve uzun toplarla gelen takım, ikinci yarı hiçbir şekilde bunu başaramadı. Uzaktan şut çekme vardı ilk yarıda, ikinci yarıda uzaktan şut bile çekemedi. Boşluk buluyordu takım ilk yarıda, ikinci yarıda boşluk bile bulamadı.