Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Adam Bell (Jake Gyllenhaal), güzel kız arkadaşı Mary (Mélanie Laurent) ile bile birlikte olama isteği duymayan asık suratlı, dağınık bir tarih profesörüdür. Bir iş arkadaşının tavsiyesi üzerine bir film izleyen Adam, kendisini Anthony Clair isimli aktörde görür ve adamı takip etmeye karar verir — zevkine varacağı bir macera olacaktır bu. Benzer adamlar karşılaşır ve hayatları garip ve geri döndürülemez bir biçimde birbirine geçer.
Nobel Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago'nun Türkçe'ye Kopyalanmış Adam ismiyle çevrilen 2002 tarihli romanından uyarlanan Düşman, 2014 yılının Mayıs ayında Türkiye'de gösterime girdi.
Denis Villeneuve gerçekten çok iyi bir yönetmen. Bu filmi diğer iki önemli filmine göre geride olsa da gayet başarılı.
Jake Gyllenhaal bence bu filmde de çok iyi. Bu adam çok iyi film seçmeye başladı.
Filmin beğenmediğim noktaları var, finali yeterince tatmin etmedi. Fakat izlemekten genel anlamda keyif aldım.
Yılın en farklı, izlemeye değer ve biraz da kafa yoran filmlerinden bir tanesi. Sakın düşük imdb puanına kanıp izlememezlik etmeyin. @Danger UA!@Tolstoyevski@cevaa ve Prisoners / Jake Gyllenhaal seven herkes.
Aslında düşük IMDB puanı beni korkutuyordu ama Deniz Villenueve ve Jake Gyllenhaal filmi izlemem için yeterli sebepti@OzaN'ın da önerisiyle izlemeye koyuldum.Bu arada sanırım Villenueve'nin 2. Holywood filmi ve yine ilkinde olduğu gibi Jake var.Umarım devam ederler.
İzlemeden önce bu kadar ağır bir psikolojik dramla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.Film sıkıcı başladı ama ilk sahnesi merak uyandırdı.Fakat filmde kendini gördüğü yerden sonrası her ne kadar ağır olsa da ilgimi çekmeyi başardı.
Filmin kitabı da böyle mi bilmiyorum ama normal bir sinema izleyicisi için çok fazla imgelerle anlatım var.Film aslında kişisel bir hikaye değil bence çoğu Anthony gibi eğlenceye yatkın olabilir ama hep bir otoriteyi bir baskıyı karşısında bulur.Filmdeki örümceklerde hep Anthony'nin karşısındaki otorite işte.
Benim anladığım kadarıyla Anthony Adam'ı kafasında kurdu.O adama bir ev açtı karısından kurtulup kız arkadaşıyla yaşamaya başladı ama sonra tekrar eve döndü.Filmde ufak ufak ipuçları var.Mesela karısı Adam'ı ziyarete gidiyor ve onun kocası olduğunu anlıyor ve kocasını arıyor.Ancak telefon Adam gözden kaybolduktan sonra açılıyor.Yani burdan Adam'ın aslında Anthony'nin yarattığı bir karakter olduğunu anlıyoruz.
Jake Gyllenhaal çok başarılı yine.Evet iyi filmler seçiyor ama kendisi de çok iyi.Diğer 2 kadın oyuncu da ortalamaydı.
Finali beğendim ben:
Anthony filmin sonunda zarfı açıyor ve orada sanırım bir eğlence mekanın girişi var.Anthony yine gitmeye meyilleniyor ve karısı kocaman bir örümceğe dönüşüyor yani baskı ve otoriteye.Ama o örümcek neydi be beklemeden bir anda kocaman çıktı yerimden hopladım.Hala tüylerim diken diken. @OzaN son sahnede örümceği görünce bir irkilme oldu mu?
Demem o ki farklı bir film ama anlatım gücü zayıf.Sonuçta sinema izleyiciye anlatma ve aktarma sanatıdır.Bu filmi normal bir film izleyicisine göstersen adam "Bu neydi lan şimdi?" gibisinden bir tepki verebilir.Ama yılın en farklı filmlerinden.Sonuna kadar merak devam etti benim için.Gerilim seviyesi de yer yer yükselebiliyor.
Aslında düşük IMDB puanı beni korkutuyordu ama Deniz Villenueve ve Jake Gyllenhaal filmi izlemem için yeterli sebepti@OzaN'ın da önerisiyle izlemeye koyuldum.Bu arada sanırım Villenueve'nin 2. Holywood filmi ve yine ilkinde olduğu gibi Jake var.Umarım devam ederler.
İzlemeden önce bu kadar ağır bir psikolojik dramla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.Film sıkıcı başladı ama ilk sahnesi merak uyandırdı.Fakat filmde kendini gördüğü yerden sonrası her ne kadar ağır olsa da ilgimi çekmeyi başardı.
Filmin kitabı da böyle mi bilmiyorum ama normal bir sinema izleyicisi için çok fazla imgelerle anlatım var.Film aslında kişisel bir hikaye değil bence çoğu Anthony gibi eğlenceye yatkın olabilir ama hep bir otoriteyi bir baskıyı karşısında bulur.Filmdeki örümceklerde hep Anthony'nin karşısındaki otorite işte.
Benim anladığım kadarıyla Anthony Adam'ı kafasında kurdu.O adama bir ev açtı karısından kurtulup kız arkadaşıyla yaşamaya başladı ama sonra tekrar eve döndü.Filmde ufak ufak ipuçları var.Mesela karısı Adam'ı ziyarete gidiyor ve onun kocası olduğunu anlıyor ve kocasını arıyor.Ancak telefon Adam gözden kaybolduktan sonra açılıyor.Yani burdan Adam'ın aslında Anthony'nin yarattığı bir karakter olduğunu anlıyoruz.
Jake Gyllenhaal çok başarılı yine.Evet iyi filmler seçiyor ama kendisi de çok iyi.Diğer 2 kadın oyuncu da ortalamaydı.
Finali beğendim ben:
Anthony filmin sonunda zarfı açıyor ve orada sanırım bir eğlence mekanın girişi var.Anthony yine gitmeye meyilleniyor ve karısı kocaman bir örümceğe dönüşüyor yani baskı ve otoriteye.Ama o örümcek neydi be beklemeden bir anda kocaman çıktı yerimden hopladım.Hala tüylerim diken diken. @OzaN son sahnede örümceği görünce bir irkilme oldu mu?
Demem o ki farklı bir film ama anlatım gücü zayıf.Sonuçta sinema izleyiciye anlatma ve aktarma sanatıdır.Bu filmi normal bir film izleyicisine göstersen adam "Bu neydi lan şimdi?" gibisinden bir tepki verebilir.Ama yılın en farklı filmlerinden.Sonuna kadar merak devam etti benim için.Gerilim seviyesi de yer yer yükselebiliyor.
Benim hem beynim yandı hem de ben sinekten bile korkarım beklemeden kocaman örümceği görünce bir an irkildim yani. Örümceğin anlamını ben de anlayamamıştım zaten sonradan yorumlarda anladım.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.