En Son Okuduğunuz Kitap? 📖

[Tzira]

Emrah Serbes - Deliduman. Gerçi onu şu an okuyorum, en son bitirdiğim ise Anthony Burgess - Otomatik Portakal.

 

[Tolstoyevski]

Emrah Serbes - Deliduman. Gerçi onu şu an okuyorum, en son bitirdiğim ise Anthony Burgess - Otomatik Portakal.

Henüz izlemediyseniz Otomatik Portakal'ın filmini öneririm, mükemmel bir film.

 

[XanTier]

Metro 2034

 

[Tzira]

Henüz izlemediyseniz Otomatik Portakal'ın filmini öneririm, mükemmel bir film.

Özellikle filmi izlemeden kitabı okuyayım istedim, vakit bulunca filmi de izleyeceğim.

 

[mrt-06]

Elif Şafak - Aşk

 

[MelankoliK]

Elif Şafak - Aşk

Üslubunu falan beğendin mi bari

 

[mrt-06]

Üslubunu falan beğendin mi bari

Ben uzun betimlemeli, tasvirli kitapları okuyorum genel de bu kitap da öyleydi ama çok eski kelimeler kullanmış kafa karıştırıcı. Hani öyle okurken akmadı diyeyim kısaca.

 

[MelankoliK]

Nazan Bekiroğlu - Lâ: Sonsuzluk Hecesi

 

[Angelica]

bende suskunlar kitabını okuyorum filmide yapıldı hatta

 

[Tzira]

Emrah Serbes - Deliduman'ı bitirdim, şu an Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabını okuyorum.

 

[Tolstoyevski]

 

[Tzira]

Alper Canıgüz - Tatlı Rüyalar.

 

[Aserat]

Son olarak Kocan Kadar Konuş: Diriliş'i (Şebnem Burcuoğlu) bitirdim. İlk filmi beğenmem ve ikinci filmin de yapılacak olması nedeniyle okudum ve güzel buldum. Şimdiki kitabım ise Güneşi Uyandıralım (Jose Mauro de Vasconcelos).

 

[Polat Şaşmaz]

Türk Peygamber Bozkırın Sırrı

 

[Tolstoyevski]

Ütopya - T. More

Ufku genişleten çok iyi bir ütopya örneği. Bu ütopyanın gerçekleşmesi bence imkansız değil, gerçekleşirse işte o zaman asıl mutluluğa erişmiş oluruz.

Bu Ütopya Ülkesinin en önemli özelliği, Özel Mülkiyet hiçbir şekilde yok! Her şey ortak ve kimsenin özel bir mülkü yok. Böylelikle özel mülk edinme hırsından kaynaklanan bencillik ve bunun da sonucu olarak adaletsiz ve sefil bir yaşamın önüne geçiliyor.

Özel mülkiyetin, paranın pulun olmadığı, altın gibi değerli madenlere değersiz ve sıradan gözle bakıldığı, suç ve ceza oranının düşük olduğu, kimsenin fakir ve yoksul olmadığı, herkesin eşit haklara sahip olduğu, bedenin köle gibi kullanılarak çalıştırılmadığı, herkesin yeteneğine göre ve yalnızca günde 6 saat (öğle tatili ile 3 saat + 3 saat) çalıştığı mükemmel bir ideal ülke

Muhakkak öneririm, üstelik ince bir kitap. @Danger UA!

 

[Danger UA!]

@Tolstoyevski Kitapta komünizm propagandası var sanırım?

 

[Tolstoyevski]

@Tolstoyevski Kitapta komünizm propagandası var sanırım?

Hayır çünkü kitap 16.yy da yani 1500 lerde yazılmış. Özel mülkiyetin olmamasının faydaları taa eski Yunan'a, Platon 'un Devlet'ine kadar gider. Onların da amacı komünizm değildir.

Komunizm olsun, sosyalizm olsun bunlar insanı eşit yöneteceğiz diye köle gibi çalıştırırlar. O yüzden kusurlu ve tehlikeli yönetim şekilleridir. Kapitalizm de ise daha kötü, bir avuç kesim krallar gibi yaşarken halkın büyük çoğunluğu sefil bir şekilde sürünür günümüz gibi.

Bu ütopyalar ise olabilecek en ideal devletin nasıl olması gerektiğini tüm mantık ve sistemiyle basit bir şekilde açıklıyor. Okuduktan sonra muhakkak faydasını görür herkes.

Bir de ütopyaların karşıtları var distopyalar. Olabilecek en kötü gelecek senaryolarını ele alıyorlar, 1984 ve Cesur Yeni Dünya gibi. Bunları da günümüzde bilinçli herkesin okuması şart yoksa ülkenin geleceği pek parlak değil.

 

[HarzeM]

Efendim ben Harlan coben in asla vazgeçme adlı kitabını okudum. Polisiye severler için bu kadinin kitapları önerilir.

 

[Tolstoyevski]

Kızıl Nehirler

Kitap boyunca süregelen gizem ve merak unsurları çok iyiydi. Kitabın sonunu tahmin ettiğimi düşündüm ama tahmin ettiğim gibi çıkmadı. Bence sonu çok güzeldi ve sinema filmi Prestij bile bu kitaptan esinlenmiş olabilir. Halbuki Prestij için ne özgün film! Derdim.

 

[Tolstoyevski]

Açlık - Knut Hamsun

Çarpıcı bir yapıttı. Psikolojik yönden insana değişik duygular yaşatan etkileyici bir eser. Kitabın Kahramanının başından geçen işsizlik süreci ile birlikte açlık, sefillik, karda kışta evsiz kalma, aşağılanma, tüm bunlara rağmen elindeki tek varlık olan gururu, bu gururu açlık ve evsizlik ile çatışmaya girmesi... Tüm bunlara rağmen her şeyden önemlisi umut. Her bir ögeyi iliklerimize kadar hissettirmiş. Kitabın dili çok yalın ve hiçbir ders amacı güdmeden tüm realistliği ile insanlığa tokadı vurmuş.

Pansiyoncu ailenin yanında tüm hakaretlere, tahriklere rağmen gururu bırakmak zorunda kalıp duymazlıktan geldiği anlar... En etkileyici kısımlardan biriydi.
3.8/5


Sıradaki maceramız Monte Kristo Kontu'nun yazarının bir başka kült eseriyle: