En Son İzlediğiniz Film? 🎞

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul

Se7en

Overrated bulduğum filmlerden biriydi, sanırım 3 yıl aradan sonra yeniden bir şans vermek istedim. Filmin sadece sonunu hatırlıyordum ama zaten Kevin Spaceyli son yarım saat dışında çok hatırlanacak bir şeyi de yokmuş.
David Fincher yine çok iyi bir iş çıkarmış, filmin karanlık ve kasvetli atmosferini çok beğendim. Sadece son çeyrekte görünmesine rağmen Kevin Spacey filmin yıldızıydı kesinlikle, müthiş performansıyla filme damgasını vurmuş. Morgan Freeman'dan bahsetmeye bile gerek yok. Brad Pitt ise yine vasat oyunculuğunu konuşturmuş. :A
Yani tamam güzel film, özellikle de son kısımları çok iyi ama IMDB'de 20.olmayı hak edecek kadar neyi var? Filmin büyük bir kısmı oldukça durağan ve sıkıcıydı.
7.5/10


Love, Other Drugs

Vasat bir romantik komedi-dram filmi. Oldukça bilindik bir senaryo zaten anlatacak pek bir şeyi yok. Klasik romkom filmi senaryosuna hasta kadın dramı ilave etmişler. Çerezlik niyetine izlesem de pek beklentimi karşılamadı. Filmde ne komedi vardı, ne de iyi bir şekilde işlenmiş dram. Anne Hathaway ve Jake Gyllenhaal ikilisini ise çok beğendim. :)
5.3/10
Se7en'ın overrated olduğuna katılıyorum ancak bir de Love & Other Drugs'ı underrated bulsan tam süper olacakmış. :A Yalnız işin ilginci kısa zaman önce izlememe rağmen konusunu falan unutmuşum Love & Other Drugs'ın, sadece sevdiğim kalmış aklımda. :A
Yalnız olmadığımı bilmek güzel. :A
 

phoebebuffay

Favori Üye
Katılım
12 Şubat 2020
Mesajlar
4,870
Reaksiyon puanı
5,790
Puanı
559
Se7en'ın overrated olduğuna katılıyorum ancak bir de Love & Other Drugs'ı underrated bulsan tam süper olacakmış. :A Yalnız işin ilginci kısa zaman önce izlememe rağmen konusunu falan unutmuşum Love & Other Drugs'ın, sadece sevdiğim kalmış aklımda. :A
Ya ben normalde romantik komedi severim, tam kafa dağıtmalık benim için ama bu filmi pek sevemedim. İşlenişi çok hoşuma gitmedi. :A
------

Yalnız olmadığımı bilmek güzel. :A
Ya bu filme çok ayılan bayılan, favori filmlerinden olan biri de pek görmedim aslında. Bazen IMDB puanları şaşırtıyor. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Sherlock

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Ya bu filme çok ayılan bayılan, favori filmlerinden olan biri de pek görmedim aslında. Bazen IMDB puanları şaşırtıyor. :A
David Fincher genel izleyiciyi genellikle yakalamayı başarabilen bir yönetmen, IMDb puanının bu yüzden aşırı yüksek olduğunu düşünüyorum. :A

Mesela Memories of Murder > Se7en -türleri ve konuları benzediği, hatta aynı olduğu için kıyaslıyorum- ama IMDb puanları bunun tam tersini söylüyor çünkü birisi direkt genel izleyiciye oynarken diğeri aşırı gerçek bir film. :A İzlediysen yorumunu ve puanını merak ediyorum bu arada. :A
 
  • Beğendim
Reactions: phoebebuffay

phoebebuffay

Favori Üye
Katılım
12 Şubat 2020
Mesajlar
4,870
Reaksiyon puanı
5,790
Puanı
559
David Fincher genel izleyiciyi genellikle yakalamayı başarabilen bir yönetmen, IMDb puanının bu yüzden aşırı yüksek olduğunu düşünüyorum. :A

Mesela Memories of Murder > Se7en -türleri ve konuları benzediği, hatta aynı olduğu için kıyaslıyorum- ama IMDb puanları bunun tam tersini söylüyor çünkü birisi direkt genel izleyiciye oynarken diğeri aşırı gerçek bir film. :A İzlediysen yorumunu ve puanını merak ediyorum bu arada. :A
Son filmi pek beğenilmedi gibi. Ben izlemedim bu yüzden. :A Filmleri ya yüksek tempolu oluyor ya da düşük tempolu, pek ortası yok gibi. Gerçi izlemediğim 2-3 filmi var ama benim izlediklerim öyleydi en azından. Zodiac'da sıkıcı gelmişti mesela. :A
Yok, dediğin filmi izlemedim. Ama önerileri dikkate alan biriyim, izlerim öneriyorsan. :A Hollywood dışında diğer sinemalara oldukça uzağım -buna Türk sineması da dahil- :A
 
  • İlginç
Reactions: Sherlock

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Son filmi pek beğenilmedi gibi. Ben izlemedim bu yüzden. :A Filmleri ya yüksek tempolu oluyor ya da düşük tempolu, pek ortası yok gibi. Gerçi izlemediğim 2-3 filmi var ama benim izlediklerim öyleydi en azından. Zodiac'da sıkıcı gelmişti mesela. :A
Yok, dediğin filmi izlemedim. Ama önerileri dikkate alan biriyim, izlerim öneriyorsan. :A Hollywood dışında diğer sinemalara oldukça uzağım -buna Türk sineması da dahil- :A
Zodiac için ilginç attığımı belirteyim önce, ben baya beğenmiştim. Jake Gyllenhaal'un oynadığı filmlerle yıldızın barışmıyor gibi bir izlenim aldım senden, hoş bir izlenim değil bu. :A Fincher'ın son filmi bence de pek iyi değil ama zaten önceki filmlerinde olduğu gibi filmini genel izleyiciye beğendirmek gibi bir gayesi yok bunu net bir şekilde anlıyorsun filmi izlerken. Babasının yazdığı bir senaryo, yıllardır çekmek isteyip bir türlü fırsat bulamıyor falan derken kariyerinin artık doyma noktasına gelince tamamen kişisel tatmini için çektiği bir film gibi özetlenebilir bence kısaca. :A Sen yine de Oscar Takımı için izle, hatta diğer güncel filmlerden de izle ki tabloya yazabilelim seni. :A

Parasite'ın yönetmeni Bong Joon-ho'nun filmi, mutlaka izle öneriyorum kesinlikle. :A
 
  • Beğendim
Reactions: phoebebuffay

phoebebuffay

Favori Üye
Katılım
12 Şubat 2020
Mesajlar
4,870
Reaksiyon puanı
5,790
Puanı
559
Zodiac için ilginç attığımı belirteyim önce, ben baya beğenmiştim. Jake Gyllenhaal'un oynadığı filmlerle yıldızın barışmıyor gibi bir izlenim aldım senden, hoş bir izlenim değil bu. :A Fincher'ın son filmi bence de pek iyi değil ama zaten önceki filmlerinde olduğu gibi filmini genel izleyiciye beğendirmek gibi bir gayesi yok bunu net bir şekilde anlıyorsun filmi izlerken. Babasının yazdığı bir senaryo, yıllardır çekmek isteyip bir türlü fırsat bulamıyor falan derken kariyerinin artık doyma noktasına gelince tamamen kişisel tatmini için çektiği bir film gibi özetlenebilir bence kısaca. :A Sen yine de Oscar Takımı için izle, hatta diğer güncel filmlerden de izle ki tabloya yazabilelim seni. :A

Parasite'ın yönetmeni Bong Joon-ho'nun filmi, mutlaka izle öneriyorum kesinlikle. :A
Zodiac güzel başlamıştı, ilk 1 saati falan bayağı beğenmiştim ama ikinci yarısında çok sıkıldım nedense. Kötü demiyorum ama sıkıcıydı biraz bence. :A Benjamin Button ve Aliens 3'ü izlemedim ama ikisi de izleme listemde. Bu arada üstte yazmayı unuttum, Panic Room'u da oldukça beğenmiştim ama galiba IMDB puanı en düşük filmi yönetmenin. O da tam tersi 6.8 gibi ortalama bir puanı hak etmiyor bence. :A
Oscar etkinliğinin son tarihi ne zaman? Ona göre izlerim, Mank'i de diğer filmleri de. :A
Parasite'i aşırı sevmiştim. Zaten izlerdim ama bu bilgiden sonra izleme tarihini öne çekebilirim. :A
 
  • Beğendim
Reactions: Sherlock

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Zodiac güzel başlamıştı, ilk 1 saati falan bayağı beğenmiştim ama ikinci yarısında çok sıkıldım nedense. Kötü demiyorum ama sıkıcıydı biraz bence. :A Benjamin Button ve Aliens 3'ü izlemedim ama ikisi de izleme listemde. Bu arada üstte yazmayı unuttum, Panic Room'u da oldukça beğenmiştim ama galiba IMDB puanı en düşük filmi yönetmenin. O da tam tersi 6.8 gibi ortalama bir puanı hak etmiyor bence. :A
Oscar etkinliğinin son tarihi ne zaman? Ona göre izlerim, Mank'i de diğer filmleri de. :A
Parasite'i aşırı sevmiştim. Zaten izlerdim ama bu bilgiden sonra izleme tarihini öne çekebilirim. :A
Süresi fazlasıyla uzun zaten, o yüzden sıkılana da bir şey diyemem tabii, saygı duyarım. :A Evet 6.8 hak ettiğinden düşük ama Fincher sıralaması yapsam en üstlere de yazmam herhalde. :A Gone Girl baya iyi bence, ah Rosamund Pike ah...

Oscar ile paralel bitiriyoruz genellikle, o yüzden aşağı yukarı 1 ay varmış gibi düşünebilirsin. :A
 
  • Beğendim
Reactions: phoebebuffay

phoebebuffay

Favori Üye
Katılım
12 Şubat 2020
Mesajlar
4,870
Reaksiyon puanı
5,790
Puanı
559
Süresi fazlasıyla uzun zaten, o yüzden sıkılana da bir şey diyemem tabii, saygı duyarım. :A Evet 6.8 hak ettiğinden düşük ama Fincher sıralaması yapsam en üstlere de yazmam herhalde. :A Gone Girl baya iyi bence, ah Rosamund Pike ah...

Oscar ile paralel bitiriyoruz genellikle, o yüzden aşağı yukarı 1 ay varmış gibi düşünebilirsin. :A
Yukarıda yüksek tempolu diye kast ettiğim filmlerden biri de Gone Girl idi zaten. Fight Club'tan sonra en sevdiğim filmi. Çok iyi filmdi cidden. :A
1-2 haftaya izlemeye başlarım gibi o zaman. Listeden ilgimi çekenleri izlerim. :A
 
  • Harika
Reactions: Sherlock

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Yukarıda yüksek tempolu diye kast ettiğim filmlerden biri de Gone Girl idi zaten. Fight Club'tan sonra en sevdiğim filmi. Çok iyi filmdi cidden. :A
1-2 haftaya izlemeye başlarım gibi o zaman. Listeden ilgimi çekenleri izlerim. :A
Her şeyiyle harika atmayı gerektiren bir yorumdu, bekliyoruz yorumlarını. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: phoebebuffay

The_Erinch

Favori Üye
Katılım
24 Kasım 2019
Mesajlar
21,389
Reaksiyon puanı
31,387
Puanı
1,060
Konum
Manisa
1616709046535.png
 

Yiğitt

Emekli
Katılım
9 Aralık 2013
Mesajlar
79,171
Reaksiyon puanı
45,870
Puanı
1,061
Konum
Ankara
YÜZÜKLERİN EFENDİSİ SERİSİ (1-2-3)

1616782682672.png



Bu yıl aklımdaki filmleri izleme yılı ilan ettim, önce 'Harry Potter' serisini tamamladım ve bu ayın hedefi de 'Yüzüklerin Efendisi' serisiydi. Gerçekten çok beğendim, bazı işlere ön yargılı olmamak lazımmış. Neden ön yargım vardı onu da bilmiyorum. Üç günde, her güne bir film şeklinde izleyerek tamamladım. Aksiyonu ayrı güzel, çekimler ayrı güzel, oyuncular ayrı güzel... Her şeyiyle harika bir film serisiydi, yer yer gerildim yer yer gülümsedim. Tüm duyguları yaşattı. Müzikleri de çok güzeldi. Film film yorumlamak istemiyorum, genel bir yorumum olsun. Bu kadar geç keşfettiğim için üzgünüm, artık yılda bir izlenecek gibi görünüyor. :)

10/10
 
  • Harika
Reactions: Tolstoyevski

phoebebuffay

Favori Üye
Katılım
12 Şubat 2020
Mesajlar
4,870
Reaksiyon puanı
5,790
Puanı
559

Memento

Nolan'ın izlemediğim filmlerinden biriydi. İzledikten sonra bunca zaman neden izlemediğimi sorgulattı bana, izlemesi çok keyifli bir yapımdı.
Filmin parçalar halinde sondan başa doğru akan kurgusu çok iyi düşünülmüş ve tasarlanmış. Bu sayede seyirci hem kolayca karakterle kendini bağdaştırabiliyor ve olaylara onun perdesinden bakabiliyor, hem de yap boz gibi filmin parçalarını birleştirmek oldukça zevkli oluyor.
Aslında filmin aşmış kurgusu dışında çok bir olayı yok. Hikayesi bilindik ve sıradan bir hikaye. Nolan'ın gerçek anlamıyla ilk profesyonel filmi olduğu için yönetmenliği ve filmin prodüksiyon kalitesi de diğer yapımlarına göre birkaç level aşağıda. Ama yine de bu filmin efsane olduğunu gerçeğini değiştirmiyor bence. Top filmlerim arasına girdi.
9/10


Dunkirk

Nolan'ın izlemediğim bir diğer filmiydi, geriye sadece Tenet kaldı böylece.
Memento'yu izlerken ne kadar zevk aldıysam bu filmden de o kadar sıkıldım. :( Filmin içine girmekte zorlandım, daha doğrusu giremedim. Aslında iyi başlamıştı ama sonra birden bire farklı bir yere atlandı sanki ve sonrası salt aksiyon. Hiç duygu yok, senaryo yok, baş karakter yok. Sadece aksiyon ve çok iyi çekilmiş, harika yönetilmiş, harika müziklerle bezenmiş sahneler var. Duygu olmayınca içi boş aksiyon sahnelerinin de pek bir anlamı olmuyor bence. Yönetmenin en sevmediğim filmi oldu. :(
5/10


The Big Lebowski

Bu film için yapıcak pek bir yorumum yok sanırım. Her ne kadar kült bir film olsa da herkese hitap etmeyen bir film olduğunu bildiğim için fazla beklentiye girmeden izledim. Çok beğenmesem de fena da bulmadım şahsen, yer yer eğlendim.
6.8/10


Love Story
1970 yapımı isminden de anlaşılacağı gibi bir aşk-dram filmi. Durağan olsa da fena bulmadığım bir yapımdı. Konu çok etkili işlenememiş ve biraz yüzeysel kalmış gibi. Ama eski dönem filmlerini izlemek bana başlı başına bir keyif verdiği için bu filmi de sevdiğimi söyleyebilirim.
6.8/10

Bu filmden bahdedip şu harika müziğini es geçmek olmazdı, filmin kendisinden çok bu müzik duygulandırdı beni...
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com

Beş Vakit (2006)

Reha Erdem'in yeni filmini izlemeden önce Mubi'den kalkmak üzere olan bu filmini de izlemek istedim. Fakat ne yazık ki pek sevemedim. Kaç Para Kaç'ı ne kadar çok sevdiysem diğer izlediğim Reha Erdem filmini de o kadar vasat buldum. Gelgitli bir ilişkimiz olacak herhalde kendisiyle. :)

Film Türkiye'de sıklıkla romantize edilen köy yaşamının gerçek yüzünü gösteriyor. Çok sert bir dille olmasa da toplum eleştirisi getiriyor. Fakat bunu çok da etkili yollarla yapmıyor. Açıkçası zamanında neden abartıldığını çok anlamadım.

Yalnız filmin acil restorasyon ihtiyacı da bariz hissediliyor. 15 sene öncesinin filmi olmasına rağmen görüntü kalitesi çok kötü durumda. Filmin görsel gücü çok övülmüş ama benim bu gücü hissedememde görüntü kalitesinin vasatlığı etkili olmuş olabilir...

5/10
 
  • Beğendim
Reactions: phoebebuffay

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com

A Beautiful Mind (2001)

Kült filmleri ikinci kez izleme turuna kaldığım yerden devam ediyorum. Bu film de ilk izlediğimde aşırı etkilendiğim filmlerden biriydi, ancak filmle ilgili hemen her şeyi unutmuştum ve ikinci izleyişimde aynı derecede beğenip beğenmeyeceğimi merak ediyordum...

Öncelikle filmin ilk yarısı epey vasattı. Bir dahinin tuhaflıklarını kadın ilişkilerine indirgenmesi bence hata olmuş ki ben dahilerle ilgili şeyleri, onların tuhaflıklarını çok severim. Zamanın hızlı ilerlemesi de bir diğer aksaklık olmuş bence. Fakat asıl konuya geçildikten sonra giderek ilginçleşiyor ve kusursuz bir noktaya doğru evrilmeye başlıyor. Özellikle yaşlılık evreleri çok çok başarılıydı, ilk kısımdaki hemen hemen tüm aksaklıkları unutturdu. Filmin gerçek ve önemli bir adamın hikayesinden uyarlanışı da ayrıca her şeyi daha anlamlı hale getiriyor. Tabii Ron Howard Hollywood'un en Hollywood yönetmenlerinden biri. Karakterin kusurlu yanlarını falan güzel makaslayıp izleyicinin kalbini kazanmak uğruna bazı gerçeklerden ödün vermeyi tercih etmiş.

Russell Crowe'un kariyerinin en iyi performansı. Hep söylediğim gibi bence Gladiator'de ödül aldığı sene Cast Away'den Tom Hanks ödülü almalıydı, burada da Denzel yerine Russell almalıydı. Fakat Akademi birine üçüncü Oscar'ını, diğerine ise ikinci Oscar'ını vermemek adına böyle şeyler yapmış bulundu. :) Jennifer Connely'yi neden sevdiğimi hatırladım. Davranış anlamında kusursuza yakın, her zaman destekçi bir kadını başarıyla canlandırmış.

Sıralamamda biraz gerileyen filmlerden bir tanesi olacak yarım puanı ilk kısmın zayıflığından kırıyorum. Tabii bu önemli başyapıtlardan bir tanesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor...

9.5/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Russell Crowe'un kariyerinin en iyi performansı. Hep söylediğim gibi bence Gladiator'de ödül aldığı sene Cast Away'den Tom Hanks ödülü almalıydı, burada da Denzel yerine Russell almalıydı. Fakat Akademi birine üçüncü Oscar'ını, diğerine ise ikinci Oscar'ını vermemek adına böyle şeyler yapmış bulundu. :) Jennifer Connely'yi neden sevdiğimi hatırladım. Davranış anlamında kusursuza yakın, her zaman destekçi bir kadını başarıyla canlandırmış.
Denzel Washington'ın Training Day performansı da inanılmaz bir düzeyde değil mi ama ya? Buradaki karakter çok büyük ve önemli bir kişilik, Training Day'deki ise tam olarak nefret edilesi. Bu yüzden Russel Crowe'un performansı elbette çok daha fazla dikkat çekici duruyor ama Denzel Washington'ın performansının da aşağı kalır yanı yok bence. :D
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Denzel Washington'ın Training Day performansı da inanılmaz bir düzeyde değil mi ama ya? Buradaki karakter çok büyük ve önemli bir kişilik, Training Day'deki ise tam olarak nefret edilesi. Bu yüzden Russel Crowe'un performansı elbette çok daha fazla dikkat çekici duruyor ama Denzel Washington'ın performansının da aşağı kalır yanı yok bence. :D
Bence değil. :A Russell Crowe o yıl zaten tüm ödülleri silip süpürmüş, en son Oscar'a gelince Denzel'e kaptırmış. :A
 
  • İlginç
Reactions: Sherlock

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Bence değil. :A Russell Crowe o yıl zaten tüm ödülleri silip süpürmüş, en son Oscar'a gelince Denzel'e kaptırmış. :A
Bu yorum hem beni hem de Denzel dedemizi üzdü... :A Akademi sever böyle sürprizler yapmayı biliyorsun, zaten yorumunda dediğin gibi Russel Crowe daha önce almamış olsa alırdı ödülünü kesin. Ancak bu demek değildir ki Denzel Washington muazzam oynamamış... :A

Bu arada akademinin hiç çekinmeden Oscar'ları verdiği tek isim Daniel Day-Lewis sanırım. :A Bunu da belirtmek istedim bir kez almış, iki kez almış bakmadan üçüncüyü vermişlerdi kendisine. :A
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Bu yorum hem beni hem de Denzel dedemizi üzdü... :A Akademi sever böyle sürprizler yapmayı biliyorsun, zaten yorumunda dediğin gibi Russel Crowe daha önce almamış olsa alırdı ödülünü kesin. Ancak bu demek değildir ki Denzel Washington muazzam oynamamış... :A

Bu arada akademinin hiç çekinmeden Oscar'ları verdiği tek isim Daniel Day-Lewis sanırım. :A Bunu da belirtmek istedim bir kez almış, iki kez almış bakmadan üçüncüyü vermişlerdi kendisine. :A
Denzel başkanı da severiz tabii o ayrı konu. :A

Daniel Day-Lewis kendini Oscar'a adamış bir adam ona vermeyecekler de kime verecekler. Adam 5-10 yıl boyunca köşesine çekilip sinsi sinsi bir sonraki Oscarlık rolüne hazırlanıyor. :A
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com

Schindler's List (1993)

Bazı filmler var ki sevseniz de sevmeseniz de başarısını inkar etmeniz imkansız. Bu film de o filmlerden biri. Abartılan ve Top 250'de ilk 10'da yer almayı hak etmeyi düşündüğüm filmlerdendi, ikinci izleyişimde de fikrim değişmedi. Filmin en büyük eksisi çok uzun, çok çok uzun olması. Bazı filmlere "3 saat olmasına rağmen hiç hissettirmedi, bir 3 saat olsa yine izlerdim" diyorsun. Fakat bu kesinlikle öyle bir film değil. İlk 2 saati izliyorum bakıyorum saate 2.5 saat daha var. :)

Oskar Schindler şüphesiz filmi yapılmayı hak eden bir adammış. Müthiş bir insanlık örneği göstermiş. Fakat filmin senaryo kurgusu öyle çok da zengin sayılmaz. Net bir olay örgüsü yok, Schindler'in olayı sadece bir ana tema belirlemiş. Hikaye asıl küçük bağımsız olaylardan alıyor gücünü. Fakat aynı zamanda çok dağınık hissettirmesine neden oluyor ve yer yer izleyiciyi çok sıkabiliyor.

Filmin efsane olmasındaki en büyük pay Spielberg'e ait. Yönetmenlik konusunda aştığı, çıtayı arşa çıkardığı filmlerden. Böyle dağınık bir senaryodan böyle efsaneleşmiş bir film yapabilmek büyük iş. Filmin içindeki küçük bağımsız olayların işlemesi tamamen onun becerisi. Ayrıca filmde belki binlerce kişi var hiç kimsenin mi oyunculuğu sırıtmaz. Figüranlardan bile yüksek verim almış... Bu arada John Williams üstadın müzikleri de efsaneydi.

En sevdiğim efsane sahneler...

Amon'un (Ralph Fiennes) yatağından kalkıp, balkona çıkıp rastgele Yahudi vurması. SS subaylarının acımasızlığını en iyi gösteren sahne olabilir...

Fabrikada menteşe yapılan sahne. Basit gibi gözükse de Spielberg'ün detaycılığının en iyi göstergelerinden...

Yahudilerin boğulacaklarını sandıkları toplu duş sahnesi...

Yatakhanede bir kadının diğer Yahudilere yapılanlara anlattığı ve etrafındakilerin "yok canım o kadar da olmaz" gibisinden değerlendirmeler yaptıkları sahne...

Kırmızılı kız...

Ve tabii Oskar Schindler'in gaza geldiği final ve sonrasında da gerçeğe dönüşümüz...

Herhalde hem çok sıkıcı bulup hem de bu kadar fazla sevdiğim sahneleri olan başka bir film daha yoktur.

9/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,106
Reaksiyon puanı
49,773
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com

Hababam Sınıfı (1975)

Hemen herkes gibi çocukken defalarca televizyonda görüp izlediğim bir yapımdı. Hatta yakın zamanda da parça parça denk gelmişliklerim vardı. Ancak sinemayla yakından ilgilenmeye başladıktan sonra ilk kez oturup baştan sona izledim.

Her şeyden önce 46 yıllık bir filmin bugün hala bu kadar popüler olması takdiri hak ediyor. Buna karşın mizah anlayışının eskimeye başladığı da bir gerçek. Muhtemelen gelecek nesiller için o döneme ait filmler o kadar da fazla anlam ifade etmemeye başlayacak. Serinin bence en komik karakteri açık ara Badi Ekrem. Onun ilk filmde olmadığını unutmuşum, o olmayınca komedi dozu düşüktü. Tabii bunda en komik yerlerini artık ezberlemiş olmamızın payı çok yüksek.

Öğrencilerin o yaşta lisede ne aradıkları başlı başına içine girilmeyen bir problem iken öğretmenlerin çok aşırı abartılı olması da gerçekçilikle çok işimizin olmadığını gösteriyor.

Filmin taşıdığı güzel temalar olsa da bence ana konu da problemli. Filmi taşıyan karakter şüphesiz Mahmut Hoca. Her yönden çok iyi yazılmış bir karakter. Bu karakter üzerinden öğretmenliğin kutsallığı mesajı iyi verilmiş. Fakat filmi izleyenlerin çoğu (net hatırlamıyorum ama muhtemelen küçükken ben bile dahilimdir) Mahmut Hoca'yı kötü karakter gibi algılayıp sonunda "aa aslında o da iyiymiş" gibi bir sonuç çıkarabiliyor. Fakat işin aslı bu haylaz öğrenci takımı haylazlıklarıyla hem kendi geleceklerini yok ediyorlar, hem de öğretmenlerine büyük saygısızlık yapıyorlar. İyilik yapmak istediklerinde bile bunu kötü yollarla yapıp başkalarına zarar veriyorlar. (Arkadaşlarına yardım toplamak için okuldaki çocuklara zorbalık yapıp haraç kesmeleri gibi) Bence bu açıdan film pek çok kişiye olumsuz örnek olmuştur.

Filmdeki hemen herkesin ölmüş olması ise çok üzücü. Godfather 2 bu filmden bir yıl daha eski ama kadronun yıldızlarının neredeyse tamamını hala aktif olarak izliyoruz...

Neticede bir efsanedir, Türk sinemasında her zaman saygın bir yere sahip olacaktır. Fakat günümüz şartlarıyla değerlendirince kusursuz, dokunulmaz bir film olmadığını düşünüyorum. Top 250 listemden çıkacak çok yüksek ihtimalle...

8/10