En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Klasik bir filmdir, Türk sinemasının kültleri arasındadır ama ama en iyi ilk 10 Türk filmi listesine bile girmez bence tüm zamanlar açısından. Örneğin 2006 yapımı Pardon filmini bu filme oranla daha başarılı bulmuşumdur hiciv ve genel açıdan da... Bu serinin en büyük olayı oyuncuların efsane olması. Kemal Sunal, Şener Şen, Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan, Halit Akçatepe ve daha niceleri...
 
Reactions: 12.Adam and bazinga

The Great Gatsby

Daha önceden izleyip yarım bıraktığım bir filmdi ama canım Leonardo DiCaprio izlemek istediği için yeniden izledim.


Çok iyi bir prodüksiyondu, izlerken daha ilk sahneden yüksek bütçeli ve çok emek verilmiş bir iş olduğu anlaşılıyor. Yönetmen çok başarılı bir dünya kurmuş. Filmin görsellik tarafı çok iyiydi, o ihtişamlı hayat güzel yansıtılmış. Fakat işin bu teknik ve görsellik tarafını bir kenara bırakırsak filmin senaryosu çok sıradan ve vasattı. Kurgu kötüydü, film akmadı. Özellikle ilk yarısı oldukça sıkıcıydı.
Aslında başarılı bir yapım olabilirmiş ama filmde genel olarak bir olmamışlık vardı. Duyguyu iyi yansıtamadıklarını düşünüyorum. Leonardo DiCaprio bile kariyerinin en sıradan performansını sergilemiş bence.
Biraz fazla gömdüm galiba yine de kötü bir film değildi. Başarılı bir prodüksiyon, vasat bir senaryo, ortalama bir film.

6.5/10


Duplicity

Filmle ilgili okuduğum yorumlar pek iç açıcı olmasa da aynı şekilde bu filmi de sırf Julia Roberts için izledim.

Ortalama bir ajan filmiydi. -böyle bir tür var mı bilmiyorum ama
- Güzel başladı ve de ters köşeli bir finalle de güzel bir şekilde bitti. Fakat filmin gelişme kısmı sıkıcıydı. İşin aksiyon ve heyecan kısmını güzel yansıtamamışlar. Yani senaryo iyiydi aslında ama iyi bir şekilde işleyememişler. Julia Roberts dışındaki oyuncuları da çok beğenmediğimi söyleyebilirim.

6/10
 
Son düzenleme:

Avatar (2009)

Sinemayla yakından ilgilenmeye başladığım yıllar Avatar'ın dünyanın en popüler filmi olduğu yıllardı. O zaman ben de izleyip beğenmiştim ancak ne yazık ki ikinci izleyişimde en keskin değer kaybı yaşayan filmlerden oldu. Aslında bunu da tahmin ediyordum çünkü filmle ilgili herhangi bir olumlu nokta kalmamıştı. Muhtemelen ilk izlediğimde görsel dünyasına büyülendim. Belki hala gelmiş geçmiş en iyi görsel efektlere sahip film olabilir ama 12 yıl sonrasından bakınca artık teknik özellikleri çok da hayretler uyandıran bir konumda değil.

Bu kadar büyük bir dünya kurup hikayenin tamamen aksiyona dayandırılması ise devasa bir hata. Senaryo çok zayıf. Karakter gelişimleri çok zayıf. Filmin çoğunu "hiçbir şey olmasa bile kesin bir şeyler oluyor" modunda izledim. Sürekli başka işlerle oyalanma isteği oluştu.

Black Mirror türevi dizi ve filmlerle işin bilim kurgu tarafının da az çok sıradanlaşması filmin değer kaybındaki önemli etkenlerden biri.

Tabii filmin süresinin aşırı uzun olması da çok büyük bir eksi.

Sinemada teknik özellikleri bir sonraki seviyeye çıkarmasıyla her zaman saygı duyulması gereken bir yapım olsa da teknik özellikler dışında ne yazık ki bir bütün olarak vasatı geçmekte zorlanan bir film...

6.5/10
 
2010'da izleyip beğenmiştim. Büyü bozulmasın diye 10 yıldır bilerek hiç izlemedim, böyle olacağını bildiğim için. 😕
 
Reactions: bazinga

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1976)

Serinin komedisi en iyi filmi olabilir. Bu filmde güzeller güzeli Semra Hoca geliyor ve filmin odak noktasını oluşturuyor. Yeni öğretmenlerin büyük ideallerle başladıkları meslekte ne tip zorluklarla karşılaşabildikleri güzel anlatılıyor. Benzer senaryoyu yaşayan pek çok öğretmen vardır maalesef.

Badi Ekrem'in de gelişinin etkisi epey büyük. Hemen hemen tüm sahneleri efsaneleşti zaten. Müfettiş sahnesi ve külyutmazın sahneleri de çok iyi.
Bazı gereksiz tekrara düştükleri kısımlar var maalesef. Sigara kısmı ve Şaban'ın mektupları gibi.

Sonunda da fazla didaktikleşiyor. Suçu tamamen velilere attıkları kısmı çok beğendiğimi söyleyemem. Ayrıca hangi insan 25-30 yaşındaki çocuklarını hala lisede okutmak için özel okul parası verir hiç anlamıyorum.


8/10
 
Reactions: Dosi and 12.Adam

North by Northwest (1959)

Hitchcock ustanın en en sevdiğim filmlerinden bir tanesi ve yıllar sonraki ikinci izleyişimde de aynı tadı alabildiğime sevindim.

62 yıl sonra bile aksiyon gibi sinema tekniklerinin aşırı geliştiği bir alanda bu kadar sürükleyici bir iş yapabilmek gerçekten muazzam bir başarı. Bence bugün hala gelmiş geçmiş en iyi casus filmi. Bol twistli senaryosu bir yana ustanın inanılmaz şekilde çekimler yaparak efsaneleştirdiği çok sahne var filmde. Özellikle uçak sahnesi ve dağdaki sahneler tam bir efsane...

Tabii ki arada bazı göze batan ufak tefek sahneler var ama aradan geçen onca yıl sonra bu çok normal. Baştan sona çok sürükleyici, çok efsane bir film...

10/10

 
Ne güzel daha vasat sayılabilecek filmleri yorumluyordun, canımız çekmiyordu sayın admin. Oldu mu şimdi bu...


 
Reactions: bazinga and 12.Adam

About Schmidt (2002)

Jack Nicholson üstadın yakın zamanlarda oynayıp benzer karakterleri canlandırdığı iki film olması nedeniyle zihnimde çok yakın yerlerde duran iki filmdi. İkisini de tekrar izleyerek aradaki keskin farkları zihnimde de netleştirmiş oldum.


Alexander Payne yaşlılıkla ilgili filmler konusunda usta bir yönetmen. Burada da emekliliğe adım atan bir adamın sıradan hikayesini ilgi çekici şekilde aktarmayı başarmış. İlgi çekici olması içinde gerçeklik taşıyan pek çok duygu taşıması. E tabii Jack Nicholson ustanın yine döktürmesinin de payı yüksek...

Filmden çıkarılabilecek onlarca küçük detay var. Herkes kendine has çıkarımlar yapabilir. En önemli özelliği insan olarak yeryüzündeki önemsizliğimizi yüzümüze çarpması. Bir gün bu dünyada bizden hiçbir iz kalmayacağı gerçeği çok üzücü... Bununla birlikte insanın mutlaka kendi hobileri olmalı ve yalnızlıkla baş edebilir durumda olmalı. Yoksa Schmidt gibi yalnız ve amaçsız kalabilme ihtimali son derece korkunç...

Filmin bence ilk yarısı ikinci yarısından daha iyi. Konu sonlara doğru fazla dağılıyor. Kızının potansiyel evliliği konusuna ayrılan süre bence gereğinden fazlaydı. Yine de genel olarak son derece başarılı bir film tabii ki.

8.5/10


Bu filmi ikinci kez izledikten sonra güncellenen Alexander Payne sıralamam şöyle oldu:

(Not 1: Sıralama aslında değişmedi, sadece liste yapasım geldi.
)
Not 2: Üstad daha çok film çek lütfen, yine kayıplara karıştın.
)

1Nebraska9.0
2The Descendants8.5
3About Schmidt8.5
4Election8.0
5Downsizing6.5
6Sideways6.0
7Citizen Ruth6.0
 
Reactions: phoebebuffay

Hababam Sınıfı Uyanıyor (1977)

İlk iki filmin biraz altında bir devam filmi. Tarık Akan'ın ilk kez olmadığı, meşhur Ahmet'in geldiği, Şevket Altuğ'un kadroya katıldığı film...

Yine çok komik sahneler var, pek çok efsane sahne ve olay var. Atatürk'le ilgili sahne efsane. Hafize Ana'nın öğretmen olduğu sahne çok iyi.
Ahmet'in efsane ayarı çok iyi...

Bunlara karşın filmde pek bir bütünlük yokmuş da skeçlerin bir araya toplanmasıyla oluşturulmuş gibi hissettiriyor. İlk iki filmde çok tutan sahnelerin çok benzerleri bu filmde de kullanılarak kolaycılığa kaçılmış. Ahmet'in liseden mezun olur olmaz öğretmen olması gibi bazı fantastik olaylar da mevcut.


Orijinal serinin geri kalan 3 filmini de izleyeceğim ancak Yeşilçam kuşağımda öncelikle araya başka filmleri alacağım.


7/10
 
Reactions: Dosi
Orijinal seri 4 filmden oluşuyor yalnız
Son 2 film ciddi anlamda Şafak Sezer'li serinin bile altında

Bu arada Ahmet'in liseyi bitirir bitirmez öğretmen olması bana da absürt gelmişti ama o dönemler için mümkünmüş sanki öyle bir bilgi görmüştüm
 
Sonuçta ana kadro aynı o 2 filmde de. Hatta birini Ertem Eğilmez kendi yönetmiş.


Olabilir vardır belki bir dayanağı da bugünün gözüyle bakınca çok tuhaf gözüküyor. Liseyi bitirip "öğretmen olacağım ben ya" diyip hemen oluyor.
Şimdilerde okulunu okuyanlar bile öğretmen olamıyor.


Ayrıca o sahnede bizimkilerin okul yapması da ayrı fantastiklik. Temel falan atmadan direkt tuğla sıralayarak girişiyorlar işe.
 
Reactions: xdragxx
Kemal Sunal'ın Halit Akçatepe'nin olmadığı filme ana kadro demek olmaz bence

Tabii o sahne başlı başına fantastikti
 
Reactions: bazinga

A Beautiful Mind (2001)


Güzel ve etkileyici bir filmdi. Russell Crowe harika bir performans sergilemiş.Tedirgin hallerini güzel yansıtmış.
Film başta biraz durgun geldi ama sonradan açıldı. Özellikle o araba - kovalamaca sahnesinden sonrası. John'u akıl hastanesine aldıkları sahne ve orada geçen sahneler etkileyiciydi. 2. kez olunan olaylarda bebeğin küvet sahneside iyiydi.

Film garip bir hüzün bıraktı.

8.8/10
 
Reactions: Tolstoyevski
Yarın bende izlerim. Hem oyuncular, hem fragman, hem de süre benim izlemem için yeterli sebep oldu. Bakalım A Beautiful Mind gibi iyi puan alacak mı benden
Karnın çok da aç değilken izle yine de, baş ağrısına pek iyi gitmez biraz hareketli olduğu için.
 
Reactions: Dosi
Karnın çok da aç değilken izle yine de, baş ağrısına pek iyi gitmez biraz hareketli olduğu için.
Yarın PC 3 gibi elime geçer. Hem uykumu almış olurum hem de ben son 1 aydır zaten açlık hissini pek hissetmiyorum
sıkıntı olmaz
 
Reactions: Tolstoyevski

La Belle Epoque (2019)

Uzun süredir Bein Connect listemin en üst sırasında duran bir filmdi, nihayet izleme vakti geldi...

Filmin aşırı özgün bir konusu var. Geçmişe dönmek konusu sinemada çokça işlense de bu şekilde bilim-kurgu veya fantastiklik gerekmeden işlemek çok çok iyi bir fikir. Buna karşın film bu şahane filmini çok de iyi kullanamamış. İlk kısım aşırı hareketli ve karmaşıktı. Hızlı kurgu resmen başımı döndürdü. Filmin hızına anca orta kısımlarda ayak uydurabilmeye başladım ve yer yer epey keyif aldım. Sanırım yaş aldıkça bu filmin değeri daha da artacaktır. Çünkü geçmiş daha uzaklarda kalacak, özlem duygulan duygular birikecek. Her ne kadar üzücü bir tablo olsa da o hissin bile kendince güzelliği olmalı. Tıpkı şu an çocukluğumuza, lise günlerine duyulan özlem gibi...

Tabii geçmişin tadı ayrı olsa da asıl heyecan verici olanın yeni duygular olduğu da filmin üzerine bastığı çarpıcı bir gerçek...

Belki gözümdeki değeri zamanla artan bir film olabilir, muhtemelen ilerleyen yıllarda tekrar dönüp izlemek isteyeceğim bir film olacaktır.

7/10
 

Şaban Oğlu Şaban (1977)

Süt Kardeşler ile çok karıştırdığım bir filmdi hafızamı tazelemiş oldum.
Komedi yönünden gerçekten efsane bir film. Hem geleneksel Türk komedisi anlayışı yansıtıyor hem de aslında biraz Charlie Chaplin tarzı bir komedi anlayışı var. Tabii bu artık günümüzde karşılığı olmayan bir anlayış. Kemal Sunal yerine başka biri oynuyor olsa karakterleri ve olayları inandırıcı bulmak çok zor olurdu. Doğrusu Kemal Sunal'a rağmen de kolay değil. Bazı kısımlar çok abartılı ve tekrara dayalı. Fakat gerçekten çok komik sahneleri de var. Osmanlı'nın savaş dönemlerine komedi üzerinden yaklaşan ender filmlerden biri olması özelliği de dikkat çekici... Çocukken daha komik bulduğum bir filmdi ama yıllar sonra izleyince yine eğlendim. Özellikle askerde geçen kısımlarda tabii ki...

8/10
 
Reactions: Dosi