En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Güzelim Ceva'yı harcadılar ya
ZKFO'daki rolü de fena değildi ama ondan sonra düştü mlsf..

Hocam kendi kendini de harcadı bir tık, TRT dizileri/yarışmaları falan derken adam oranın esiri oldu çıktı resmen.
Kafası da rahat tabii, reyting derdi yok bir şey yok.


Ceva, eski Türkiye’de kaldı hocam maalesef...
 
Reactions: 12.Adam and xdragxx
Hocam aslında Ufuk Özkan yaşı da geçkin biraz maalesef. Ben 10 yaşındayken Emret Komutanım'da terliksi Vedat rolü falan da baya iyiydi onun
 
Hocam aslında Ufuk Özkan yaşı da geçkin biraz maalesef. Ben 10 yaşındayken Emret Komutanım'da terliksi Vedat rolü falan da baya iyiydi onun

Hocam duruşu bile komik zaten, garip bir tipi var adamın.
Ceva aklıma geldikçe gülesim geliyor kendisine ama Geniş Aile tarzı bir dizide oynamalı ya.
Kalk Gidelim nedir hocam...
 
Reactions: 12.Adam and xdragxx
Hocam duruşu bile komik zaten, garip bir tipi var adamın.
Ceva aklıma geldikçe gülesim geliyor kendisine ama Geniş Aile tarzı bir dizide oynamalı ya.
Kalk Gidelim nedir hocam...
O tarz dizi ekranda yok hocam zaten maalesef şimdi
En son Kardeş Payı vardı ondan sonra komedi gelmedi ekrana o da biteli 5 sene oldu
 
O tarz dizi ekranda yok hocam zaten maalesef şimdi
En son Kardeş Payı vardı ondan sonra komedi gelmedi ekrana o da biteli 5 sene oldu

Bu da doğru hocam maalesef, dijitalde bile izlemedik o tarz bir komedi düşünün.
Erşan Kuneri’nin dizisi o potansiyele sahip aslında ama o çıkana kadar sansürün dozu falan iyice artacak gibi...
 
Reactions: xdragxx
Hocam duruşu bile komik zaten, garip bir tipi var adamın.
Ceva aklıma geldikçe gülesim geliyor kendisine ama Geniş Aile tarzı bir dizide oynamalı ya.
Kalk Gidelim nedir hocam...
Katılıyorum şahsen sürekli izlemişlipim yok ama bana çok saçma geliyor.Sanki zorla güldürtüyorlar gibi.Dizinin zaten isminde bir anormallik göze çarpıyor, Kalk Gidelim yok Otur Aşağıya
 
@Sherlock hiçbir yönünü sevemediğim dizi. düşüj kalite espiriler, diyaloglar, zorlama komiklikler ve kötü dalga geçmelerden ibaret.
 
varan 2 @Sherlock annem sayesinde bu diziye maruz kalıyorum. senaristlerinin 10-11 yaş civarında olduklarından eminim. bu kadar saçma veya basit bir senaryo ile bir sürü insan para kazanıyor. inanamıyorum.

maske gibi makyajlar, her duyguya girmeyi kolaylaştıran yüksek melodiler, kötü şive, cennette çekilmiş gibi kamera filtresi, sahte oyunculuklar, suni ilişkiler, karikatür tiplemeler.
 

Space Jam (1996)

20 yıl kadar sonra ikinci kez izledim.
Uzun yıllar boyunca en sevdiğim filmdi. Michael Jordan hayranı olup, NBA'de Washington Wizards'ın ne yaptığını sürekli takip etme sebebimdi.

Yıllar sonra izlediğimde çocukluk anılarımın zarar görmesinden korkuyordum ki olmadı şükür. Gayet eğlenceliydi yine.


Animasyonun yeni geliştiği yıllarda animasyon ile live-action'ın ilk buluşmalarından biri. Dolayısıyla görsel kalite sırıtıyor, konu da zaten çok absürt. Fakat bu kadar absürt bir konuya rağmen çok eğlenceli bir film. Çocuklara daha çok hitap ediyor tabii ve böyle büyüklerin de sevebileceği çocuk filmlerinin varlığı hoş.


7/10


--------------



Panic Room (2002)

Alien 3 dışındaki izlemediğim tek David Fincher filmiydi, Netflix'te rastlamışken izledim. İşin ilginci izlemeye karar verdikten sonra Netflix'teki son saatleri olduğunu fark ettim. Çok iyi denk geldi.


Geçenlerde de yazmıştım gizli odalı filmlere özel bir tutkum var. Bu da direkt öyle bir film adından da anlaşılacağı üzere ve gayet eğlenceli bir gerilim filmi. Yalnız süresi biraz fazla uzun hissettirdi, bir süre artık bunalıyor insan izlemekten.

David Fincher kendi de ifade etmiş üzerinde fazla düşünülecek bir film değil ama iyi bir seyirlik. Evi geniş açıdan çektiği sahneleri teknik açıdan başarılı buldum. Jodie Foster'ın üstlük kıyafet seçimini başarılı buldum, filmin heyecanını yükselten unsurlardandı.
Kristen Stewart'ın küçük çocuk olduğunu öğrenince şaşırdım, pek de başarılı değildi bence.
Forest Whitaker da çok iyiydi, kötü kökenli olmasına rağmen karakterini çok sevdim.


7.5/10
 

Dazed and Confused (1993)

Richard Linklater'ı ünlü yapan en önemli filmlerinden biriydi. Sık sık karşıma çıksa da nihayet izleme vakti geldi. Everybody Wants Some!! ile benzer bir tarzda film olduğunu biliyordum, beklentimi düşük tutup bu zamana kadar izlememiş olmamda bu durum etkiliydi.

Başrolü olmayan ortam filmlerini pek sevmiyorum. Bu film de öyleydi. En çok iki junior karakteri sevmiş olsam da filmde belli bir olay örgüsü yok. Gençliğin hayatlarının o dönemlerini ne kadar boş geçirdiklerini, hiçbir şeyi umursamadıklarını anlatıyor film. Tabii o dönemin Amerika'sında yaşayanlar için film daha çok şey anlam ifade edecektir. Gerçekten bu filmdeki gibi bir gençlik yaşandı mı bilmiyorum ama ben kendimden neredeyse hiçbir şey bulamadım.

Fakat kabul etmek gerekir ki filmin gerçekten iyi bir yönetmenliği vardı. Enerjisi çok yüksekti ve seyir zevki hiç fena değildi.

6/10

--------


Yozgat Blues (2013)

Anons'tan sonra Mubi aracılığıyla Mahmut Fazıl Coşkun'un filmografisini tersten izlemeye devam ediyorum.
Daha önce BluTV'de kaçırmıştım bu kez kaçırmadım.


Küçük bir şehirde, hatta Türkiye'nin ciddi bir kısmında aydın olmanın ne kadar zor olduğunu anlatıyor film. Dört ana karakterinin tamamı çok iyi oluşturulmuş. En çok Ercan Kesal'ın karakterini beğendim ve epey içimi burktu. Keşke onun idealindeki gibi bir Türkiye olabilse ama en yakınındakiler bile kendinden ne kadar uzaktı.

Oyuncular çok iyiydi. Peruk ile Abdullah Gül'e dönüşen Ercan Kesal bu yönüyle bir ara filme odaklanmamı zorlaştırsa da (
) çok başarılıydı. Tansu Biçer de aşırı iyiydi.

7/10
 
Reactions: Tolstoyevski

Ferris Bueller's Day Off (1986)

Varlığından hiç haberdar olmadığım bir filmdi, tesadüfen Netflix'te görüp izledim. Meğer epey ünlü bir filmmiş. 80'lerde çekilmesine rağmen IMDb'de 300.000'den fazla oy alacak kadar...

Gerçekten çok güzel, çok eğlenceli bir filmdi. Biraz Back to the Future ruhu sezdim filmde, yönetmen John Hughes'ün diğer ünlü işi The Breakfast Club'ı hiç sevememiştim ama bu film onun tam aksiydi. Daha ilk anlardan içine aldı film ve sonuna kadar büyük ilgiyle izledim.

Film, en basit açıklamayla okulu asan bir gencin yaşadıklarını anlatıyor. Hasta numarası yapan karakterimiz bütün şehrin gündemine oturuyor, bu numarayı yemeyen müdür ise karakterimizin peşine düşüyor... Biraz Hababam Sınıfı'nın bireysel versiyonu gibi aslında film. Evet, "tüm bunları bir cumartesi günü yapamazlar mıydı?", "o kadar çabaya gerek var mıydı?", "okul müdürünün bu çocuğu bu kadar takması normal mi?" gibisinden pek çok sorunun tatmin edici bir cevabı yok ama bu soruları takmamız için de bir sebep yok.


Türünün en iyilerinden, teknik açıdan harika, çok eğlenceli bir film. Hazır Netflix'te iken herkese öneririm.

8/10

------------------



Family Romance, LLC (2019)

Mubi'de karşıma çıkınca listeme aldığım çok değişik bir filmdi. Filmin konusu bir hayli çarpıcı. Japonya'da son dönemde insan kiralama furyası başlamış. Örneğin bir çocuğa babalık yapacak birini kiralayabiliyorsunuz, ya da sizin yerinize azar işitecek birini kiralayabiliyorsunuz... Yönetmenin de bu konu çok ilgisini çekmiş ve bu işi yapan adamla birlikte işi filme dönüştürmüş...

Yönetmen film için epey ilginç bir teknik seçmiş. Bu sahte dünyaları olabildiğince gerçek anlatmak adına küçük bir kamerayla, amatöre yakın bir şekilde çekmiş. Bu sayede film biraz belgesel havası yakalamış. Fakat doğrusu bu seçim çok hoşuma gitmedi. Basit sinematografi doğaldan çok yapay hissettirdi. Çünkü artık klasik sinema çekimlerine alıştığımız için asıl doğal onlar olmuş oluyor. Evet tuhaf bir açıklama oldu ama anlatmak istediğimi anladınız sanırım.


Konunun ilgi çekiciliği bile filmi izlemek için yeterli, bunun dışında da film içinde çok çarpıcı kesitler var. Beğenmediğim sinematografinin güzelleştiği, Japonya'nın pek göremediğimiz yönlerini gördüğümüz kısımlar var. Küçük kıza bayıldım, onun için üzüldüm de.

Neticede ilginç, benzerine kolay rastlamayacağınız tarzda bir filmdi. Arada böyle farklı tatlar gerek. Mubi'deki ön sunum, film sonu yönetmenle soru-cevap olayının da hoşuma gittiğini belirteyim.

6/10
 

Hokkabaz (2006)

Nedense bir türlü izlemediğim yerli filmlerdendi. Nihayet bu ayıbı da kapattık. Gerçekten övüldüğü kadar varmış. Çok iyi, çok kaliteli bir filmdi.

Cem Yılmaz'ın en komik filmi olmayabilir ama sinema anlamında en olgun gözüktüğü film bu sanırım. Her Şey Çok Güzel Olacak ile birlikte tabii. Gerek müzikler, gerek sanat yönetimi, gerek doğal oyunculuklarıyla her şey yerli yerindeydi. Sihirbazlık gibi sahte bir dünyanın altından bu kadar saf duygular ortaya serebilmek gerçekten yetenek. Bence Cem Yılmaz'ın çoğu filmi yerel ama bu film uluslararası alanda da ses getirebilecek evrensel niteliklere de sahip. Bu açıdan underrated olduğu bile söylenebilir.

Mazhar Alanson'un karakteri çok iyiydi. Cem Yılmaz'ın en iyi iki filmindeki ortaklıkları da dikkat çekici. Maradona'yı oynayan Tuna Orhan da çok iyiydi.

8/10

----------------



Uzak İhtimal (2009)

Bu filmle Mahmut Fazıl Coşkun'un filmografisine de noktayı koymuş olduk. Yönetmenin üç filmi de gerçekten izleyiciyi içine alan hoş filmler. Fakat son filmi Anons ile geriye doğru gittiği söylenebilir. Bu film ilk filmi ki bir ilk film için oldukça iyiydi.

Bir rahibe ile bir müezzinin komşuluğunu ele alıyor film. Her iki başrol de o kadar naif karakterlerdi ki sevmemek zordu. Belki Görkem Yeltan'ın karakteri biraz daha derinleştirilebilirmiş ama bu haliyle de oldukça iyiydi.

"Kız dindar mı?" sorusuna müezzinin verdiği yanıta kahkaha attım.
Ayrı dünyalarda gözüken insanların aslında o kadar da ayrı dünyalarda olmadığını, insanın en büyük ortak paydasının insan olmak olduğunu sade bir şekilde anlatmış film. Sevdim ben.

7/10
 
Reactions: Sherlock
Bence Cem Yılmaz'ın çoğu filmi yerel ama bu film uluslararası alanda da ses getirebilecek evrensel niteliklere de sahip. Bu açıdan underrated olduğu bile söylenebilir.

Şu kısma kesinlikle katılıyorum, günümüzde çıksa çok daha büyük sükse yapabilirdi bence uluslararası çapta ki yerel açıdan baktığımız zaman bile en az bilinen filmlerinden birisi bence.
 
Reactions: bazinga