En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
@Danger UA! 500 Days of Summer'ın imdb numarasını yanlış girmişsin yarım saattir konuyu düzeltmekle uğraşıyorum. :D

İzlediğin 6 filmden 3 tanesini izledim. Sıralamam:

500 Days of Summer > The Secret Life of Walter Mitty > The Girl with the Dragon Tattoo

İlk ikisi çok hoş filmler ama ejderha dövmeli kız yer yer çok sıkıcıydı gerçekten. Yine de puanım 6.5 - 7 civarı benim de. :)
 
Sleeper /200 Yıl Sonra

http://m.imdb.com/title/tt0070707/

sleeper-7.jpg


İzleme listemde onca film dururken, adını ilk defa duyduğum filmi niye izledim bilmiyorum. Film sitesinde dolaşırken heralde konusu ilginç geldi ve bilimkurgusal anlamda bana hitap ettiği için bir ilk yapıp, rastgele açıp izledim.

Woody Allen'in izlediğim ilk filmi oldu. Annie Hall izleme listemde olmasına rağmen izlemeye bir türlü gözüm kesmemişti.

Bu adamı kişilik anlamında hiç sevmem. Ama günahını almayayım iyi oyuncu.

Neyse, filmin konusu günümüzde de çok tartışılan bir olay. Bedeni dondurup, gelecekte teknoloji ilerlediğinde geri canlandırmak fikri. Tabi film trajikomik şekilde ilerliyor. 1973 yılında mide ürserinden ameliyat olan sıradan bir adamın ameliyattan çıkamaması ve kuzeninin isteği ile dondurulması. 2173 yılında Cesur Yeni Dünya 'ya gözünü açması.

Filmde bilimkurgudan çok siyasi bir hiciv ağırlık gösteriyor. Bilime, devlete, dine karşı sürekli göndermeler var.

Sanki Bin Dokuz Yüz Seksen Dört ile Cesur Yeni Dünya romanlarının bir karışımı gibi. Çünkü film distopik bir gelecekte geçiyor. İnsanların hayatında Hazcılık felsefesi ön planda. Vücutsal hazzı erkek ile kadın bir olarak değil de, mekanik küçük bir küreye dokunarak ve bir kabine girerek alıyorlar. Yani küreye dokunduklarında beyne elektriksel sinyaller iletiliyor ve beyin bunu Vücutsal haz olarak yorumlayıp bedene mesaj gönderiyor, insanda zevk alıyor.

Bir diğer nokta filmin geçtiği gelecek Polis Devleti üzerine kurulu. Şehirler yok, günümüz anlamında devletler yok. Otorite tek bir kişiye ve herkes o lidere bağlı olmak zorunda. Aksi taktirde beyne format atılıyor ve bambaşka bir kimlik ile kendinizi lidere hizmet ederken buluyorsunuz.

Filmde Polis Devleti karşıtları yani direnişçiler olarak Marksist komünistlere yer verilse de onları övmek gibi bir durum söz konusu değil, aksine onlar da hicivden nasibini baya bi alıyor.

"Okusun diye birkaç kitap ver. Bir anda sözde entelektüel, neo faşist, Hegelci, Freudcu bir canavara dönüşsün!"

Filmdeki bir diğer detay da 2173 yılında sigara içmek, yağlı gıdalar ve fast food tarzı şeyler yemenin oldukça sağlıklı olması ve bu gıdaların geçmişte sağlıksız olarak bilinmesine oldukça şaşırmaları. Ayrıca filmde gördüğümüz her doğal şey tamamen gdo suyla oynanmış yapay doğal şeyler olmuş.

Tesadüfen izlesem de, iyi ki izlemişim dediğim filmlerden biri. Ara sıra güldürse de film ne tam komedi ne de bilimkurgu. Hepsinin karışımı. Sırf verdiği mesajlar için bile izlenebilir.

Üstelik süresi 80-85 DAKİKA. Muhakkak öneririm.

7.4/10
 
Germinal


http://m.imdb.com/title/tt0107002/







germinal.jpg



Emile Zola'nın en iyi kitabı olarak görülen Germinal 'in Fransız sinemasına uyarlanması. Kitabın sadece birkaç sayfasını okudum ve Fransızca isimler çok olduğundan ilk başta filmini izleyip sonra kitabını okumaya karar verdim. Ve çok da iyi yapmışım.

Genelde dünya klasiklerinin sinemaya uyarlanması pek iyi olmaz ama bu film efsanevi bir filmdi.

germinal-1993-05-g.jpg



Fransız Sineması'nda şuana kadar izlediğim kesinlikle en iyi film! Ve hiç şüphesiz hayatımda izlediğim en etkileyici filmlerden biri.

1800 lerin ortalarında, Fransa 'da boy gösteren ekonomik kriz ve işsizlik olaylarından en çok etkilenen işçi kesiminin trajedisini mükemmel bir dille aktarmışlar. Zaten kitap Naturalist bir kitap olduğu için doğal olarak filmi de pek doğal ve gerçekçi oluyor.

Trajik filmde işçi ile burjuva arasında uçuruma dikkat çekilse de, insanların sistemden kopamayacağını, hiçbir zaman eşitliğin olamayacağını vurguluyorlar. En azından benim çıkardığım mesaj bu.

Sosyalistim diye geçinenlerin ve burjuvadan nefret edenlerin aslında burjuva olamadıkları için nefret ettiği gibi önemli tespitler de var.


Film her anlamıyla dolu dolu. İnanın olumsuz anlamda eleştirecek bir şey bulamadım. Müzikler tam anlamıyla efsanevi! Filmim akışına öyle bir uyum sağlamış ki...

Oyunculuk, yönetmen, çekim mekanları... Her şey dört dörtlük!

Ne yazık ki internette altyazılı bulamadım, torrent 'a da gözüm kesmedi çünkü büyük ihtimalle uyumlu altyazı bulamayacaktım. Ve ben de yıllardır yapmadığım şeyi yaptım ve filmi dublajlı izledim. Ama inanın dublaj bile dört dörtlüktü daha ne diyeyim?

Süresi 160 küsür dakikadan biraz daha uzundur sanırım ama su gibi akıp geçti. Tek part halinde sadece 5-10 dakika kahve yapma molası vererek izledim.


Bu, her şeyiyle bir filmden çok öte! İnsana sanki o olayları yaşatıyormuş hissi veriyor. Aynı kitap gibi. Büyük ihtimalle hayatımda izlediğim en başarılı roman uyarlaması olacaktır.

Bu filmi özellikle Soma Maden Ocağında yaşamını yitiren madencilerimiz anısına izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Onların 1800 lerde yaşadıklarını biz 2014 de yaşıyoruz ve örnek olarak onların 1800 lerde yaşadıklarını veriyoruz. İzledikten sonra dediklerimi daha iyi anlayacaksınız. Film listeniz varsa bu filmi listenizin başlarına alabilirsiniz, son zamanlarda izlediğiniz en dolu dolu ve etkileyici ve trajik film olacağına kefil olabilirim.

@destere @OzaN @Danger UA! @Yiğitt @Tzira @asaret54 @Maskeli Fedai ve Soma olaylarını daha iyi anlamak isteyen her insana öneririm.

10/10
 
Son düzenleme:
kitabı önce okusan sonra filmi izleseydin kesinlikle kitaptaki aldığın tadı filmde bulamazdın @Tolstoyevski , bu film için demiyorum ama kitapların filme üstünlüğü var çünkü romanda karakterlere sen hayat veriyorsun biçimlendiriyorsun kafanda, filmdeyse ne sunulursa onu izlemek zorunda kalıyorsun :)
 
@destere genelde %99 olarak öyle yapıyorum ve her seferinde kitabı okuduktan sonra filmi pek başarılı bulamıyorum ama bu sefer tam tersini yapmaya karar verdim, bence filmi her türlü izlemeye değer. Eğer kitabını okumamışsan izlemeni tavsiye ederim, yok okumuşsan izlemeni yine tavsiye ederim. :)
 
Germinal


http://m.imdb.com/title/tt0107002/







germinal.jpg



Emile Zola'nın en iyi kitabı olarak görülen Germinal 'in Fransız sinemasına uyarlanması. Kitabın sadece birkaç sayfasını okudum ve Fransızca isimler çok olduğundan ilk başta filmini izleyip sonra kitabını okumaya karar verdim. Ve çok da iyi yapmışım.

Genelde dünya klasiklerinin sinemaya uyarlanması pek iyi olmaz ama bu film efsanevi bir filmdi.

germinal-1993-05-g.jpg



Fransız Sineması'nda şuana kadar izlediğim kesinlikle en iyi film! Ve hiç şüphesiz hayatımda izlediğim en etkileyici filmlerden biri.

1800 lerin ortalarında, Fransa 'da boy gösteren ekonomik kriz ve işsizlik olaylarından en çok etkilenen işçi kesiminin trajedisini mükemmel bir dille aktarmışlar. Zaten kitap Naturalist bir kitap olduğu için doğal olarak filmi de pek doğal ve gerçekçi oluyor.

Trajik filmde işçi ile burjuva arasında uçuruma dikkat çekilse de, insanların sistemden kopamayacağını, hiçbir zaman eşitliğin olamayacağını vurguluyorlar. En azından benim çıkardığım mesaj bu.

Sosyalistim diye geçinenlerin ve burjuvadan nefret edenlerin aslında burjuva olamadıkları için nefret ettiği gibi önemli tespitler de var.


Film her anlamıyla dolu dolu. İnanın olumsuz anlamda eleştirecek bir şey bulamadım. Müzikler tam anlamıyla efsanevi! Filmim akışına öyle bir uyum sağlamış ki...

Oyunculuk, yönetmen, çekim mekanları... Her şey dört dörtlük!

Ne yazık ki internette altyazılı bulamadım, torrent 'a da gözüm kesmedi çünkü büyük ihtimalle uyumlu altyazı bulamayacaktım. Ve ben de yıllardır yapmadığım şeyi yaptım ve filmi dublajlı izledim. Ama inanın dublaj bile dört dörtlüktü daha ne diyeyim?

Süresi 160 küsür dakikadan biraz daha uzundur sanırım ama su gibi akıp geçti. Tek part halinde sadece 5-10 dakika kahve yapma molası vererek izledim.


Bu, her şeyiyle bir filmden çok öte! İnsana sanki o olayları yaşatıyormuş hissi veriyor. Aynı kitap gibi. Büyük ihtimalle hayatımda izlediğim en başarılı roman uyarlaması olacaktır.

Bu filmi özellikle Soma Maden Ocağında yaşamını yitiren madencilerimiz anısına izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Onların 1800 lerde yaşadıklarını biz 2014 de yaşıyoruz ve örnek olarak onların 1800 lerde yaşadıklarını veriyoruz. İzledikten sonra dediklerimi daha iyi anlayacaksınız. Film listeniz varsa bu filmi listenizin başlarına alabilirsiniz, son zamanlarda izlediğiniz en dolu dolu ve etkileyici ve trajik film olacağına kefil olabilirim.

@destere @OzaN @Danger UA! @Yiğitt @Tzira @asaret54 @Maskeli Fedai ve Soma olaylarını daha iyi anlamak isteyen her insana öneririm.

10/10
Valla çok iyi övmüşsün ama film kıyıda köşede kalmış normalde hiç ilgimi çekmeyecek bir film ve süresi de çok uzun. Başka izleyip benzer tepki veren olursa izlerim ben de. :):)
 

Onur Ünlü'den uzun süredir merak ettiğim filmdi. Biraz hayal kırıklığı oldu. Sıkıcı bir film gibi geldi bana. Hazal Kaya çok güzeldi. :bhr: Oyunculuklar mükemmeldi. Ama konu biraz sıkıcı kıldı. Filmin sonunda çok şaşırdım ama. :D Pek beklentimi karşılayamadı ama. :(

6 / 10
 
DELİHA
521973.png


Çok beğendim filmi ya. Gupse Özay'a helal olsun. Müthiş bir oyunculuk çıkarmış. Senaryo biraz klasikti ama önemli olan bize nasıl yansıttıklarıdır. Çok güzel yansıtmışlar bize.

Barış Arduç'u ilk kez bu filmde tanıdım. Bugünün Saraylısı dizisinde vardı ama burada izledim ilk. Çok yakışıklı ve başarılı bir oyuncuymuş. Kendisi dizilerde serseri karakterini çok güzel canlandırabilir bence.

1417617735009.jpg


Filmin şarkılarınıda çok beğendim. Filmi tamamen gülerek izledim. :D Helal olsun yeniden Gupse Özay'a. Çok samimi ve güzel bir film olmuş. Ellerine, emeklerine sağlık. :)

Bu arada Gupse'nin filmde 'Oha' deyişi süper ya. :D Çok samimi ve o kadar güzel diyorki. :bhr: :D

PUANIM : 9.5
 

Adam Sandler'ın izlemeyi en çok istediğim filmiydi nihayet izledim.

Aslında filmi ben nedense televizyon bağımlılığına dair bir film sanıyordum nedense ama hiç alakası yokmuş. :)

İlginç bir konusu var böyle uçuk kaçık şeyleri severim ama konu pek iyi kullanılamamış. Pek çok yerde sıkıcı hale geldi.

Güldürme amaçlı konulan osuruk sahneleri falan da iğrençti. Artık osurukla güldürmeye çalışmak yasaklansın bence. Direkt filmden 1-2 puan azaltasım geliyor öyle berbat sahneler görünce.

Filmin sonunu iyi bir noktaya bağlayamasalardı daha da düşük puan verecektim ama neyse ki sonunu güzel bağlamışlar ve ortaya iyi bir ders çıkmış.

Hayatımızın kıymetini bilmek gerek. :)

Bu arada makyaj dalında Oscar'a aday olması boşuna değilmiş, harikaydı makyaj.

Adam Sandler gençliğine dönünce makyajın ne kadar başarılı olduğu daha net şekilde görülmüş.

Her şeyin rüya olduğunu anladığı sahne ve sonrası çok güzeldi. :)

5/10
 
Mandıra Filozofu 2

Bir Birol Güven işine para verip izleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi mecbur sürü psikolojisi gittik işte. :D Ama fena değildi film. :)
 
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin? 1

ejderha-nasil-egitirsin-2-64a42e.jpg



Düşük beklentiler içinde izlemeye başladığım bu animasyon beklediğimden de kötü çıktı. Uzun uzun yorumlamaya gerek görmüyorum. Kapitalist ve sömürgeci bir animasyon. İnsanların ejderhaları nasıl evcilleştirerek onların efendileri olmalarını anlatıyor. Ama bu bizim gördüğümüz masalsı sömürge tabi. Esasında insanlar zenginleri, ejderhalar ise halkı temsil ediyor. Zenginlerin yani kapitalistlerin halkla çatışmalarından sonra en sonunda kontrolü ele almalarını, üstünlük kurmalarını anlatıyor.

Büyük ejderhanın, ejderhalar tarafından etkisiz hale getirilmesine dikkat! Orda çok ince bir kapalı üslup kullanmışlar. Halkı kendi kendine vurdurtmak!

Peki ya ejderhalar, avladıklarını neden yemeyip ye kızgın lava atıyor? Bu çocuk animasyonu için uygun mudur?

Neyse. Bunlar en azından benim yorumum. Ama düz açıdan bakacak olursak da yine de bir Toy Story kadar keyif alamadım. Gerçekçi değildi. Toy Story ne kadar gerçeküstü olsa da insana sanki gerçekmiş hissi veriyordu, ama bunda o hissi duymadım.

5.0/10
 

Her ne kadar birkaç istisnası olsa da uzak doğu sinemasından hiç hazzetmem. Yine de Top 250 filmi olduğu için eninde sonunda izlemek gerekecekti. @Tolstoyevski de söylemişken izledim. :)

Valla film hakkında olumlu şeyler söylemek isterdim ama olumlu olarak söyleyecek neredeyse hiçbir şeyim yok. The Departed'a esin kaynağı olan senaryo gerçekten sağlam ona itirazı olan yoktur ama yönetmenlik, kurgu, oyunculuklar her şey çok vasattı. Bir de benim bütün uzak doğuluları birbirine benzetme özürlülüğüm de eklenince filmden en ufak bir tat alamadım.

Ek olarak benim izlediğim sürümde mi sorun vardı bilmiyorum ama görüntü ve ses tam örtüşmüyordu. Sanki kötü bir dublaj yapılmış gibi berbat bir durum vardı. Ama ses İngilizce falan değildi uzak doğu dillerine benziyordu. Japonca, Korece gibi bir dublaja denk gelecek kadar da bahtsız değilimdir herhalde. :)

Neyse sonuç olarak en ufak bir tat alamadığım, izlediğim en kötü filmlerden biri. Senaryosuna saygı duymakla beraber...

3/10
 

Erden Kıral filmi izledik. :D Fena film değildi, biraz sıkıcıydı. Paramparça olmuş bir aile ama sonlara doğru o konuyu gördük. Biraz bölük gibi geldi konu bana. Nurgül müthiş oynadı filmde. Rolünün hakkını verdi. Mert Fırat'ta aynı şekilde. Filmin şarkılarıda çok güzeldi. Ama dediğim gibi beklentimin altında kaldı biraz.

6 / 10
 

Yine bir Christian Bale resitali izledim. Bir insan oynadığı her role bu kadar yakışabilirmi ya, adam her rolün üstesinden başarıyla geliyor, bu filmde de Bale reyizi hiç görmediğim bir rolde izledim ve birkez daha hayran kaldım.

Filmin konusu akerden yeni dönen Jim'le, çocukluk arkadaşı Mike'ın iş aramaları ve iş ararken bulaştıkları belalar üzerineydi. Genel olarak durgun ilerliyor film ama zerre kadar sıkmıyor insanı. Bale reyizin oyunculuğunu gördükçe filmin içine giriyorsunuz ve bir anda film bitiyor. 110 dk. süresi olmasına rağmen bi 1 saat daha olsaydı izlerdim o derece iyiydi :D

Bale reyizin filmdeki haraketleri, konuşmaları filan nigga işiydi biraz ve bence çok da yakışmıştı, adam reyiz ne de olsa :D

Eva Longoria, Terry Crews ve J.K. Simmons gibi tanıdık isimleride görmek iyiydi :D

9/10
 
Infernal Affais

kirli-isler-infernal-affairs-film-izle-afis-resim-picture-movie-poster.jpg



Hiç huyum olmayan bir şeyi yaptım ve filmi 50.dakikada bitirdim. Top 250 ye giren hiçbir filmde bunu yapmamıştım ama bu filmin hem sıkıcı olması hem de nasıl biteceğini az çok bildiğim için zaman kaybı olmaması için yarıda kesmeyi doğru gördüm.

Anladım ki Uzakdoğu Polisiyesi bana göre değil. Yoksa mükemmel filmler var ama Polisiye gibi filmler bizi aşar.

Yakındoğu'lu olduğumuz için adamların tiplerine alışık değiliz. Dolayısıyla hepsini birbirine benzetiyoruz ama doğma büyüme Uzakdoğulu olsaydım elbette ayırt edebilirdim.

Filmde tek beğendiğim nokta müzikleriydi. Açıkcası Hollywood yapımı Köstebek 'i çok daha iyi buldum. Belki de daha önce Köstebek' i izlediğim için bu filme haksız bir şekilde olumsuz bakmak zorunda kaldım. Bilemem. Tek bildiğim uykumu baya getirdiği.

5.0/10
 
Infernal Affais

kirli-isler-infernal-affairs-film-izle-afis-resim-picture-movie-poster.jpg



Hiç huyum olmayan bir şeyi yaptım ve filmi 50.dakikada bitirdim. Top 250 ye giren hiçbir filmde bunu yapmamıştım ama bu filmin hem sıkıcı olması hem de nasıl biteceğini az çok bildiğim için zaman kaybı olmaması için yarıda kesmeyi doğru gördüm.

Anladım ki Uzakdoğu Polisiyesi bana göre değil. Yoksa mükemmel filmler var ama Polisiye gibi filmler bizi aşar.

Yakındoğu'lu olduğumuz için adamların tiplerine alışık değiliz. Dolayısıyla hepsini birbirine benzetiyoruz ama doğma büyüme Uzakdoğulu olsaydım elbette ayırt edebilirdim.

Filmde tek beğendiğim nokta müzikleriydi. Açıkcası Hollywood yapımı Köstebek 'i çok daha iyi buldum. Belki de daha önce Köstebek' i izlediğim için bu filme haksız bir şekilde olumsuz bakmak zorunda kaldım. Bilemem. Tek bildiğim uykumu baya getirdiği.

5.0/10
Bu yaptığın insanlığa sığar mı biz boşuna mı izledik bütün filmi? :D

Sonu farklıymış The Departed'tan. Ben onun sonunu hatırlamadığım için çok bir şey fark etmedi bana. :D
 

Uzakdoğu kültürü pek sevdiğim bir kültür değil. Aslında biraz ırkçılık gibi olacak ama şu Çinlilere oldum olası ısınamadım. Dolayısıyla Oldboy dışında sevdiğim bir uzak doğu filmi yok.

Benim en sevdiğim ve 10 verdiğim 2 Martin Scorsese filminden birisi The Departed. Ama bu orjinali olan film onun fersah fersah gerisinde. Oyunculuklar çok kötü, bazı sahneler inanılmaz amatörce. Yani Türk sinemasında bile olmayan amatör sahneler var.

Abi o polis şefinin çatıdan atıldığı sahne neydi be? Adamın suratında kan olarak yağlı boyadan hallice bir şey, alttan giren slow müzik ve ikilinin ilişkileri arasındaki flashback... Yani filmde bunun gibi birkaç sahne daha var direk 3-4 puan bu tarz kalitesiz sahneler gidiyor.

Ayrıca The Departed çok daha derli toplu bir film. Bu filmin kurgusu biraz aceleye gelmiş. Mesela The Departed'ta Leo'nun oynadığı karakterin mafyaya girişi çok daha mantıklı anlatılmış.

Ayrıca çok büyük bir eksiklik de Dignam gibi bir karakterin bu filmde olmayışı. Zaten onun olmayışı filmin sonunu da etkilemiş. Sonu demişken The Departed'ın sonunu da daha iyi bulduğumu söyleyeyim.

Senaryo dışında her şey çok amatörce ve kalitesiz. Hani şimdi orjinalini izleyin falan diyorlar ya The Departed'ı eleştirenler: Siz Jack Nicholson'un oynadığı ve senaryosundaki eksikliklerin giderilmiş olduğu bir filmi mi izlersiniz yoksa amatörce bir Çin filmini mi?

5/10