En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Hint filmleri daima alternatifsiz oldugum zamanlarda izlediğim film kuşak dönemlerimdir. Maalasef dün akşamda öyle bi an oldu ve bir kez daha alternatifsizliğin tek alternatifi olan hint filmlerine sarıldım(k).

Korku filmi izleyelim derken bi anda kendimizi bu güzel hint filmine kaptırdık


Black filminden sonra yine engelleri aşan bir film yapmiş hintliler. [HASHTAG]#barfi[/HASHTAG] gerçekten çok güzel bir filmdi diyeceğim ama biraz kuru kalır yanında.

[HASHTAG]#barfi[/HASHTAG] ve Jhilmil'in aşkı filmin sonunda insanda bir tebessüm bırakıyor
İzlemeyen varsa tavsiye ederim.

Filmin tek eksi yönü her hint filminde oldugu gibi uzun süresi. Ama olsun değiyor


8.5/10
 

Life is Beautiful

Tek kelimeyle muhteşemdi. Filmi rahatlıkla iki kısma ayırabiliriz. İlk kısım oldukça komik ve eğlenceli bir hikaye. Aslında ben filmin komedi olduğunu bilmiyordum, ağır bir dram bekliyordum. Ki 2. yarısı için dram diyebiliriz ama çok ağır işlenmemişti.

Baba oldukça eğlenceli bir karakterdi.
Kampa gittiklerinde çocuğunu inandırmak için yaptığı şeyler çok güzeldi. Hele o çeviri sahnesine gülmekten yarıldım ama şu an o kadar üzgünüm ki smiley bile koyamacağım.

Spoilerda da örneğini verdiğim gibi, film hem güldürüyor; hem ağlatıyor. Belirtmeden geçemeyeceğim komedi unsurları eski Türk filmlerini andırıyordu. O yönden de bizim insanımız filmin her iki bölümünden de zevk alacaktırlar.

Oyunculuklar iyiydi. Özellikle baba karakterini oynayan adam iyiydi. Aynı zamanda yönetmeymiş filmin. Her ikisinde de çok başarılı. Çocuk da çok tatlıydı.

Uzun zaman sonra ilk kez bir filmde ağladım, bu kadar çok... İzleyin, izlettirin.

10/10
 

Şu son 2 gündür film izliyorum ve rast gele gördüğüm bir filmdi
Film ilk başlarda sarmadı içinde bir gizem vardı ama bi türlü içine çekemiyordu. Kapatmayı bile düşündüm. Az daha az daha derken gizemler biraz daha çözüldü ve son dk'larda olay patladi 😱 Bunu yazana adam hangi kafada yazmiş dedirtti.Adam tabuları yıkmış resmen😱

Spoilik bir sahne yazmaya kalksam herlade filmi alatırım
Kesinlikle izlenmeli
Yine de yazayım.

Filmin sonunda;
"bir hayvandan daha aşağı olsam bile benim de yaşamaya hakkım yok mu?" iyip kendini hipnoz eden adam yine kızıyla birlikte olmak istedi 😱 Keşke ölseydin

Bu arada filmi 2013'de yine çekmişler gittim biraz baktim özellikle son sahneyi olayın patlak verdiği sahneleri ama hikaye bambaşka gibiydi. Siz Kore versiyonunu orjinalini izleyin. Pişman olmazsınız.

10/10
 

Up

Bu yaz izleyeceğim bayağı animasyon var. Başlangıcı bir çok kişi tarafından çok sevilen ve benim de seveceğimi düşündüğüm bir filmle yaptım. -aslında diğer izleyeceklerimi de seveceğimi düşünüyorum.- Ne yazık ki, filmi abartıldığı kadar beğenmedim.

Belki de hem puanından, hem de yorumlardan dolayı büyük bir beklenti içerisine girmiş olabilirim ama ben filmde bu kadar puan alınabilecek bir şey görmedim. Evet eğlenceliydi ara sıra güldüm ama daha çok güldüklerim oldu; dramatikti ama duyguyu pek alamadım.

Genel olarak yorum yapacak olursam, aranızda benim gibi izlemeyenler varsa izlemeniz gerektiğini düşündüğüm ve muhtemelen seveceğiniz bir film. Yorumum çok fazla olumsuz olabilir ama film kendini çok fazla sıkmadan izlettiriyor ve iyi bir macera konu edinilmiş.

7.5/10
 

El Secreto De Sus Ojos

Yazın izleyeceğim Dünya sinemasında merak ettiğim filmlerin başında geliyordu. Gerçi hepsi başında geliyor ama, neyse.


Filmin başları oldukça sıkıcı ve kendini bağlattırmayan cinstendi. Arada birkaç dikkat çekici sahne olsa da filme bağlanmam için yetmedi. Özellikle stadyum sahnesi hem yönetmenin başarısı tarafından hem de filme bağlanmamı sağlayan ilk sahneydi. Sonraki
mahkeme sahnesi de oldukça iyiydi. Kadının, katile uyguladığı ilginç psikolojik baskı fazla gereksiz geldi.

Kurgu başarılıydı. Fakat artık bu tür kurgulara alıştığımdan olsa gerek fazla puan getirmeyecek başarılı olması. Bir de senaryonun ve bize sunumunun çok başarılı olduğunu düşünmüyorum.

Ben filmi 21 Grams'a benzettim. Hem onun da kurgusu normal değildi -ama bundan çok daha fazla kafa karıştırıcıydı- hem de sonda başrol karakterimizin sorduğu sorular, 21 Grams'ta sorulan sorularla aynı kapıya çıkıyordu.

Müzikler başarılı sayılırdı.

Genel olarak biraz sıkılarak, biraz bağlanarak izlediğim film oldu. Bence Top 250'de olmasına gerek yok.

Puanım: 7.5 (tan 7)
 

Das Leben der Anderen

Dünya sinemasında bugünkü durağım Almanya'ydı.

Aslında film çok iyi başlamıştı. Fakat süre izlerledikçe düşüşe geçti. Bir ara çok fazla diplerdeydi. 5 vermeyi falan düşündürttü. Ama daha sonra
asıl olayların olduğu zamandan geleceğe doğru ilerledikçe filmin seyir zevki arttı. Ancak bu dediğim filmin son 20 dakikası falandır en fazla.

Filmin en büyük eksisi; ana konuyu oluşturan şeyin sebebini vermemeleri. Bunu film bitince dahi öğrenenemek kötü oldu.
Weisler'in neden Dreyman'ı ele vermediğini açıklamadılar. Bu kadar sert birinin, bir anda birileri için yumuşaması -ki ilk başta suçlu olduğuna inanmıştı tiyatroyu izlemeye gittiğinde- anlamsız geldi.
Yönetmenin bunu açıklamaması bir türlü filmle bağlanamamı sağladı. Bir de filmdeki soğuk havadan dolayı sıkıldım.

Konu olarak özgün diyebileceğim bir konu. Nolan'ın izlemediğim Following'i de böyle olabilir, okuyunca benziyor biraz.

Genel olarak beğenmediğim bir filmdi. Belki de politik yapısı da bunda etkili olmuş olabilir. Yine de izleyip kendi değerlendirmenizi yapın derim. Çünkü Imdb'den 8.5 alarak 53. sırada yer alıyor.

6/10
 

How to Train Your Dragon

Aksiyonun hiç dinmediği bir animasyon olmuş. Hiç sıkılmadan izledim bu yüzden. Filmde her şey yeteri kadardı: karakterlerin duyguları, komedi -daha fazla olabilirdi- aksiyon -komedinin önüne geçmişti ama olumsuzluk yaratmadı bu bende.-

Genel olara değerlendirirsem, izlediğim en iyi animasyonlardan biriydi. Bence herkesin rahatlıkla sevebileceği bir film. İzlerken zevk de alacağınızı düşünüyorum.

8/10
 

North by Northwest

İzlediğim 3. Hitchock filmiydi. Diğerlerine oranla daha çok beğendiğim. -Psyhco ve Vertigo oluyor diğerleri.-

Aslında filmde klişe diyeceğim birçok şey var.
En basitinden George Kaplan'ın -kaplan mı?- BM'de vurulan adamın katili olması. İşte o bıçağı eline alması filan.

Bir de Hitchock klişeleri vardı ki daha 3 filmini izlememe rağmen hep aynı taktikler.
Bir kere filmlerinde kovalamaca hep oluyor. Buradaki kovalama sahneleri daha güzeldi ama. Bir de kadın-erkek ilişkisi mutlaka oluyor.

Konu olarak bence hem dönemine göre hem de günümüze göre özgündü. Ben beğendim senaryoyu.

Yönetmeni nasıl değerlendiririm bilmiyorum. Çünkü o döneme göre değerlendirmek gerek. Adı 50-60 yıl sonra hala anılan bir yönetmene de kötü diyemem. İyidir mutlaka.

Müzikleri hoştu. Ancak film beni birkaç şeyi öğrendiğim sahne dışında geremedi. Ki zaten bunun da hedeflendiğini düşünmüyorum.

Sonuç olarak şu ana kadar izlediğim en iyi Hitchock filmiydi. Bir de benim sürüm biraz renklendirilmişti.
O da beğenmem için bir artı olmuş olabilir, olmayabilir de, bilmiyorum.

8.5/10 (tan 9)

Not: Puanı dönemine göre verdim, yoksa 8 verirdim ama 8.5'tan.
 

Incendies

Sarsıcı, ürkütücü, korkunç.

Başından sonuna kadar sıkılmadım. Çok iyi bir hikayesi var. -Böyle geçmişi araştıran filmleri seviyorum zaten.- Bunun yanı sıra çok çok iyi bir kurgu ve düzen vardı.
Kadın oyuncular çok iyiydi.

Oldboy'la ensest bir ilişkiyi anlattığı için benzetenler olmuş ancak bence genele bakılırsa birbirinden çok farklı hikayeler var. Oldboy'dan çok daha gerçekçi ve etkileyiciydi.

Beğenmeyen olursa sıkıcılığından beğenmemiş olabilir. Ancak hikaye beni hemen içine çekti ve hiç sıkılmadım. İzlediğim en iyi filmlerden biri olarak kalacak.

10/10
 

The Notebook

Bu filmin nesi 8 puan almış acaba demekten alamıyorum kendimi. Filmde bildiğiniz bütün klişeler toplanmış. Bir kere ana konu klişe: zengin kız fakir oğlan. Hani şu Trt'deki diziden. Zaten bundan sonra bütün klişeler gelsin aklınıza.

Etkilendiğim bir sahne bile olmadı maalesef. Halbuki filme önyargılı filan değildim, aksine izlemeyi çok istiyordum ama beklediğim bulamadım.

Başroldeki kızın oyunculuğu iyiydi diyebilirim, ancak Ryan Gosling'i pek beğenmedim.

Eğer sevgilinizle izleyecekseniz izleyin. Ya da durun, o zaman da izlemeyin. Mazallah uyursunuz falan planlarınız mahvolur.


6/10
 

The Help

Basit ve gerçek dışı bir filmdi. Filmi izlemeden önce bunları diyeceklerim aklıma gelmzedi ama beklediğimi bulamadım.

Film boyunca herhangi bir üzüntü duygusu ya da ağlama isteği belirmedi. Bazı sahneler gereksizceydi.
Yazılan kitapla neyi hedeflediklerini anlayamadım. B** yedirme hikayesi zencilerin ne yararına olacaktı ki?

Filmin en büyük artısı Emma Stone'du. Gerçekten iyi bir oyunculuk sergilemiş.

6/10
 
Begenmedin mi 😱
 
@berkann maşallah baya izlemişsin şimdi gördüm. Her filmi hatırlayıp hakkında yorum okumak güzel oldu.


Genel olarak uyuşuyor yazdığın filmlerle ilgili yorumlarımız.


Yalnız North by Northwest'i de ben 10'luk kategoriye aldım ve The Help'i de çok sevdim. Çok şirin bir filmdi bence.
 
Gelecek yaz izleyemeceğim, bu yaz izleyeyim dedim.


The Help'i beğenmedim. Ne duygulandım ne de mutlu olabildim onlar adına. Şirinliği bana yapmacık geldi nedense.
 
The Amazing Spider-Man 8/10

Spider-Man en sevdiğim süper kahramandır benim için. Diğer serilerden farklı bir oyuncunun Spider-Man'i canlandıracağını öğrendiğimde hayal kırıklığına uğramış olsam da Andrew Garfield çok iyi oynamış ve eski Spider-Man'i aratmamış. Hatta ne aratmaması ben yeni Spider-Man'i eskisinden daha çok sevdim. Belki de Spider-Man'i çok sevdiğimdendir. (Son cümleler saçma oldu farkındayım.) Emma Stone oyunculuk yapmayıp sadece dikilse bile izlerim zaten yok böyle bir tatlılık. Diğer oyuncular da iyiydi.

Hikaye güzeldi. Spider-Man'in savaştığı Lizzard-Man biraz iğrenç olsa da iyi bir düşmandı bence. Başka bir böcek bulun savaşmaya ama kertenkele çok iğrenç.
Karafatma-Adam'a bile razıyım.

Spider-Man hayranıysanız kaçırmayın. Benim bu kadar geç izlememin nedeni Spider-Man'deki oyuncu değişikliğiydi. Ama eskisinden iyi olmuş bana göre. Spider-Man'i seviyoruz. <3
 

Bir Zamanlar Anadolu'da

Aslında daha fazla sıkılıcağımı düşünüyordum ancak beklediğim az sıkıldım.

Senaryo boştu. 2.5 saat değil de sanki 20 dakikalık bir senaryoya sahipti. Uzatıldıkça uzaltılmış. Ayrıca finali de bize bırakmaya çalışmış ancak beğenmediğim ben.
Açıklama gerekliydi neden otopsiyi yanlış yazdırdığına yönelik.

NBC'nın yönetmenliği normaldi. Sanırım kendi tarzı bu.

Birkaç sahne Tarantino filmlerini hatırlatmadı değil.
Yoğurt muhabbeti

Sevmememin en büyük sebebi kesinlikle senaryo olmayaşıydı. Ancak NBC'yi takip etmeyi sürdüreceğim.

5.5/10
 

Darbareye Elly

Asghar Farhadi'nin izlediğim 3. filmiydi ve yine yanıltmadı. Çok başarılı bir anlatım, giderek artan gerilim vardı.

Farhadi'nin bir anda bir şeyi darmadağan edebilme özelliğini çok seviyorum. İzlediğim tüm filmlerinde bu darmadağan olmuşluğu büyük bir gerçeklikle anlatmayı başarıyor.

Keşke diyebileceğim tek bir şey vardı:
Sonunu bize saklayabilirlerdi. Yani ben Elly'inin kaçma fikrine sıcak bakıyordum.


Farhadi sevenlerin kaçırmaması gereken iyi bir film. Aslında filmin başları biraz romantik komedi havasında olsa da -ki bu hava beni şaşırttı- o bölümleri de çok güzeldi.

8.5/10 -tan 9-