En Son İzlediğiniz Belgesel?


Dün gece izledim, 1 saat 18 dakikalık bir belgesel. Bu konuyla ilgili daha önceden Youtube'da videolar izlediğim için ilgim doğrultusunda uzun zamandır izlemek istiyordum. Minimalizmi, minimalizmin kattıklarını, bunu benimseyen insanların yaptıklarını anlatan keyifli bir belgesel olmuş. Verilen örnekler de gerçekten ilgi çekiciydi, sonrasında epey üzerinde düşündürdü.
 
Reactions: bazinga

Collective (2020)

Bu yılın en çok övülen belgeseli olunca, Romanya'nın Oscar temsilcisi olunca ilk kez bir festivalden bir belgesel için bilet satın almış oldum.

Romanya'da yaşanan büyük bir sağlık skandalını film, özellikle ilk yarısında sürükleyici bir şekilde anlatıyor. Politikaya girmemek adına fazla yorum yapmayacağım ama burada yaşananların dünyanın pek çok ülkesinde yaşandığını ve insan hayatının hiçe sayıldığını tahmin etmek zor değil.

Fakat belgeselin biraz abartı payı da yok değil. Tamam önemli bir konu ama yok efendim yılın en iyi filmi falan diyebileceğimiz bir film de değil. Zaten son dönemde belgeselleri filmlerle aynı kefeye koymak moda oldu ama ikisi çok farklı dallar. Ayrıca belgeselin yeni sağlık bakanına odaklanan ikinci kısmını da çok fazla sevmedim ve dikkat dağıtıcı buldum...

8/10
 

One Child Nation (2019)

Amazon Prime Video'da konusuyla ilgimi çeken bir belgeseldi. Çin'deki tek çocuk zorunluluğunun katı şekilde uygulandığını yakın zamanda öğrenmiştim. Ben sade bizdeki "en az üç çocuk" tarzı politika olduğunu sanıyordum. Bu belgeselle korkunç yanını görmüş oldum...

Normalde özellikle toplumun fakir kesimlerinin az çocuğa özendirilmesi aşırı doğru bir şey. Genel popülasyonunun sağlıklı gelişmesi açısından, daha iyi bir dünya oluşması açısından... Çin de zaten bu politikanın meyvelerini topladı ve bu politikanın uygulandığı dönemde ekonomisiyle bir dünya devi haline geldi. Tabii işin bir de insani boyutu var ki Çinliler burada fena çuvallamış. Korkunç dramlar oluşmuş. Bazı yerleri izlerken zorlandım, kötü oldum.


8/10
 

Make Us Dream (2018)

Nihayet Amazon Prime Video'daki futbol belgesellerine başlayabildim. Tabii sıraya izlemeyeceğim ama ara ara güzel futbol tadı alacağız gibi, çok iyi bir başlangıç oldu.

Belgesel Steven Gerrard'ın hayatına odaklanan bir belgesel. Tabii Steven Gerrard demek Liverpool demek bu açıdan bir Liverpool belgeseli gibi bile bakılabilir. Liverpool şehrinin ne kadar tutkulu bir taraftar kitlesine sahip olduğunu çok iyi göstermiş belgesel...

Gerrard'a gelecek olursak... Kendisi gerçekten de çok çok büyük bir yetenek ama daha da önemlisi çok çok büyük bir karaktermiş. Kendisi zaten Liverpool'lu ve çocukluktan beri büyük bir yıldız olacağı belliymiş. Şu son 1-2 yılı hariç tutacak olursak Liverpool denilince herkesin aklına direkt Gerrard gelirdi. Fakat son derece bahtsız bir oyuncu. Takımın çok kötü bir periyoduna denk gelmiş ve zaman zaman yakaladıkları iyi dönemlerde de şanssızlıklar peşlerini bırakmamış. Özellikle son şampiyonluğun kaybedilmesinde sakat sakat oynadığı maçta bireysel hatasının büyük payı olması ise ayrıca bir talihsizlik. Gerrard gittikten birkaç sene sonra takım dünyanın en büyüğü haline geldi. Keşke o da görebilseydi böyle bir dönem.
Öte yandan kariyerinin en büyük başarısını İstanbul'da yaşaması da ayrı bir nokta, o maç kesinlikle çok iyi bir teselli. O maçın atmosferini müthiş yansıtmışlar...

Belgesel yakın dönem İngiliz futboluna da kısa bir bakış sağlıyor. Özellikle Mourinho'lu kısımları falan izlemek keyifliydi. Müthiş bir futbol nostaljisi oldu, futbol seven herkese tavsiye ederim.

Bu arada Gerrard şu sıralar teknik direktör olarak müthiş işler yapıyor. Rangers ile şampiyonluğa koşuyor. İnşallah bu başarısını sürdürür ve futbolculuğunda kazanamadığı başarıları teknik direktör olarak kazanır...

8/10
 
Reactions: Sherlock

The Game Changers (2018)

Yıllardır söylenenin aksine bitkisel beslenerek de yeterince protein kazanılabileceğini, hatta daha büyük başarılara imza atılabileceğini anlatan iyi hazırlanmış ve dikkat çekici bir belgesel. Et yemenin erkek işi olduğunun kapitalist düzenin uydurduğu bir şey olduğunu ve erkeklikle ilgili şeylerde bile bitkiyle beslenenlerden daha iyi sonuçlar verdiğini iddia ediyor. Fakat sorun şu ki bunları biraz propaganda şeklinde sunuyor. Vardığı şeyleri bilimsel şeylerle desteklemekte zorlanıyor. Olası tehlikelere hiç değinmeyip et yemeyi öcü gibi gösteriyor ki bu bilimsel olarak çok net değil. Gladyatör bulguları ilgimi çekti ve beni en çok etkileyen kısımdı ama çok aslı yokmuş onun da...

Belki en iyi kısmı Bruce Lee mottosundan yola çıkan "bir şeyi araştırırken kendi deneyimlerini kat, işe yarayanı al" gibisinden olan kısımdı. Bu tip şeylere kesinlikle körü körüne inanmayıp farklı kaynaklardan, bakış açılarından derinlemesine araştırmalı. Fakat en azından çok başarılı sporcuların dahi etsiz şekilde bunları başarabildiğini görmek fazlasıyla ilgi çekici...

7/10
 

Kiss the Ground (2020)

Woody Harrelson öncülüğündeki güzel bir belgeseldi. Toprağın korunmasıyla ilgili pek çok konuda aydınlatıcıydı. Özellikle sonlardaki Çin'de olan olaya bayıldım. Keşke bu tip şeyler dünyanın dört bir yanında uygulanabilse. Böyle şeyler izledikçe insanın çevre aktivisti olası geliyor. İleride oluruz belki de kim bilir.


8/10
 

Dream Big: Engineering Our World (2017)

Mühendis övgüsü nedeniyle sevdiğim ve özellikle de ilk ele alınan mühendisin bir Türk kadın mühendis olması nedeniyle çok pozitif duygularla başladığım bir belgesel oldu. Jeff Bridges'in anlatıcılığı da avantajdı tabii. Fakat sonra çok daldan dala atlayarak kısa süresini bence çok kötü kullanmış. Bu kadar geniş bir yelpazeden çıkabilecek en vasat işlerden biri çıkmış maalesef. Yalnız Şangay'daki rüzgar kesen bina olayı bir miktar ufuk açtı, en sevdiğim kısım orasıydı.


6/10
 

Jerry Seinfeld: Comedian (2002)

Netflix'te Jerry Seinfeld görünce direkt atladım ama çok da sevdiğim bir belgesel olmadı ne yazık ki. Komedyenlerin çektiği zorluklar falan ele alınmış da çok ilgi çekici bir şekilde olduğu söylenemez. Muhtemelen Jerry Seinfeld'in Seinfeld sonrası Jay Leno'ya ilk katıldığı programı izlesem daha iyi olurdu. En komik yeri orasıydı çünkü.
Tabii ki belgesel komik olmadığı için eleştirilmez ama konu olarak da zaten komedyen dizilerinde izlediğimiz şeyler...

Öte yandan filmde ele alınan diğer komedyen Orny Adams'ın hikayesinin ilgi çekici olduğu anlar yok değildi. Güncel durumuna baktım ve adam tutunamamış piyasada üzüldüm.


6/10
 
Reactions: Tolstoyevski
Çiçek Çizmeci - İspanya (2019)

Uzun süredir BluTV listemde bekleyen 4 bölümlük bir yapımdı. Kalkmak üzereyken izlemek istedim. Meğer aynı program Youtube'da da varmış zaten.


Ben aslında daha belgesel tadında bir yapım bekliyordum ama sosyal medyada paylaşmalık gezi videosu tadında çok zayıf içeriğe sahip bir şey olmuş. 12-13 dakikalık Barselona bölümü var mesela. 3-4 dakikasını uçuşa, havalimanına ayırmışlar. 3-4 dakikasını yeme içmeye. Koskoca Barselona için kalmış 3-4 dakika ve o kısmı da verimli kullanamamışlar...

Yine de bana hiçbir şey katmadı diyemem. İspanya'nın Endülüs kısmında bugün hala islamiyet etkisinin bariz görüldüğü konusunda pek fikrim yoktu. Cordoba özellikle ilgimi çekti günün birinde o taraflara gidersem listeme eklemeyi değerlendirebileceğim şehirlere eklendi.

Ayrıca yurtdışı gezisi yapmayı çok özlediğimi hatırlattı. Pandeminin en üzücü yanı oldu kesinlikle. Her yönden gezmek için en uygun çağımda eve hapsolduk ve uzun süre daha böyle devam edecek gibi aşı hızına bakılacak olursa.


6/10
 

My Way: The Rise and Fall of Silvio Berlusconi (2016)

Avrupa tarihinin son dönemdeki en sıra dışı siyasetçisi hakkında bilgi edinmek adına güzel bir belgeseldi.

Karıştığı sayısız skandal bir yana mafya bağlantıları nedeniyle kendisine pozitif gözle bakmak zor olsa da eğlenceli yönleri olduğu aşikar. Evindeki hediye odaları, sırf sanat eserlerinden oluşan odaları falan güzeldi. Zevk sahibi bir adam olduğu belli. Belgesel içinde pek çok hoş detay vardı. Putin başta olmak üzere önemli kişilerle röportajları içermesi de güzeldi. Yakın dönem Avrupa siyasetine dair bir şeyler görmek de güzeldi...

8/10
 

Winter on Fire: Ukraine's Fight for Freedom (2015)

Ukrayna'daki devrim mücadelesini ele alan bir belgeseldi. Polislerin kendi halkına çok kötü davrandığını başka ülkelerde de görmüştük ama buradaki çok ileri boyuttaydı. Şok edici görüntüler vardı film içerisinde, inanılmaz gerçekten... Yalnız süresi biraz fazla uzundu, bir süre sonra kendini tekrar etmeye başladı. Keşke daha kısa sürede olsaymış ya da sonrasında gelişenleri de kapsasaymış. Rusya ile olan sorunların detaylı incelemesi daha ilgi çekici olabilirdi...

7/10
 

Pelé (2021)

Tüm zamanların en önemli futbolcularından birini yakından tanımak için çok iyi bir belgeseldi. Büyük bir keyifle izledim. Futbolcu Pele'yi tanımanın yanı sıra o dönem Brezilya'sı hakkında fikir sahibi olmak da iyi bir kazanç oldu.

Her şeyden önce bu belgesel dünya kupası özlemini hatırlattı. Gerçekten açık ara en büyük futbol etkinliği. Her kupa gelir geçer ama dünya kupası artık tarihtir...

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu konusu tartışmalı bir konu ve cevabı olmayan bir konu. Fakat şu bir gerçek ki C.Ronaldo ve Messi öncesinde bu sorunun cevabı dünyanın %90'ı için ya Pele ya Maradona'ydı. Pele'nin kendi döneminden hatırlanan tek dev oyuncu olması da ne kadar önemli bir oyuncu olduğuna işaret... Daha da önemlisi bugün dünyadaki çoğu kişinin dünya kupalarında Brezilya'yı destekliyor olmasında da payı çok yüksek. Brezilya milli takımı efsanesinin baş mimarı demek yanlış olmaz kendisi için...

O dönemki futbol şimdikinden çok farklıymış bir ara çok sertleşmesi dışında daha basit olduğu düşünülebilir. Fakat bu Pele'yi daha az değerli bir oyuncu yapmaz. İzlemesi gerçekten çok keyifli bir oyuncuymuş...

Allah uzun ömürler versin efsaneye, kendisini de belgeselde anlatıcı olarak görmek güzeldi.

9/10
 
Reactions: xdragxx
17 yaşında Dünya Kupası kazandıran bir futbolcu. Hemen izleyim ben de hep erteliyorum.
 
Reactions: bazinga

The Truth About Alcohol (2016)

Netflix'te rastladığım keyifli bir belgeseldi. Alkol ile ilgili bazı gerçekler deneylenmiş. Elbette çok kapsayıcı veya bilimsel değildi ancak bazı yararlı şeyler öğrendim diyebilirim.

İyi ki alkol sevmiyorum, kullanmıyorum, böyle dertlerim yok dedirtti.
Yalnız kırmızı şarabın sağlığa yararlı olduğu konusu ilgimi çeken bir konu ve buradaki deney ve açıklama yeterince tatmin etmedi...

7/10
 
Pele'nin belgeselini bitirdim. Galiba bir daha hiçbir futbolcunun sadece futbolcu değil aynı zamanda sporcunun erişemeyeceği bir yere çıkmış zamanında.
Pele dönemini bilmeyen bizler de bu adam niye bu kadar egoist diyoruz ama belgeseli izledikten sonra egosu az bile demek yeri

Mesela Pele neden hiç Avrupa'da kariyer yapmadı sorusunun cevabını almış oldum zaten o dönemin Santos'u, Brezilye Milli Takımı'nın karması gibi bir şey ve sürekli Avrupa'da özel maçlar yapıyorlarmış. Gerçekten dünyanın gelmiş geçmiş en ikonik futbolcusunun belgeselini mutlaka izleyin.
Puanım 8.5
 
Reactions: bazinga

The Speed Cubers (2020)

Çok güzel bir belgeseldi. Rübik kübün sırlarını falan öğrenirim belki diye izledim ama bambaşka bir şey çıktı.
Bu alanda yarışan kişiler gerçekten inanılmazlar.

Max Park'ı çok sevdim ama Feliks Zemdegs şahane bir insanmış. İkisi arasındaki sıra dışı dostluğa hayran kaldım. Beşiktaş maçını kaybedersek bundan sonra rübik küp müsabakalarını takip etmeye başlayacağım.


Süresi de kısa, Netflix'teyken izlemenizi tavsiye ederim.

8/10
 

El Pepe: A Supreme Life (2018)

Emir Kusturica nedense kanımızın bir türlü uyuşamadığı yönetmenlerden. Belki belgesellerde uyuşuruz dedim ama o da olmadı.


Uruguay'ın eski devlet başkanının başkanlıktaki son günlerine odaklanan bir belgeseldi. Fakat ne Uruguay hakkında ne de Pepe hakkında öyle aman aman bir şeyler öğrenebildim. Sıkıcı ve içeriği zayıf bir belgeseldi bana göre.

5/10
 

Ele Güne Karşı (2020)

Güzel bir belgesel serisiydi, büyük keyifle izledim. MFÖ gerçek bir efsane. Öyle efsanevi bir gruba sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Ne kadar çok klasiğe imza attıklarını hatırladım ki belgeselde hiç bahsi geçmeyen de bir o kadar efsane şarkıları var. Belgeseli izleyince neden ve nasıl efsane olup bu kadar uzun yıllar başarılı kalabildiklerini daha iyi anlıyorsunuz...

Allah üç ustaya da uzun ömür versin. Sağlıkları yerindeyken bir gün canlı konserlerini de izlemek istiyorum ama şu şartlarda çok zor maalesef.


8/10
 

Crime Scene: The Vanishing at the Cecil Hotel (2021)

Belgesel çıktığından beri izlemeyi çok istiyordum ve bu zamana kadar izlemediğime de pişman oldum. Belgeseli izlerken soru işaretleri hiç bitmiyor ki sonunda da her sorunun cevabını tam olarak alamıyorsunuz. Ha ama dert edilecek bir şey mi? Hayır.
Bu arada izlemeyenlere de kesinlikle öneririm. Cidden çok iyi olmuş.

8/10