Sonbahar’da başı boş plansız programsız gezmek gibisi yok. Bir keresinde uzaklardaki bir metro durağınada inip rastgele bir otobüse atlayıp rastgele bir durakta inmiştim hiç isimlere filan bakmadan ve o plansız aylaklık değişik bir keyif vermişti. Üstelik rastgele indiğim aslında çok özel bir yer olduğunu fark etmek daha da öte sevindirmişti. Bu sonbaharda yine öyle şeyler yaparım Eğer virüs izin verirse.
Arada Ağustos gibi arkadaşla adalara ya da Kadıköy’e gitmek vb olur en fazla ama ne deniz kum güneş ne de farklı şehir imkansız bu süreçte. Yazın nem varken gündüzleri zaten gezilmiyor malum.
Bir gün hiç alakamın olmadığı bir şehre öylesine gidip gelmeyi hedefliyorum mesela Hatay ya da Bayburt. Hiç alakam yok, tanıdığım kimse yok, akraba vb yok ve bu yüzden amaçsız bir şekilde gidip görmek. Ama şimdi, gidecek olsam neden gittiğimi anlatamam. “Öylesine gidiyorum birkaç günlüğüne” diyeceğim, bıyık altından gülecekler ve “kesin kız işi” diye düşünüp konuşacaklar. Al başına durduk yere hayali bir kız meselesi..