Dev Fıkra Arşivi

nh_ddenge_x_14.gif
YA TUTARSA?
Kimi insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup
durur. Nasreddin Hoca böylelerine bir ders vermek
istemiş bir gün. Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş. Başlamış kaşık kaşık dökmeye:
- Ne yapıyorsun hoca? demişler.
- Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş kıs kıs gülerek.
- Olur mu demişler, göl yoğurt mayası tutar mı hiç?
Hoca cevabı yapıştırmış tabii:
- Ya tutarsa....
 
nh_ddenge_x_15.gif
BUZAĞININ ANASI
Bir buzağı Hoca'nın bostanını harap etmiş. Ne var ne yok tepelemiş yaramaz buzağı. Hoca'nın fena halde canı sıkılmış. Eline bir sopa geçirmiş, buzağının anası olan ineği kovalamaya başlamış:
- Yahu demişler, bostanını buzağı harap etti. Sen
anasının peşinden koşuyorsun...
- Bilmez gibi konuşmayın demiş hoca. Çocuk ne
öğrenirse anasından, babasından öğrenir...
 
nh_ddenge_x_16.gif
iŞTE AYAKLARINIZ
Üç dört çocuk ayaklarını suya sokmuş oynarlarken Nasreddin Hoca'nın yanlarına doğru geldiğini görmüşler. Bir muziplik düşünmüşler hemen:
- Aman hocam diye bağırmış birisi. Ayaklarımız birbirine karıştı. Bir türlü bulamıyoruz.
- Ya demiş, Nasreddin Hoca, ben şimdi bulurum
onları.
Eline geçirdiği sopa ile başlamış su içindeki ayaklara vurmaya.
Çocuklar zıplayıp kalkmışlar sudan. Hoca gülmüş:
- Tamam mı demiş, herkes ayağını buldu mu şimdi?.
 
nh_ddenge_x_17.gif
HIRSIZIN HiÇ Mi SUÇU YOK
Bir gün Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış.
Birisi :
- Hocam demiş ne diye ahırın kapısına iyi bir kilit
takmadın sanki?
Bir başkası :
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? Anlamadım hoca efendi diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
- Hoca demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nereden baksan dökülüyor.
Hoca kızmış:
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?..
 
nh_ddenge_x_18.gif
YE KÜRKÜM YE
Hoca davet edildiği düğün ziyafetine gündelik elbiseleri ile gidince kimse kendine aldırış etmemiş.
Ne buyur diyen var, ne otur diyen. Canı sıkılmış
Hoca'nın. Bir koşu evine dönüp bayramlık kürkünü
geçirmiş sırtına. Düğün yerine gelmiş. Onu Kürküyle görünce büyük bir saygı göstermişler. Baş köşeye oturtmuşlar. Önüne tabak tabak yemekler sıralamışlar.
Hoca kürkünün ucundan tutup çorba tasına daldırmış birden.
- Ye kürküm ye... diye bağırmaya başlamış. Şaşırıp sormuşlar:
- Ne yapıyorsun hoca efendi, kürk yemek yer mi hiç?
Hoca cevabını vermiş sorunun:
- Madem ki bütün saygı ve ikram kürküme yapılmıştır. Öyleyse yemeği de o yesin!
 
Süpermen

Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine
gelir. Karısı son derece zinde duruma kesinlikle hakim kocasını
sorgulamaya başlar.

- Söyle bakalım Süpermen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcım patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittik. . . Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi süpermen?
- Ben hiç bir şey yapmadım ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla ben donunu pantolonunun üstüne giyen bir seni bir de süpermeni
gördüm.
 
Hangisi Evli ?

Öğretmen öğrencilere sormuş :
- Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş
kaldı ?
Birisi 4 kuş kalır deyince başka bir çocuk hemen atılmış :
- Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar ağaçta hiç kuş kalmaz...
Öğretmen bunun üzerine :
- Cevap yanlış ama stilini sevdim demiş. Çocuk:
- Öğretmenim ben de bir soru sormak istiyorum. Ellerinde dondurma olan
3 bayan var. Biri dondurmasını yalıyor öbürü emiyor diğeri de
ısırıyor. Bu bayanlardan hangisi evlidir ?

Öğretmen düşünmüş düşünmüş...
- Emerek yiyen evlidir demiş. Çocuk :
- Hayır öğretmenim parmağında alyansı olan evlidir. Ama ben de sizin
stilinizi sevdim.
 
Doktor Temel

Kadın rahatsızlığı bulunan oğlunu doktora götürmüş:
- Doktor bey oğlum rahatsız.
- Nesi vardur ?
- Bacakları çarpık kolları tutmuyor gözleri iyi görmez ve de pek iyi
işitmez.

Temel bunun üzerine kadına döner:
- Lütfen soyinun sonra da uzanun der.

Kadın şaşkın bir vaziyette
- Doktor bey hasta olan ben değilim oğlum hasta.
- Ula anladum da uşağu tüzeltmek yenisini yapmaktan taha zor
 
KIL
Temel çok acıkmış bir gün yeni açılan bir lokantaya gitmiş. Hemen girer girmez masaya oturmuş ve bir tabak mercimek çorbası istemiş. Aradan 15 dk.
geçtiği halde çorba gelmeyince Temel tekrar istemiş. Fakat hala gelmiyormuş.
Bu sırada Temel' in gözü yan masaya takılmış. Gazete okuyan adamın önünde dolu tabakta çorba bekliyormuş. Temel hemen çaktırmadan çorbayı yürütmüş ve içmiş. En sonuna gelince bir de bakmış ki; dibinde bir kıl. Çorbayı geri tekrar tabağa kusarak boşaltmış. Bu sırada adam kafasını gazeteden kaldırmış ve:
-Ne o birader dibindeki kılı sen de mi gördün demiş.


ıykk ve muhahaha
 
Karne


Baba ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz bilgisayar dedin bilgisayar aldık ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik gitar kursu müzik aletleri ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki senin kitaplarını karıştırıyordum birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
 
soba

Fizikçi matematikçi kimyacı jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
 
Genç adam yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur.
75 yaşındaki amca karısından bir fincan daha çay isterken:
-'Çiçeğim bir bardak daha verir misin?' der.
Sonra da:
-'Peteğim şekersiz lütfen' diye ekler.
65 yaşındaki tatlı karısının getirdiği tavşan kanı çayı alırken de:
-'Bebeğim sana çok zahmet oldu' diye ekler.
Genç adam yaşlı amcanın karısı için kullanıldığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir: -'Amcacığım kaç yıllık evlisiniz?' diye sorar.
Yaşlı ama dinç adam:
-'40 seneyi geçtik evladım' der.
Genç adam: 'VAllahi maşAllah Allah muhabbetinizi arttırsın. Sürekli çiçeğim peteğim bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba?'
Yanakları pembeleşen teyze:
-'Doğru birkaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor' deyip mutfağa doğru yöneldiğinde yaşlı amca genç adamın kulağına doğru eğilerek:
-'Şiiişşşt çaktırma! 2 sene önce adını unuttum hâlâ hatırlayamıyorum...
 
Sınıftaki yabancı Sınıf öğretmeni öğrencilere teker teker sorular soruyormuş. Ama hiçbiri doğru düzgün cevaplayamıyorlarmış. Öğretmen iyice sinirlenerek başka birine daha soru sormuş. O da bilemeyince "Bir şey bilmiyorsun pekii niye geliyorsun sen buraya?" diye bağırarak sormuş. O da cevaplamış:
"Ama sayın öğretmenim ben kalorifer tamircisiyim radyatörleri kontrol ediyordum
 
sayısını hatırlasam Sayısını hatırlasam

Sarhoşun biri geç saat loş bir caddede park halindeki araçların camlarını teker teker kırarak ilerliyor. Çevredeki evlerden inenler yakalıyorlar adamı bakmışlar ki komşuları.
Komşular :
-Be kardeşim neden kırıyorsun camları demişler.
Sarhoş:
-Plakayı çıkartamadım yeni aldığım arabadan aldıktan sonra öğrendim çok kazıklanmışım akşam içince ilk şişede iyice kazıklanmama içerledim ikinci şişede gidip parçalamaya karar verdim üçüncü şişede ne rengini ne markasını ne plakasını hatırlıyordum diğer şişeye başlamadan işimi bitireyim dedim yoksa sokağı karıştıracağım.
Komşular :
-Eh be kardeşim bizim arabaları da parçalamışsın.
—Sarhoş :
-Ne yapayım kaç araba aldığımı hatırlasam
 
Temel Hamile
Midesi agriyan Temel doktora gider. Tanidik olan doktor Temel ile biraz dalga geçmek için kisa bir muayeneden sonra hemen teshisi koyar:
- Temel sen hamilesin.
Temel kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktin beni Fadime sana kaç kere "Sevisirken üste çikma" demistim.
 
Uyari
Temel ile Fadime yatakta sevisirken Fadime sürekli olarak Temel'e " Temel bu is böyle olmuyor önce uyarilmam lazim" diye itiraz etmekteymis. Temeli'in canina tak etmis. Bir sabah ise giderken;
- "Bak Fadime seni uyariyorum aksama seni halledecegum ona gore. Sonra uyarmadi
 
25 Cent
Temel 55 yasina kadar canini disine takmis çalismisti..Pastaci çirakligi ile alisdigi hayata pastane sahibi olarak devam etmis yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmus milyarlar kazanmisti.. Bir gün karisina "Paralari mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemserilerle konustum... Herseyi iyice ögrendim. Kaliforniya'ya gidecegiz. Kazandigim para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel neyi var neyin yok satti. Paralarini dolara çevirdi. Bir milyon dolari olmustu. Karisini yanina aldi. Uçaga bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksiz Nevada çölleri üzerinde uçarken motorda bir ariza belirdi. Las Vegasa zorunlu inis yapmak zorunda kaldilar. Uçak sirketi görevlileri" Buranin en lüks otelinde sirketimizin konugu olarak kalacaksiniz. Yalniz bu kentin Las Vegas oldugunu unutmayin. Kumar oynarsaniz eger kendi hesabiniza.." derler.. "Kumar mi" dedi Temel karisina.."Kumardan kazanmayi düsünen kafayi yemis olmali... Allah göstermesin.." Ama bir kez sansini denemek için rulete 500 dolarlik bir fis atmaktan da kendini alamadi. Arkasi çorap sökügü gibi geldi.Temel herseyini rulet masasinda birakti. Rulet basinda nefes almadan geçirdigi saatler sirasinda fena halde de sikistigini hissetti. Hizla tuvalete kostu. Tuvalet kapilari otomatikti. 25 sentlik bozuk para atilinca açiliyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamisti. Sikinti içinde dolanirken oradan geçen biri avucuna bi 25 sentlik sikistirdi.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin basina gelenleri anlamisti.
Temel"çok iyi bir insansiniz. Bu iyiliginizi hayat boyu unutmayacagim. Bana lütfen kartinizi verin. Bu borcumu da size ödeyecegim" dedi. Karti aldi cebine atti.. Tuvalete döndügünde kapiyi açik buldu. Içeri girdi rahatladi..Çikti..Elinde kalan 25 sentle yürürken karsisina Tek Kollu Canavar çikti.Parayi delige atti kolu çekti ve bir sangirti ...Alet bosaldi adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmisti. Bunlari fise çevirdi rulet masasina döndü..Gerisi peri masali.. Iki saat içinde tam 2 milyon dolari olmustu. Iki ay sonra yeni Kaliforniyali Temel bos oturmanin kendisine göre bir is olmadigini farketti. Elinden gelen tek is pastacilikti.Parasi da vardi. Bir pastane açti. Pastalari öylesine tutuldu ki önce Los Angele'e sonra Kaliforniya'ya sonrada tüm Amerika'ya yayildiTemel Pastaneleri... Bir kaç yil sonra Temel Amerika'nin en zengin adamlari arasina girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yili dolayisi ile büyük bir gece düzenlendi. Sirketin en gözde elemanlari ile ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemegin sonunda konusma yapmak için kürsüye çikti.. Tüm basina gelenleri anlatti..
"Bütün bu basariyi ve bu serveti bir tek kisiye borçluyum. O kisiyi bulana kadar iste size söz veriyorum gerekirse Amerika'daki her tasin altina bakacagim.." Sirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey size 25 sent borç veren adamin kartini aldiginizi söylemistiniz... Adi adresi sizde olmali zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda degil" dedi temel.. "Bentuvaletin kapisini açik birakan adami ariyorum!.."
 
Temel'in Kedisi
Temelin bir kedisi varmis ve hergün düzenli olarak gezmeye çikartirmis.Birgün yolda karsilastigi bir arkadasi:
-Ula senun paska isin yok midur pikmaymusun herkün bu kediyi gezdirmekten? diye sorunca Temel:
-KPende piktum ama ne yapayum ha pu kedi pakiredir istemayrum pi de yavrulasin korkayrum salamayrum! demis. Bunun üzerine arkadasi:
-Ula usagum ha punun kolayi fardur... Penzine pula sal oni yanuna gelmez kedi medi..
Temelin kafasina yatmis bu yöntem bir deneme yapmis bakmis gerçekten yanina kedi falan yanasmiyor hergün sabahtan salarmis kediyi benzine bulayip... aksam hava kararinca kedi de eve dönermis rahat etmis Temel taaa ki bir aks am kedi hava kararipta hala eve dönmeyinceye kadar...
Bir telas bir telas oraya bak buraya sor yok yok gitti bizim kedi diye düsünürken rastladigi mahallenin çocugu
-ha pen kördum senun kediyi su ileriki ranpada penzini bitmis öbür kediler dayanaydu...
 
Findiklar
Temel ile fadime birbirlerini çok istiyorlarmis. Fakat utangaçliklarindan birbirlerine açilmak ne kelime konusmalari bile çik zormus. Tesadüfen yalniz kaldiklari bir günde artik canina tak demis olan temel fadimeye; habu findukluklardan yukari bir çikalummi der. Fadime de he temel çikalum der. Biraz yürürler. Temel konusacak kelime bulamaz fadime durumu anlar bari bir soru sorayimda temel açilsun diye düsünür.
-"Uy temel habu findukluklar kimundur" der.
Temel hemen atilir
-Emicemundur bi tane koparanun a...na koyarum "
Fadime hemen bir findik koparir. Temel firsati kaçirmaz hemen sarilir fadimeye findikliklarin altinda islerini bitiriler.
Sonra kalkip tekrar yürümeye baslarlar ikiside mutludur. Biraz sonra fadimenin cani çeker temele tekrar sorar
-"Temel habu findukluklar kimundur.
Temel" dayimundur bitane koparanun a.. na koyarum der.
Fadime hemen birtane koparir. Temel tekrar sarilir fadimeye uzun uzadiya findiklarin arasinda islerini görürler.
Tekrar kalkarlar yürüler. Biraz sonra fadimenin cani tekrar ister temelde ayni isi yapar. Bu böyle birkaç defa daha devam eder fakat Temelin pili bitmistir ama fadime doymak bilmez tekrar sorar
"Uy temel ha bu findukluklar kimundur da"
temel "ha bilmeyirum galiba fiskobirlugunduler"
 
El isareti
Bir gün temel bir minübüse durmasi için isaret etmis adam ellerini havaya kaldirarak ve tüm parmaklarini oynatarak çok kalabalik demis.
Temelde bas parmagini isaret ve orta parmaginin arsina sokmus. Soför kizmis ve asagi inmis
-Sen ne kadar terbiyesiz adamsin demis.
Temel "asil sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptin" demis
Soför "ben sana kalabalik" dedim diye yanit vermis. Bunun üzerine temel
- "e bende beni araya sikistirirsin diyordum