Dev Fıkra Arşivi

müslüman ayı
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki
güzelliklere bakiyormus. "Evrim ne güzellikler yaratiyor!" diye düşünüp mest oluyormus.Birden arkasinda kocaman bir ayi belirmis ve onu kovalamaya baslamis. Adam bütüngücüyle kaçıyormus ama her arkasina bakista ayinin daha yaklasmis oldugunu fark ediyormus.Dakikalarca süren bir kaçisin sonunda adamin ayagi yerdeki dala takilmis ve düşmüş; ayi adamin üzerine atlamis pençesini kaldirmis. Tam vurmaya hazirlanirken adam "TANRIM!!!"diye bagirmis. Bir anda zaman durmus ayi donmusormandaki nehir bile akmaz olmus. Bir anda orman kararmis ve gökyüzünden bir isik huzmesi adamin üzerine parlamis. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
"Yillarca bana inanmadin yaradilisi kozmik bir kazaya bagladin sana bu durumda yardim etmemi miistiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymaliyim?"demis. Adam utanç içinde: "Biliyorum bunca yildan sonra dindar biri olmayi istemem haksizlik ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz. " demis. Ses: "Peki."diye karsilik vermis veı isik kaybolmus. Nehir tekrar akmaya baslamis. Her sey eski haline dönmüş.Ayi pençesini indirmisve konusmaya baslamis:
"Tanrimsenin rizkinla orucumu açiyorum hamdolsun verdigin nimetlere
 
kablosuz ağ

Rus fizikçiler yerin 100 metre altında bakır tel bulduklarını bunun ise atalarının bundan 1000 yıl öncesinde telefon şebekelerinin olduğunu kanıtladığını duyurdular.

Bu olaydan 1 hafta sonra Amerikan gazetelerinde ilginç bir manşet. Amerikan bilim adamları yerin 200 metre altında 2000 yıl öncesine ait fiber optik hatlar bulduklarını bunun ise amerikan toplumunun Ruslardan 1000 yıl öncesinde gelişmiş dijital haberleşme sistemleri olduğunu söylediler.

Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manşet. Türk bilim adamları yerin 500 metre altına kadar kazdıklarını ve hiçbir şey bulamadıklarını bunun ise atalarının 5000 yıl öncesinde kablosuz iletişim sistemlerini kullandıklarını söylediler....


bebegim olur mu



Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi: "Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!" "Evet seni dinliyoruz..?" "Benim anneannemin bebegi olur mu???" Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin biraz yaslidirlar" diye gülumsemis.. Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??" Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari ilerledikce bebekleri olma ihtimali de azalir" Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??" Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk olur mu oyle sey??" Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri bagirmis: "BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM"
 
UZUN zamandır birbirlerini görmeyen Dursun ile Temel kahvede karşılaşmışlar. Dursun başlamış anlatmaya;

- Ula Temel artık yaşlanduk. Ayaklarum, kollarum, başum anlayacağun her tarafum ağriyi. Bu yaşliluk ne kötü bişeydur. E sen nasilsun bakalum?

Temel cevap verir,

- Eyiyum eyiyum. Anamdan doğduğum ilk günkü gibiyum. Başumda saçum yok. Ağzumda dişum yok. Altuma yapayrum haberum yok..
 
Hanımkız bilir

Milletvekillerimizden
birine gelen bir ziyaretçiye, sekreterle aynı odada oturan danışman sorar;

"Adınız ne?"

"Hanımkız bilir"
diye cevap verir.

Danışman, bu kez sekretere dönerek işaretle "Biliyor musun?" diye sorar. Cevap "Bilmiyorum" olur tabii...

Bu kez danışman;

"İsminiz ne bacım?" diye sorduğunda;

"Hanımkız bilir" diye aynı yanıtı alır.

Danışman sekreteri göstererek;

"Hanımkız bilmiyor" diye kızgın bir ifadeyle cevap verir;

Sonra anlaşılır ki ziyaretçinin adı Hanımkız, soyadı ise Bilir’miş...
 
Genç kız ve oğlan
GENÇ
kız oğlana döndü... "Bluzumu çıkar..." Oğlan çıkardı. Kız devam etti: "Sutyenimi de çıkar!" Oğlan çıkardı. Kız gene konuştu; "Eteğimi de çıkar." Oğlan onu da çıkardı. Kız bir daha konuştu: "Külotumu da çıkar.." Oğlan onu da çıkardı. Kız haykırdı: "Sapık herif!. Sana kaç defa söyledim, benim eşyalarımı giyme diye."


RADAR
Avrupa Kupasi maclarinin Olduğu zamanlar Bi grup genc hocaya Gelir ve Der
Hocam Teraviyi Hızlı Kılsakta Macin İlk Yarisina yetişşek Hocada tamam der.Hoca başlar hızlı hızlı kıldırmaya birden Hoca secdeye Yatar kalkmaz 5dk olur hoca kalkmazNamaz biter bizim gencler hocanin Yanina gelir ve der hoca sayende macin ilk yarisi gitti neden öyle çok yavas kıldın der Hocada tam secdeye kapandim tam arkamda Diyanettten 2adam vardi ondan radara Yakalandık der.
 
HERKES BİLİYOR
Temel Paris'te bir dükkâna girmiş. Bakmış dükkânın bir köşesinde harika bir papağan... Hayran hayran seyrederken dükkân sahibi yanına gelip "Bu harika bir kuştur karşısına geçene bakar ve ona nasıl birisi olduğunu söyler" demiş. Temel papağanın karşısına geçer geçmez kuş "Sen aptalsın" demiş. Temel papağanı satın almak istemiş ancak adam satılık olmadığını söylemiş. Bunun üzerine Temel papağanın yumurtalarından rica etmiş. Adam "yarın gelin verelim" demiş. Ertesi gün gittiğinde Temel'e üç tane yumurta vermiş. Temel derhal Trabzon'a dönmüş eş-dost akraba komşu kim varsa toplamış ve papağanın özelliklerini anlattıktan sonra gururla yumurtaları göstermiş ve hep birlikte yumurtaları kuluçkaya yatırmışlar. Bir süre sonra yumurtalardan birisi çatlamış ve içinden normal bir tavuk civcivi çıkmış. Bir anlam verememişler. Fakat ikincisinden bir bıldırcın üçüncüden de keklik çıkınca Temel'in tepesi atmış. Uçağa atladığı gibi varmış Paris'e dükkânı bulmuş dalmış içeriye... Papağan Temeli görür görmez "Sen salaksın" demiş. Temel daha da kızmış ve "Ula baa bak" demiş "benum salak olduğumi burda bi sen bileyisun ama senun ..... olduğuni Tirabizonda cümle âlem bilıyi
 
TAVSAN
>>Bir tavsan ormanda kosarkenesrar satan bir zurafa görür.
>> >>Ona:
>> >>- Dostum Zurafa icme bunu sagligina zararli kosalim
>>form tutalim der
>>ve
>>baslar bunlar kosmaya.
>>Biraz sonra kokain cekmeye hazirlanan bir fil gorurler
>>ve
>>- Fil arkadasim kokaini birak gel bizimle kos
>>beraber form tutalim
>>diyerek
>>ikna eder.
>>Biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye
>>hazirlanan aslan i gorurler.
>>- Sevgili aslan kardes batirma kendine bunu gel
>>bizimle kos sana da iyi gelir der ve aslan yaklasir tavsana
ve yumrugunu suratina indirir.
>>Digerleri saskin
>>Niye yaptin bunı iyiligimizi istiyordu
>>Ne iyiliğiii! Bu i... her extacy attiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi...
 
Temel oğluna parmakların isimlerini öğretiyormuş."Bak uşağum bu baş bu işaret bu orta bu yüzük ve buda serçe parmak. Anladınmı?"oğlu kafasını sallayarak hayır demiş.Temel bir kez daha anlatmış ve tekrar sormuş " anladın mı uşağum?".Çocuk tekrar hayır demiş.Bir daha bir daha derken en sonunda çocuk anladım deyince Temel elini sallayarak "bak bakalım bir de karıştırarak sorayım" demiş
 
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkez acayip çalışmış notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.

Hocada başlarında bekliyorken demiş ki "Bu mikroskaplarda lam'da bir böceğin bacağı var sınavınız bacağından böceği tanımak"

Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış kapıyı çarpıp çıkmış.

Hoca arkasından seslenmiş "Kimsin ulan sen kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"

Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış

-"Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu
 
Eczane
Temel eczacilik fakültesini bitirmis. Fakat eczane açacak parasi yok Girmis bir eczaneye:
- Beyefendi sizde sogan var mi?
Adam Temel'i basindan savmis.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormus. Birgün eczaci Temel'e:
-Kardesim senin derdin ne?
-Burayi bana sat.
Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmisbirkaç gun sonra Eczaneyi satan adam içeri girmisTemel'e:
-Siz de sogan varmi? demis...
Temel adama 'biz de sogan var ama senin reçeten var mi?'demis...
 
Çay
Temel uzun yoldan gelir ve yol boyunca da esini hayal eder durur. Ama eve geldiginde çok yorgundur ve bu yüzden performansi ile ilgili tereddütleri vardir... Ya yorgunluktan birsey olmazsa ya yapamazsam rezil olurum diye düsünür. Sonunda ne yapacagina karar verir ve fadimeye seslenir...
- Fadime suyu ocaga koy! Olmazsa çay demleruz!
 
Tahlil
Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini görür.
Yaklasir ve sorar: "Hayrola hemserim! Neden agliyorsun?".
Adam: "Kan tahlili yaptirmaya geldim. Parmagimi kestiler." der.
Bu sefer Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya baslar. Bu sefer susan adam Temel'e sorar:
"Hayirdir hemserim. Sen niye aglamaya basladin?".
Temel: " Ben..." der "Idrar tahlili yaptirmaya geldim..."
 
Adam kisa bir sure once ayrildigi evine telefon acar bahcivana sorar:

"Nasil her sey yolunda mi?"

- Yolunda. Yalniz kuregin sapi kirildi onu tamir etmeye calisiyorum.

- Neden kirildi?

- Kopeginize mezar kazarken zorlamisim bu yuzden kirildi.

- Nee! Kopegim oldu mu?

- Havuza dustu oldu.

- Benim kopegim cok iyi yuzerdi; nasil havuzda olur?

- Ama havuzun suyu bosalmisti betona cakildi; bu yuzden hayatini kaybetti.

- Daha havuzu yeni doldurtmustum. Neden bosalttiniz?

- Biz degil itfaiyeciler bosaltti. Cunku evdeki yangini sondurmek icin ilâve

suya ihtiyac duydular.

- Evde yangin mi cikti?

- Evet efendim. Annenizin vefati dolayisiyla cok sayida insan geldi. Bir

sigara izmaritinden kâgitlar ardindan da perde tutusmus. O kalabalikta

farkina varamadik.

- Annem nasil oldu? Sapasaglamdi.

- Haklisiniz. Biz de sasirdik ama sizin yatak odaniza bir sey bakmaya

girmis. Yatakta karinizla en yakin arkadasinizi gorunce kalbine inmis.

- Yahu hic pozitif bir haber yok mu? Bunaldim.

- Olmaz olur mu? Var. Gecen gun siz AIDS testi yaptirmistiniz ya.. Iste onun

neticesi pozitif cikti
 
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir
bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya kararverir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....

Tam bu sırada farklı bir yerde bir kadın kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını
ve ekrandaki mesajı görür..

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih: 16 Mayıs 2004

Benden haber aldığına çok şaşıracağından eminim.. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Herşey yarın seninde buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım sende benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin...

Not : Burası çok sıcak.
 
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar “Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: “ Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.”





---------------




köyün birinde sel alarmı verilmiş. herkes köyü boşaltmaya başlamış. herkes boşaltmış köyü ama imam cami de kalmış.
köylüler:
k--"hocam hadi gelin gidelim bakın su basıcak" demişler
i--"yok ben gelmem allah beni kurtaracaktır" demiş
sular yavaş yavaş köyü basmaya başlamış ve camiye ulaşmış
k--"hocam hadi bakın sular da geliyor gidelim" demiş köylüler
i--"yok ben gelmem allah beni kurtaracaktır" demiş
sular camiyi basmıs ve imam minareye çıkmış. köylüler bir sandalla gelmişler:
k--"hocam hadi bak gidelim cami de sular altında kaldı" demişler
i--"yok ben gelmem allah beni kurtaracaktır" demiş
sular gittikçe yükseliyormuş. imam minarenin 1. katına çıkmış. köylüler yine sandalla gelmişler:
k--"hocam hadi artık daha ne kadar bekleyeceksin. çabuk gidelim buradan" demişler
i--"yok ben gelmem allah beni kurtaracaktır" demiş gitmemiş
en sonunda cami sular altında kalmıştır. sadece minarenin ucu dısardadır. imam da minarenin tepesine çıkmıştır. köylüler helikopterle gelmişler.
k--"hoca hadi artık boğulacaksın. atla şu helikoptere de gidelim" demişler.
i--"yok ben gelmem allah beni kurtaracaktır" demiş
ve en sonunda imam boğulmuş. cennete gelmiş. cennetin kapıları açılmış ama imam girmek istememiş
i--ben yaşamım boyunca ibadet ettim iyi bir insan oldum allahın dediklerinden çıkmadım ama allah beni kurtarmadı demiş. allaha dargınım demiş
arkadadan bir ses--"söyleyin o salağa 2 sandalı bir helikopteri kim gönderdi.
 
kadın sevgilisini eve çağırmışken kocasının anahtar sesini duyar.hemen sevgilisini bir kenara çeker
-çabuk!köşeye geç ve bir heykel gibi davran.
adamın her yerine bebek yağı sürer ve üzerine de bebek pudrası serper.kocası karısının yanağını öperekheykele bakar ve sorar
-bu nedir
-o mu?sadece bir heykel.ethem'ler yatak odaları için bir tane aldıklarını söylemişlerdi ya.onu o kadar sevdim kibir tane de ben ısmarladım.
çift işlerine koyulur.gece olunca koca gizlice kalkıp dolaptan bir bardak su alır ve heykelin yanına gelir
-al bakalım der.ben üç gün boyunca ethemlerde heykel gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti!
 
genç koca eve gelmiş karısı boynuna sarılarak karşılamış onu..

''hayatım harika bir haberim var... bir ay geciktim... herhalde
bir bebeğimiz olacak doktor bu sabah test yaptı.. sonucunu alana kadar
lütfen kimseye söylemeyelim!'' demiş heyecanla..

ertesi sabah elektrik idaresinden bir görevli son faturayı
ödemedikleri icin kapıyı çalmış

''siz bayan smith misiniz? biliyor musunuz bir aylık gecikmeniz
var..!''

"bir aylık gecikmem olduğunu siz nereden biliyorsunuz?'' demiş
kadın hayretle..

"bayan dosyalarımızda açıkça göülüyor..!''

''nee!... dosyalarınızda mı?...''

''kesinlikle!''

''beyefendi lütfen bu gece eşimle görüşmeliyim!'' demiş kadın ve
korkuyla olanı biteni esine anlatmış...

kocasi ertesi sabah kızgın bir boğa gibi elektrik idaresine dalmış...
''ne oluyor burada? karım bir dosyadan bahsetti.. aylık
gecikmesi ile ilgili!'' diye bağırmış adam...

''sakin olun.. ciddi bir şey değil!'' demiş memur.. '' bu gecikme
icin bize borçlusunuz!''

''size mi borçluyum? ya ödemezsem??''
"o zaman sizinkini kesmek zorunda kalacagiz!''

"ama o zaman karım ne yapacak?''

''bimiyorum!'' demiş memur.. ''hanımefendi artık mumla falan
idare eder!''


--------------


brejnev küba'ya gelecekmiş. kübalılar toplanmış bir hoşluk yapacaklarmış. ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. bir tablo yap adı "brejnev küba'da" olsun diye. ressam "hadi oradan" demiş. "ben adamı görmedim bile. adam hayatında küba'ya gelmedi. şimdi ben nasıl brejnev küba'da diye atmasyondan resim yaparım?"tesadüf bu ya bizim temel puro almaya havana'ya gelmiş o sırada sıkıntıyı duymuş. "ben size istediğiniz tabloyu yaparım ama bana bir sandık puro verirseniz..." demiş. adamlar çaresiz vermişler. temel bir hafta sonra kuba'lıları çağırmış. "işte tablonuz" demiş.tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. küba'lılar da donuvermişler. tabloda yatakta iki kişi al takke ver külah...
"bu ne" diye gürlemiş küba turizm bakanı. "bu ne?. bu kadın kim?.."
"brejnev'in karısı!" demiş temel.
"peki bu üstündeki adam kim?"
"brejnev'in uşağı!.."
"peki brejnev nerde ulan?!"
"brejnev küba'da"
 
2. DÜNYA SAVAŞI
2. Dünya Savaşında 2 Yahudi, Almanlara esir olmuştur. Bunlardan biri diğerine kendilerine ne yapacaklarını sorar. O da başlar anlatmaya:
2 ihtimal var, ya bizi öldürürler yada esir kampına yollarlar. Öldürürseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var; ya kursuna diziliriz ya da gaz odasında öldürülürüz. Kurşuna dizilirsek sorun yok gaz odasına gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kağıt.
Sabun yaparlarsa sorun yok kağıt yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kağıdı oluruz yada tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak sorun yok tuvalet kağıdı olursak:

“İste o zaman …. yedik.”
 
İZİN
Zorunlu askerliğini yapmakta olan genç babaannesine koli içerisinde bir el bombası yollar, pimine yapıştırdığı kağıtta;
-Babaanneciğim, benim acilen izine gelmemi istiyorsan lütfen bu halkayı yerinden çekip çıkar!...
 
GELİŞ FİYATI
II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çekiliyormuş... Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Getirilen her ölü Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Çatışmalardan sonra kimi 1, kimi 3 ceset getirmiş ve paralarını nakit olarak almışlar. Bir ara bir Yahudi asker, bir vagonu sürükleyerek getirmiş. Vagonun kapısını açmış, içerisi ceset doluymuş. General bunu görünce şaşırmış ve askeri kenara çekerek şöyle demiş:
- Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana ceset başı 7.50 ruble vereyim.

Asker:
- "Olmaz, zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble."