Yayın akşamı izlesem de yorumumu yapmamıştım o yüzden aklıma gelmişken bir şeyler karalayayım. Fagmanlar sönük olduğu için düşük tuttuğum beklentilerimi aşmayı başardı. Özellikle aile sahneleri o kadar iyi olmuş ki diziye kısa sürede ısındım. Gençlik kısmı pek ilgimi çekmedi (mesela orta bloktaki kulüp sahneleri sıkıcıydı) ama Harun'un çocuklarıyla ve babasıyla olan ilişkisini izlemek merakımı cezbediyor. Kötü adam rollerinden sonra Necip Memili de uysal, sevecen aile babası rolünde çok güzel bir ters köşe yapmış.
Özellikle kendi odasında eski oyuncaklarını bulduğunda sevindiği sahneye çok güldüm.
Gençlerden Aslıhan Malbora, Mert Yazıcıoğlu ve Aytaç Şaşmaz da iyi iş çıkarmış ama maalesef Hafsanur Sancaktutan'da zengin kız tavırları çok emanet durmuş. Senaryo içinde havada kalışı ve oyunculuğun yeterli olmayışı nedeniyle Derin en mesafeli olduğum karakter oldu. Nur Fettahoğlu, Meral Çetinkaya ve Metin Coşkun da her zamanki gibi deneyimlerini konuşturmuş. Bu arada Meral hanımın en az 20 yıldır yaşlanmaması ve ekranda aynı durması inanılmaz bir olay bence.
Deniz Yorulmazer'e de ayrıca parantez açmak lazım çünkü UTC ve Kuş Uçuşu'ndaki gibi oldukça akıcı ve çekici bir reji ortaya koymuş. Buraya kadar her şey güzel ama sosyal medyada dizinin hikayesini anlamayan (anlamayacak ne varsa) veya yetersiz bulanların olması, hafta sonu yayınlanan tekrarların iyi reytingler almaması derken bu haftaki reytingler adına endişelenmiyor değilim. Yine de özellikle aile damarına oynanırsa reytinglerin yükseleceğine inanıyorum. Kaos dolu dramların arasında (bilindik olsa da) böyle ferah ve modern bir işin tutunabilmesini yürekten istiyorum.
Bu arada ilk bölümün nazarlığı olarak yayın akşamında bazı sahnelerdeki müzik sesi o kadar fazlaydı ki diyaloglar duyulmuyordu. Neyse ki tekrarlara baktığımda müziklerin sesinin biraz kısıldığını ve diyalogların daha anlaşılır olduğunu fark ettim. Olan bizim kulaklara oldu ama zararın neresinden dönülse kardır diyelim.