Durgunluk devam ediyor. Fırtına öncesi sessizlik bölümlerinden.
Bölüme dair en çarpıcı olay, Jonas’ın zaman döngüsünün kırılması oldu. Geçmişteki hali, kendi iradesiyle ondan bağımsız bir eylemde Bulundu paralel evren olayına girişip Martha’yı bu evrene göndererek. Düşünsenize 2010’daki siz, sizin 2010’da yapmadığınız bir şey yapıyor. Paralel evrendeki versiyon da değil sonuçta kolayca açıklanabilsin. Kafayı yer insan...
Şu üçlü kişi iyice sinir bozucu olmaya başladı. Hele çocuğun o bakışları yok mu, o kadar sinir bozucu ki... Kafayı yedirtecekler. Kimdir bu, neyin nesidir bir an önce açığa çıkar umarım.
Kapitalist kılıklı kör adamı ilk defa gördük ve sanırım her şeyin başlangıç noktası bunlardan başlıyormuş. İlk 2 sezon başlangıç noktasından bahsedildi ama ne bu karakterden ne babasından bahsedilmedi. Acaba saatçi adamın oğlu mu diyeceğim, emin olamıyorum. O olursa tamam. Ya da atladığımız başka karakter. Ama tamamen yeni bir karakter ise bu 3.sezonun ilk 2 sezon bittiğinde yazıldığını gösterir. Öyle olursa hayal kırıklığına uğrarım. İlk 2 sezondaki olayların 3.sezonda açığa kavuşması lazım, bağlantı lazım..
Bu sezon ilk 2 sezonun aksine çok değişik bir kafa olarak ilerliyor. Olumlu mu olumsuz mu şu an hiçbir şey belli değil, öylesine değişik. En karmaşık sezon olabilir
3x2 mum ışığı tadında karanlık bir bölümdü. Bu sezonun geneli karanlık tatta ve atmosferde. Büyük finale 5 bölüm şaka maka....
Şu tek kişiden oluşan üçlü şerefsizlerin yaşlı Martha’ya çalıştığını öğrendik bu bölüm. Ama halen gizemlerini koruyorlar.
Kör adam ve babası olayı ciddi ciddi dizinin düğümünü oluşturacak gibi duruyor. Çok ilginç çünkü ilk 2 sezon hiç en ufak bahsedilmedi.
Dizinin ilk 2 sezonunda zamanlar karmakarışık olur, çorba gibi olurdu. Şimdi zamanların üstüne bir de paralel evrenler ve o evrenlerin zaman dilimleri eklendi. Haliyle karmaşıklık daha da kompleks hale geldi.
Son sahnede bir an heyecanlandım acaba 2080’ler ya da 22.yüzyıl mı diye. 2050’ler değildir umarım, daha uzak geleceği görmek isterdim...
Katherina olayı çok ilginç bir hal alıyor. İlk 2 sezon en gerçekçi karakterlerden biriydi, şu an o bile çoştu gidiyor. Bakalım kurtarabilecek mi Ulrich’...
Şimdi aklıma geldi. Şu dudağı yaralı “üçlü” eleman Johannes ve farklı evrendeki Martha’nın çocuğu o halde? Demek ki düğüm burada başlıyormuş... Diyeceğim ama... alakasız bir yerden de ele almış olabilirim. En iyisi relax modunda taktik maktik dinlemeden izlemek Yoksa beyin gidecek ateşten....
@Tolstoyevski şova başladı. Birer bölümle gidecek diye beklerken, dört bölüm birden izledi ve bugün muhtemelen diğer dört bölümü de bitirerek Dark'a noktayı koyar.
Buram buram kalitenin tavan yaptığı çok güzel bir bölüm oldu. Sezonun tırmanış bölümlerimden. Bu arada kaç bölümdür söylemeyi unutuyorum, şu geçiş efektini pek sevemedim nedense.
Bölüme Elizabeth olayı ve son sahne damga vurdu diyebiliriz. Elizebeth ve o şerefsiz adam (ki Erik’in babasına benzettim ama emin değilim) sahnesindeki gerilim kalitesi muhteşemdi. Gerim gerim gerildik ve Peter’in o ölümüyle iyice doruk noktasına ulaştı. En sonunda şükür ki Elizabeth içimizi soğuttu pestilini çıkararak o leşin. Manyak bir sahneydi.
Katherina ve annesinin sahnesi de bir o kadar epik ve tüyler ürpertici oldu. Kendi kızını acımadan katletmesi... Ulan ne dizi be gerçekten her şey o kadar birbiriyle bağlantılı ki. Şu Ulrich’in dramı ne dram be... Sezonlardır gün yüzü göremedi içimiz parçalanıyor...
ve son sahne... bizim evrendeki Jonas’ın ölümü. Her şeyi Anladım ama onu öldüren Martha kimdi? Bu durumda acaba üçüncü bir paralel evren olayına mi giriliyor yoksa o evrendeki zaman yolculuğundan kaynaklanan bir durum mu onu kestiremedim. Her şeyden önce Jonas öldüyse orta yaş ve yaşlı hali nasıl oldu? Gerçi bu sefer Jonas döngüyü kırmış ve paralel Martha’ya gitmişti orta yaş Jonas’ın hiç tecrübe etmediği, ama yine de kafalar karışık... Acaba üçüncü bir paralel Evren mi çıkacak yoksa olay ne şu an kestiremiyorum bile...
Bu bölümle birlikte tescilli olarak net bir şekilde diyebiliriz ki gelmiş geçmiş belki de gelebilecek en karmaşık, en bulmaca gibi, en çözülmesi zor, en manyak labirent gibi dizinin adıdır Dark... Artık bir noktadan sonra beyni yormayı bırakıp sadece izliyor insan sorgulamadan.... Bu sezonu gelecek sene bir kez daha izleyeceğim için beyni zorlamıyorum.
Yalnız bu bölümün son çeyreği tek kelimeyle epik idi, Allahu akbar dedirtecek cinsten tüyler ürperti. Netflix gibi kalitesiz içerik üretmeyi görev haline getirmiş bir platformdan böylesine bir yapıt çıkması, resmen çölde vaha gibi...
Artık Martha’ları, Jonas’ları sorgulamayı bıraktım. Bölümün en önemli vurgusu tüm bu savaşın Adem ile Havva (Neden Havva yerine Eva olarak çeviriyorlar onu da anlamıyorum) yani Jonas ve Martha arasında geçmesi. Kurulan ittifaklar, Bartoş’un, Egon’un katılması filan... Egon’un yani yaşlı polisin orada ne işi var ve gerek var miydi anlamadım. Demek ki paralel Evrende ölmemiş ama o ittifakta ne işi var. İlginç doğrusu.
Dizi o kadar derin ilerliyor ki alt metni sorgulamaya kalkmak şu aşamada faydasız olacak. O yüzden relax modda izleyip geçiyorum. Bir tarafta hiçlik öteki tarafta varlığın savaşını izliyoruz resmen. Jonas huzurun ve cennetin hiçlikten olduğunu düşünüyor ve tüm amacı da bu döngüyü kırıp hiçliğe erişmek..
Yalnız bu sezon Martha başrol olarak Jonas’in önüne geçti resmen ve kazanan da o olursa değişik bir iş olmuş olacak. Biraz feminist yaklaşım olacağı için gereksiz bir olay olur. Dizinin doğal akışını bozmaya gerek yok. Zaten klişelerden oldukça uzak bir dizi çok şükür. Bir Amerikan dizisi olsa son sahnede Adam butonu indirmeden önce birisi kafasına bir şey indirirdi, Martha’yı kurtarırlardı filan. Bu dizinin en güzel yanı da bu...
Son sahne tüyler ürperti ve bir sonraki bölüme geçmemek mümkün değil öyle bir son olunca. Bakalım olay ne, kıyamet mi koptu ne oldu, şu üçlü çete ne iş, Jonas ve Martha’nın çocuğu ise yaşlı halleri nasıl o kadar yaşadı, daha birçok cevapsız soru ve son 2 bölüm...
Zaman kavramının delik deşik yapıldığı ve beyni durduran veda öncesi bölüm oldu. Birçok taşın yavaş yavaş yerine oturması ve en önemlisi son sezonu ilk 2 sezonla birlikte yazdıklarının belli olması kesinlikle çok önemliydi ve çok şükür ki öyle de gözüküyor.
Bu bölümle ilgili final öncesi olduğu için söylenecek pek bir şey yok. Bilmem kaç farklı zaman dilimine gidilerek resmen zaman festivali yaşattılar. 22.YY’a hiç gidilmemiş olması üzdü yine de, umarım gidilir.
Meğer Noah’ın babası Bartozs imiş😱 Aynı zamanda İlnes adlı kız ise Jonas’ın kardeşiymiş ve babası da Egon tabi. Ilnes ile Bartozs evleniyorlar ve Noah ile öteki küçük kız doğuyor. Küçük kız sonra büyüyor ve biriyle evleniyor, kim olduğunu henüz çözemedim ama o kişiden Ulrich’in babası olacak olan çocuk doğuyor....
Off birçok şey resmen çorba oldu öyle böyle değil... Daha birçok soru işareti var, şu üçlü eleman olsun, Jonas ve Martha olayı olsun... Jonas’ı harcamazlar umarım.
Zaman kavramının delik deşik yapıldığı ve beyni durduran veda öncesi bölüm oldu. Birçok taşın yavaş yavaş yerine oturması ve en önemlisi son sezonu ilk 2 sezonla birlikte yazdıklarının belli olması kesinlikle çok önemliydi ve çok şükür ki öyle de gözüküyor.
Bu bölümle ilgili final öncesi olduğu için söylenecek pek bir şey yok. Bilmem kaç farklı zaman dilimine gidilerek resmen zaman festivali yaşattılar. 22.YY’a hiç gidilmemiş olması üzdü yine de, umarım gidilir.
Meğer Noah’ın babası Bartozs imiş😱 Aynı zamanda İlnes adlı kız ise Jonas’ın kardeşiymiş ve babası da Egon tabi. Ilnes ile Bartozs evleniyorlar ve Noah ile öteki küçük kız doğuyor. Küçük kız sonra büyüyor ve biriyle evleniyor, kim olduğunu henüz çözemedim ama o kişiden Ulrich’in babası olacak olan çocuk doğuyor....
Off birçok şey resmen çorba oldu öyle böyle değil... Daha birçok soru işareti var, şu üçlü eleman olsun, Jonas ve Martha olayı olsun... Jonas’ı harcamazlar umarım.
Bu sezon katılan ağzı yaralı olup ismi olmayan çocukların 4. bölümde durumu açıklandı ki. Nasıl soru işareti olarak geldi sana pek anlamadım. Yaşlı Martha'ya hizmet ediyorlar. Martha'nın döngüsünü korumak için tüm pis işlerini hem kendi dünyalarında hem diğer dünyada yerine getiriyorlar. İki farklı dünyadaki Jonas ve Martha'nın çocuğu olarak dünyaya geliyorlar. Sınırsız ve sonu bitmeyen döngü sayesinde 3 farklı halini de görüyoruz. Tabi bunu Jonas Adam dönüşümü gibi detaylı bir şekilde bize göstermediler. Ama yaşlı Martha bir şekilde onların kontrolünü eline alıp tüm işlerini yaptırıyor. Daha farklı bir detay o konuyla ilgili gösterilmedi benim dikkatimi çeken. Düğümün çözüldüğü nokta en başta bu üçlü gibi gösterildi ama onun olmadığı finalde anlaşıldı tabi...
Diziyle ilgili genel de bir yorum yapacağım. Konuşulması gereken, kafa karıştıran, sonradan açıklanan, belki sonradan açıklanmayan veya önemsenmeyen çok çok çok fazla detay var. Gerçekten çok acayip bir final sezonu olmuş diyebiliriz. Özellikle son 4 bölüm bambaşka seviyede...
Muhteşem muhteşem muhteşem!... Beklentilerimin dahi çok üstünde, tam tadında, harikulade, destansı, epik, tüyler ürperten muhteşem bir vedayla gönüllerdeki yerini sağlamlaştırdı ve çok şükür ki hayal kırıklığına uğratmadan efsaneler arasında yerini sağlamlaştırdı... (yine de büyük beklentilerle izlemeyin, benim için dizinin yeri ayrı olduğu için ayrıca duygusal davrandığım söz konusu olabilir...)
Final hakkında şimdilik pek ayrıntıya girmeyeceğim, daha henüz çok sıcakken etkisinin geçmesini ve kafaya iyice oturmasını beklemek lazım. 3.sezon kesinlikle en karmaşık, ağır ilerleyen ancak en kaliteli sezonu oldu. Özellikle sezonun başları feci kafa karıştırıcıyken bölümler ilerledikçe.... Ne diziydi be! 26 bölümde bitmesine üzülsem de sakız gibi uzatacaklarına en başından planlandığı ölçüde tam tadında bitirmeleri aslında çok daha güzel oldu ve bu sayede efsaneler arasında yerini aldı. Eğer bir iki sezon daha devam etseydi belki final sezonunu bile yarıda bırakmış ya da yerden yere vuruyor olurdum acımadan. Ama adamlar dizi kapitalizmini bile ''Ters düz'' ederek alışılmışın dışında bir olaya imza attı, helal olsun... Umarım LCDP gibi bir süre sonra devam ettirmeyi düşünmezler, ''Dark 4.sezon'' tarzı haberleri duymayız. Efsane olarak kalmasını her türlü yeğlerim.
Şaka bir yana gerçekten bu sezonun tıpkı GoT gibi, Prison Break gibi çuvallama bir final sezonu olmasından, Lost gibi bir final olmasından korkuyordum. Bir diziye kaliteli başlamak çok zor değil ama kaliteli bitirmek oldukça zor. Breaking Bad kadar kaliteli bir vedaya imza atmış olmalarından dolayı son derece mutluyum. Buna rağmen bu sezon aşırı karmaşık bir sezondu. Din, mitoloji, felsefe, mantık, kuantum, zaman yolculuğu, paradokslar... Üstte de bu yüzden söyledim, gelmiş geçmiş en karmaşık dizi bu dizidir. Sezon boyunca öyle noktalar oluyor ki kim neydi hangi zamandaydı kimin nesiydi tamamen sorgulamayı bırakarak izlemek gerekiyor.
Finale dair uzun bir şey yazamayacağım bu yorgunlukla...
Anladık ki her şeyin düğüm noktası saatçi herifmiş... Her şeyin kaynağı bundan başlıyormuş ve yaptığı o deney sonucu 2 farklı paralel evren meydana gelmiş ve farklı zamanlar... 3 farklı zaman olduğu gibi 3 farklı dünya da tabi ki olmalıydı, zaten dizinin simgesi olan iç içe geçmiş üç halka bile demek ki bunun içindi vay be...
Dizi o kadar karmarışık ilerlemesine rağmen ve final sezonun bu karman çormanlığına rağmen öyle bir final yaptı ki bütün taşlar yerine oturdu. Tek bir detay havada kaldı mı şu an hatırlamıyorum. Bütün o sonsuz döngülerin boşa gittiğini gördük. Tüm o çabalardan en sonunda vazgeçildi. Esas dünyaya gelerek o saatçinin oğlu ve gelinin ölümü engellendi ve böylece o oluşan 2 paralel evren hiç oluşmadı. Dolayısıyla tüm bu zaman-mekan paradoksundan kaynaklanan hiç kimse dünyaya gelmedi. Sadece son sahnede yemekte gördüklerimiz olması gerekiyordu, diğer hiçbir karakter hiçbir zaman var olmadı. Biz ilk sezon sadece Jonas'ın aslında olmaması gereken karakter olduğunu düşünürdük. Ama Martha, Magnus, Fransizka, kardeşi, hatta Ulrich... Ulrich'in babası ve onun annesi. Ulrich'in babasının annesi = Bartozs'ın kızı sonuçta. Zaman yolculuğu hiç olmadığına göre Bartozs hiç o (Jonas'ın kız kardeşi ile) evlenmeyecek ve o 2 çocuk, Noah ve Noah'ın kız kardeşi meydana gelmeyecek ve dolayısıyla Noah'ın kız kardeşi hiç olmadığına göre onun torunu olan Ulrich de olmayacak, Ulrich'in 3 çocuğu da olmayacak dolayıyla... Ulan ne dizi be... Charlotte da yok tabi. Sadece Regina'nın annesi (şu an ismi aklıma gelmiyor) muhallak kaldı ama o da var olan karakterlerden birisi sanırım. Ama hiç Ulrich'in babasıyla tanışmadı çocukken.
Son olarak, Jonas ve Martha'nın zaman-mekan dışında kaldığı o sahne epikti... Muhteşemdi... Çocukluk anılarını görmeleri filan, Intersteller'in malum sahnesinin tadını verdi.
Ve nihayetinde herkes hiçliğe kavuştu. Son sahnede Jonas'ın annesinin tiratı ise muhteşem bir kapanış örneği oldu. Hiçlik hakkındaki sözleri... Tekrar tekrar incelenecek sözler. O an hissetiği dejavu, çocuğun adını Jonas koyacak olmaları (ki bizim bildiğimiz Jonas'tan çok farklı görünüme sahip olacaktır) filan... Hiç yaşanmamış ancak yaşanmış birçok şey, hissedilen o dejavu, matrix hatası....
Gerçekten muhteşem bir final oldu. Tüm yönetmen, senaryo ve oyuncu ekibine teşekkürler...
Önceki bölümlere de yorum yaparım belki ama 3x4'deki şu durum hikayeye güzel yedirilmiş, yani daha doğrusu düşündüğüm gibiyse:
Farklı dünyalardan olan Jonas ile Martha'nın, Havva ile Adem olarak konumlandırılması durumu/metaforu.
İlişkiye girmeleri, yani aslında yasak elmayı yemeleri sonucunda iki dünyanın da sonunu getiren çocuğun ortaya çıkması. Tabii bu durum dördüncü bölüm sonu itibariyle geçerli, hikayenin nereye evrileceği bilinmez.
Gerçekten böyle bir final yapacaklarını hiç düşünmemiştim... Dünden beri sahneleri düşünüyorum. Kurguyu düşünüyorum. Vay anasını sayın seyirciler diyip duruyorum... Mr. Robot'un da final sezonu buna benzer ilk sezondan son sezona kurgulanmış çılgın bir final sezonuydu. Onda da bu tepkileri vermiştim. Dark için ise bir acaba vardı içimde. Acaba beklentileri karşılayacaklar mı, farklı toplara giriyorlar altından kalkabilecekler mi, çok mevzu var nasıl toplayacaklar diyordum. Ama adamlar öyle bir final sezonu yapmışlar ki... Vaay be... Gerçekten vaay be dedirtti...
Gerçekten böyle bir final yapacaklarını hiç düşünmemiştim... Dünden beri sahneleri düşünüyorum. Kurguyu düşünüyorum. Vay anasını sayın seyirciler diyip duruyorum... Mr. Robot'un da final sezonu buna benzer ilk sezondan son sezona kurgulanmış çılgın bir final sezonuydu. Onda da bu tepkileri vermiştim. Dark için ise bir acaba vardı içimde. Acaba beklentileri karşılayacaklar mı, farklı toplara giriyorlar altından kalkabilecekler mi, çok mevzu var nasıl toplayacaklar diyordum. Ama adamlar öyle bir final sezonu yapmışlar ki... Vaay be... Gerçekten vaay be dedirtti...
Spoiler sayılmaz diye açıkça belirtiyorum. En hoşuma giden şey, böylesine karmakarışık bir dizide tüm taşların yerine oturmuş oldu. Hani bazı diziler ve filmler vardır, bundan daha az karmaşık olmasına rağmen öyle leş bir final yaparlar ki ne neydi ne değildi hiçbir şey anlayamayız, muallak kalır her şey. Bunda ise bam bam bam hiçbir şey açıkta kalmadı diyebiliriz hemen hemen. Gerçekten ayakta alkışlanılası bir zeka ürünü senaryo ve final oldu....