Gerçekçi derken filmin kendisi değil, işlenişi gerçekçiydi. Gerçekten bir kuyu gibi yere düşüp de artık her neden ise, o tür bir güç kazanılsaydı filmdeki gibi olabilirdi çoğu şey.
Andrew'in sosyopatlaşması ise filme ayrı bir hava, renk kattı. Her fantastik filmde gördüğümüz İyi Kahraman klişesi yerine anti-kahraman unsuru olmuş olması ayrıca bu filmi çoğu fantastik filmden ayıran özgün detayı.
Steve'nin gökyüzünde yıldırım çarpması sonucu ölmesi filmin en üzücü ve şaşırtıcı kısmıydı. Ancak senaryo anlamında çözemediğim şey, örümcek öldürür gibi insanları rahatça öldürebilen Andrew neden doğruca ilacı eczane-ler-den zorla almadı da para toplamakla vakit harcadı? Burası açıkta kalmış gibiydi.
Hastane yatağından kalkışından başlayıp mızrağın saplanmasına kadar olan kısım seyir zevki açısından çok keyifliydi ve yönetmenin tüm o aksiyonu el kamerası tekniğiyle çekmiş olması ayrıca takdire şayan...
Ve son olarak, son sahne yani son kısım daha iyi ve daha az klişe olabilirdi.