Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Filmin Konusu:
Filmde, gizemli bir şekilde süper güç sahibi olan 3 yakın arkadaşın hikayesi anlatılıyor. Bir süre sonra kişisel problemler nedeniyle araları bozulan arkadaşlar, başlangıçta güçlerinin kendilerine kazandırdığı güvenle tehlikeyi eğlence haline getirirken, sonunda güçlerini birbirlerine çeviriyor.
Başta ezik olan, okulda hiç arkadaşı olayan Andrew'ın, süper güçlerini kazandıktan sonra klişe bir şekilde süper kahraman olmayı seçmemesi güzel olsa da, güçlerin kullanılış şeklini filan baya yapay buldum, hikaye ve senaryo güzel olsa bile diğer doğaüstü güçleri işleyen filmlerin altındaydı, özellikle çekimleri... Çekimleri, o uçma sahnelerinin yapaylığı filan beni maalesef filmden çok uzaklaştırdı.
Konusu beni çok heyecanlandırmıştı ama tam bir hayal kırıklığı oldu.
hayatımda izlediğim en saçma film olabilir. Kamera çekimi gözlerimi, diyaloglar o sesler ise kulaklarımı rahatsız etti. Tek olumlu yönü süresinin kısa oluşu. Edindikleri süper güçler ve bunu kullanmaları daha iyi bir şekilde anlatıla bilirdi. Siyahi çocuğun başına gelenler havada kaldı. Andrew'in ölümünün mantıklı bir sebebi vardı en azından ama diğer arkadaşı niye öldü/öldürüldü anlamadık.
Az önce bitirdim filmi bu tür filmleri sevdiğim için izlemek hoşuma gitti başta ezik olan çocuktan
tam beklediklerim oldu olacakları ondan bekliyordum oyunculuklara bayıldım ben ya
Öncelikle @Dosi'nin abarttığı kadar kötü bir film değil.
Filmin ilgi çekici bir konusu var ve işlenişi de ilgi çekici. Gücün saçma sapan kişiler eline geçtiğinde önce çevresindekilere sonra kendilerine nasıl zarar verebilecekleri güzel anlatılmış.
İkinci kısımda ilgi çekicilik azalıyor ve biraz sıkmaya başlıyor.
Öncelikle @Dosi'nin abarttığı kadar kötü bir film değil.
Filmin ilgi çekici bir konusu var ve işlenişi de ilgi çekici. Gücün saçma sapan kişiler eline geçtiğinde önce çevresindekilere sonra kendilerine nasıl zarar verebilecekleri güzel anlatılmış.
İkinci kısımda ilgi çekicilik azalıyor ve biraz sıkmaya başlıyor.
İlk kez bir filmi böyle sert eleştirdim
Ama gerçekten sesler ve görüntü beni çok rahatsız etti.
Bu sezon 8. Sezona göre düşüktü. Yarın iyi bir film izlemek şart oldu bana kendim araştırıp seçeçeğim.
İlk kez bir filmi böyle sert eleştirdim
Ama gerçekten sesler ve görüntü beni çok rahatsız etti.
Bu sezon 8. Sezona göre düşüktü. Yarın iyi bir film izlemek şart oldu bana kendim araştırıp seçeçeğim.
Evet ben de seçim performansımı beğenmedim. Seçmedikleriniz de vasattı genel olarak. Yarın yeni hafta oylaması geliyor, telafi edeceğiz inşallah muhteşem filmlerle.
Evet ben de seçim performansımı beğenmedim. Seçmedikleriniz de vasattı genel olarak. Yarın yeni hafta oylaması geliyor, telafi edeceğiz inşallah muhteşem filmlerle.
Anketi açacaksın ama biz bu filmleri izlemeye devam edeceğiz, kullandığımız oyların katsayısı burada izlediğimiz film sayısına göre değişecekti. Sanırım bunun gibi bir şeydi sistem.
Anketi açacaksın ama biz bu filmleri izlemeye devam edeceğiz, kullandığımız oyların katsayısı burada izlediğimiz film sayısına göre değişecekti. Sanırım bunun gibi bir şeydi sistem.
Hepsi birbirinin benzeri türde süper kahraman filmlerinden sonra o tarz bir girişle başlayıp farklı bir yöne gidilmesini sevdim ben. Karakterlerin bu tarz bir güç kazandıktan sonra yaptıkları da gerçekçi görünüyordu. Lise çağında 3 gencin başına böyle bir durum gelse ancak bu filmdeki gibi kullanırdı güçlerini herhalde, özellikle de ilk aşamada.
Kopma noktası da Andrew'in diğer ikisinden farklı olarak bu zamana kadar gerek babasından gördüğü şiddet gerek okulda ve çevresinde dışlanması, ezilmesi sonucu eline böyle bir güç gelince yaptıkları oldu. Diğer iki karakter güçlerini başkalarına karşı üstünlük kurmak için değerlendirmeyi düşünmezken Andrew yaşadıklarından sonra bu gücüyle intikam alma yoluna gitti ve sonrasında geri dönülemez bir yola sürüklendi.
Filmin el kamerasıyla çekilmesi de beni rahatsız etmedi. Farklı bir hava katmış ve hep ona göre bir yol izlenmeye çalışılmış. Yalnız tabi sonlara doğru olaylar büyüdükçe artık o konseptten çıkıldığı noktalar olmuş yer yer.
İlk kısmı çok iyi, ikinci kısmı sıradanlaşan bir bilim-kurgu filmi.
Sürekli izlediğimiz bilim-kurgu ve süper kahraman filmlerinden farklı olması filmin en önemli ve en büyük artısı. Bu sayede dikkat çekiciliğini uzun bir süre koruyor ancak ikinci kısım için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Filmin kaos ve aksiyon dozu bir anda çok yükseliyor ve abartılı sahneler izlemeye başlıyoruz. Bu da filmin o farklı havasını alıp götürüyor ve filmin sıradanlaşmasına yol açıyor.
Filmin ilk kısımdan, ikinci kısma geçişi çok başarılı yapamadığını düşünüyorum. Bu da tam olarak farklı ve kusursuz olmasını engelliyor zaten. Yine de ilk kısmı için, alıştığımız filmlerden farklı bir işleniş ortaya koyduğu için kötü bir film diyemem kesinlikle.
Adından da anlaşılacağı üzere filmimiz "doğaüstü" bir hikayesi var ve fantastik ögelerle bezenen film, diğer fantastik ögeli filmlere nazaran birtakım farklılık özellikleri var. İlk 40 dakikası heyecan verici, sonraki sahneleri ise dram ağırlığına girdiğinden yer yer sıkıyor. Bu film, süresinden fazla olsaydı eğer, muhtemelen çok daha fazla sıkabilirdi.
Bu filmin en büyük özelliği:
Sürekli kamera vurgusunun yapılmasıydı. Bu vurgunun abartılması iyi olmadı. Andrew kamera alır ve arkadaşları tarafından da kullanılan kamera elden ele dolaşır. Hikaye tıkanmasın diye Casey'e de kamera vermişler, oradan da konu geliyor. Hastanede kameranın olması da ilginçti. O kadar ölümden döndün de, o kamera nasıl oraya geldi de kayıt etmeye başladı. Sürekli kamera vurgusu yapılıyor da, yer yer abartıya kaçtığı da oluyor.
"Fantastik" deyip geçme:
Dümdüz baktığımızda Andrew, Matt ve Steve, bir gün sesin kaynağı için derinlere inerler kamerayla. Sonra şok edici bir çarpma gelir, yere düşerler. Sonrasında kamera olayı yüzünden fantastik ögelerin nasıl çıktığını göremeyiz ama sonuç olarak fantastik ögelerini kazanmışlardır üçlü. Başlangıç için her şey normaldir. Andrew yeteneğiyle zirveye doğru çıkmaktadır. Hatta bir kızla birlikte olma şansı yakalayacak kadar ilerletmiştir işi. İlk kırılma noktası da işte buradan gelir. Monica ile şansı yaver gitmeyen Andrew, dalga geçilmeye başlanır. En büyük kırılma noktaları ise, annesi ve babası yönünden gelir. Annesi hasta olan, babası ile de anlaşamayan Andrew, bunalıma girer. Babası yüzünden uçan Andrew, Steve'nin yükselmesiyle ve şimşek çarpması sonucu Steve'nin hayatını kaybetmesi, bir diğer kırılma noktasını oluşturuyor. En büyük kırılma noktası ise, annesi için ilaç parası bulmaya çalışması ve bunun için de fantastik yanlarını kullanması oldu ve zararlarını da gördü. Babası ile ters düşen Andrew, en büyük patlamayı da babasının hastaneye annesini kaybetmesinin haberini verdikten sonra şiddet göstermeye çalışmasıyla gösterdi. Burada da devreye Matt girdi, Matt ile birlikte fantastik ögelerin havada çarpıştığı bir filme dönüştü. Matt, Andrew'u zorla durdurabildi, Andrew'un canını alarak. Sonda da uzak diyarlara giden ve bu noktaya nasıl geldiklerini düşünen bir Matt vardı.
Psikolojik bir film:
Fantastik güçler üç arkadaşın eline geçti ve sonuçlarını gördük. Aslında bu filmin, kimi fantastik ögeli filmlerden ayıran özelliği, psikolojik ögelerinin olması. Andrew; değer görmeyen, dışlanan, silik bir karakter. Andrew gibi bir karaktere süper güç verirsen, haliyle patlama noktalarıyla olayı bu noktalara taşıyacak. Genelde süper güç filmlerinde silik karakter mükemmel bir karaktere dönüştüğünü görürüz ama bunda öyle bir şey olmadı. İşte burada da aile devreye giriyor. Ailede psikolojik etken varsa seni dibe iten, sen de dibe itilen olursun. Bu psikolojide bir karakterin süper güç elde ettiğinde sağa sola güç gösterisi yapması da aslında normal bir durum.
Diğer iki süper güç karakterine bakalım. Matt; silik bir tip değildir, aksine kendine güveni olan bir karakterdir, hatta Casey'i elde etmiş bir karakterdir. Kural bile koyabilecek tarzda bir karakterdir. Andrew ise, işte bu kuralları psikolojisiyle yerle bir edecek, kendisini dünyanın zirvesinde görülecek, dışlanmış hissedecek bir karakterdir. İkiliyi sık sık ters köşe olduğunu gördük filmde. Steve; sessiz ama kendine güveni olan, ortama ayak uydurmaya çalışan, ılımlı bir karakter. Matt'in söylediklerine genelde uymaya çalıştı, Andrew'un da ılımlı tarafıyla yaklaşmaya çalıştı, ki bu yaklaşmaya çalışması sonunu da getirdi, ayrı konu. İşin ilginci, süper güçte olmasına rağmen can da verebiliyor. Kimi süper gücü bulunan can veremiyordu.
İşleniş:
Burada maksat aslında psikolojisi bozuk bir karakteri süper güçlü bir karaktere dönüştüğünde alacağı şekli resmetmekti. İşleniş genel olarak zayıf olsa da, fikir iyiydi. Kamera olayının sıkıcı bir tarafı da vardı. Kamera olayı olmadan düz bir şekilde çekilseydi daha iyiydi, daha da etkili bir duruma getirilebilirdi film. Aslında psikolojik bir yapısının olması, diğer süper güç filmlerinden ayıran özelliği. İşin içine gerilim temalarının eklenmesiyle de filmin bir diğer farklı özelliği. Sonu da biraz havada kaldı, Andrew'un Matt tarafından yaşamına son verilmesi ve Matt'in uzaklara gitmesi.
Bence yerden yere vuracak kadar kötü bir film değildi ama çok iyi de bir film değildi, ortalama bir filmdi. İzlerken çok eğlendiğim yerler oldu ama aynı zamanda sıkıldığım da oldu. Fikir iyiydi ama işleyiş çok iyi değildi, havada kalan yerler vardı. Her ne kadar havada kalan yerleri olsa da ve kimi yerler sıksa da, psikoloji temalı bir fantastik gerilim türünde bir film olması, filme ayrı bir hava kattı. Konusunu okuduktan ve filmi izledikten sonra biraz hayal kırıklığına da uğradım ama, onu da belirteyim. "Başta sadece ortalığı karıştırmak ve eğlenmek için kullandıkları bu süper güçler, kısa sürede insanların hayatlarıyla oynadıkları bir kumara, oyuna dönüşecektir." Konusundaki şu cümle bile ciddi anlamda beklenti içerisine sokmuştu ama pek de bu cümledeki gibi şeyler olmadı.
Adından da anlaşılacağı üzere filmimiz "doğaüstü" bir hikayesi var ve fantastik ögelerle bezenen film, diğer fantastik ögeli filmlere nazaran birtakım farklılık özellikleri var. İlk 40 dakikası heyecan verici, sonraki sahneleri ise dram ağırlığına girdiğinden yer yer sıkıyor. Bu film, süresinden fazla olsaydı eğer, muhtemelen çok daha fazla sıkabilirdi.
Bu filmin en büyük özelliği:
Sürekli kamera vurgusunun yapılmasıydı. Bu vurgunun abartılması iyi olmadı. Andrew kamera alır ve arkadaşları tarafından da kullanılan kamera elden ele dolaşır. Hikaye tıkanmasın diye Casey'e de kamera vermişler, oradan da konu geliyor. Hastanede kameranın olması da ilginçti. O kadar ölümden döndün de, o kamera nasıl oraya geldi de kayıt etmeye başladı. Sürekli kamera vurgusu yapılıyor da, yer yer abartıya kaçtığı da oluyor.
"Fantastik" deyip geçme:
Dümdüz baktığımızda Andrew, Matt ve Steve, bir gün sesin kaynağı için derinlere inerler kamerayla. Sonra şok edici bir çarpma gelir, yere düşerler. Sonrasında kamera olayı yüzünden fantastik ögelerin nasıl çıktığını göremeyiz ama sonuç olarak fantastik ögelerini kazanmışlardır üçlü. Başlangıç için her şey normaldir. Andrew yeteneğiyle zirveye doğru çıkmaktadır. Hatta bir kızla birlikte olma şansı yakalayacak kadar ilerletmiştir işi. İlk kırılma noktası da işte buradan gelir. Monica ile şansı yaver gitmeyen Andrew, dalga geçilmeye başlanır. En büyük kırılma noktaları ise, annesi ve babası yönünden gelir. Annesi hasta olan, babası ile de anlaşamayan Andrew, bunalıma girer. Babası yüzünden uçan Andrew, Steve'nin yükselmesiyle ve şimşek çarpması sonucu Steve'nin hayatını kaybetmesi, bir diğer kırılma noktasını oluşturuyor. En büyük kırılma noktası ise, annesi için ilaç parası bulmaya çalışması ve bunun için de fantastik yanlarını kullanması oldu ve zararlarını da gördü. Babası ile ters düşen Andrew, en büyük patlamayı da babasının hastaneye annesini kaybetmesinin haberini verdikten sonra şiddet göstermeye çalışmasıyla gösterdi. Burada da devreye Matt girdi, Matt ile birlikte fantastik ögelerin havada çarpıştığı bir filme dönüştü. Matt, Andrew'u zorla durdurabildi, Andrew'un canını alarak. Sonda da uzak diyarlara giden ve bu noktaya nasıl geldiklerini düşünen bir Matt vardı.
Psikolojik bir film:
Fantastik güçler üç arkadaşın eline geçti ve sonuçlarını gördük. Aslında bu filmin, kimi fantastik ögeli filmlerden ayıran özelliği, psikolojik ögelerinin olması. Andrew; değer görmeyen, dışlanan, silik bir karakter. Andrew gibi bir karaktere süper güç verirsen, haliyle patlama noktalarıyla olayı bu noktalara taşıyacak. Genelde süper güç filmlerinde silik karakter mükemmel bir karaktere dönüştüğünü görürüz ama bunda öyle bir şey olmadı. İşte burada da aile devreye giriyor. Ailede psikolojik etken varsa seni dibe iten, sen de dibe itilen olursun. Bu psikolojide bir karakterin süper güç elde ettiğinde sağa sola güç gösterisi yapması da aslında normal bir durum.
Diğer iki süper güç karakterine bakalım. Matt; silik bir tip değildir, aksine kendine güveni olan bir karakterdir, hatta Casey'i elde etmiş bir karakterdir. Kural bile koyabilecek tarzda bir karakterdir. Andrew ise, işte bu kuralları psikolojisiyle yerle bir edecek, kendisini dünyanın zirvesinde görülecek, dışlanmış hissedecek bir karakterdir. İkiliyi sık sık ters köşe olduğunu gördük filmde. Steve; sessiz ama kendine güveni olan, ortama ayak uydurmaya çalışan, ılımlı bir karakter. Matt'in söylediklerine genelde uymaya çalıştı, Andrew'un da ılımlı tarafıyla yaklaşmaya çalıştı, ki bu yaklaşmaya çalışması sonunu da getirdi, ayrı konu. İşin ilginci, süper güçte olmasına rağmen can da verebiliyor. Kimi süper gücü bulunan can veremiyordu.
İşleniş:
Burada maksat aslında psikolojisi bozuk bir karakteri süper güçlü bir karaktere dönüştüğünde alacağı şekli resmetmekti. İşleniş genel olarak zayıf olsa da, fikir iyiydi. Kamera olayının sıkıcı bir tarafı da vardı. Kamera olayı olmadan düz bir şekilde çekilseydi daha iyiydi, daha da etkili bir duruma getirilebilirdi film. Aslında psikolojik bir yapısının olması, diğer süper güç filmlerinden ayıran özelliği. İşin içine gerilim temalarının eklenmesiyle de filmin bir diğer farklı özelliği. Sonu da biraz havada kaldı, Andrew'un Matt tarafından yaşamına son verilmesi ve Matt'in uzaklara gitmesi.
Bence çok kötü bir film değildi ama çok iyi de bir film değildi. İzlerken çok eğlendim ama aynı zamanda sıkıldığım da oldu. Fikir iyiydi ama işleyiş çok iyi değildi, havada kalan yerler vardı. Her ne kadar havada kalan yerleri olsa da ve kimi yerler sıksa da, psikoloji temalı bir fantastik gerilim türünde bir film olması, filme ayrı bir hava kattı. Konusunu okuduktan ve filmi izledikten sonra biraz hayal kırıklığına da uğradım ama, onu da belirteyim. "Başta sadece ortalığı karıştırmak ve eğlenmek için kullandıkları bu süper güçler, kısa sürede insanların hayatlarıyla oynadıkları bir kumara, oyuna dönüşecektir." Konusundaki şu cümle bile ciddi anlamda beklenti içerisine sokmuştu ama pek de bu cümledeki gibi şeyler olmadı.
Üçünün çılgınca şeyler yapacağını düşünüyordum ama psikolojik tarafı olan bir hikayeye dönüşmesi söz konusu oldu. Bir de o cümle daha iyi işlenebilirdi. Yani kastım oydu.
Bu arada 7'den 6'ya düşürdüm puanı. O kadar eleştirdim, çok yüksek kalıyor puan. Daha iyi işlenseydi eğer, çok daha iyi olabilirdi film.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.