2014 Boyhood | Film Bilgileri & Yorumları

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan berkann
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,875
Reaksiyon puanı
6,723
Puanı
1,060

Boyhood (2014)

Türü: Dram
Yönetmen: Richard Linklater
Senaryo: Richard Linklater

Oyuncular:
Ellar Coltrane
Patricia Arquette
Ethan Hawke
Elijah Smith
Lorelei Linklater

IMDb Sayfası

Filmin Özeti

Filmin Fragmanı

 
Sanırım forumda bu filmi ilk izleyen ben oldum. Dolayısıyla hiç bekletmeden yorumumu yapayım.


Filmi izlemeden önce açıkçası çok bir beklentim yoktu. Çünkü filmin konusuna baktığımız zaman çok da olağandışı bir şey beklemek yanlış. Anlatacakları şeyler sınırlı bana göre. Her neyse öncelikle söylemeliyim filmi maalesef pek beğenmedim. 12 yıllık emek olması dışında ortalama bir filmdi.

Oyunculukları pek beğenmedim bana zayıf geldi. Başroldeki çocuğun ergenlik hallerinde oyunculuğu bence çok vasattı belki rolünü öyle yansıtması gerekiyordu bilmiyorum ama hiç beğenmedim açıkçası.

Hikaye klişeydi bence. Yani zaten aile dramasını ve çocuk gelişimini anlatan bir film dolayısıyla farklı bir şey yoktu konu kısıtlı olduğu için. Senaryo fena değildi genellikle durgundu. Film içerisinde şu anda aklımda olmasa da güzel replikler de vardı.


Yönetmenlik açısından bakacak olursak, çok orijinal bir fikir 12 yılda film çekmek. Film aracılığıyla belli mesajlar da verilmeye çalışılmış anladığım kadarıyla. Ama ben filmin yarısından sonra filmden koptuğum için pek mesaj alamadım.

Kısacası, filmde 12 yıl geçtiğini hissediyorsunuz doğal olarak ama bunun bir etkileyiciliği yok. Yani ben geçen zamanın insanlar üzerinde bir etki bırakmasını bekliyordum ama bu olmadı maalesef. Birçok eleştiri yaptım, filmi de pek beğenmedim açıkçası ama yine de farklı bir fikirle yola çıkılarak yapılan bir film olduğu için herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.


Puanım: 6.5/10
 
Yılın en çok merak ettiğim filmlerinden biri olup mükemmel eleştiriler almasına rağmen hem uzun süresi, hem de bazı olumsuz yorumlardan dolayı biraz şüpheyle yaklaşıyordum filme. Fakat korkularım yersiz çıktı filmden gayet beklediğimi buldum.


Film zaten adı üzerinde bir çocuğun gelişim sürecine tanıklık etmeyi vaat ediyor. O nedenle çok ilginç sıra dışı bir konu beklemek yanlış olur. Richard Linklater da zaten gerçekçiliği öne çıkarmasıyla bildiğimiz bir yönetmen, bu filmde de bunu gayet iyi başarmış. Olabildiğince gerçekçi bir şekilde ele alınmış Mason'ın 12 yılı.

Dediğim gibi filmden aksiyon sahneleri, ya da öyle aşırı dram sahneleri falan beklemeyin. Sanki bir kamera koyup bir çocuğu 12 yıl boyunca çekmişler ve biz de ondan seçilen kısımları izliyormuşuz gibi, tamamen farklı bir deneyim.

Benim için her ne kadar son kısımlarda ilk kısımlardaki tadı alamasam da oldukça akıcı bir yapımdı...

Fakat filmi sevmeyenleri de anlayabiliyorum. Çünkü daha önce benim de böyle çok övüldüğü halde sevemediğim bu tarz ağır işleyişli, uzun süreli filmler olmuştu. (İlk aklıma gelen Blue is the Warmest Color oldu mesela.)

Film, malum Oscar'da net bir şekilde olmasa da şu an en büyük favori. Yorumun devamını da Oscarlar üzerinden giderek yapacağım...

En iyi film dalında ben şahsen ödülü almasında hiçbir sakınca görmüyorum. Daha çok beğendiğim filmler çıkacaktır mutlaka yıl içinde ama son yıllarda kazanan diğer filmlere baktığımda ödülü almasının sırıtmayacağı kesin. Hele Unbroken gibi bir filme kaybederse üzülürüm. (Evet fazla önyargılıyım o filme)

Filmin en çok beğendiğim ve ödüle layık gördüğüm yanı yönetmenlik. Richard Linklater çok gerçekçi çekimlere imza atmış. Özellikle çocukluk sahnelerinde çok iyi detaylara imza atmış. Tabii daha çok hakeden de çıkabilir, rakipleri izlemek şart.

Senaryoda öyle aman aman bir şey yoktu. Adaylık alır, ödül için iddialı olmaz gibi. Kurguda bence ödüle oynaması lazım. Filmin en zor kısımlarından biri de kurgu ve bence altından başarıyla kalkılmış.

Oyunculara geldiğimizde bu sefer sanırım eleştirebilirim...

Yardımcı kadın oyuncu dalında açık ara favori gösterilen Patricia Arquette'nin neden bu kadar abartıldığını anlayamadım. Gayet düz bir oyunculuk sergilemiş. Ödülü geçtim adaylık almasını bile gerektirecek hiçbir şey yok. Bu kategoride kendisini desteklemeyeceğim kesin. Umarım Emma Stone kazanır, olmadı Meryl Streep 4. Oscarını alsın razıyım. Belki abartıyorumdur, karakteri sevmediğimdendir ama Richard Linklater'ın kızı olan Lorelei Linklater bile daha iyiydi filmde Arquette'den...

Yardımcı erkek oyuncu dalında Ethan Hawke adaylık alabilir. O da öyle aman aman çok özel bir şey sunmamış ama yer aldığı sahnelerde filme çok şey kattı. Adaylığında sakınca görmem şimdilik.


Ellar Coltrane takdir edilecek bir işe imza atmış tabii ama oyunculuk olarak abartılacak bir yönü yok.

Baya uzattık yorumu ama özetle bu özel yapımı herkes izlemeli. Fakat kesin beğeneceksiniz diye bir şey yok, birinin çok beğenirken diğerinin yerin dibine sokabileceği bir film. Bence Top 250'de kalıcı olmayı fazlasıyla hakediyor. Oscar'da da bazı kategorilerde destekleyebilirim, yukarıda belirttiğim gibi.

8.5/10
 
Ve yılın en merakla beklediğim filmlerinden Boyhood'u izledim. Aslında beklentim ilk başlarda çok üstteydi ama sonradan filmle ilgili yorumlar gelmeye başlayınca bu beklentim düşmüştü. Ve sonradan o çok yukarılardaki beklentimi yersiz buldum.

12 yılda çekilmiş olması gerçekten büyük bir olay bence. 12 yıl boyunca belirli zamanlarda tüm ekibi bir araya toplamak. Belki bir-iki çekim yapıp bırakmak. O çekilenleri 3 saate sığdırmak zor iş. Bu yönden kesinlikle övgüyü hak ediyor.

Filmin en sevdiğim yanı müzikleri ve şarkıları oldu. Bu iki dalda da Oscar adaylığı alacağını düşünüyorum. (Tabi o şarkılar film için yapıldıysa.)

En İyi Film için Oscar'ın tarifine tam uymuyor. -12 yılda çekilme fikri dışında- Ama alırsa da hak etmemiş diyemem. (12 Yas aldı geçen sene.
) Bu yıl kazananı ödül gecesinde öğreneceğiz sanırım.


Richard Linklater gerçekten farklı bir yönetmen. Filmlerinin tarzını seviyorum. Bu filmde gerçekçilik çok ön plandaydı. Bunu da bize hissettirdi zaten kamera açılarıyla. Bence Oscar adaylığı kesin yönetmenlik dalında.

Oyunculuklar kötüydü. Belki de filmin en yavan kaldığı konu buydu. Genele bakınca şu diğerinden daha iyi oynamış da diyemiyorum. Belki Ethan Hawke iyiydi ama o da çok iyi değildi. Oscar'da buradan adaylık kazanamazlar.

Senaryo zaten böyle olmalıydı. Ne kadar farklı olabilirdi ki bir çocuğun hayatı. Zaten filmin de oldukça farklı bir senaryo ortaya çıkaralım millet hayran kalsın diye bir hedefi olduğunu zannetmiyorum. İzlerken de çok sıkılmadım uzun süresine ve sıradanlığına rağmen. Oscar içinse adaylık alabileceğini pek sanmıyorum.
Filmden beğendiğim birkaç sahneyi de yazayım.
Karanlık odadaki konuşma, Mason ve lise sevgilisinin arabada Facebook üzerine konuşması ve annenin oğlunu uğurlarken ağlaması en beğendiğim sahnelerdi.
Aslında film hayatın ne kadar kısa olduğunu da yüzümüze vurmuş. Film bitince buruk bir tat kaldı bende.

Kurgu olmamış. Evet 12 yılı bir araya getirmek çok zor bir iş olsa da becerilmeyecek bir şey değildir. Sahne geçişlerinde, yılların birbirini izlemesinde boşluklar hissettim ben. Oscar içinse pek emin değilim. 12 yılı bir araya toplamanın zorluğunu düşünüp adaylık verebilirler, ama ödül için mutlaka daha iyileri çıkacaktır.

Bence mutlaka izlenilmesi gereken bir film olmuş. Imdb'de düşeceğini sanmıyorum. -ki düşmemeli de bence.-

Oscar'da adaylık alabileceğine inandığım kategoriler: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Müzik, En İyi Orjinal Şarkı
Adaylık alabilir: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Kurgu

8/10 diyorum puan için.
 
film harikaydı .. demek isterdim ama diyemedim niyekine?
)

yönetmeni kesinlikle oscar ı hakediyor en iyi yönetmen ödülü bu filmi yöneten vatandaşa verilmeli ? çünkü 12 yıllık herhangi sıradan bir ailenin ,sıradan hikayesinin bu kadar sıkıcı olabileceğini bizlere gösterdiği için takdiri hakediyor


@gundix123 in söylediği bir söz var yorumunda diyorki ben ikinci yarıda filmden koptuğum için pek mesaj alamadım
) filmi izlerken bu yorum aklıma geldi bir 5 dakika kesintisiz güldüm mesaj almayı geçtim film bitse diye dua ederek geçirdim ikinci seksen dakikayı


@OzaN la @berkann yorum yaparken bir sürü yazı yazmış ? ben bulamıyorum arıyorum ne yazayım

neresini anlatayım ?

filmin hemen başındaki 9 yaşlarındaki samantha adlı kız çok sempatikti sevimliydi o da ergenliğe adım atınca pek izlenecek bişeye benzemedi keşke hep küçük kalsaydı
mason adlı çocuk öylesine bişeydi işte pek bir artısını görmedim filme katkı sağlayacak bahsedeceğim bir özelliği yok
baba karakteri ethan hawke ın rolü biraz daha renkliydi hareketliydi en azından diğerleri gibi baymadı ?
anne karakterini oynayan kadında ortalama bir performansla filmi bitirdi
başka ne diyim ?
baba nın ergenliğe gelmiş çocuklarına cinsellik hakkında verdiği dersler güzeldi kızıyla karşılıklı konuşurken kızın utangaç halleri, babanın prezervatifle alakalı verdiği bilgiler ilginçti

annenin uvey babalarla yaşadığı problemler dikkat çekti biraz heyecan kattı filme

filmin ikinci yarısı çocukların ergenlik ve gençlik dönemlerine ait uzun sıkıcı anlamsız diyaloğlar berbattı

sadece film farklı bir tarzda çekilmiş uzun zaman dilimlerine yayılmış sıkıcı sıradan hayatları anlatan ilk film olması açısından bir değer taşıyor başka bir özelliği yok ?

puanım = 6
 
Şu an yorumlar iki uçta. Diğer arkadaşların ne yönde olacaklarını merak ediyorum.


@destere'nin sevme ihtimalini daha yüksek görüyordum doğrusu. Aksiyon beklemeden, sakin bir şekilde işleyen filmi sever diye düşündüm ama yanıldım.


Sanırım süresinin uzunluğu nedeniyle sıktı film sizleri. Belki de parçalara bölerek izleseniz daha iyi olabilirdi. Ben üç parça halinde izledim ve sadece sonlara doğru birkaç yer dışında gayet sürükleyici geldi.
 
sessiz sakin filmleri severim ama o filmleri izleten o sükunetin arasında yakaladığımız farklı diyaloğlar mesela bir tru detective de rust ile marty nin kiliseönünde yaptıkları bir sohbet var ? sohbet o kadar ilgi çekiyorki kendimi kaptırıyorum zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamıyorum , bu film evet sessiz sakindi ama bir mason ın baba ile yaptığı arabanı bana verecektin yok vermeyeceğim tarzı araba sohbeti , bir mason ın kız arkadaşıyla yaptığı öylesine hanı öylesine boş anlamsız sohbetler ? ilgi uyandırmıyor bitmewsini bekliyorsun sadece şimdi benim eve kamera yerleştirseler beni takip etseler eminim daha renkli bir hikaye çıkar
hayat o kadar sıkıcımıdır sahiden? hiç bişey yapmazsa insan yolda geçerken teneke kutusuna tekme vurur teneke kovalar yine birşeyler yapar?
 
Bence oldukça ilgi çekici diyaloglar da vardı. Mesela günümüzdeki telefon bağımlılığıyla ilgili olan diyalog çok hoşuma gitti.

Genel olarak filme bağlanmakla da ilgili bence. Filme bağlanamayıp koptuğun zaman ve kalan süreye oynadığın zaman filmden nefret edecek yer araman normal.
 
Tek cümleyle ifade edecek olursam: HAYAL KIRIKLIĞI!

Bu filmi iki açıdan değerlendirmek istiyorum. Efsanevi bir ilk yarı ve vasatın altında olan iğrenç bir ikinci yarı. Tabi ikinci yarının sıradanlığı, klişeliği ilk yarının güzelliğinden ağır bastığı için filmde genel olarak hayal kırıklığına uğradım ve "iyiki izlemişim." Diyemedim. Aksine izlemeseymişim de olurmuş.

Tabi filmin sanatsal boyutuna, çekim, yönetmen kalitesine ve 12 yıllık bir emeğe lafım yok. Filmin bana göre tek artısı da o zaten.

Bu kadar uzun yıllar boyunca çekilip de filmin kısa sürmesini beklemiyordum zaten. Süresi gayet normaldi ama o süreyi verimli ve dolu dolu kullanmak yerine şişirip atmışlar.

Açıkcası filmin ilk yarısını fena bulmamıştım, gayet güzel ilerliyordu, müzikler, olay örgüsü, dramatize vesaire gayet iyiydi. Ama filmin ikinci yarısı da olabilecek en kötü bir yarıydı. Başta da belirttiğim gibi böyle güzel bir başlangıç yapıp, olabildiğince vasat bitirmek... İnsan gerçekten hayret ediyor sayın seyirciler.


Hakkında uzun uzun yazılacak bir film göremedim ortada. Sıradan Amerikan Klişeleri vardı bol bol. Manken gibi kızlar ve manken gibi erkekler, parti ortamları, esas çocuğun aradığını bir türlü bulamaması ve ergenlik bunalımları. Kocasından ayrılmış ve çocuklarına hem annelik hem babalık yapmaya çalışan şanssız bir kadın. Babalık görevini yerine getiremediği için kendine kızan ve haftasonları da olsa çocuklarıyla vakit geçirmek isteyen bir baba. Üvey baba şiddeti, yanlış seçimler vs. vs.

Aslında konular klişe olmasına rağmen güzel konular ama gelin görün ki olabildiğince sıkıcı yansıtmışlar beyaz perdeye.

Bilmiyorum bu sanat filmi mi değil mi ama yıllarca emek vererek bir film yapıyorsan onu sıkmadan yapacaksın kardeşim. Sinema sanattır, sanat ise insana zevk veren, sıkmayan herhangi bir güzel şeydir.

İMDB'de bu kadar yüksek puana sahip olmasının nedeni kesinlikle ama kesinlikle 12-13 yıl boyunca aşama aşama çekilmesinden kaynaklanıyor. Yoksa ne oyunculuk var ne senaryo ne müzik... Güzel bir zaman kaybıydı benim için.

Ve tabi ki bir American Beauty asla değil ve onun kalitesine asla yaklaşamaz.

Daha az puanı hakediyor aslında ama verilen emeğe 4 puan ekliyorum. Onun dışında film 0.05./10 kalitesinde.

4.5/10.
 
Yok daha neler, böyle bir filme 4.5
 
@OzaN bence o bile çok, o derece sevmedim filmi. Son zamanlarda verdiğim en düşük puan. Hatta hayatımda bu kadar az puanı pek verdiğim söylenemez. Ben filmde ilgi çeken bir şey göremedim, 12 yıllık çekim olayı hariç. Tabi bu filmde Bisiklet Hırsızları filmi gibi fazlasıyla öznel bir film. Yani beğenilme olayı kişiden kişiye değişebilir.
 
filme verdiğim tepkide yalnız olmadığımı bilmek mutlu etti beni
)
 
Filmi bende izliyim dedim.

Baya merak ettim bakalım 2 saat 45 dakikaya değecek mi?

Yorumumu atarım film bitince bende.
 
Bende filmi yeni bitirdim. 2 saat 45 dakika sürdü film. Baya uzun ve bence değmedi. 12 yılda çekilmiş ama değmedi yani filmi izlediğime.

Film aşırı sıkıcı ve durağandı. 12 yılda bu filmi çekmek için mi uğraşmışlar diye söylüyorum kendime? Evet mantıklı düşünülmüş ama konu yok gibi. Beni etkilemediğini söylemem gerekiyor. @gundix123 bende de durum tam tersi.
Beklentim çoktu ama baya aşağı kaldı.


@destere gibi benide sıktı film. Anlatılacak uzun uzun yazılacak hiçbirşey yok filmde. Normal klasik bir hikaye gibi geldi açıkçası bana. Film ilk başlayınca Samantha denen kız beni çok güldürür diye düşündüm film boyunca, ama büyüyünce sevimsiz oldu.


Mason küçükken yakışıklı, ergenlikte çirkin, büyüyünce ortanca bir hal almış.
Küçükken daha izlenesi hali vardı diyorum kendimce.


Oscar'ı hak ediyor mu peki? Kesinlikle hayır. 12 yılda çekilmiş diye Oscar'ı alması çok saçma olur. Senaryosu yok birkere.

Şarkılarına gelirse tek tamam olmuş dediğim kısımdı. @berkann a katılıyorum, şarkılarına Oscar gelirse gelir sadece.

@OzaN gelişim süreci sırasında keşke değişik birşeyler olsaydı. Yeni gelen sarhoş baba dışında etkileyici bir olay olmadı bence.


Filmde gelişim süreci işleniyorken daha değişik bir olaylar olup bizi ekrana kilitleyebilirdi dite düşünüyorum.

Kısacası fazlada beklentimi bulamadım. 12 yılda çekilmiş olması ve her sene 4 oyuncusuyla buluşup çekilmesi beni baya izlemeye sevk etti. Ama @Tolstoyevski gibi benim içinde hayal kırıklığı olduğunu söylemem lazım.

PUANIM : 6
 
Vay arkadaş koskoca forumda tek ben beğendim herhalde filmi.
Neyse ki @berkann var.


Ben parçalara (2 veya 3) ayırarak izledim mini-dizi misali. Belki o yüzden sıkılmadım sizler gibi.
 
Vay arkadaş koskoca forumda tek ben beğendim herhalde filmi.
Neyse ki @berkann var.


Ben parçalara (2 veya 3) ayırarak izledim mini-dizi misali. Belki o yüzden sıkılmadım sizler gibi.
Ben 2 saat 45 dakika tek part izledim.

Olabilir, ama etkileyici bir hikayeside yoktu gibi.
 
Ben 2 saat 45 dakika tek part izledim.

Olabilir, ama etkileyici bir hikayeside yoktu gibi.
Evet etkileyici bir hikayesinin olmadığını kabul ediyorum zaten ama bir bütün olarak baktığımda film gayet doluydu, beni hiç sıkmadı ve o çocuğun çocukluk yıllarına iyi bir yolculuk yaşattı.


Ben 2 saat 45 dakika tek part izledim.

Olabilir, ama etkileyici bir hikayeside yoktu gibi.
Evet etkileyici bir hikayesinin olmadığını kabul ediyorum zaten ama bir bütün olarak baktığımda film gayet doluydu, beni hiç sıkmadı ve o çocuğun çocukluk yıllarına iyi bir yolculuk yaşattı.
 
Vay arkadaş koskoca forumda tek ben beğendim herhalde filmi.
Neyse ki @berkann var.


Ben parçalara (2 veya 3) ayırarak izledim mini-dizi misali. Belki o yüzden sıkılmadım sizler gibi.
filme başlamadan taktiği bilseydim ben 8 parçaya ayırıp dizi şeklinde iki haftada izlerdim belki o şekilde daha iyi gidebilirdi
)
 
Yolculuğu biraz daha hareketli geçseydi keşke.
 
filme başlamadan taktiği bilseydim ben 8 parçaya ayırıp dizi şeklinde iki haftada izlerdim belki o şekilde daha iyi gidebilirdi
)
8 parça biraz fazla kaçabilir de süresi 2.5 saati aşan filmleri en azından 2 parçaya bölmekte fayda var.


Yolculuğu biraz daha hareketli geçseydi keşke.
Yönetmen gerçekçiliği önplanda tutmak istemiş ve bu nedenle fazla aksiyon istememiş filmde. Mesela küçük kızı oynayan çocuk yönetmenin öz kızı ve film çekilirken bir ara sıkılıp bırakmak istemiş ve "benim karakteri öldür" demiş babasına ama babası filme böyle bir şiddet içeriği ağır gelir diye istememiş.