Tolstoyevski
Emekli
- Katılım
- 14 Temmuz 2014
- Mesajlar
- 24,283
- Reaksiyon puanı
- 39,933
- Puanı
- 1,061
- Yaş
- 27
- Konum
- Gökteki Yıldızlar ✨✨
- Web Sitesi
- www.ataturkungencligehitabesi.com
1x2
Sanırım yavaş yavaş tempoya giriyor dizi. Elbette Breaking Bad gibi değil, olamaz da. Ama Leyla İle Mecnun - Ben De Özledim olayı gibi. Ben de Özledim dizisinin ilk bölümünü hiç sevmemiştim Leyla ile Mecnun dan sonra. Ama yavaş yavaş tempoya girdiklerinden, birkaç bölüm geçmeden severek izlemeye başlamıştım.
Bu bölümde özellikle "Pazarlık" sahnesi eski Breaking Bad i anımsattı.Saul Goodman'ın kısa sürede FBI hikayesi uydurması ve Tuco'nun hal ve tavırları da çok iyiydi.
Sanırım bu bölümde olanlar Saul Goodman için dönüm noktası oluyor.
son sahneden anlaşılacağı üzere teklifi kabul edecek ve olaylar olaylar
Dizinin jeneriğini yani introsunu hiç sevmedim, Breaking Bad in çok daha iyiydi.
Ayrıca son sahnede çat diye bitirmeleri de hoşuma gitmedi.
Bunlar dışında, yönetmenin çekim tarzını çok seviyorum. Oz yönetmenliği gibi özgün bir tarza sahip.
Özetle, ilk bölümden çok daha iyi bir bölüm olsa da, efsane bir bölüm değildi ve bana göre yüksek puanı pek haketmiyordu bu bölüm.
6.5/10
1.Sezon Genel
Nihayet biraz gecikmeli de olsa ilk sezonu tamamlayabildim ilk bölümlere tekrardan bakıp tabi. O dönemden bu döneme, en azından ilk sezon için görüşüm değişmedi. Sadece ilk sezonu ele alıyorum, ilk sezonu itibariyle kesinlikle biraz abartılı bir genel beğeni topladığını düşünüyorum ve bunda tabi ki BB etkisi var. BB genel olarak bu diziye karşı daha ılımlı yaklaşılmasına sebep oluyor ama bende nedense tam tersi bir etki, ister istemez sürekli BB ile kıyaslıyorum izlerken ve izledikçe BB'ye olan saygım kat ve kat artarken bu dizi gözümde daha da değer kaybediyor.
Öncelikle, her şeyden önce dizi aşırı durgun. Çok değil, ''aşırı''. Ne Bergman ne Tarkovsky ne Lnych filmleri şahsi olarak bana BCS ilk sezon kadar durgun gelmedi, tabi biraz abarttım ama anlatmak istediğim tam da bu durgunluk meselesi. Durgunluk ilgi çekmiyor, heyecan vermiyor. Breaking Bad'in ilk sezonu, ilk bölümü, her bir bölümü kendine has oturmuş bir heyecan ve hareketliliğe sahipti. İzledikçe izleyesi geliyordu insanın çünkü ortada ''bilinmeze giden'' bir hikaye bizi bekliyordu. Gelgelelim BCS öyle değil. Huzurevindeki tombala sahnelerinden Chuck ile olan kafa açan durumlarına kadar hiçbiri heyecan ve merak uyandırmıyor, sürüklemiyor. Buna Mike'in geçmişi de dahil, fakat bu sezon Mike'in sahneleri hiç değilse ferahlattı Saul'a göre.
Bu diziyi BB ile değil eşdeğer, BB'dan çok daha iyi görenler, boynuzun kulağını geçtiğini söyleyenler var hem de baya bir kişi ve aklım almıyor, beynim duruyor ve haliyle daha da büyük bir beklentiyle izliyorum ama ilk sezon olarak ulaştığım tek sonuç, BB'nin yokluğunun BCS ile giderilmesinden kaynaklanan boşluk beğenisi. Ne kadar vites arttırırsa arttırsın, en iyi sezonunun bile BB'nin en kötü sezonunundan daha iyi olabileceğini şimdilik düşünmüyorum. İzledikçe fikirlerim değişebilir, ön yargı var ama dogmatiklik yok, kapıları tamamen kapatmadım.
Bu sezona dair övebileceğim tek şey yönetmenlik, ki onu BB'de de sık sık övmüştüm. Gerçekten çekim tekniği, kurgusu ve hissettirdiği kalite harika. Belki bu dizinin BB'yi geçebileceği tek unsuru teknik yönetmenliği, o da aynı ismin kendini gelişen teknoloji ve yıl itibariyle daha fazla geliştirmesinden dolayı olur.
İkinci sezonun ilk bölümüne biraz baktım, hareketlilik giderek yavaş yavaş artacak gibi. Breaking Bad'de bizi çeken kimya konusu değil, suç konusuydu. Bu dizide de avukatlık ve dava meseleleri ne kadar arka planda olursa izlenilebilirliği o kadar artacaktır. İlk sezonu itibariyle BB'in ilk sezonuyla bile kıyaslamak mümkün olmayacağı gibi ancak Ozark ilk sezonuyla kıyaslayabilirim benzer türde olduklarından ve tekrar belirtiyorum, sadece 1.sezonlar bakımından gözüm kapalı Ozark 1.sezon > BCS 1.sezon diyebilirim.
6.6
