Bu başlığı atmamın nedeni, geçtiğimiz aylarda başlayan yazı eski dizilerle geçirmiş olmam. Yolculuğun başında sadece Beni Böyle Sev ve Yalan Dünya'yı planlamıştım, ama ilgi alanıma gün geçtikçe daha fazla dizinin girmesi ile birlikte sayı iyice arttı ve 9'a ulaştı. 28 Mayıs-9 Eylül arası gibi yaklaşık 3,5 aylık bir süreçte tam 251 bölüm izleyip bitirmek benim için gerçekten çok büyük ve çılgınca bir başarı oldu, ama ben izlediğim hiçbir yapımdan pişmanlık duymuyorum.
Ve izin verirseniz onlarla ilgili kısaca görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Lafı uzatmadan konuya geçelim. Buyursunlar...
Ah Neriman | Show TV (4 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Perran Kutman için. 'Perihan Abla', 'Şehnaz Tango' ve 'Hayat Bilgisi' ile uzun yıllar boyunca ekrana ambargo koyan ve olağanüstü performanslarıyla hepimizi mest eden başarılı oyuncunun şansı özellikle son projelerinde yaver gitmese de yeteneğinden hiçbir şey kaybetmediğini görmek amacıyla izlenebilir.
- Soyu tükenmeye başlayan mahalle dizilerinden biri olduğu için. Malum reyting sistemi bu tür yapımlara geçit vermemeye başladı. Ah Neriman'ın da sonu türdeşleriyle aynı olsa da ağızlarda nostaljik bir tat bırakıyor. Yine de şahsen çok ayılıp bayıldığım bir iş olmadığını da belirteyim.
- Zengin oyuncu kadrosu için. Elinizi nereye atsanız Tarık Ünlüoğlu, Avni Yalçın, Sezin Akbaşoğulları, Burak Satıbol, Filiz Taçbaş gibi birçok başarılı oyuncunun yanı sıra yavaş yavaş ünlenmeye başlayan Ahmet Rıfat Şungar, Berna Koraltürk, Nilay Deniz gibi genç isimlerin iyi performansları da göz ardı edilemez.
Bunu seven bunu da sever: Mihrap Yerinde
Bana Artık Hicran De | Kanal D (4 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Naif hikayesi için. Vitray gibi bir sanat eserini işlemesi bile senaryonun ne kadar güzel olduğunu gösteriyordu aslında. İlk bölümlerin temposu biraz yavaş olsa da ilerleyen bölümlerde Hicran ve Murat arasında oluşan aşk ile birlikte daha da lezzetli bir hale geldi.
- Aslı Enver'in başarılı performansı için. Hayat Bilgisi'nin sessiz sedasız kızından kalbindeki naifliğini dışına da yansıtan Hicran'a kadar evrilmek kesinlikle kolay değil. Aradaki süreçte yer aldığı Kavak Yelleri, Suskunlar, Kayıp gibi yapımlardaki başarısı da takdir edilesi. Gerçi kadrodaki her isim çok iyi, ama Enver onlara göre bir adım daha önde.
- Ekrandaki yapımlardan çok farklı olduğu için. İlk bölümlerdeki 1998 ve 2014 sahneleri bazen kafa karıştırsa da hikayenin gelişimi açısından önemliydi. Ayrıca arada geçen yıllarda Hicran'ın geçirdiği büyük değişim, kızıyla olan ilişkisi ve Murat ile aralarında neler yaşandığı başta olmak üzere birçok soruya cevap bulacaktık, ancak 2-3 sezonluk diziyi bir yıla sığdırmaya çalışan Kanal D'nin mantıksız yayın politikasına kurban gitti.
Bunu seven bunu da sever: Öyle Bir Geçer Zaman Ki
Beni Böyle Sev | TRT 1 (89 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Kadrosu için. Başrollerden tutun da yan rollere kadar sırıtan (3. sezonda dahil olan Sevinç ve Melda hariç) tek bir isim dahi yoktu. Mesela ilk sezonda rolü az olan bir karakteri (Reyhan) üçüncü sezonda diziyi sırtlar hale getirmek herkesin harcı değil bence.
- Olağanüstü müzikleri için. Diziyle harika bir uyum içerisinde ilerleyen müziklerin kısa zamanda elde ettiği başarıyı kesinlikle göz ardı edemeyiz.
- Çiftleri için. Ayşem ve Ömer'in hikayesinden yola çıkan dizi, sırayla Reyhan-Nezih, Seda-Furkan, Eda-Nail gibi aşklara da destekçi toplamayı başardı. Öyle ki İlyas-Safiye gibi sıradan sayılabilecek bir çifti bile kısa zamanda bağrımıza bastık. Ama burada bahsedilmesi gereken tek bir aşk varsa onun da Reyhan ve Mazhar olduğunu düşünüyorum. Hikayenin değişimi ve AyMer'in çoluk çocuğa karışmasıyla birlikte ReyMaz aşkının büyüsü daha da açığa çıktı ve böylece Türk televizyonlarının en uyumlu çiftlerinden biri oluştu.
Bunu seven bunu da sever: Aşk Yeniden
Boynu Bükükler | Kanal D (7 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Birbirinden orijinal karakterleri için. Hacı Yılmaz'dan Mithat'a, Ersen'den din hocası Şahap'a kadar birçok harika karakter izledik 7 bölüm boyunca. İlk başladığında Pis Yedili'ye benzetilse de kısa zamanda ondan ve saçmalıklarından çok farklı olduğunu anladık.
- Senaryosu için. Geniş Aile'yi izleyenler Cüneyt İnay'ın mizahını bilir ve sever. Kaldı ki bitmesinin üstünden yıllar geçmesine rağmen hala başarılı yapımlar arasında gösteriliyor ve filmi de yolda. İnay, burada da özellikle 3. bölümden (seçim bölümü) sonra döktürüyor ve kahkaha dolu sahnelerin mimarı oluyor. Bu arada jeneriği de unutmayalım. Emrah'ın berbat şarkısı ancak bu kadar güzel cover'lanabilirdi.
- Tüm bu komedinin altında yatan trajik alt öyküler için. Selim'in annesini bulmaya çalışması, akrabalarının Menderes'e kalan mirasın üstüne yatması, Yılmaz'ın yıllardır din ile korkutulması, Kocaman'ın annesinin gözlerinin önünde ölmesi, İnci'nin her zaman ailesinin "çirkin ördek yavrusu" olması, Gocuk'un astımı, Mithat'ın kendine güvenemesi, Doruk'un hijyen takıntısı ve daha birçok şeyi tüm detayları görmeye hazırlanırken kanal tarafından yayından kaldırılması gerçekten de büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Bunu seven bunu da sever: Geniş Aile
İbreti Ailem | Star TV (8 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Sıradan bir komedi dizisinden çok farklı olduğu için. Buradaki aile daha önce izlediklerimiz gibi değil. Çoğu zaman birbirlerinin ardından iş çeviren, para için her şeyi yapan, yalan üstüne yalan söyleyen ve boyunlarından büyük işlere girişen Küçükbaşlar'ı tüm bunlara rağmen çok sevdik, ki bu da senaryonun başarısı.
- Absürd komediye kattıkları için. Kimi zaman mantık hatalarının gerçekleştiği de oldu, ama ekranda "komedi dizisi" adı altında yapılan saçmalıkları gördükçe her sahnesi kahkahalarla güldüren İbreti Ailem'in değeri daha da anlaşılıyor. Tek suçu yanlış bir zamanda başlamasıydı. Star'ın o dönemde hiçbir şey tutturaması, peşi sıra gelen Acun Ilıcalı transferi ve git gide düşen reytingler maalesef yapımın sonunu getirdi.
- Kadrosu için. Zafer Algöz ve Gonca Vuslateri başta olmak üzere çok iyi oyunculardan harika performanslar izledik. Yıldız ve Ender gibi karakterler fenomen olmaya ramak kala reyting canavarına kurban gitseler de kişisel hafızamda önemli bir yer edindiler.
Bunu seven bunu da sever: İşler Güçler
Kayıp Şehir | Kanal D (26 bölüm)
Neden izlenmeli?
- İstanbul'un arka sokaklarındaki hayatı öğrenmek için. Kim ne derse desin, son bölümlerinde aşk üçgenine kaysa da geçtiğimiz yılların en gerçekçi dizilerinden biriydi Kayıp Şehir ve bu açıdan bile takdir edilmeyi hak ediyor.
- Gökçe Bahadır'ın eşi benzeri olmayan performası için. Hayat Bilgisi'nin Törpü'sü ve Yaprak Dökümü'nün mızmız Leyla'sı ve 'Sensiz Olmaz' isimli küçük hayal kırıklığından sonra Kayıp Şehir ile bomba gibi bir dönüş yapan ve bir anda sınıf atlayan Bahadır, Aysel rolüne öyle güzel hayat verdi ki nefret edebileceğimiz bir karakteri sempatikleştirmeyi başardı. Kadrodaki tüm isimler çok iyi olsa da öne çıkan isim kesinlikle oydu.
- Kanal D'nin kalitesizliğini görmek için. Gün ve saati 50 kez değiştirilmesine rağmen kitlesini koruyan Kayıp Şehir, maalesef bir yerden sonra patlak verdi ve git gide düşmeye başladı. Tarihindeki en büyük skandallardan birine imza atan kanal, diziyi adeta başından savarken 22.45'te başlayan final bölümünün AB'de 6 reyting alması ve bitişinden bir ay sonra ödül alan senaristlerin ödülü Kanal D'ye armağan etmesi de fazlasıyla dikkat çekiciydi. Zaten yazının büyük bir bölümü kanalın zamanında haksızlık ettiği dizilerden oluştuğu için daha fazla konuşmaya gerek yok sanırım.
Bunu seven bunu da sever: Uçurum
Paşa Gönlüm | Kanal D (3 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Vaat ettiği sıcaklık için. Tıpkı Ah Neriman'da olduğu gibi çok ahım şahım bir senaryosu yoktu belki, ama güzel bir tat verdiği kesindi. Ne yazık ki kanal diziyi çok yanlış bir zamanda başlattı ve 3. bölümüyle yayından kaldırdı. Olan da yaz aylarında çekilen 10 bölüme oldu.
- Oyuncuları için. Genç isimlerin yanı sıra Sezai Altekin, Tarık Pabuççuoğlu, Kerem Atabeyoğlu, Derya Alabora ve Sema Keçik gibi deneyimli isimler de başarılı performanslarıyla bir kez daha kendilerine hayran bıraktılar.
- Üçüncü nedeni bulmakta biraz zorlandım, ancak Paşa Dede'nin sevimliliğini de göz ardı etmek istemiyorum. Kendisinden (huysuz, ama kalbi pamuk gibi olan ihtiyar) neredeyse her aile dizisinde olsa da yapımın en önemli karakteri oldu bana göre.
Bunu seven bunu da sever: Aramızda Kalsın
Sevdaluk | Show TV (20 bölüm)
Neden izlenmeli?
- Karadeniz'in olağanüstü doğası için. Hikayesinin cazipliği bir yana, Karadeniz'in kendine has güzelliği ile de kısa zamanda dikkat çekti. Sırf bu neden için bile izlenebilir aslında.
- Neredeyse her dizide aynı şeyleri söylüyorum, ama burada da harika bir kadroyla karşı karşıyayız. Demet Akbağ ve Erdal Özyağcılar'ın başını çektiği kadroda tek bir oyuncu dahi mi sırıtmaz? Bu nedenle Sevdaluk tam bir cast harikası.
- Komedi sahneleri için. Kanalı için reyting rekoru denilebilecek sonuçlara alan ilk bölümden sonra drama yüklenilmesi ile reytingler düşmeye başlasa da yeni senaristler diziye adeta can getirdi ve birbirinden komik sahneler izledik. Belki en başından beri böyle olsaydı, daha uzun süre izleyebilirdik. Bu yüzden izleyeceklere sabırlı olmalarını tavsiye ediyorum.
Bunu seven bunu da sever: Uy Başuma Gelenler
Yalan Dünya | Kanal D (90 bölüm)
Neden izlemelisiniz?
- Gülse Birsel'in zeka dolu kalemine hayran kalmak için. Belki bazı izleyiciler için Avrupa Yakası'nın kalitesine erişemedi, ama ben izlerken gayet eğlendim. Bir haftada 100 dakikalı sit-com yapmak zor olduğu için arada sıkıcı bölümler de oldu elbette, ama ben Birsel'in erkek egemen sektörde ortaya akılda kalıcı bir iş çıkardığını düşünüyorum.
- Birbirinden çatlak karakterleri için. Konuk oyuncu olarak diziye başlamasına rağmen daha sonra ana kadroya alınan Zerrin, deneme amacıyla gösterilen, ancak kısa zamanda yapımın can simitlerinden biri olan Vasfiye ve sıradan bir metres karakterinden çok daha fazlası olan Tülay başta olmak üzere birçok orijinal karakteri önümüze sunan Birsel'i bu açıdan da takdir etmek gerek.
- Popüler kültüre etkilerini görmek için. Kabul edin veya etmeyin, Gülse Birsel bir karakter yarattığında adeta Türkiye'yi sallıyor. Bildiğiniz gibi Avrupa Yakası'nda Burhan ve Gaffur başta olmak üzere birçok karakter gündeme oturmuştu, burada da Vasfiye ve Nurhayat (özellikle ilk zamanlarında) gibi karakterler büyük sükse yaptı.
Bunu seven bunu da sever: Avrupa Yakası
***
Yazının sonuna gelirken kendi çapımda notlarımı verip küçük bir sıralama yapmak istiyorum, böylece kafanızda bir şeyler oluşacaktır.
Yazının sonuna gelirken kendi çapımda notlarımı verip küçük bir sıralama yapmak istiyorum, böylece kafanızda bir şeyler oluşacaktır.
- Kayıp Şehir: [A]
- Bana Artık Hicran De: [A-]
- Boynu Bükükler: [A-]
- İbreti Ailem: [A-]
- Beni Böyle Sev: [B+]
- Sevdaluk: [B+]
- Yalan Dünya: [B+]
- Ah Neriman: [ B ]
- Paşa Gönlüm: [ B ]
Son düzenleme: