FK4 Being John Malkovich / John Malhovich Olmak (1999) Film Bilgileri & Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
0120601.jpg


John Malkovich Olmak - Being John Malkovich (1999)

Türü: Komedi, Dram, Fantastik
Yönetmen: Spike Jonze
Senaryo: Charlie Kaufman

Oyuncular:
John Cusack
Cameron Diaz
Ned Bellamy
Eric Weinstein
Madison Lanc
Catherine Keener

IMDb Sayfası



Oscar Adaylıkları (3)

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Catherine Keener)
En İyi Yönetmen
En İyi Senaryo


Filmin Özeti
Craig kendince yetenekleri olan bir kuklacıdır. Ancak bu meslek ona elbette ki hayatta kalmasını sağlayabilecek bir para kazandırmamaktadır. Bu nedenle önemli bir kararın eşiğinde olduğunu hissetmektedir. Craig'in karısı olan Lotte ise bir pet shop'da çalışmaktadır. Sürekli olarak kendi işinin tuhaf yanlarından dem vuran Lotte, Craig'in canını fazlasıyla sıkmaktadır. Şansı yaver giden Craig bir firmada iş bulur. Şirkette tanıştığı Maxine isimli bir kadın onun ilgisini cezbeder. Ancak Maxine, Craig'le hiçbir şekilde ilgilenmemektedir. Bir gün Craig çalıştığı firmada gizli bir kapıcık bulur. Kapıdan içeri giren Craig, nasıl olduysa, John Malkovich'in bedeninde uyanacaktır.

Filmin Fragmanı

 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Bugüne kadar izlediğim en ilginç filmlerden biri.Yönetmeni de aynı listedeki Her'in yönetmeni Spike Jonze.Senaryoya baktığımda ise yine çok ilginç ve başarılı filmlerden olan The Eternal Sunshine Of The Spotless Mind'ın yazarı Charlie Kaufmann.

Film hakkında pek bir şey okumadım ve konu beni daha da çok etkiledi.Çok ilginç bir mizah anlayışı var filmin.Hem konu olarak hem de replikler olsun,mizah anlayışı olsun çok absürd.Aslında böyle ilginç bir konunun aşk üçgenine dönüşmesi başta beni biraz rahatsız etti ama sonrasında bu duruma alıştım.Filmin dram yönünün de bazı sahnelerde arttığını ve etkilediğini de söyleyebilirim.

Özellikle sonlarda Craig'in John'un bedeninden çıktığında John'un sevinci ve sonra yaşlıların tekrar girdiğinde yeniden bilincini kaybettiğinde John'a çok üzüldüm.Sürekli başkaları tarafından yönetilmek,beynini yöneten insanlar olması çok kötü olsa gerek.

Oyuncular da iyiydi.John Cusack'ı sevmesem de kariyerinin sayılı iyi işlerinden birinde iyi oynamış.Cameron Diaz ilginç bir karaktere bürünmüş bu filmde ve bu kadar iyi yansıtabileceğini düşünmezdim.Catherine Keener da karakterinin diğer karakterlere sürekli değişen bakış açısını iyi yansıtmış.Ama filmin en iyisi John Malkovich.

Malkovich,Malkovich sahnesi çok iyiydi.:D

Son olarak kukla sahneleri de çok kaliteliydi.Bence bu filmi saçmasapan da bulan olabilir başyapıt bulan da olabilir.Ben başarılı bulanlardanım.

7.5/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Etkinliğe çok acayip kafadaki filmlerle başladık, haydi hayırlısı. :D Run Lola Run işleniş biçimi olarak izlediğim en ilginç filmlerden biriydi, Being John Malkovich ise senaryosuyla en ilginç filmlerden biri. Bir insanın bu senaryoyu izleyiciye inandırabileceğini düşünüp cidden faaliyete dökmesi gerçekten cesaret ister her şeyden önce. Yönetmeni, senaristi kutluyorum cesaretinden ötürü. :):)

Filmin asıl kısma geçene kadarki ilk 20-25 dakikası biraz fazla durgundu. Tüm film böyle mi geçecek diye düşünürken olay çok acayip bir yere gitti. :)

Oyunculardan ben en çok Cameron Diaz'ı beğendim. İlginç şekilde şu anki haline hiç benzemiyor. Yaşlandıkça (estetistiklendikçe ya da :D) güzelleşmiş kadın. Oscar adayı olan Catherine Keener ve John Malkovich de iyiydi. :)

Yedi buçukuncu kat olayı çok enteresandı. :D Filmi masalsı bir dünyaya almak için güzel bir yol bence. Filmde her türlü tuhaflık olabilir mesajına izleyici oradan alıştırılmış?

Kukla sahneleri gerçekten inanılmaz kaliteliydi. Herhalde o işin en büyük ustalarından birine verilmiş. :)

Sean Penn, Charlie Sheen gibi sürprizler çok hoştu. :)

En beğendiğim sahnelerden birkaçı:

Schwartz çiftinin aynı anda Maxim'in üstüne atlaması. :D Hayatımda izlediğim en absürt sahnelerdendi kesinlikle. :D

Ve tabii ki John Malkovich'in kendi zihnine girip her şeyi Malkovich olarak görmesi hayatımda gördüğüm en absürt şeylerden bir diğeriydi. Sesli güldüm o kısımda. :D

Evet sonlara doğru senaryo daha iyi bir yöne gidebilirdi ama sağlık olsun diyelim. :):)

Herkes izlesin bence, bir daha bu kadar absürt bir şey zor bulursunuz. :D

8.5/10

Ödüllerimde aday adayı olmayı başardığı dallar:
  • En İyi Film
  • En İyi Yönetmen (Spike Jonze)
  • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Cameron Diaz)
  • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Catherine Keener)
  • En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (John Malkovich)
  • En İyi Senaryo
  • En İyi Kurgu
 
Son düzenleme:

cevaa

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
22,434
Reaksiyon puanı
4,419
Puanı
911
Yaş
30
Konum
İstanbul
Konusuna bakınca saçma bişey olacağını tahmin etmiştim ve öyle de oldu. Çerez niyetine izlediğim gençlik komedi filmlerinden izleseydim daha iyi olurdu.

İlk 25 dk. bayaa sıkıldım ama sonrasında konuya girince film biraz ilginçleşti ama sonlara doğru iyice saçmaladı.

John Cusack iyiydi ama bu adamın hangi filmini izlersem izleyeyim benim aklımda Say Anything filmindeki hali aklımda gelecek orda çok iyiydi :D

Cameron Diaz'da başarılıydı, bi ara göremedim derken Craig'in karısı olduğunu farkettiğimde şaşırdım, yaşlandıkça güzelleşmiş :D

Malkovich Malkovich sahnesi sesli güldürdü :D

Herkesin beğeneceği bir film değil, bende pek beğenmedim zaten ama filmin ortalamasını düşürmemek adına

7/10
 

Tzira

Emekli
Katılım
2 Kasım 2013
Mesajlar
2,575
Reaksiyon puanı
2,714
Puanı
280
Yaş
28
Konum
İstanbul - Bologna - Bursa - Ordu
Gerçekten ilginç bir filmdi. İzlemeden önce Ekşi Sözlük'teki yorumlarını okumuştum, filmi anlamak zor falan denmiş ama bence o kadar da karışık değildi.

Ben de herkes gibi filmin ilk 25 - 30 dakikasını oldukça durgun buldum fakat sonradan işler değişti. Film sonradan daha sürükleyici bir hal aldı.

7.5'uncu kat olayı da bana Harry Potter'daki 9 üç çeyrek peronunu hatırlattı. :D

John Cusack oldukça iyi bir iş çıkarmış. Cameron Diaz da kendisinden beklenmeyecek derecede iyi bir performansa imza atmış, gerçi filmde o kadar çirkinleştirmişler ki kadını tanınmayacak haldeydi resmen. Catherine Keener'ı başta gıcık buldum fakat sonradan ısındım. Ama yine de bence de filmin yıldızı John Malkovich'ti.

Bu arada herkesin Malkovich deyip durduğu sahne bence filmin en komik sahnesiydi. Özellikle şarkıcının söylediği şarkının sözlerinin de Malkovich olması beni oldukça güldürdü. :D O sahnenin bir kısmını Ersin Karabulut Sandık İçi'nde çizmişti bir keresinde ama ne için çizmişti tam hatırlamıyorum, ama sırf bu yüzden daha filmi izlemeden böyle bir sahne olduğunu biliyordum. :D

Bu arada Charlie Sheen'in yaşlılığı neydi öyle. :D

Bence illa da izlenmesi gereken bir film değil, ama yine de güzel bir filmdi, yani açıkçası ben kendi adıma başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

7.5/10
 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
Film herkesin hoşlanıpta katlanabileceği bir film değil. Kendi açımdan klasik Hollywood komedi filmlerinden sıkıldığım için severek izledim. Kurgu bir kere süper kurgulanmıştı. Bu yüzden konusunu da çok ilginç ve güzel buldum. Müzikleri ve diğer ögeleriyle kesinlikle harikaydı. Filmin içine girmek istedim. :)

Oyuncuların performansı çok iyiydi ama Cameron Diaz'ın saçları çok kötüydü. :)

Malkovich, Malkovich , Malkovich sahnesi sesli güldürdü. Filmin en önemli noktası Maxine'in John Malkovich'in bedenine girdiği bir zamanda Lotte ile yaşadığı seks tecrübesinin ardından cinsel tercihlerinin değişmesi. Ayrıca Malkovich'in bedeni - Craig - Maxine - Lotte arası garip aşk dörtgeni oldukça güzeldi. :)

Son kısımlarında oralar bana göre daha anlaşılır yapılabilirdi. :)

Malkovich'in gözünden görülenler artık küçük kızın gözünden görülüyor. Kuklacı da Maxine'e hala saplantılı olduğu için ve onu görmek için de kızın içine giriyor yanlış anlamadıysam. (b)

Sıradışı güzel bir film. 8/10
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,626
Reaksiyon puanı
62,950
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Denildiği gibi herkesin sevebileceği bir film değil, ama beğenenin de çok hoşlanabileceği bir yapım. Öncelikle çok özgün ve ilginç bir konusu var, bu da izleyicilerin dikkatini çekmek için güzel bir şart

Spike Jonze, üslubunu beğendiğim bir yönetmen. Burada da Charlie Kaufman'ın senaryosunu küçük ve orijinal detaylarla güzelce harmanlayarak ortaya iyi bir iş çıkarmış.

Başları (giriş kısmı olduğu için) gerçekten de durgundu, ama daha sonra tempo yükselmeye başladı. Kurgu ve müziği de çok başarılı buldum, film ile güzel bir uyum sağlamıştı.

John Cusack'ı beğendim, genel olarak iyi bir performans sergilemişti. Cameron Diaz'ın görünüşünü biraz yadırgadım, ama o da iyiydi. Oscar adaylığı alan Catherine Keener da bu üçlünün arasında en iyisiydi bence.

Ama alkışların bir kısmı da John Malkovich'e gitmeli bence. Kendiyle dalga geçme özgüvenine sahip olması ve iyi oyunculuğu nedeniyle takdirimi kazandı.

Denildiği gibi "Malkovich, Malkovich", filmin en komik sahnesiydi kesinlikle. :)
Sonuç olarak orijinal bir fikrin doğru bir ekip ile buluşabildiğinde nasıl güzel sonuçlar doğurabileceğini gösteren, iyi bir film olmuş bence. Beğenilmeyebilir, ama bence şans verilmesi gereken bir yapım. Jonze'u tanımak için de iyi bir alternatif. :)

8,5/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
İlk 30 dakikası çok iyiydi ancak sonradan durgunlaştı. İlk 30 dakikasında sanki acaba bilimkurgu olabilir mi dedim ama alakası yokmuş.

Konu hiç özgün değil. Oyunculukları açıkcası pek beğenmedim, filmin adını taşıyan oyuncuyu da pek beğenmedim. Catherine Keener hele hiç mükemmel değildi, sadece çekiciliğini kullanmak istemişler. Cameron Diaz ne iyi ne kötü, sıradan bir oyunculuk yapmış ama John Cussack baya iyiydi hakketten.

Kurgu çok daha iyi hatta başyapıt olabilirdi ama vasatın biraz üstünde kalmış. Böyle felsefi bir konuyu sanat yerine bilimkurgu ile harmanlasalardı tam bir başyapıt olurdu, Matrixle bile kıyaslanabilirdi belki. Ama olmadı.

Konuyu haddinden fazla üstü kapalı yapmışlar. Cevaplanmadık onca soru. Mesela niye John Malkovich? Yahut Craig nasıl adamın vücudunu kontrol etmeyi öğrendi? Öyle yavaş yavaş öğreniyorum demek, kolaya kaçmaktır.


Aslında filmin anlattıkları binlerce yıllık düşünceler bütünü ama bence film bunu başarılı anlatamamış ya da sanatsallığa aşırı önem verdiklerinden herkese hitap etsin istememişler.

Mesela insanın beyindeki küçücük bir hücrede hapsolmuş olması asırlık bir düşünce. Matrix de bile geçer bu. Yine hayatın bir kukla oyunu olması, varoluş hakkında derin düşünceler....

Bunlar esasında çok derin konular. Filmde derin ama konular derin olduğu için değil, yönetmen derin olsun istediği için. Konuların filmde pek üzerinde durulduğu yok, sadece arada gösterilmiş.


Tek beğendiğim sahne şempanzenin flashback yapması ve maymunların dilini altyazı olarak geçmeleri. :D Onun haricinde filmin absürt komediyle pek ilgilisi yok, bence.

Velhasılıkelam daha açık, daha başarılı olabilirdi. Tümüyle açık olsun demiyorum, en azından Donnie Darko gibi olabilirdi.

5.5/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
İlk 30 dakikası çok iyiydi ancak sonradan durgunlaştı. İlk 30 dakikasında sanki acaba bilimkurgu olabilir mi dedim ama alakası yokmuş.

Konu hiç özgün değil. Oyunculukları açıkcası pek beğenmedim, filmin adını taşıyan oyuncuyu da pek beğenmedim. Catherine Keener hele hiç mükemmel değildi, sadece çekiciliğini kullanmak istemişler. Cameron Diaz ne iyi ne kötü, sıradan bir oyunculuk yapmış ama John Cussack baya iyiydi hakketten.

Kurgu çok daha iyi hatta başyapıt olabilirdi ama vasatın biraz üstünde kalmış. Böyle felsefi bir konuyu sanat yerine bilimkurgu ile harmanlasalardı tam bir başyapıt olurdu, Matrixle bile kıyaslanabilirdi belki. Ama olmadı.

Konuyu haddinden fazla üstü kapalı yapmışlar. Cevaplanmadık onca soru. Mesela niye John Malkovich? Yahut Craig nasıl adamın vücudunu kontrol etmeyi öğrendi? Öyle yavaş yavaş öğreniyorum demek, kolaya kaçmaktır.


Aslında filmin anlattıkları binlerce yıllık düşünceler bütünü ama bence film bunu başarılı anlatamamış ya da sanatsallığa aşırı önem verdiklerinden herkese hitap etsin istememişler.

Mesela insanın beyindeki küçücük bir hücrede hapsolmuş olması asırlık bir düşünce. Matrix de bile geçer bu. Yine hayatın bir kukla oyunu olması, varoluş hakkında derin düşünceler....

Bunlar esasında çok derin konular. Filmde derin ama konular derin olduğu için değil, yönetmen derin olsun istediği için. Konuların filmde pek üzerinde durulduğu yok, sadece arada gösterilmiş.


Tek beğendiğim sahne şempanzenin flashback yapması ve maymunların dilini altyazı olarak geçmeleri. :D Onun haricinde filmin absürt komediyle pek ilgilisi yok, bence.

Velhasılıkelam daha açık, daha başarılı olabilirdi. Tümüyle açık olsun demiyorum, en azından Donnie Darko gibi olabilirdi.

5.5/10
Senin beğeneceğini düşünüyordum ama bu aralar verdiğin puanlarla şaşırtıyorsun. :)

Konu hiç özgün değil dedikten sonrasını okumayacaktım ama ayıp olmasın diye okudum. :D
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
@OzaN dediğim gibi filmi sanattan çok bilimkurguyla çevirselermiş mükemmel olurmuş, mesela Matrix 'in de konusu hiç özgün değil, hatta ordan burdan toplama bir film bunu kimse inkar etmiyor. Ama film efsaneler Efsanesi? Çünkü işleyiş tarzları çok farklı. Eğer John malkovich filmi için işleyiş bakımından özgün diyorsanız kesinlikle kabul ediyorum ama konu anlamında daha önce hiç duyulmamış, insanların aklına pek gelmemiş konular değil.

Tabi "özgün konu" derken kime göre neye göre gibi bir problem de ortaya çıkabilir. :)
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
@OzaN dediğim gibi filmi sanattan çok bilimkurguyla çevirselermiş mükemmel olurmuş, mesela Matrix 'in de konusu hiç özgün değil, hatta ordan burdan toplama bir film bunu kimse inkar etmiyor. Ama film efsaneler Efsanesi? Çünkü işleyiş tarzları çok farklı. Eğer John malkovich filmi için işleyiş bakımından özgün diyorsanız kesinlikle kabul ediyorum ama konu anlamında daha önce hiç duyulmamış, insanların aklına pek gelmemiş konular değil.

Tabi "özgün konu" derken kime göre neye göre gibi bir problem de ortaya çıkabilir. :)
Konu şu:
Gizemli bir delikten bir ünlünün kafasına girme.

Matrix falan çok çok farklı kalıyor. Benim aklımın ucundan bile geçmezdi iki filmi karşılaştırmak. Evet belki çok çok uzaktan felsefik bir benzerlik kurulabilir ama bu filmin konusuna özgün değil demek bence kabul edilebilir bir şey değil. İzlediğim en özgün konuya sahip şeylerden biriydi. :)
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Konu şu:
Gizemli bir delikten bir ünlünün kafasına girme.

Matrix falan çok çok farklı kalıyor. Benim aklımın ucundan bile geçmezdi iki filmi karşılaştırmak. Evet belki çok çok uzaktan felsefik bir benzerlik kurulabilir ama bu filmin konusuna özgün değil demek bence kabul edilebilir bir şey değil. İzlediğim en özgün konuya sahip şeylerden biriydi. :)

O halde en genel anlamıyla konusu şu

Kendini başkasının içinde bulmak

Ancak konunun işleniş tarzı filmde geçen olaylar. İşleniş tarzının özgürlüğü konusunda şüphem yok, ancak görüldüğü gibi filmin konusuna en genel anlamda baktığımızda bu konuyu daha önce milyonlarca insan düşünmüştür. Misal ben acaba başkasının kafasına girsem nasıl olurdu? Onun gördüğü mavi renk ile benim gördüğüm mavi rengin aynı olduğundan ancak o zaman emin olurdum... Gibi gibi düşünmüşümdür daha önce. Ki bu düşüncenin kaynağı da bana ait değil, eminim birçok insan var benim gibi düşünmüş olan.

Aynı şekilde konumuz bu değil ama mesela Truman Show 'da Truman' ın yaşadığı durumun kendimizde olup olmadığını daha önce muhakkak düşünmüşüzdür, ben taa 4-5 yaşındayken tüm hayatımın bir TV dizisi olabileceğini aklıma getirmiştim, daha Truman Show bile çekilmemişken :) Doğal olarak istesem de Truman Show özgün konulu bir film diyemem, belki özgün bir film ama özgün konulu değil, tıpkı bu filmde de olduğu gibi.

Aslında bu tartışma sabaha kadar devam etse bitmez, benim için özgün olmayan başkası için özgün olabilir sonuçta filmde reddedemeyeceğim şeylerden biri de sanatsal ağırlıklı olması. E, sanat da kişiden kişiye farklı düşünceler, farklı beğeniler çıkartan bir alan olduğuna göre... :)
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
O halde en genel anlamıyla konusu şu

Kendini başkasının içinde bulmak

Ancak konunun işleniş tarzı filmde geçen olaylar. İşleniş tarzının özgürlüğü konusunda şüphem yok, ancak görüldüğü gibi filmin konusuna en genel anlamda baktığımızda bu konuyu daha önce milyonlarca insan düşünmüştür. Misal ben acaba başkasının kafasına girsem nasıl olurdu? Onun gördüğü mavi renk ile benim gördüğüm mavi rengin aynı olduğundan ancak o zaman emin olurdum... Gibi gibi düşünmüşümdür daha önce. Ki bu düşüncenin kaynağı da bana ait değil, eminim birçok insan var benim gibi düşünmüş olan.

Aynı şekilde konumuz bu değil ama mesela Truman Show 'da Truman' ın yaşadığı durumun kendimizde olup olmadığını daha önce muhakkak düşünmüşüzdür, ben taa 4-5 yaşındayken tüm hayatımın bir TV dizisi olabileceğini aklıma getirmiştim, daha Truman Show bile çekilmemişken :) Doğal olarak istesem de Truman Show özgün konulu bir film diyemem, belki özgün bir film ama özgün konulu değil, tıpkı bu film de olduğu gibi.

Aslında bu tartışma sabaha kadar devam etse bitmez, benim için özgün olmayan başkası için özgün olabilir sonuçta filmde reddedemeyeceğim şeylerden biri de sanatsal ağırlıklı olması. E, sanat da kişiden kişiye farklı düşünceler, farklı beğeniler çıkartan bir alan olduğuna göre... :)
Hiç katılmıyorum dediğine. Çok geniş düşünüyorsun. Senin mantığınla hangi filmler özgün onu da merak ettim. Hemen hemen her filmi farklı bir yöne genelleyerek başka bir filme benzetebilirsin.

Sen kafandan geçirmiş olabilirsin böyle bir şeyi ama değerlendirirken öyle bir film yapılmış mı ona bakman lazım. Sonuçta her filmin konusunu birileri aklından geçirmiş olabilir. :)
 

Maskeli Fedai

Favori Üye
Katılım
31 Mayıs 2012
Mesajlar
36,407
Reaksiyon puanı
37,566
Puanı
1,059
Konum
Troller Kasabası
Açıkçası ilginç bir filmdi.Öyle herkesin beğeneceği bir türden değil.İlk dakikalar hariç bana göre sıkıcıydı.

Müzik ve kurgu iyiydi de pek beklediğim gibi değildi.Bazı yerlerde saçma bile buldum

Oyunculuklar ise iyi sayılırdı.Öyle aman aman kendini öne çıkartan bir oyunculuk göremedim filmde

Puan: 6/10
 

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,698
Puanı
461
Konum
İstanbul
Being John Malkovich (1999)

+ Bu kadar muazzam bir fikir bu kadar kolay harcanabilirdi. Çok harika bir girişten sonra çok sıkıcı ve aşırı uzun bir orta bölüm. Finale öyle şaşalı değildi, bazı kısımları çok boş öylesine konulmuş.

+ Özellikle kukla sahneleri iyiydi, şu jenerasyon olayı ve ardında ki başka birinin bedenini kontrol etmesi,7.5'uncu kat olayları çok çok iyi fikirlerdi ama bir filmi böylesine harcadılar gereksiz doldurlamalarla.

+ Sanırım herkes gibi en baştan beri eğer John oraya girerse sorusu aklımızda yer bulmuştur? Orada ki fikirde güzeldi aslında bunuda eklemek istedim.

+ Genel olarak iyi puanlamalar almış, bence filmde fikiri çok iyi bulduklarından sıkıcı kısımları onun etkisiyle azaltmış olabilirler diye düşünüyorum yoksa mümkünatı yok bu puanların.

+ Şuraya bir parantez geçeyim, film ciddi anlamda özgündü, aslında sinirlendiğim noktada bu oldu sırf bu yüzden bile yerebilirim nasıl harcadılar diye.

+ Film IMDb ve Sinemalar.com'dan 7.8 ile puanlamış. Gerçekten bu film 2 saat değilde (-)1.30 saat felan tutsa gideri vardı belki der ve,

Filme Puanım: 6.5

maxresdefault.jpg