- Bu sezon ekrana Show TV’de yayımlanan ‘Aziz’le döndün. Neydi bu işte senin ilgini çekip kalbini çalan?
Daha önce de iki farklı dönem filminde rol almıştım. Televizyondaki ilk dönem dizim ‘Aziz’ oldu. Hikâyenin geçtiği dönem, anlatımın doğal ve sadeliği okuduğum anda beni etkiledi. Senaryonun gerçekçi ve sarsıcı diyalogları elimden hiç bırakmadan sonuna kadar okumama neden oldu. Hücrelerime kadar işledi hikâye, diyebilirim. Bu da hikâyenin içinde yer almayı isteyip “Evet” dememi çok kolaylaştırdı.
- Canlandırdığın Aziz karakteri senin gözünden nasıl bir adam?
1930’ların Antakya’sında en büyük ve tek halı üreticisi Payidar ailesinin oğlu Aziz. Refah ve zenginlik içinde bir hayat sürerken Fransız delegesinin oğlunu öldürmesiyle kaderi değişiyor. Doğduğu toprakları, biricik aşkını, kısacası sahip olduğu her şeyi geride bırakmak zorunda kalıyor. İki yıl sonra öldü zannedilirken geri döndüğündeyse her şeye sil baştan başlamak zorunda kalıyor. Aziz, verdiği hayat mücadelesiyle küllerinden yeniden doğarken, kalbini kapattığı aşk hiç beklenmedik bir şekilde karşısına çıkıyor. Bu öyle bir aşk ki kararlı, inatçı ve pes etmek nedir bilmeyen Aziz’in gücüne güç katarken halkın da kahramanı olmasına neden oluyor. Kahramanlığın tutku dolu bir aşkla harmanlandığı, anlatımı da çok güçlü bir hikâye.
- Nasıl bir hazırlık yaptın?
Senaryo ve genel hikâye çok doğru kurulup anlatıldığı için karakter kendiliğinden ortaya çıktı. O döneme dair araştırmalar yapıp bulabildiğim hikâyeleri okudum. Ayrıca yönetmenimizle de karakter üzerine sohbet edip okuma provalarında onu geliştirdik.
- Aziz’in hayatında bir anda büyük bir değişim oluyor. Sen hiç böyle büyük değişimler yaşadın mı?
Aziz kadar büyük bir değişiklik, böyle güçlü bir kader oyunu yaşamadım. Umarım yaşamam da... Ancak ben de biraz Aziz gibiyim; mücadele etmenin insanı güçlendirdiğine inanırım. Hayat, yaptığımız seçimlerle başımıza gelenler aslında. İçinde bulunduğumuz koşulları beğenmiyorsak yeni seçimler yapmalıyız. Önemli olan, bu cesarete ve inanca sahip olmak, gerisi bir şekilde gelir. Yeter ki insan kolay pes etmesin. İlla bir çıkış yolu bulunur.