Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Amerikanlar sever böyle filmleri.Oscarla birlikte çok iyi pompaladılar.Christopher Kyle'ın biyografisine baktım birçok masum insan katlettiği ortada.Yine kahraman olarak tanıtılıyor tabii.The Hurt Locker'ın yenisi gibi duruyor bakalım.
Amerikanlar sever böyle filmleri.Oscarla birlikte çok iyi pompaladılar.Christopher Kyle'ın biyografisine baktım birçok masum insan katlettiği ortada.Yine kahraman olarak tanıtılıyor tabii.The Hurt Locker'ın yenisi gibi duruyor bakalım.
"Güzel, cici Amerikalı, pis Müslüman "filmin arkaplandaki asıl amacı.
Bence sinema sanatında her şeyden önce bir ahlak olmalıdır. İşte bu film ahlaksız bir film!
Açıkcası filmi izlemeden önce beklentim çok büyüktü. Hem Clint Eastwood olması hem de filmin konusu, fragmanı(ki fragmanı müthişti) çok ilgimi çekmişti. Hatta Oscar için bile desteklerim diyordum.
Aşırı milliyetçi iğrenç bir film. Akılları sıra çocuk katili adamları kahraman, efsane, melek gibi gösterecekler! Hiç yakışmadı bu film Eastwood üstada hem de hiç!
Nedense 160 askerle tek bir mekanda sıkışık kalan bir adamın hepsini sırayla tek tek öldüreceğini sanmıştım konusunu okuduğumda? Bu olay aklımda nerden kaldı hatırlamıyorum. Belki Tarantino'nun filmi Soysuzlar Çetesi'nde böyle bir konu mu vardı? Hani adam askerde yaptığı kahramanlıklardan ötürü kendisi için çekilen filmde başrol oynuyordu? Hitler de izlemeye geliyordu sanki? Neyse konumuz o değil.
Bu film için ne desem az. Hani Amerikalıların gözünden anlatıyor desek, Stanley Kubrick'in kemikleri sızlar. Sadece at gözlüğününe bakarak anlatmışlar.
Bir şey değil sonlarına kadar acaba ironi mi yapıyorlar, son anda hiciv mi edecekler Amerika'yı diye bekledim. Hele "Dünyanın en iyi ülkesi Amerika için her şeyi yapmaya hazırım" türünden bir diyalog geçti ki... Kesin adam sonunda hatasını filan anlayacak, ders çıkaracak dedim ama... Neyseki o diyaloğun geçtiği sahnede 30 saniyeliğine görünüm bir adam "Yav he he" havasındaydı ama bu hiç önemli değil.
Filmin konusu, terörist Amerikalıların Irak'ta yaptığı vahşeti kahramanlık havası içinde ballandıra ballandıra anlatmaları. Başka türlü açıklanamaz. Hayatımda bu kadar buram buram propaganda kokan bir film görmedim. Aynı bizim Kurtlar Vadisi Irak'ın bildiğiniz Hollywoodvari versiyonu.
Ülkesini işgal eden teröristlere karşı savunan adamın kötü, işgal ettiği ülkede çoluk çocuk önüne geleni öldüren adamın kahraman olduğu bir film. Olay bu kadar basit!
Adam çocuk katlediyor, kadın katlediyor ve filmin sonunda duygusal bir şekilde "vay be ne efsane adammış" dedirtmeyi amaçlıyorlar. Açıkcası filmin sonu oldukça duygusaldı ama bu bile. . .
Clint Eastwood'u severim ama bu olmamış. Ve malesef Eastwood, yönetmenlik açısından asla Stanley Kubrick olamayacaksın.
Bu film ile birlikte Stanley Kubrick'in değerini çok iyi anladım. Bu filmi izlemeden önce acaba Full Metal Jacket havasında mı geçecek diye düşünmüştüm. Ama iki film birbirinden o kadar uzak ki...
Daha önce de belirttiğim gibi bu film ABD devletinin projesi ve koyu bir propaganda işi. Aklı başında her Amerikalı bile bu filmin saçmalık olduğunu anlar.
Hey gidi Kubrick hey yerini dolduracak bir adam halen gelmedi. Full Metal Jacket'te nasıl yerden yere vurmuştu kendi ülkesi ABD yi.
Aynı şekilde Coppola'da "Kıyamet" filminde çok cesur bir şekilde ABD yi eleştirmişti.
Peki Ya Clint Eastwood? Her zaman bildiğimiz klişe bir açıdan pohpolamış da pohpolamış! İşte savaştan gelen kahraman(!) Amerikan askerinin psikolojik olarak çökmesi... bunu daha önce çok gördük. Full Metal Jacket'ta da bu vardı, Kıyamet'te de. Hatta The Deer Hunter'da da. Ama hiçbiri propaganda amacı gütmemişti.
Oyunculuk pek iyi değildi, müzikler iyi değildi, görüntü yönetmenliği pek iyi değildi. Belki ses kalitesi biraz iyiydi biraz da yönetmen. Gerisi çöp. Ne kurgu ne senaryo. Ne de vermek istediği mesaj beş para etmez.
Büyük bir zaman kaybı.
Not: Bu film ola ki Oscar'da En Iyi Film Oscar'ını alırsa benim Oscar'la işim tamamen biter. Oscar'ınız batsın der geçerim. Uzun süredir bir filme bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum.
Filmi yeni bitirdim ve çok çok üzgünüm.Clint Eastwood'un son filmi böyle olmamalıydı.Eastwood gibi birinin böyle faşist olmasına mı üzüleyim yoksa IQ'su 3 basamağın altında olan faşistlere film yapmasına mı üzüleyim.Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Yani bunların demek istediğiyle "naziler ne kahraman adamlardı be" demek aynı şey aslında.Zaten önceki yorumda da yazılmış hani Inglorious Bastards'ta 300 kişiyi öldüren Nazi'nin filmi yapılıyordu ya.İşte burada o eleştirilen parodisi yapılan filmin gerçeğini yapmışlar.
Filmin içeriğine gelirsek her zaman bildiğimiz kahraman Johnnyler ve terörist Müslümanlar.Benim anlamadığım nasıl oluyor da işgalci kuvvetler ülkesini kurtaran kahraman olarak gözüküyor.Peki gerçekten ülkesini savunmaya çalışan halk nasıl terörist olarak gösteriliyor.
Film o kadar iğrenç ki kadın ve çocuk cinayetletini savunuyor bunu yapmamızın bir amacı var diyor.Bunları yapan şerefsizleri de kahramanlaştırıyor.
Film böyle apar topar çekilmiş özensiz bir film gibi duruyordu ayrıca.Aksiyon sahnelerini beğenmedim,hatta çok etkileyici olması gereken bir sahne saçma sapan yavaşlatma efekltleriyle hiç edilmiş.Filmin geneli de çok sıkıcı zaten.
Oyunculuklar Bradley Cooper dışında vasat.Bradley Cooper da Oscar adaylığını hak etmemiş ama diğer aday olamayanlara bakınca.Müzik az vardı ama etkisizdi.Credits kısmında bile müzik çalmadı zaten.
Sonuç olarak bu film yıkama,yağlama,yalama ve sıvama operasyonudur.Savaşın gerçek yüzünü görmek istiyorsanız Born On The Fourth Of July ya da Platoon'u falan izleyin o zaman savaş neymiş Amerika neymiş anlarsınız.Hem de savaşa bu ucuz milliyetçilerin at gözlüğünden değil bizzat savaşta bulunmuş Oliver Stone'un gözünden bakmış olursunuz.
Filmin fragmani her ne kadar ilgi cekici olsa da, Bradley Cooper'in basrolünde rol almasi da filme ilgiyi cekiyor diyebiliriz. Lakin film o kadar da olaganüstü sayilmaz.
Film'in 6 dalda Oscar adayi olmasi da acikcasi sasirtti filmi izledikten sonra. Bradley Cooper'in ön planda oldugu bir filmde baska ön plana cikan bir oyunculuk yoktu filmde. Senaryo olarak Uyarlama Senaryo'da aday gösterilen bu film bence Gone Girl'den daha iyi bir film degil. Kurgu olarak ortalama diyebiliriz ki Ses'te iki dalda aday olmasi gercekten sasirtici.
Filmi bir Amerikali gözünden bakacak olursak gurur verici gibi gözükse de diger arkadaslarin yazdigi gibi beyin yikama politikasi sergilenmis. Amerikalilar iyi, Müslümanlar hepsi kötü adam olarak gösteriliyor ki bu acikcasi hic hosuma gitmedi. Gerci Amerika'nin böyle oldugunu herkes biliyor ama böyle gözümüze sokulmasi acikcasi beni rahatsiz etti.
Acik söylemek gerekirse görüntü kalitesi beni hayal kirikligina ugratti. Bazi sahneler sanki acele ile cekilmis gibiydi. Önemli sahnelerde hatalar vardi yada o sahneler bir sekilde bozuldu. Yönetmen'in sadece gercekten Keskin Nisanciligin gözümüze sokuldugu sahnelerde basarili buldum.
Filmin bence en iyi tarafi hep bir hareketlilik olmasi. Sadece filmin sonundan pek zevk almadim diyebilirim, cok yavan geldi bana.
Film'in bas kahramani gercek hayatta 4 kere Irak'a gitmis.
Ama yanilmiyorsam filmde sadece 3 kere gittigi gösteriliyor yada ben birini atladim.
Film'den beklentim ayrica ölümü gösterip gösterilmeyecegiydi.
Gösterilmemesi ve Amerika'daki törenden kesitler gösterilmesi tam bir hayal kirikligi oldu benim acimdan.
Bradley Cooper tam olarak soguk bir karakteri canlandirdi bence.
Tam bir asker ve ailesini önemsesede vatani onun icin her seyden üstündü. Filmdeki doktor ile arasindaki görüsme bence iyi kurgulanmisti.
Genel olarak catisma sahnelerinden zevk aldim ama film beklentimin kat ve kat altinda kaldi diyebilirim.
Film, adını iyi yansıtan bir Amerikan milliyetçiliği filmi. Bu filmden tarafsızlık beklemek doğru olmaz. Savaşlarda hep böyledir zaten, bir tarafın katil olarak gördüğü adam diğer tarafın kahramanı olur. Bu film de öyle bir adamın hikayesini anlatmış. Kabul ediyorum yoğun bir milliyetçilik ve tek taraflı bakış açısı var ama bunlar benim filmi değerlendirmemi kolay kolay etkilemez. Ben sinema açısından baktım ama o açıdan da çok parlak bir iş değildi.
Savaş sahnelerindeki çekimler gerçekten çok iyi, sesler falan zaten Oscar adaylığını hak eden cinsten ama senaryo vasat. Yine de en azından Kathryn Bigelow filmlerine göre çok daha az sıkıldım.
Bradley Cooper yine iyi ama üst üste üçüncü Oscar adaylığını hak edecek kadar da değil bence. Gerçi Jake Gyllenhaal'e göre daha iyi gibi. David Oyelowo'yu da izleyip hak edip hak etmediğine öyle karar vermek lazım.
Sienna Miller'ı da ben başarılı buldum. Her ne kadar çok sevsem de Keira Knightley'den daha iyiydi mesela...
Kimine göre cani olan kimine göre kahraman olabilir ama önemli olan objektif ve eleştirel yaklaşmak.Sen bir sanat eserini dürüstçe,doğru ve etkileyici olarak işlersen işte o zaman Full Metal Jacket gibi Platoon gibi efsane olur.
Bu film yakında unutulur ama yukarıdaki filmler her zaman savaş filmleri konusunda kült bir örnek olarak kalacak.
İşte akıl almaz bir hata daha. 2014 yılındayız (yani filmin çekildiği yıl) ve tamı tamına 6 Oscar adayı almış(!) Bir filmden kabul edilemez bir hata! Resmen oyuncak bebeği oynatmışlar. 1950 li yıllarda değiliz dikkatinizi çekerim. Sırf bu bile filmden yüksek bir puan kırmak için büyük bir sebep. Filmin ahlaksal yanı bir yana, sinematogrif yanı da sıfır! Resmen vasat bir film ve alelacele yapılmış. Ve bu film 2001 A Space Odyssey'den daha yüksek bir puanı haketmiyor.
Ortada kesin ve tartışmasız bir gerçek varsa o da bu filmin sırf politik açıdan bu kadar Oscar adaylığı (ve Oscar) aldığıdır. Yoksa sinemasal açıdan da beş para etmediği bal gibi ortada.
İşte akıl almaz bir hata daha. 2014 yılındayız (yani filmin çekildiği yıl) ve tamı tamına 6 Oscar adayı almış(!) Bir filmden kabul edilemez bir hata! Resmen oyuncak bebeği oynatmışlar. 1950 li yıllarda değiliz dikkatinizi çekerim. Sırf bu bile filmden yüksek bir puan kırmak için büyük bir sebep. Filmin ahlaksal yanı bir yana, sinematogrif yanı da sıfır! Resmen vasat bir film ve alelacele yapılmış. Ve bu film 2001 A Space Odyssey'den daha yüksek bir puanı haketmiyor.
Ortada kesin ve tartışmasız bir gerçek varsa o da bu filmin sırf politik açıdan bu kadar Oscar adaylığı (ve Oscar) aldığıdır. Yoksa sinemasal açıdan da beş para etmediği bal gibi ortada.
filmi daha izlemedim sadece bebekli video ya baktım şimdi gerçekten çok yapay bir duruşu var oyuncak olduğu anlaşılıyor tahta parçası gibi kaldırıp kucaklıyor sonra beşiğe koyunca sadece bebeğin mırıldanışları gözüküyor ama yüzü gösterilmiyor , neden böyle bir yol seçmişler başka alternatif yokmuymuş acaba tam da bilemiyorum asıl sorunun ne olduğunu ?
ama haberde şu yazı daha çok dikkatimi çekti
''Filmin çekildiği Kaliforniya'da bir bebek oyuncunun sette çalışabilmesi sıkı kurallara bağlanmış durumda. Bir bebek sette günde yalnızca 20 dakika çalışabilir. Bir çalışma izni ve doktordan alınmış bir belge ile birlikte bir hemşire, bebeğin anne-babası ve çocuk işçi kanunları konusunda uzman bir görevlinin de sette bulunması gerekir. ''
aynı durum bizde nasıldır acaba ? film setinden bebeğini getirene 100 tl vereceğiz deseler bir saat sonra kapıya 1000 tane bebek yığarlar amerikayı her tür eleştirmek mümkün ama kendi insanlarına verdikleri değeri görünce bizi bayağı bayağı bir solladıkları anlaşılıyor
@destere Hiç şüphesiz ABD'deki yaşam standartlarıyla Türkiye 'deki yaşam standartları kıyaslanamaz bile. adamlar her şeyde en iyisi ona da laf yok. Ama böyle amatörce hazırlanmış bir işin sırf buram buram ABD propagandası kokuyor diye 6 dalda oscar göstermek mide bulandırıcıdır. 20 dakika az bir süre değil zaten bebeğin görüntüsü saniyelik. Bu hata kabul edilemez. Bizdeki Stv'nin Cehennem hatası gibi tarihi bir hata.
@destere Hiç şüphesiz ABD'deki yaşam standartlarıyla Türkiye 'deki yaşam standartları kıyaslanamaz bile. adamlar her şeyde en iyisi ona da laf yok. Ama böyle amatörce hazırlanmış bir işin sırf buram buram ABD propagandası kokuyor diye 6 dalda oscar göstermek mide bulandırıcıdır. 20 dakika az bir süre değil zaten bebeğin görüntüsü saniyelik. Bu hata kabul edilemez. Bizdeki Stv'nin Cehennem hatası gibi tarihi bir hata.
bu filmi izleyeceğim de pek bir hayal kırıklığına uğrayacağımı sanmıyorum clint eastwood un iyi kötü çirkindeki oyunculuğu ve o filme olan saygım dışında eastwood la alakalı pek bir beklentim yok, clint amcamız olsun bruce wills olsun arnold olsun bu tayfa amerikan milliyetçisi faşo tayfadır yönetecekleri filminde tarafsız olmasını beklemek abesle iştigal )
İşte akıl almaz bir hata daha. 2014 yılındayız (yani filmin çekildiği yıl) ve tamı tamına 6 Oscar adayı almış(!) Bir filmden kabul edilemez bir hata! Resmen oyuncak bebeği oynatmışlar. 1950 li yıllarda değiliz dikkatinizi çekerim. Sırf bu bile filmden yüksek bir puan kırmak için büyük bir sebep. Filmin ahlaksal yanı bir yana, sinematogrif yanı da sıfır! Resmen vasat bir film ve alelacele yapılmış. Ve bu film 2001 A Space Odyssey'den daha yüksek bir puanı haketmiyor.
Ortada kesin ve tartışmasız bir gerçek varsa o da bu filmin sırf politik açıdan bu kadar Oscar adaylığı (ve Oscar) aldığıdır. Yoksa sinemasal açıdan da beş para etmediği bal gibi ortada.
Valla ben bu haberi gördüm ama çok önemsemedim. Filmi izlerken hiç fark etmedim sizler yazmadığınıza göre sizler de fark etmediniz. Şimdi videoyu bir kez daha izledim kabul ediyorum dikkat edilince anlaşılıyor ama çok aşırı bir tarafı da yok.
Filmin Oscar adaylığının (özellikle en iyi film dalındaki) tamamen milliyetçilerin işi olduğunu kabul ediyorum tabii ki ama kabul etmek lazım teknik olarak iyiydi film. Ses kurgusu ve ses miksajı dallarında her türlü aday olurdu. Zaten kazanacak da galiba o kategorileri. Filmin esas sorunu senaryo kötü, orada aday olması komedi. Üstelik Gone Girl gibi efsane bir senaryo aday olamamışken...
Filmi maalesef hiç beğenmedim. Küçük bir yorum yapıp puanımı da vereceğim.
Öncelikle film, milliyetçiliğin dozunu çok fazla kaçırmıştı. Öyle ki ben şahsen çok rahatsız oldum bu göze sokma çabasından. Ben filmi izlemeden önce Zero Dark Thirty tarzı bir şeyler beklemiştim, ama büyük hayal kırıklığına uğradım. Senaryo desen adeta bir çorba. Birçok şey anlatılmak istenilmiş, ama ele yüze bulaştırılmış. Teknik yanları iyi olsa da görüntü yönetimi ve kurguda sorunlar gördüm açıkçası. @Tolstoyevski'nin bahsettiği o hata, zaten içler acısıydı.
Bradley Cooper'ı pek beğenemedim maalesef. Ki 2 David O. Russell filminde de başarılı bulmuştum kendisini. Yine de çabalamış bence ve sorun senaryonun Chris Kyle'ı inanılmaz itici ve antipatik biri olarak gösterilmiş olmasında. Sienna Miller ise maalesef kötüydü. Foxcatcher'da oynadığı "supporting wife" rolünü tekrar etmişti.
Clint Eastwood gibi bir ismin bir gün böyle bir film çekeceğini söyleseler gülerdim, ama gerçekten çekilmiş. Maalesef film çok kötüydü ve ses kategorileri haricinde aldığı adaylıkları da hiç desteklemiyorum. Hakkını yediği filmler ve isimler: Foxcatcher, Nightcrawler, Jake Gyllenhaal, Dawid Oyelowo, Gone Girl senaryosu ve Birdman kurgusu. Kesinlikle çok kötü bir film. Aşırı derecede yorucu ve hiçbir cazip yanı da yok.
4/10 (Eastwood hatrına)
Oscar Karnesi
En İyi Film
En İyi Erkek Oyuncu (Bradley Cooper)
En İyi Uyarlama Senaryo
En İyi Kurgu
En İyi Ses Kurgusu
En İyi Ses Miksajı
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.