Nazlı'nın geldiği sırada Ümit telaşlanır ve tam o sırada pilav tenceresi dökülür.
Nazlı ( anne ) : Güzelim aşure günü mü mahfettiniz. Kaybolun buradan.
1 hafta sonra...
Evdekiler uyumak için hazırlanmaktadır.
Nazlı ( anne ) : Oğlum battaniyenin içine gömül de yat. Yoksa üşütür hasta olursun. A benim tipsiz olum.
Ümit : Yerin dibine soktun anne beni. Ahrete gidip geldim.Yok sobanın yanında yatırmalar, yok battaniyenin içine gömülmeler. Böyle devam edersen sen hasta edeceksin beni.
Nazlı ( anne ) : Tamam oğluşum kızma. Ben senin iyiliğini düşünüyorum.
Sabah olur. Kahvaltı zamanıdır.
Ümit : Selam father, selam mother, selam sister.
Mehmet ( baba ) : Olum sabah sabah tır mı çarptı bu ne fatır, sistır
Ümit : Baba okumadığın her halinden belli oluyor yemin ediyom ya.
Mehmet ( baba ) : Ayrıca ne selamıymış, sabah sabah günaydın denir.
Kahvaltı biter.
Ümit : Ben biraz gidip game play.
Mehmet ( baba ) : Oğlum sen gay mı oldun ?
Ümit : Baba gay olan oğluna neden oğlum diyorsun ki
Sinem ( abla ) : Baba yani ben oyun oynamaya gidiyorum dedi
Mehmet ( baba ) : Bu İngilizlerde ne sapık insanlarmış. Gerçi insan olduklarından şüphe ediyorum ama neyse.
Sinem ( abla ) : Onlar öyle baba. Türkiye'nin İngilizcesi olan Turkey kelimesinin anlamı bile hindi. Yani bize hindi demeye çalışıyorlar.
Mehmet ( baba ) : Vay gavurun tohumları.
Hepsi sonsuza kadar mutlu mutlu yaşamışlar.
Nazlı ( anne ) : Güzelim aşure günü mü mahfettiniz. Kaybolun buradan.
1 hafta sonra...
Evdekiler uyumak için hazırlanmaktadır.
Nazlı ( anne ) : Oğlum battaniyenin içine gömül de yat. Yoksa üşütür hasta olursun. A benim tipsiz olum.
Ümit : Yerin dibine soktun anne beni. Ahrete gidip geldim.Yok sobanın yanında yatırmalar, yok battaniyenin içine gömülmeler. Böyle devam edersen sen hasta edeceksin beni.
Nazlı ( anne ) : Tamam oğluşum kızma. Ben senin iyiliğini düşünüyorum.
Sabah olur. Kahvaltı zamanıdır.
Ümit : Selam father, selam mother, selam sister.
Mehmet ( baba ) : Olum sabah sabah tır mı çarptı bu ne fatır, sistır
Ümit : Baba okumadığın her halinden belli oluyor yemin ediyom ya.
Mehmet ( baba ) : Ayrıca ne selamıymış, sabah sabah günaydın denir.
Kahvaltı biter.
Ümit : Ben biraz gidip game play.
Mehmet ( baba ) : Oğlum sen gay mı oldun ?
Ümit : Baba gay olan oğluna neden oğlum diyorsun ki
Sinem ( abla ) : Baba yani ben oyun oynamaya gidiyorum dedi
Mehmet ( baba ) : Bu İngilizlerde ne sapık insanlarmış. Gerçi insan olduklarından şüphe ediyorum ama neyse.
Sinem ( abla ) : Onlar öyle baba. Türkiye'nin İngilizcesi olan Turkey kelimesinin anlamı bile hindi. Yani bize hindi demeye çalışıyorlar.
Mehmet ( baba ) : Vay gavurun tohumları.
Hepsi sonsuza kadar mutlu mutlu yaşamışlar.
SON
Son düzenleme: