- Katılım
- 15 Aralık 2011
- Mesajlar
- 18,975
- Reaksiyon puanı
- 6,417
- Puanı
- 1,059
DİZİ KOLİK
YAPIM
sunar;
YAPIM
sunar;
ANA KARAKTERLER
Kral Daniel : Sırlarla dolu ülkenin Kralı. Son derece dürüst ve güvenilir. Verdiği sözü yerine getirir
Mary : Çocukluğu resmen yok olmuş, doğar doğmaz hayatın gerçekleriyle yüzyüze gelmiş 19 yaşında bir genç kızdır.
Prenses İsabella : Kralın kızı. Genel anlamda iyi bir kızdır ama bazen işine gelmediğinde içinden canavar çıkabiliyor.
Prens Norman : Ülkenin tüm kadınlarının hayran olduğu 22 yaşında bir genç. Aynı zamanda Kralın oğlu. Sarışın mavi gözlü uzun boylu bir delikanlı o.
James : Sarayın veziridir. Kendisi iki yüzlüdür. Kralla arası iyi iken Prens Norman ile arası kötüdür. Baba oğulu birbirine düşürüp tahtın başına geçme peşindedir.
Arthur : Marynin sevgilisi. O kadar yakışıklı olmasına rağmen o da sefalet içinde sürüklenip gitmektedir.
Kraliçe Elizabeth : Tüm saraydan o sorulur. Kralla aralarında hiçbir bağ kalmamıştı. O sadece soylu bir aileden geldiği için saraydan atılamamıştır.
Cedric : Normanın yardımcısı.
Lady Elise : Normanın sevgilisi. Ülkenin soylu bir ailesinin kızı. Ancak fazla haddini bilmez ve fazla şımarık.
Janet : Marynin kardeşi gibi sevdiği arkadaşı. Dedikodu yapmayı seven bir kız. Bu yüzden Mary ile sürekli küsüp barışırlar.
Madam Giselle : Sarayın terzisi.
Kral Daniel : Sırlarla dolu ülkenin Kralı. Son derece dürüst ve güvenilir. Verdiği sözü yerine getirir
Mary : Çocukluğu resmen yok olmuş, doğar doğmaz hayatın gerçekleriyle yüzyüze gelmiş 19 yaşında bir genç kızdır.
Prenses İsabella : Kralın kızı. Genel anlamda iyi bir kızdır ama bazen işine gelmediğinde içinden canavar çıkabiliyor.
Prens Norman : Ülkenin tüm kadınlarının hayran olduğu 22 yaşında bir genç. Aynı zamanda Kralın oğlu. Sarışın mavi gözlü uzun boylu bir delikanlı o.
James : Sarayın veziridir. Kendisi iki yüzlüdür. Kralla arası iyi iken Prens Norman ile arası kötüdür. Baba oğulu birbirine düşürüp tahtın başına geçme peşindedir.
Arthur : Marynin sevgilisi. O kadar yakışıklı olmasına rağmen o da sefalet içinde sürüklenip gitmektedir.
Kraliçe Elizabeth : Tüm saraydan o sorulur. Kralla aralarında hiçbir bağ kalmamıştı. O sadece soylu bir aileden geldiği için saraydan atılamamıştır.
Cedric : Normanın yardımcısı.
Lady Elise : Normanın sevgilisi. Ülkenin soylu bir ailesinin kızı. Ancak fazla haddini bilmez ve fazla şımarık.
Janet : Marynin kardeşi gibi sevdiği arkadaşı. Dedikodu yapmayı seven bir kız. Bu yüzden Mary ile sürekli küsüp barışırlar.
Madam Giselle : Sarayın terzisi.
AŞK-I EFSANE başlıyor...
Marynin annesi bugün öldü. Daha önce hiç şımartılmayan bir kızdı o. Çocukluğunu yaşamayan adeta doğduğu anda büyüyen bir kız. Yani hayatın zorluklarıyla erken tanışmıştı. Bu ölüm onu daha da sarsmıştı. Annesi aslında intihar etmişti ancak Mary bu durumu kaldıramaz diye annesinin su doldururken dereye düştüğü söylenmişti. Uçurumdan atladığı gerçeği adeta saklanmıştı. Bu olaydan sonra en büyük destekçisi sevgilisi Arthurdu. Ancak onunda elinden pek birşey gelmiyordu sevmek dışında. Marynin babası ise yıllar önce Mary çok küçükken terk etmişti evi. Marynin artık kimsesi yoktu. Küçücük ev artık ona çok büyük bir zindanı anımsatacaktı adeta...
Tek başına aynı evde iki gün geçirdi Mary. İlk defa bu kadar yalnızdı. İki gündür hiç birşey yemiyordu. Zaten yiyecek birşeyde yoktu. Ev ilk defa bu kadar sessiz olmuştu. Aslında Arthurda onu yalnız bırakmak istemiyordu ama yalnız kalmayı Mary istiyordu. Janet da Marynin annesinin nasıl öldüğünü bilmiyordu. Ancak o gün annesi komşularla konuşurken bir şekilde öğrendi bu gerçeği. Janet bunun Marynin bilmesi gerektiğini düşündü dakikalarca. Çünkü o dedikoducu kız zamanla adeta yarışıyor. Ondan başkası verirse o haberi üzüntüden bi kaç hafta eve tıkıyordu kendini. Hemen Marynin evine doğru yola çıkar Janet. Duyduklarına öyle şaşırmış olmalı ki rengi atmıştı adeta. Marynin kapısını çaldı ancak Mary açmamakta ısrarlıdır.
Marynin annesi bugün öldü. Daha önce hiç şımartılmayan bir kızdı o. Çocukluğunu yaşamayan adeta doğduğu anda büyüyen bir kız. Yani hayatın zorluklarıyla erken tanışmıştı. Bu ölüm onu daha da sarsmıştı. Annesi aslında intihar etmişti ancak Mary bu durumu kaldıramaz diye annesinin su doldururken dereye düştüğü söylenmişti. Uçurumdan atladığı gerçeği adeta saklanmıştı. Bu olaydan sonra en büyük destekçisi sevgilisi Arthurdu. Ancak onunda elinden pek birşey gelmiyordu sevmek dışında. Marynin babası ise yıllar önce Mary çok küçükken terk etmişti evi. Marynin artık kimsesi yoktu. Küçücük ev artık ona çok büyük bir zindanı anımsatacaktı adeta...
2 günün ardından..
Tek başına aynı evde iki gün geçirdi Mary. İlk defa bu kadar yalnızdı. İki gündür hiç birşey yemiyordu. Zaten yiyecek birşeyde yoktu. Ev ilk defa bu kadar sessiz olmuştu. Aslında Arthurda onu yalnız bırakmak istemiyordu ama yalnız kalmayı Mary istiyordu. Janet da Marynin annesinin nasıl öldüğünü bilmiyordu. Ancak o gün annesi komşularla konuşurken bir şekilde öğrendi bu gerçeği. Janet bunun Marynin bilmesi gerektiğini düşündü dakikalarca. Çünkü o dedikoducu kız zamanla adeta yarışıyor. Ondan başkası verirse o haberi üzüntüden bi kaç hafta eve tıkıyordu kendini. Hemen Marynin evine doğru yola çıkar Janet. Duyduklarına öyle şaşırmış olmalı ki rengi atmıştı adeta. Marynin kapısını çaldı ancak Mary açmamakta ısrarlıdır.
Janet : Mary hemen aç şu kapıyı.. Böyle yapma.. Bizide üzüyorsun.. Hem bak sana çok önemli şeyler dicem..
Mary : Git başımdan Janet.. Benim derdim bana yeter..
Janet : Annenle ilgili ama..
Mary : Ne?
Hemen ayağa kalkar ve kapıyı açar.
Mary : Neymiş o?
Janet : Şey.. Ya aslında..
Mary : Söyliceksen adam akıllı söyle şunu Janet.
Janet :Ya senin annen aslında bilerek ölmüş Mary.. Yani..
Mary kızgın bir şekilde cevap verir.
Mary : Ne saçmalıyorsun sen?
Janet : Biliyorum çok acı birşey ama annen intihar etmiş Mary..
Mary : Hayır.. Olamaz... Yalan söylüyosun.. Benim annem su doldururken düşmüş dereye..
Janet : Annen intihar etmiş işte Mary.. Bana inanmıyo musun? Yani uçurumdan atlamış işte..
Mary hızla kapıyı kapatır.
Mary : Hayır.. Hayır... Hayır...
Saat akşam sekiz gibidir..
Arthur Maryi merak edip evine gider. Kapıyı çalar ancak açan olmaz. Evin ışıklarınında yanmadığını görünce Janeta gittiğini düşünerek soluğu Janetin evinde alır. Arthur Marynin evde olmadığını söyleyince Janetın tepkisi şaşkınlık içinde olur.Mary : Git başımdan Janet.. Benim derdim bana yeter..
Janet : Annenle ilgili ama..
Mary : Ne?
Hemen ayağa kalkar ve kapıyı açar.
Mary : Neymiş o?
Janet : Şey.. Ya aslında..
Mary : Söyliceksen adam akıllı söyle şunu Janet.
Janet :Ya senin annen aslında bilerek ölmüş Mary.. Yani..
Mary kızgın bir şekilde cevap verir.
Mary : Ne saçmalıyorsun sen?
Janet : Biliyorum çok acı birşey ama annen intihar etmiş Mary..
Mary : Hayır.. Olamaz... Yalan söylüyosun.. Benim annem su doldururken düşmüş dereye..
Janet : Annen intihar etmiş işte Mary.. Bana inanmıyo musun? Yani uçurumdan atlamış işte..
Mary hızla kapıyı kapatır.
Mary : Hayır.. Hayır... Hayır...
Saat akşam sekiz gibidir..
Janet : Yoksa Mary intihar mı etti?
DEVAMI 2. BÖLÜMDE
Son düzenleme: