En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Win Win (2011)

Tom McCarthy'nin Spotlight öncesi hiçbir işini izlememiştim. İyi bir giriş oldu.

Konu aslında daha önce izlediğimiz türden şeylerin sentezi ama samimi, eğlenceli bir iş olmuş. Bobby Cannavale'nin karakteri özellikle iyiydi, güldürdü pek çok yerde. :D

Birini sevmek için kan bağının çok önemli olmadığını buna karşın çocuklar için iyi ailenin ne kadar önemli olduğunu iyi anlatıyor film. Daha önce işlenen yollarla olsa da.

7/10

----------------



Batman Begins (2005)

Efsane seriye yıllar sonra geri dönüş vakti geldi. İkinci izleyişim mi üçüncü izleyişim mi oldu emin değilim ama son izleyişimin üzerinden en az 8 sene geçtiği kesin.

Bugüne kadar bir sürü karakter orijini filmi izledik ama hiçbiri bu filmin yanına yaklaşamadı. Nolan'ın ne kadar büyük bir yönetmen olduğu bu filmden anlaşılıyormuş net bir şekilde. Özellikle teknik açıdan muhteşem bir film. Inception'ın habercilerindenmiş bu kadar muhteşem bir Gotham tasarımı. Mağara sahneleri de zaten başlı başına başka bir şaheser.

Karakterin motivasyonu muhteşem, yan karakterlerin tasarımları muhteşem, her bir karakter için seçilen oyuncular çok çok iyi. (Alfred ve Fox başta olmak üzere) Efsane replikler var, boş sahne yok gibi bir şey her şey bir şekilde bir yere bağlanmış. (Tamam belki küçük Joffrey burada da gereksiz olabilir. :D)

Tek olumsuz yanı kötü karakterlerin motivasyonlarının çok da iyi olmamasıydı. Muhtemelen çizgi romana hakim arkadaşlar çok daha iyi biliyorlardır o çetenin neden Gotham'ı yok etmek istediğini falan. Filmde bana yeterince iyi aktarılamamış gibi geldi.

9/10
 

The Dark Knight (2008)

Öncelikle Katie Holmes'un yerine Maggie Gyllenhaal'un gelmesi. :( Maggie aslında daha iyi oyuncu ama arka arkaya izleyince oyuncu değişimi çok rahatsız ediciydi. İki oyuncunun performans tarzı da çok farklıydı. Katie Holmes'un kariyeri bitmiş zaten bu rezil kariyer kararı sonrası...

İlk film ne anlatmak istediğini bilen her adımını belli doğrultuda atan ve hemen her yönüyle sağlam temellere basan bir filmdi. Bu film ise çok şey anlatıyormuş gibi gözüken ama özünde pek bir şey anlatamayan bir film olmuş.

Bu film Batman'den çok Joker'in şovu aslında ama 2019 yapımı Joker'de mesela Joker'in hikayesi, motivasyonları çok daha iyi işleniyor. Burada Heath Ledger'ın gerçekten muhteşem performansıyla çok ilgi çekici bir karakter yaratılmış. Gerçekten efsane sahneleri var ve her gözüktüğünde ekrana kilitliyor. Fakat motivasyonları sorunlu, yöntemleri çok daha yanlış. Böyle bir karakteri kahramanca göstermek yanlış.

Harvey Dent'e inanmıştık... Bu karakter de ilgi çekici bir karakterdi. Fakat vardığı nokta fiyasko. Dönüşümü bana hiç geçmedi. Yazı tura olayı falan saçmalıktı...

İlk izlediğimde Batman Begins'i daha çok sevmiştim sonra zamanla The Dark Knight'ı onun önüne almıştım ama tekrar izleyince her şey netleşti. Batman Begins bu filmin çok önünde.

8.5/10

----------------



The Dark Knight Rises (2012)

Gençlik heyecanlıyla ilk izlediğimde beğenmiştim ama ikinci izleyişimde neyini sevmişim bu filmin diye kendimi sorguladım. :) Sanki Nolan yönetmemiş de Inception'daki asistanlarından birine vermiş gibi bir filmdi. (Şehirdeki Inceptionvari felaket sahnelerine dayanarak söylüyorum)

Bir kere film çok uzun. 2 saat 45 dakikayı hak edecek bir konusu yok filmin. Tamam Heath Ledger öldü, Joker'le ilgili konuyu devam ettiremediler ama sanki ikinci filmin sonu çok farklı bitmiş gibi başladık filme. Sanki Joker kazanan olmamış da öldürülmüş ve Harvey Dent başarılı olmuş gibi...

Neyse Batman'in yıllar içindeki donmuşluğu ilgi çekiciliği falan güzeldi. Anne Hathaway kedi kadın olarak inanılmaz iyi seçim. Hikayeden bağımsız hissettirse de sahneleri keyifliydi. Joseph Gordon Levitt'in filmde neden olduğunu pek anlayamadım. Inception setinde Nolan bir iddia kaybetti herhalde ve saçma bir rolde kendisini oynatmak zorunda kaldı. :) Severim kendisini de aslında ama karakter hiç olmamış.

Bane karakteri de seriye yakışmayan bir kötü adam. Motivasyonları yersiz, izlemesi keyifli değil, ekran süresi haddinden çok uzun...

Yani sonları biraz gaza getirici olsa da filmin aksiyon kısımlarını da ilk iki filmin çok gerisinde buldum. Serinin ilk iki filminin neredeyse hiçbir anında sıkılmazken burada sıkıldığım çok an oldu. Hiçbir açıdan başyapıt seviyesinde bir iş olmadığını sadece ilk iki filmin ekmeğini yiyen "eh iştelik" bir kapanış olduğunu düşünüyorum.

7/10
 

Casino Royale (2006)

No Time To Die öncesi Bond serisini de bir elden geçirmek gerekiyordu. Skyfall'u zamanında fazla mı abarttım diye görmek için de. :)

İyi bir giriş filmi. Daniel Craig ilk seçildiğinde baya tepki almış ama tartışmasız müthiş bir Bond oldu. Son derece karizmatik bir karakter, bununla birlikte karakterin hislerini ya da hissizliğini de çok iyi yansıtıyor Daniel Craig.

Eva Green'e ilk bu filmde hayran kalmıştım sanırım. Muhteşem görünüyor bu filmde. Mads Mikkelsen de başarılı. Cast müthiş kısacası.

Aksiyon sevmediğimi bilmeyen kalmadı sanırım ama buradaki aksiyon gerçekten çok başarılı. A sınıfı. Sürükleyici, kaliteli sahneler. Ayrıca görüntü yönetmenliği de genel olarak çok başarılı. Hem aksiyon sırasında hem de sunduğu şehir görüntüleri müthiş.

Poker sahnesi de fena değil. Akılda kalıcı bir sahne şüphesiz ama yıllardır poker nedir öğrenemediğim için çok anlam ifade etmiyor. :A

Sondaki Eva Green'in karakteriyle ilgili twisti sevmedim, keşke olmasaydı.

7.5/10


-------------




Quantum of Solace (2008)

Öyle iyi bir girişin ardından bu kadar vasat bir filmi çekebilmek inanılmaz. Jeneriği dışında tırt bir filmdi.

Bir kere zaten oyuncu kadrosu olarak da bu filmde ciddi bir düşüş var. İlk filmin paralarını nereye yatırdılar acaba? Kadrodaki tek ünlü Olga Kurylenko ve tamam çok güzel ama onun da zaten en ünlü olduğu film bu.

Seriye yakışmayan bir film.

5.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: Sherlock
Kolpaçino
1 ve 2. Serisini birer gün arayla izledim.

Yorum konusunu bulamadım, oyüzden buraya yazıyorum

Oldukça eğlenceli bir filmdi. Her bir karakterin kendine has bir duruşu vardı ve ilk filmde en güzel sahnelerden biri şüphesiz Ekrem karakterinin ölümüydü.
En çok güldüğünüm sahnelerden biri üzerine kolonya dökülen adamın son sahnelerde mafyanın elindeyken yere yığıldığında 'kolonya getirin' dediklerinde hemen ayaklanıp 'yok kolonya ya gerek yok' deyişi artı yine o karakterin ruh çağırmaya çalışan gençlerle olan sahnesi baya komikti :A

2. Seride de sonu baya sürpriz oldu ama ben zaten Sabri'nin ümreye gideceği zamandaki o sahte ağlayışını garipsemiştim , Meğerse oyunmuş. İyi bir ters köşe oldu diyebiliriz.
İki filmde iyiydi.
İlkinde Ekrem karakterinin ağırlığından dolayı
8.5/10

İkincisi
7.5/10
 

Eurovision destekli... Mizahi açıdan destekli, içinde süpriz Eurovision Şarkıcıları ve Aslında yabana atılmayan minik kadrosu ve harika İzlanda görüntüleri ... Ve bol müzik...

Eğlencelik olmuş..

10 üzerinden 7.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga
Dünkü filmlerimden biri benim de Eurovision filmiydi birkaç güne yayınlarım yazısını.



Skyfall (2012)

Sam Mendes müthiş bir yönetmen gerçekten. Quantum of Solace gibi kötü bir film sonrası bu kadar başarılı bir iş çıkarabilmek inanılmaz.

Roger Deakins üstadın da hakkını vermek lazım Sam Mendes ile beraber müthiş görüntüler çıkarmışlar. Sadece görüntü yönetmenliği için bile izlenebilecek filmlerden.

Filmin bir diğer büyük artısı kötü adamın başarısı. Javier Bardem gerçekten kötü adam olmak için doğmuş gibi. Sinema tarihinin en başarılı kötü adamlarından biri olabilir kanımca.

İskoçya'daki evde geçen sahneler de muhteşem. Evet koskoca MI6 üç kişilik plan mı yapıyor diye düşünülebilir ama seyir zevki açısından çok iyiydi.

Adele'in muhteşem Skyfall şarkısı eşliğindeki jenerik muhteşem.

Yapılmış en iyi aksiyon filmlerinden biri olabilir. Daha iyi bir Bond filmi yapılabileceğini hiç sanmıyorum.

8.5/10
 
Dünkü filmlerimden biri benim de Eurovision filmiydi birkaç güne yayınlarım yazısını.



Skyfall (2012)

Sam Mendes müthiş bir yönetmen gerçekten. Quantum of Solace gibi kötü bir film sonrası bu kadar başarılı bir iş çıkarabilmek inanılmaz.

Roger Deakins üstadın da hakkını vermek lazım Sam Mendes ile beraber müthiş görüntüler çıkarmışlar. Sadece görüntü yönetmenliği için bile izlenebilecek filmlerden.

Filmin bir diğer büyük artısı kötü adamın başarısı. Javier Bardem gerçekten kötü adam olmak için doğmuş gibi. Sinema tarihinin en başarılı kötü adamlarından biri olabilir kanımca.

İskoçya'daki evde geçen sahneler de muhteşem. Evet koskoca MI6 üç kişilik plan mı yapıyor diye düşünülebilir ama seyir zevki açısından çok iyiydi.

Adele'in muhteşem Skyfall şarkısı eşliğindeki jenerik muhteşem.

Yapılmış en iyi aksiyon filmlerinden biri olabilir. Daha iyi bir Bond filmi yapılabileceğini hiç sanmıyorum.

8.5/10

Sadece şarkısı ve jeneriği için bile izlenmeli, diyeceklerim bu kadar. :A

 
Dünkü filmlerimden biri benim de Eurovision filmiydi birkaç güne yayınlarım yazısını.



Skyfall (2012)

Sam Mendes müthiş bir yönetmen gerçekten. Quantum of Solace gibi kötü bir film sonrası bu kadar başarılı bir iş çıkarabilmek inanılmaz.

Roger Deakins üstadın da hakkını vermek lazım Sam Mendes ile beraber müthiş görüntüler çıkarmışlar. Sadece görüntü yönetmenliği için bile izlenebilecek filmlerden.

Filmin bir diğer büyük artısı kötü adamın başarısı. Javier Bardem gerçekten kötü adam olmak için doğmuş gibi. Sinema tarihinin en başarılı kötü adamlarından biri olabilir kanımca.

İskoçya'daki evde geçen sahneler de muhteşem. Evet koskoca MI6 üç kişilik plan mı yapıyor diye düşünülebilir ama seyir zevki açısından çok iyiydi.

Adele'in muhteşem Skyfall şarkısı eşliğindeki jenerik muhteşem.

Yapılmış en iyi aksiyon filmlerinden biri olabilir. Daha iyi bir Bond filmi yapılabileceğini hiç sanmıyorum.

8.5/10
Burada mı yayınlayacaksın; İnstagramda mı :)
 
Karakomik Filmler 2 izlendi, yazısı gelecek onun da birkaç güne. :)


Spectre (2015)

Bond tekrar izlemecesinin son durağıydı. Bir Quantum of Solace vasatlığında olmasa da vasat bir film. Sam Mendes keşke buna hiç bulaşmayıp Bond serisi efsanesi olarak kalsaymış. İki iyi film üst üste yapılamaz diye kural var herhalde Bond camiasında. :)

Senaryo zayıf bu filmde, aksiyon sahneleri de Skyfall muhteşemliğinden uzak. Görüntü yönetimi yine başarılı ancak bir yere kadar yetiyor o da. Lea Seydoux renk katıyor karakteriyle. Serinin en iyi Bond kızlarından biri ilginç şekilde. Christoph Waltz'lu sahneler de eh işte fena değil. Fakat Javier Bardem sonrası çok zayıf kalmış.

Yeni film No Time to Die'da bu filmdeki neredeyse tüm karakterler olacak. Ek olarak Ana de Armas ve Rami Malek de geliyor. Merakla bekliyoruz. :Z

6.5/10
 

In the Fade (2017)

Çıktığı yıl izlemek istediğim filmlerden olsa da kısmet olmamıştı, sonra da kaldı. Şimdi izleyebildim ancak.

Diana Kruger müthiş oynamış. Zamanında filmi bana izletebilselerdi muhtemelen bir izleryazar Film Ödülü adaylığı alırmış, yazık olmuş. :)

Nazilerin hala günümüzde de devam ettiğini çarpıcı bir şekilde vurguluyor film. Fakat onun dışında genel anlamda sıradan sayılabilecek bir senaryoya sahip. İyi hissettirecek mutlu bir film istiyorsanız uzak durmanızda fayda var.

6.5/10

--------------------



Gangs of Wasseypur (2012)

Hintlilerin mafyası da hiç çekilmiyormuş. Berbat sahnelerle dolu çok kötü bir filmdi. Bu filmi IMDb Top 250'ye sokan Hintlilerin yatacak yeri yok. İşin ilginci Amerika'da falan da baya iyi eleştiriler almış. :( Neyse 2010'lardaki tek izlemediğim Top 250 filmini de aradan çıkarmış olduk. (Part 2'sini izlemedim, izlemeyeceğim tabii ki :D)

2/10

Bu arada bu seans, aylardır süren günde iki film seansının muhtemelen son seansıydı. Bundan sonra günde tek film veya hiç film şeklinde devam edeceğim büyük ihtimalle. Güzel bir seriydi. Eksikleri gidermek için iyi bir fırsattı. :)
 
  • Beğendim
Reactions: Dosi

In the Fade (2017)

Çıktığı yıl izlemek istediğim filmlerden olsa da kısmet olmamıştı, sonra da kaldı. Şimdi izleyebildim ancak.

Diana Kruger müthiş oynamış. Zamanında filmi bana izletebilselerdi muhtemelen bir izleryazar Film Ödülü adaylığı alırmış, yazık olmuş. :)

Nazilerin hala günümüzde de devam ettiğini çarpıcı bir şekilde vurguluyor film. Fakat onun dışında genel anlamda sıradan sayılabilecek bir senaryoya sahip. İyi hissettirecek mutlu bir film istiyorsanız uzak durmanızda fayda var.

6.5/10

--------------------



Gangs of Wasseypur (2012)

Hintlilerin mafyası da hiç çekilmiyormuş. Berbat sahnelerle dolu çok kötü bir filmdi. Bu filmi IMDb Top 250'ye sokan Hintlilerin yatacak yeri yok. İşin ilginci Amerika'da falan da baya iyi eleştiriler almış. :( Neyse 2010'lardaki tek izlemediğim Top 250 filmini de aradan çıkarmış olduk. (Part 2'sini izlemedim, izlemeyeceğim tabii ki :D)

2/10

Bu arada bu seans, aylardır süren günde iki film seansının muhtemelen son seansıydı. Bundan sonra günde tek film veya hiç film şeklinde devam edeceğim büyük ihtimalle. Güzel bir seriydi. Eksikleri gidermek için iyi bir fırsattı. :)
Film izlememek? Bunu başaracakmısın? 😊
2010 filmlerinde kapanışını 2 puanlık film ile yapman kötü bir tesadüf olmuş .

ilerde yeni bir sezon yapınca izlediğin filmlerden yola çıkarak bize en iyileri sunabilirsin, düşük puan vereceğimiz film sayısı az olur en azından :D
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Uzun zamandır izleme listemdeydi. Bir dizi parodisini (Inside No. 9 - Zanzibar/4x1) yapınca merak edip izlemeye koyuldum. Tabii birebir parodi değildi o bölüm ama benzerlik taşıyordu.

Wes Anderson'ın büyülü dünyasına hoş geldiniz. Büyülü dünya ama içinde büyü olmayıp da, büyüleyen türden bir dünya. Senaryosu öyle muhteşem değil ama işleyiş çok iyi. Sıradan bir konuyu dallandırıp budaklandırıp, ihtişamlı bir hale sokmuş yönetmen. Stefan Zweig'in hikayelerinden esinleyerek koymuş ortaya bu filmi, güzel de yapmış. Kendine has bir tarzı var. Dram yok; suç var, komedi var, macera var. Zero Moustafa'ya otelin nasıl kaldığını tiyatral bir şölen şeklinde anlatılıyor, konusu bu şekilde. Renklendirme, efekt çok iyiydi. Hele bazı sahneler var, örneğin o kar sahnesi çok iyiydi. Sonu biraz havada kaldı, geçiştirilmiş gibi oldu ama yine de film çok iyiydi.

Senaryo çok iyi değildi aslında, işleyiş ve kurgu başarılıydı. Oyunculuklar tiyatral bir şölen gibiydi, görseller de çok başarılıydı. O dönem yaşatılıyor gibiydi. Yazar karakterinin Stefan Zweig'a benzemesi ilginç bir detaydı.

Yönetim: 9
Senaryo: 7
Toplu Performans. 9
Kurgu: 8
Görsellik: 9
Oyunculuk: 9
Prodüksiyon: 9


8.5/10
 
  • İlginç
Reactions: bazinga

Uzun zamandır izleme listemdeydi. Bir dizi parodisini (Inside No. 9 - Zanzibar/4x1) yapınca merak edip izlemeye koyuldum. Tabii birebir parodi değildi o bölüm ama benzerlik taşıyordu.

Wes Anderson'ın büyülü dünyasına hoş geldiniz. Büyülü dünya ama içinde büyü olmayıp da, büyüleyen türden bir dünya. Senaryosu öyle muhteşem değil ama işleyiş çok iyi. Sıradan bir konuyu dallandırıp budaklandırıp, ihtişamlı bir hale sokmuş yönetmen. Stefan Zweig'in hikayelerinden esinleyerek koymuş ortaya bu filmi, güzel de yapmış. Kendine has bir tarzı var. Dram yok; suç var, komedi var, macera var. Zero Moustafa'ya otelin nasıl kaldığını tiyatral bir şölen şeklinde anlatılıyor, konusu bu şekilde. Renklendirme, efekt çok iyiydi. Hele bazı sahneler var, örneğin o kar sahnesi çok iyiydi. Sonu biraz havada kaldı, geçiştirilmiş gibi oldu ama yine de film çok iyiydi.

Senaryo çok iyi değildi aslında, işleyiş ve kurgu başarılıydı. Oyunculuklar tiyatral bir şölen gibiydi, görseller de çok başarılıydı. O dönem yaşatılıyor gibiydi. Yazar karakterinin Stefan Zweig'a benzemesi ilginç bir detaydı.

Yönetim: 9
Senaryo: 7
Toplu Performans. 9
Kurgu: 8
Görsellik: 9
Oyunculuk: 9
Prodüksiyon: 9


8.5/10
@bazinga ilginç olan filmi yeni izlemiş olmam mı, filme puanım mı, uzun bir aradan sonra film izlemiş olmam mı? :A
 
Film izlemiş olman. :A
Beyindeki ardı ardına açtığım sekmeleri kapattım, öyle izledim. Sabahtan beri ne foruma girdim, ne de doğru dürüst başka bir siteye. Filmden sonra girdim foruma. Gerçi sıcaktan olsa gerek, başladığı gibi bitiremedim. En azından, aynı anda birden fazla şeyle uğraşmayınca bitebiliyor. Son zamanlarda çok fazla şeyle uğraşmaya çalışıyordum aynı anda, ondan pek bir şey yapamıyordum. En güzeli böyle, aralıksız aynı işle uğraşmayacağım. Sıkıntı oluyor. Uzun bir aradan sonra film izledim, iyi oldu. :D

Bu şekilde puan sistemiyle oy vermek istemiştim hep, daha iyi oldu. Filme vereceğim net puan ortaya çıkıyor. Diğer türlü rastgele puan vermiş oluyordum. Sen de muhtemelen buna benzer puan sistemi kullanıyorsundur. Bu şekilde yapmayınca, filmlere oylarım da net bir şekilde çıkmadı. Bilhassa ödül kısmındaki oylarım net bir şekilde çıkmadı. :D
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Film açıkçası baba bir film. Hani sonrasında gelen Esaretin Bedeli filmi vardır ya, o dünyaca ünlü filmin esin kaynağı olarak bu film gösteriliyor. Not düşelim, bu filmi sadece film gözüyle bakmamak gerekir. Bu film, Frank Morris ve beraberindeki üç kişinin 1962'deki kaçışı anlatılıyor, yani biyografik bir film.

Kurgunun gerçeklikle bağlantısı olduğundan mıdır nedir, gerçeklikten kopmamak için muhtemelen fazla kurguya girmeye çalışmamışlar gibi görünüyor. Çok fazla özel hayat geçmiyor, özellikle Frank Morris'in hayatı hakkında neredeyse hiçbir şey geçmiyor. Ne zaman hapishaneye düştü, nasıl bir hayat yaşadı, hiçbiri geçmiyor. Yan karakterlerin kaçışta sahneleri de çok az aslında. Yine de tabii bu gibi detaylar filmin o dönem içerisindeki yerini değiştiremez.

Clint Eastwood heybetiyle filme damgasını vuruyor. Gerçek hayattaki karakter bu kadar uzun boylu değilmiş ayrı konu. Canlandırdığı Frank Morris'i soğuk bir şekilde canlandırması da vardı. Doğaldı aslında, özel hayatı hiç geçmedi neredeyse. Filmin gerçeklikten uzaklaşmamak istemesinin sonuçları olsa gerek. Sonu havada kaldı, çünkü gerçekte de olay havada kaldı. Yıllar sonra çıkan habere göre üç suçludan sadece biri hayatta kalmış; diğer ikisi de hayatını kaybetmiş. (Link)

Al Capone karakterini görünce şaşırdım, dünyaca ünlü gangster kendisi. Dalga geçiliyor sandım bir an ama gerçekten oydu. O da Alcatraz hapishanesinde yerini almıştı. Tek sorun, filmde zaman kavramı olmadığından varlığı tam anlaşılamadı. Frank Morris, Al Capone karakterini hesaba katacak olursak, muhtemelen uzun yıllar bu hapishanede kalmış olması gerekir ya da orası kurgu olabilir. Resim çizen adamın resim çizmesinin engellenmesi, fare besleyen adamın kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi ve kütüphaneci adamın sahneleri iyiydi. Esaretin Bedeli filmindeki siyahi karakterin karşılığı sanki kendisiydi. Bir an onun da kaçıp gitmesini istedim ama olmadı.

Yönetim: 9
Senaryo: 7
Toplu Performans. 7
Kurgu: 7
Görsellik: 9
Oyunculuk: 8
Prodüksiyon: 9


8/10
 
@Araf şaşırtmaya devam ediyor. :A

Hem de gitmiş yıllar öncesinden benim bile izlemediğim bir filmi bulmuş izlemiş. Helal olsun. :A
Şaşırtmasın, izlediğim zaman izlerim. :D

Forumda arattırdım, kimse izlememiş. Filmle ilgili tek bir yorum bile geçmiyor. "The Shawshank Redemption" isimli filmin de esin kaynağı olarak geçiyor. Film keşfetmeye çalışırken denk gelmiştim, ilgimi çekmişti. Tavsiye ederim, gerçek hayattan uyarlama. :D
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga