1x03

Keyifli ve hareketli bir bölümdü. Filonun çeşitli yerlerinden çeşitli gemileri göreceğimiz böyle bölümler ilerde de olacaktır.

Lee'nin tam olarak şov yaptığı bir bölümdü. Su mevzusunun Boomer planı olmadığı ve gerçekten orada su olduğunu öğrendik bu bölümle. Ve su için gerekenlerin nasıl temin edileceği üzerinden ilerleyerek mahkumlar üzerinden giden bir bölüm oldu.

Tom Zarek karakteri ve Lee arasında geçen tüm diyaloglar oldukça ilgi çekici ve sağlam mesajlara sahipti. Bölümün gidişatında ve sonrasında yaşananlarla olaylar bir şekilde çözüldü ve iç savaşın eşiğinden dönüldü bir nevi. Lee'nin de olaya ne denli etki gösterdiğini görmüş olduk. Herkesi dediğini getirtti ve babasının oğlu dedirtti gerçekten.

Cara ise bir başka be... İzlemesi gerçekten oldukça keyifli bir karakter...

8.5/10

1x04


Dizi sadece bilim kurgu, gizem veya aksiyon üstünden gitmiyor. Oldukça dramatik ve anlamlı sahneler de izliyoruz. Bu bölüm daha çok drama üzerinden giden ve oyunculukların da etkili olduğu bir bölümdü. Görece durgun gözükebilir ama oldukça iyiydi.

Cara ve karakteri hakkında bildiğimiz ve derinine inmediğimiz şeyler izledik. Ve karakterini tanımamız ve anlamamız açısından oldukça kaliteli bir bölüm izledik. Hem Adama ile olan ilişkisi hem Lee ile olan ilişkisi oldukça iyi işleniyor Cara'nın. Ve neyi neden yaptıklarını anlayıp onların yerine koyabiliyoruz kendimizi. Evet ortada hatalar var ama o hataların sonuçlarının bu olabileceğini düşünmeden masumca yapılmış hatalar görüyoruz. Tabi sonuçlarının da karakterler üzerindeki etkisini net şekilde görüp hissediyoruz. İşte Cara'nın durumunu görüp çektiği acıları anlamak çok iyi yansıtılıyor bu yüzden. Oyuncu da gerçekten duyguyu müthiş aktarıyor.

Çaylaklar ile olan muhabbetler de çok iyiydi. Sonrasında test sürüşüne çıkılması ve devamında Cara'nın yaptığı şov gerçekten etkileyiciydi. Son sahne ise sonraki bölümü açmadan duramam dedirtecek cinste ilgi çekici bitti...

8/10

1x05


Baştan sona çok çok iyi bir bölümdü. Hareketliliği geçtim yine karakterlerin neyi neden yaptığını anlamamız açısından güzel detaylar verilen bir bölümdü.

Cara'nın nasıl bir savaşçı olduğunu, neden gezegendeki en iyi pilot olduğunun yanında diğer özelliklerini de çok detaylı bir biçimde gördüğümüz çok kaliteli sahneler yer alan bir bölümdü. Onu arayan gemi mürettebatının, Adama'nın, Lee'nin ne kadar ileriye gidebileceğini de gördük bu bölümde. Ve tabi bunlar yaşanırken Cara'nın özel olduğundan bahsetmeyip pilotumuz için geri döneriz dediler. Aslında bu tabi ki bir göz boyamaydı. Cara gezegendeki en iyi pilottu ve o aileden biriydi. Bu yüzden bu kadar ileri gittiler.

Adama ve Lee son raddede Cara'yı geride bırakmayı göze aldılar. Artık çare kalmamıştı çünkü. Ama aralarında geçen diyalogda Adama eğer orada sen olsaydın seni geride bırakmak için asla ayrılmazdık ve burada ölmeyi bile göze alırdık gibisinden bir cümle kurdu. Bu cümle bir babanın oğluna olan sevigisini görmemiz açısından gerçekten etkileyici bir sahneydi.

Cara'nın Cylon'un altına Starbuck yazması ve kurtulduğu sahnede ben de istemsizce güldüm karaktlerle birlikte. Gerçekten karakterlere ısındığımı ve bağlandığımı hissettim bu durumdan sonra. Senaryo akıcılığını sonuna kadar hissettiriyor ve çoğu birbirinden farklı bir çok karakterin yer alması diziyi farklı bir noktada kılıyor.

9/10

1x06


Dizinin ve evrenin hakkında bilgiler edindiğimiz bir bölümdü diyebilirim. Seyircinin bir çok şeyi bildiği ama karakterlerin bunları çözmeye çalıştığı dedektiflik vari değişik bir bölüm izledik.
Kopya Cylonlar gemiye bir şekilde sızıyor. Ama geminin konumunu biliyorlarsa neden tüm orduyla gelip yok etmiyorlar bunlar değişik durumlar doğrusu. Boomer ise uyanmış mı uyanmamış mı anlaşılmaz ve karışık tavırlar sergiliyor. Bunun sonuçlarını ileriki bölümlerde görürüz sanırım.

Boomer'ın da etkisiyle sızma işlemi oldu ve sonunda bomba patladı. Ve sonrasında da artık Cylonlar ile ilgili resmi bilgi halka verildi. Mahkeme sahneleri, sorgulama sahneleri ve olayın sonunda arıtk işlerin cadı avına dönmesiyle Adama'nın bile tutuklanmasına kadar gitti mevzu. Çavuş gerçekten işin boyutunu değiştirdi yani. Tamam bağımsızsınız ama o kadar da değil dedi Adama sonunda. Orda bi tık güldüm diyebilirim. :D

Mevzu Şef Tyrus ve adamının üstüne kaldı, Şef Boomer ile ayrıldı ancak işin devamı biraz farklı ilerleyecektir. Boomer ile ilgili gelişmeleri merakla takip ediyorum doğrusu. Uyanmış mı uyanmamış mı bununla ilgili Number Six'in ilk bölümlerde söyledikleri dikkatimi çekiyor. Daha ileride göreceğiz neler olduğunu.

8/10

1x07


Number Six ve Gaius üzerinden giden oldukça değişik temalı çılgın bir bölümdü. İlgiyle izledim ve beğendim bölümü.

Gaius isyan bayrağını çekip Number Six'e atarı yaptı bölüm başında. Ama yaptığının sonucunun böyle olacağını o da biz de beklemiyorduk heralde. Ha Number Six'in normal insan bedeninde buraya gelmesi mevzusu gerçekten ilginç bir mevzu. Yoksa herkesin bilinciyle oynayıp ya da sadece Gaius'un bilinciyle oynayıp ona mı o surette göründü bilmiyoruz doğrusu. Mevzu çözüldükten sonra zaten Gaius sordu ona gerçekten orada mıydın diye. O da tabi cevaplamadı. Bu soru şuanda önemli bir soru işareti olarak duruyor hikayede.

Bu insan suretindeki 12 tane olan özel Cylon'lar geminin ve insanların yerini biliyor mu. Biliyorlarsa neden temelli yok etmiyorlar. Yoksa başka amaçları mı var. İçeride başkaları da var mı. Yoksa bilmediğimiz ve sonrasında karşımıza çıkacak bir sürü Cylon mu göreceğiz mürettebatın içinde. Ben bu gibi soruları bol bol sormaya başladım izlerken. Çünkü uyanmamış Clyon meselesi orada var oldukça bu gizem devam edecek. Ki şu ana kadar 4 veya 5 tane gördük 12 adet Cylon üretiminden.

Önceki bölümlerde hoşuma giden durumun bu bölümde devam etmesi bol bol sürdü. Gaius ve Number Six arasındaki Tanrı üzerine olan diyalog gerçekten ilgi çekiciydi. Ve bu bölümde artık Gaius zıvanadan çıkacağına saldı ve teslim etti kendini Number Six'e. Bundan sonra sözünden çıkmaz heralde... :A

8.5/10

1x08


Yine yeniden Cylonlar ile ilgili merak ettirici bir gizemin devam etitği ilgi çekici sahnelere sahip olan güzel bir bölümdü. Dizideki gizem unsurları diziyi gerçekten ilgi çekici kılıyor ve bu diziden sıkılıp bırakmak ne demek anlayamıyorum...

Gördüğümüz suretlerden biri olan Cylonlardan biri yine nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde bir gemide belirdi ve söyleyeceği şeyler olduğundan bahsetti. Oraya en patavatsız en umursamaz beyne sahip olan Cara'nın gönderilmesi doğru bir karardı ama çok da öyle ilerlemedi. Çünkü Cara dıştan öyle görünen ama içinde hiç de öyle olmayan bir karakter elbette.

Leoben'in etkisi ve söyledikleri gerçekten ilgi çekiciydi. Tüm bunların ardında Tanrı dedikleri bir Cylon var gibi konuşuyor. Tanrı dediği normal yaratan değil de onların başında duran biriymiş gibi konuşuyor bence. Number Six'in de Tanrı diye bahsettiği kişi bence bu. 'He' muhabbetinin bununla bir ilgisi olabilir. Leoben ve Cara arasındaki diyaloglar baştan sonra gerçekten çok iyiydi. Cara umursamadan devam etmek istedi ama Cara hakkında çok bilgiye sahipti Leoben. Tabi bunların nasıl olduğu bilinmiyor. Veya Cylon'ların bu kadar şeyi nasıl bildiği veya bu güce ne şekilde ulaştıkları bilinmiyor. Oldukça gizem dolu bir mevzu var önümüzde.

Diğer tarafta Gaius ve Boomer arasındaki yine ilgi çekici bir sahne mevcuttu. Boomer sana Cylon olmadığımı kanıtlarsam gibi konuştu Şef'e ve bunun üstüne Gaius'a geldi. Yine yeniden Boomer'ın uyanmış mı uyanmamış mı olduğunu sorguladığımız bir bölümdü. Çünkü Number Six'in Gaius'a söyledikleri gerçekten kafa karıştırıcı. Uyanmamış masum bir Cylon diyor Boomer için. Ama yine burada ana mevzuya dönüyoruz. Eğer Number Six Gaius'un kendi bilinçaltında ise yani bunları Gaius söylüyorsa çok farklı konuşuruz, eğer Number Six Gaius'un o patlamada bir şekilde bilincine bir çip yerleştirmişse ve o bilgileri kendisi veriyorsa o zaman yalan da söylüyor olabilir Boomer'ı saklamak için. Ki bu daha mantıklı duruyor.

Son dakika bombası ise oldukça kuşku dolu bir son bırakıyor önümüze. Bölüm başında Laura'nın gördüğü rüya ve bu olayın son sahnedeki karşılığı gerçekten ilginçti. Sonrasında da kulağına Adama'nın Cylon olduğunu söylemesi ise bambaşka bir durumu açıyordu. Belki de o 12 Cylon'dan biri gerçekten de Adama'dır, kim bilir... Mini seride ona gelen bir kağıt vardı çünkü. O kağıt nerden geldi, neye göre geldi bilmiyoruz. O yüzden izlemeye devam...

8.5/10
Evet arkadaşlar, @MEnes benim izlediğim en son bölüme geldi ve beni geçme fırsatı elde etti. Şova kalktı @MEnes. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: MEnes
1x09

Gerçekten oldukça İLGİNÇ bir bölümdü tanımı bu bölüme çok net uyacaktır. :A En çok güldüğüm bölüm diyebilirim ve evet gerçekten de komik bir bölümdü... :A

Geçen bölüm kaldığı yerden devam eden Adama mevzusu bu bölüme sarktı. Adama'nın gizemli hareketlerinin sebebinin çok başka bir şey olduğunu öğrendik. Ve o şey Ellen'den başkası değildi. Olabildiğine çılgın ve aptal bir karakter olan Ellen yine de her sahnesinde bir şekilde güldürmeyi başardı. Karakterin Cylon olup olmadığını önümüzdeki bölümlerde daha net anlarız heralde ama son sahnedeki Gaius diyaloğu olayları gerçekten karıştırdı. Testi buldular ve testin sonucunu herkese yeşil olacak şekilde söylemeyi tercih etti Gaius. Tüm insanlık için 11 saat test yapmaya üşenmek ve kısa yoldan çözüme gitmek. Kendisi dahi olduğu için ve ortamda o zeka seviyesinde kimse olmadığı için bu yöntem bir nevi haklı dedirtiyor. Ama insanlığa açacağı sorunları düşününce sonu hiç de iyi bitmeyebilir...

Ellen'in geçmişte herkese sorun açtığı muhabbetine Lee'nin 'geçmişte mi?' sorusuna herkesin durup bakmasına baya güldüm. Epey komik sahneydi. Gaius'un başlarda Number Six ile olan sahnesine Kara'nın gelip görüp verdiği tepki ve Gaius'un oradaki hareketleri baya komikti. Kara ile Gaius'un her sahnesi gerçekten çok iyi diyebilirim. Ellen'in her sahnesi ise aptalca ama komikti. :A Dizinin ciddiyetine ve tarzına bakınca biraz farklı bir bölümdü ama yine de güldürdü ve aktı gitti.

Onun dışında önemli kısımlar da vardı. Caprica tarafına pek değinmiyorum çok önemli şeyler olmadığı için ama bu bölümde biraz değinmek lazım. Helo ve Boomer arasındaki ilişki farklı bir noktaya taşındı. Aslında burada Westworld vibes görmek mümkün. Özel üretilmiş olan makineler kendi bilinçlerine ve ruhlarına sahip oldukları için bir şekilde özgürlüklerini ele alıp kendi ırkına bile ihanet edebiliyorlar. Boomer'da olduğu gibi. Helo'ya geçirdikleri süre boyunca ona bağlandı ve onun ölümünü engelleyip ırkına ihanet etti. Kaçabilecekler mi onu bilemiyoruz. Son sahnede Number Six ve adını unuttuğum robotun konuşmaları ise gerçekten ilgi çekiciydi. Number Six'in gözlerinin dolması ise ayrı bir durum. Gaius ile yaşadıklarından etkilendiği çok açık. Makinelerin duygu kazanması ve böyle şeyler hissetmesi zaten bir şekilde olabilitesi olan şeylerdi. Aynısı gemideki Boomer için de geçerli. O da net şekilde insan düşmanı değildir diye düşünüyorum. Ama bir yerde kırılma noktaları olacaktır.

8/10
 
Son düzenleme:
1x03

Keyifli ve hareketli bir bölümdü. Filonun çeşitli yerlerinden çeşitli gemileri göreceğimiz böyle bölümler ilerde de olacaktır.

Lee'nin tam olarak şov yaptığı bir bölümdü. Su mevzusunun Boomer planı olmadığı ve gerçekten orada su olduğunu öğrendik bu bölümle. Ve su için gerekenlerin nasıl temin edileceği üzerinden ilerleyerek mahkumlar üzerinden giden bir bölüm oldu.

Tom Zarek karakteri ve Lee arasında geçen tüm diyaloglar oldukça ilgi çekici ve sağlam mesajlara sahipti. Bölümün gidişatında ve sonrasında yaşananlarla olaylar bir şekilde çözüldü ve iç savaşın eşiğinden dönüldü bir nevi. Lee'nin de olaya ne denli etki gösterdiğini görmüş olduk. Herkesi dediğini getirtti ve babasının oğlu dedirtti gerçekten.

Cara ise bir başka be... İzlemesi gerçekten oldukça keyifli bir karakter...

8.5/10

1x04


Dizi sadece bilim kurgu, gizem veya aksiyon üstünden gitmiyor. Oldukça dramatik ve anlamlı sahneler de izliyoruz. Bu bölüm daha çok drama üzerinden giden ve oyunculukların da etkili olduğu bir bölümdü. Görece durgun gözükebilir ama oldukça iyiydi.

Cara ve karakteri hakkında bildiğimiz ve derinine inmediğimiz şeyler izledik. Ve karakterini tanımamız ve anlamamız açısından oldukça kaliteli bir bölüm izledik. Hem Adama ile olan ilişkisi hem Lee ile olan ilişkisi oldukça iyi işleniyor Cara'nın. Ve neyi neden yaptıklarını anlayıp onların yerine koyabiliyoruz kendimizi. Evet ortada hatalar var ama o hataların sonuçlarının bu olabileceğini düşünmeden masumca yapılmış hatalar görüyoruz. Tabi sonuçlarının da karakterler üzerindeki etkisini net şekilde görüp hissediyoruz. İşte Cara'nın durumunu görüp çektiği acıları anlamak çok iyi yansıtılıyor bu yüzden. Oyuncu da gerçekten duyguyu müthiş aktarıyor.

Çaylaklar ile olan muhabbetler de çok iyiydi. Sonrasında test sürüşüne çıkılması ve devamında Cara'nın yaptığı şov gerçekten etkileyiciydi. Son sahne ise sonraki bölümü açmadan duramam dedirtecek cinste ilgi çekici bitti...

8/10

1x05


Baştan sona çok çok iyi bir bölümdü. Hareketliliği geçtim yine karakterlerin neyi neden yaptığını anlamamız açısından güzel detaylar verilen bir bölümdü.

Cara'nın nasıl bir savaşçı olduğunu, neden gezegendeki en iyi pilot olduğunun yanında diğer özelliklerini de çok detaylı bir biçimde gördüğümüz çok kaliteli sahneler yer alan bir bölümdü. Onu arayan gemi mürettebatının, Adama'nın, Lee'nin ne kadar ileriye gidebileceğini de gördük bu bölümde. Ve tabi bunlar yaşanırken Cara'nın özel olduğundan bahsetmeyip pilotumuz için geri döneriz dediler. Aslında bu tabi ki bir göz boyamaydı. Cara gezegendeki en iyi pilottu ve o aileden biriydi. Bu yüzden bu kadar ileri gittiler.

Adama ve Lee son raddede Cara'yı geride bırakmayı göze aldılar. Artık çare kalmamıştı çünkü. Ama aralarında geçen diyalogda Adama eğer orada sen olsaydın seni geride bırakmak için asla ayrılmazdık ve burada ölmeyi bile göze alırdık gibisinden bir cümle kurdu. Bu cümle bir babanın oğluna olan sevigisini görmemiz açısından gerçekten etkileyici bir sahneydi.

Cara'nın Cylon'un altına Starbuck yazması ve kurtulduğu sahnede ben de istemsizce güldüm karaktlerle birlikte. Gerçekten karakterlere ısındığımı ve bağlandığımı hissettim bu durumdan sonra. Senaryo akıcılığını sonuna kadar hissettiriyor ve çoğu birbirinden farklı bir çok karakterin yer alması diziyi farklı bir noktada kılıyor.

9/10

1x06


Dizinin ve evrenin hakkında bilgiler edindiğimiz bir bölümdü diyebilirim. Seyircinin bir çok şeyi bildiği ama karakterlerin bunları çözmeye çalıştığı dedektiflik vari değişik bir bölüm izledik.
Kopya Cylonlar gemiye bir şekilde sızıyor. Ama geminin konumunu biliyorlarsa neden tüm orduyla gelip yok etmiyorlar bunlar değişik durumlar doğrusu. Boomer ise uyanmış mı uyanmamış mı anlaşılmaz ve karışık tavırlar sergiliyor. Bunun sonuçlarını ileriki bölümlerde görürüz sanırım.

Boomer'ın da etkisiyle sızma işlemi oldu ve sonunda bomba patladı. Ve sonrasında da artık Cylonlar ile ilgili resmi bilgi halka verildi. Mahkeme sahneleri, sorgulama sahneleri ve olayın sonunda arıtk işlerin cadı avına dönmesiyle Adama'nın bile tutuklanmasına kadar gitti mevzu. Çavuş gerçekten işin boyutunu değiştirdi yani. Tamam bağımsızsınız ama o kadar da değil dedi Adama sonunda. Orda bi tık güldüm diyebilirim. :D

Mevzu Şef Tyrus ve adamının üstüne kaldı, Şef Boomer ile ayrıldı ancak işin devamı biraz farklı ilerleyecektir. Boomer ile ilgili gelişmeleri merakla takip ediyorum doğrusu. Uyanmış mı uyanmamış mı bununla ilgili Number Six'in ilk bölümlerde söyledikleri dikkatimi çekiyor. Daha ileride göreceğiz neler olduğunu.

8/10

1x07


Number Six ve Gaius üzerinden giden oldukça değişik temalı çılgın bir bölümdü. İlgiyle izledim ve beğendim bölümü.

Gaius isyan bayrağını çekip Number Six'e atarı yaptı bölüm başında. Ama yaptığının sonucunun böyle olacağını o da biz de beklemiyorduk heralde. Ha Number Six'in normal insan bedeninde buraya gelmesi mevzusu gerçekten ilginç bir mevzu. Yoksa herkesin bilinciyle oynayıp ya da sadece Gaius'un bilinciyle oynayıp ona mı o surette göründü bilmiyoruz doğrusu. Mevzu çözüldükten sonra zaten Gaius sordu ona gerçekten orada mıydın diye. O da tabi cevaplamadı. Bu soru şuanda önemli bir soru işareti olarak duruyor hikayede.

Bu insan suretindeki 12 tane olan özel Cylon'lar geminin ve insanların yerini biliyor mu. Biliyorlarsa neden temelli yok etmiyorlar. Yoksa başka amaçları mı var. İçeride başkaları da var mı. Yoksa bilmediğimiz ve sonrasında karşımıza çıkacak bir sürü Cylon mu göreceğiz mürettebatın içinde. Ben bu gibi soruları bol bol sormaya başladım izlerken. Çünkü uyanmamış Clyon meselesi orada var oldukça bu gizem devam edecek. Ki şu ana kadar 4 veya 5 tane gördük 12 adet Cylon üretiminden.

Önceki bölümlerde hoşuma giden durumun bu bölümde devam etmesi bol bol sürdü. Gaius ve Number Six arasındaki Tanrı üzerine olan diyalog gerçekten ilgi çekiciydi. Ve bu bölümde artık Gaius zıvanadan çıkacağına saldı ve teslim etti kendini Number Six'e. Bundan sonra sözünden çıkmaz heralde... :A

8.5/10

1x08


Yine yeniden Cylonlar ile ilgili merak ettirici bir gizemin devam etitği ilgi çekici sahnelere sahip olan güzel bir bölümdü. Dizideki gizem unsurları diziyi gerçekten ilgi çekici kılıyor ve bu diziden sıkılıp bırakmak ne demek anlayamıyorum...

Gördüğümüz suretlerden biri olan Cylonlardan biri yine nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde bir gemide belirdi ve söyleyeceği şeyler olduğundan bahsetti. Oraya en patavatsız en umursamaz beyne sahip olan Cara'nın gönderilmesi doğru bir karardı ama çok da öyle ilerlemedi. Çünkü Cara dıştan öyle görünen ama içinde hiç de öyle olmayan bir karakter elbette.

Leoben'in etkisi ve söyledikleri gerçekten ilgi çekiciydi. Tüm bunların ardında Tanrı dedikleri bir Cylon var gibi konuşuyor. Tanrı dediği normal yaratan değil de onların başında duran biriymiş gibi konuşuyor bence. Number Six'in de Tanrı diye bahsettiği kişi bence bu. 'He' muhabbetinin bununla bir ilgisi olabilir. Leoben ve Cara arasındaki diyaloglar baştan sonra gerçekten çok iyiydi. Cara umursamadan devam etmek istedi ama Cara hakkında çok bilgiye sahipti Leoben. Tabi bunların nasıl olduğu bilinmiyor. Veya Cylon'ların bu kadar şeyi nasıl bildiği veya bu güce ne şekilde ulaştıkları bilinmiyor. Oldukça gizem dolu bir mevzu var önümüzde.

Diğer tarafta Gaius ve Boomer arasındaki yine ilgi çekici bir sahne mevcuttu. Boomer sana Cylon olmadığımı kanıtlarsam gibi konuştu Şef'e ve bunun üstüne Gaius'a geldi. Yine yeniden Boomer'ın uyanmış mı uyanmamış mı olduğunu sorguladığımız bir bölümdü. Çünkü Number Six'in Gaius'a söyledikleri gerçekten kafa karıştırıcı. Uyanmamış masum bir Cylon diyor Boomer için. Ama yine burada ana mevzuya dönüyoruz. Eğer Number Six Gaius'un kendi bilinçaltında ise yani bunları Gaius söylüyorsa çok farklı konuşuruz, eğer Number Six Gaius'un o patlamada bir şekilde bilincine bir çip yerleştirmişse ve o bilgileri kendisi veriyorsa o zaman yalan da söylüyor olabilir Boomer'ı saklamak için. Ki bu daha mantıklı duruyor.

Son dakika bombası ise oldukça kuşku dolu bir son bırakıyor önümüze. Bölüm başında Laura'nın gördüğü rüya ve bu olayın son sahnedeki karşılığı gerçekten ilginçti. Sonrasında da kulağına Adama'nın Cylon olduğunu söylemesi ise bambaşka bir durumu açıyordu. Belki de o 12 Cylon'dan biri gerçekten de Adama'dır, kim bilir... Mini seride ona gelen bir kağıt vardı çünkü. O kağıt nerden geldi, neye göre geldi bilmiyoruz. O yüzden izlemeye devam...

8.5/10
1x09

Gerçekten oldukça İLGİNÇ bir bölümdü tanımı bu bölüme çok net uyacaktır. :A En çok güldüğüm bölüm diyebilirim ve evet gerçekten de komik bir bölümdü... :A

Geçen bölüm kaldığı yerden devam eden Adama mevzusu bu bölüme sarktı. Adama'nın gizemli hareketlerinin sebebinin çok başka bir şey olduğunu öğrendik. Ve o şey Ellen'den başkası değildi. Olabildiğine çılgın ve aptal bir karakter olan Ellen yine de her sahnesinde bir şekilde güldürmeyi başardı. Karakterin Cylon olup olmadığını önümüzdeki bölümlerde daha net anlarız heralde ama son sahnedeki Gaius diyaloğu olayları gerçekten karıştırdı. Testi buldular ve testin sonucunu herkese yeşil olacak şekilde söylemeyi tercih etti Gaius. Tüm insanlık için 11 saat test yapmaya üşenmek ve kısa yoldan çözüme gitmek. Kendisi dahi olduğu için ve ortamda o zeka seviyesinde kimse olmadığı için bu yöntem bir nevi haklı dedirtiyor. Ama insanlığa açacağı sorunları düşününce sonu hiç de iyi bitmeyebilir...

Ellen'in geçmişte herkese sorun açtığı muhabbetine Lee'nin 'geçmişte mi?' sorusuna herkesin durup bakmasına baya güldüm. Epey komik sahneydi. Gaius'un başlarda Number Six ile olan sahnesine Cara'nın gelip görüp verdiği tepki ve Gaius'un oradaki hareketleri baya komikti. Cara ile Gaius'un her sahnesi gerçekten çok iyi diyebilirim. Ellen'in her sahnesi ise aptalca ama komikti. :A Dizinin ciddiyetine ve tarzına bakınca biraz farklı bir bölümdü ama yine de güldürdü ve aktı gitti.

Onun dışında önemli kısımlar da vardı. Caprica tarafına pek değinmiyorum çok önemli şeyler olmadığı için ama bu bölümde biraz değinmek lazım. Helo ve Boomer arasındaki ilişki farklı bir noktaya taşındı. Aslında burada Westworld vibes görmek mümkün. Özel üretilmiş olan makineler kendi bilinçlerine ve ruhlarına sahip oldukları için bir şekilde özgürlüklerini ele alıp kendi ırkına bile ihanet edebiliyorlar. Boomer'da olduğu gibi. Helo'ya geçirdikleri süre boyunca ona bağlandı ve onun ölümünü engelleyip ırkına ihanet etti. Kaçabilecekler mi onu bilemiyoruz. Son sahnede Number Six ve adını unuttuğum robotun konuşmaları ise gerçekten ilgi çekiciydi. Number Six'in gözlerinin dolması ise ayrı bir durum. Gaius ile yaşadıklarından etkilendiği çok açık. Makinelerin duygu kazanması ve böyle şeyler hissetmesi zaten bir şekilde olabilitesi olan şeylerdi. Aynısı gemideki Boomer için de geçerli. O da net şekilde insan düşmanı değildir diye düşünüyorum. Ama bir yerde kırılma noktaları olacaktır.

8/10

iPPCke.jpg
 
  • Güldürdün
Reactions: MEnes
1x10

Sezonun şimdiye kadarki en iyi bölümüydü belki de. Çok hareketli ve dolu bir bölümdü özellikle ikinci kısmıyla.

Önceki bölümlerde yaşanan gelişmelerin bu bölümlere etkilerini görüp görmemeyi merak ediyordum. 5. bölümde Kara aranırken yakıtlarının yüzde 43'ünü harcadıklarından bahsetmişlerdi. Bu bölümde ise yakıt rezervlerinin yüzde 5 civarında kaldıklarından bahsederek detayları önemsediklerini bir kez daha gösterdiler. Dizi gerçekten ince detaylara önem gösteriyor ve bu benim oldukça hoşuma gidiyor.

Yakıt sorununu çözmek için tabi imkansız bir göreve doğru yol almaları gerekiyordu. Ve ellerinde en iyi pilot Kara yoktu henüz iyileşmediği için. Ama Lee Adama vardı ve kendisi sonuna kadar şovunu yaptı. Gaius ise bambaşka bir mevzuydu yine her zamanki gibi. Gaius ve Number Six diyaloğu sonuna kadar ilgi çekici olmaya devam edecek. Yine yeniden bir şekilde Gaius'un yaptığı rastgele seçim (aslında rastgele değil gibi) insanlığın yıkımı değil de kazanmasını sağladı. Belki de Number Six'in de dediği gibi bir döngü içindeyiz ve zaten geçmişte yaşanmış şeylerin farklı versiyonlarıyla bir kopyasını izliyoruz. Bu durum oldukça ilgi çekici. Tanrının planı Tanr'nın planı kısmı tabi ki hemen açığa çıkacak bir şey değil. O Tanrı denilen 'Him'in kesinlikle Cylon olduğunu ve onların başında tüm planları yapan kişi olduğunu düşünmeye devam ediyorum şu aşamada.

Uzay sahneleri yılına göre yine çok başarılı diyebilirim. Bir Tv dizisinde 2004 yılında böyle kaliteli bir iş çıkarmak yılına göre gerçekten çok iyi. Star Wars bir sinema filmiydi. Hani bütçesi yılı çok daha eski olsa bile belki de daha yüksekti. Ama Battlestar Galactica bir Tv dizisi ve bütçesi bir sinema filmine göre oldukça kısıtlı denilebilir. Ama uzay sahnelerini ve efectleri o zamanki imkanlara göre gerçekten başarılı yapmışlar. Tabi ki görüntünün bir tık kötüleştiği yerler oluyor ama Tv dizisi olduğunu düşününce başarılı diyebiliyoruz.

Son sahne yine garip bir şekilde bitti. Number Six ve Gaius... Gaius artık kendini tam anlamıyla Tanrı'nın hizmetkarı olarak kabul etti. Ama hangi Tanrı? Bu gerçek bir soru işareti ve merakla bu sorunun cevabını öğrenmek için diğer bölümleri izlemeye itiyor insanı...

9/10
 
Son düzenleme:
1x11

Durgun, değişik ve farklı bir bölümdü. Filodaki diğer gemileri yavaş yavaş görürüz diyordum. Bu bölümde de onlardan birini yine görmüş olduk. Bu sefer işin zenginler ve polikita kısmına giriş yapmışlar. Tabi elde kalan insan sayısına göre düşünecek olursak çok da verimli olmuyor bu gelişme.

En lüks gemiye giderek girdik bölüme. Koloniler günü muhabbeti ve tüm kolonilerden temsilciler. Ve tabi ki Caprica'dan GAİUS. Bölümün yıldızı ve dizinin şimdiye kadar ki yıldızı Gaius diyebilirim. Gerçekten her sahnesi çok iyi. İstemsizce gülmeme sebep oluyor. Bu bölümde ise yaptığı konuşma ne kadar ciddi olsa da gülmeden edemedim. Ve sonrasında ise kendisini başkan yardımcısı olarak gördük. Oldukça komik bir durumdu. Ama bir dahiden daha azını bekleyemezsiniz. Politikayı da kısa sürede çözdü ve 50 binlik bir nüfusta kolayca başkan yardımcısı oldu. :A

Caprica tarafında Helo olayları yavaş yavaş çözüyordu zaten önceki bölümlerden. Bu bölümde ise son sahnede artık Boomer'ı da görerek onun da Cylon olduğunu öğrenmiş oldu. Ama oradan dört nala kaçması ise sonunu merak ettirdi. Kurtulması biraz zor gibi duruyor. Ama o kadar gösterildiyse muhakkak kurtulup gemiye bir şekilde ulaşacaktır diye düşünüyorum. Hatta kopya Boomer da bir şekilde onu ikna edecektir. Tabi gemideki Boomer ne olacak o bir muamma.

Bölümde yine politik göndermeler olsun, distopyanın bulunduğu durumlar ve bunun üzerine diyaloglar olsun güzel sahneler ve replikler vardı. Tom Zarek'i yine görmüş olduk ve yine göreceğiz ileride. Politika kısımını da çok sıkıcı olmadan gösterdiler diye düşünüyorum. Son kutlama sahnesi ise tebessüm ettiren cinstendi. Tüm ekibin hatta Adama'nın bile orada olması iyiydi. Gaius ile Kara'nın dans etmesi falan iyiydi. Ellen ise işleri karıştıracak karakter olarak göze çarpıyor şu aşamada. Oldukça tehlikeli bir kadın olduğu çok bariz. Hatta Cylon olması da çok yüksek ihtimal. Bekleyip görelim...

7.5/10
 
Son düzenleme:
1x09

Gerçekten oldukça İLGİNÇ bir bölümdü tanımı bu bölüme çok net uyacaktır. :A En çok güldüğüm bölüm diyebilirim ve evet gerçekten de komik bir bölümdü... :A

Geçen bölüm kaldığı yerden devam eden Adama mevzusu bu bölüme sarktı. Adama'nın gizemli hareketlerinin sebebinin çok başka bir şey olduğunu öğrendik. Ve o şey Ellen'den başkası değildi. Olabildiğine çılgın ve aptal bir karakter olan Ellen yine de her sahnesinde bir şekilde güldürmeyi başardı. Karakterin Cylon olup olmadığını önümüzdeki bölümlerde daha net anlarız heralde ama son sahnedeki Gaius diyaloğu olayları gerçekten karıştırdı. Testi buldular ve testin sonucunu herkese yeşil olacak şekilde söylemeyi tercih etti Gaius. Tüm insanlık için 11 saat test yapmaya üşenmek ve kısa yoldan çözüme gitmek. Kendisi dahi olduğu için ve ortamda o zeka seviyesinde kimse olmadığı için bu yöntem bir nevi haklı dedirtiyor. Ama insanlığa açacağı sorunları düşününce sonu hiç de iyi bitmeyebilir...

Ellen'in geçmişte herkese sorun açtığı muhabbetine Lee'nin 'geçmişte mi?' sorusuna herkesin durup bakmasına baya güldüm. Epey komik sahneydi. Gaius'un başlarda Number Six ile olan sahnesine Cara'nın gelip görüp verdiği tepki ve Gaius'un oradaki hareketleri baya komikti. Cara ile Gaius'un her sahnesi gerçekten çok iyi diyebilirim. Ellen'in her sahnesi ise aptalca ama komikti. :A Dizinin ciddiyetine ve tarzına bakınca biraz farklı bir bölümdü ama yine de güldürdü ve aktı gitti.

Onun dışında önemli kısımlar da vardı. Caprica tarafına pek değinmiyorum çok önemli şeyler olmadığı için ama bu bölümde biraz değinmek lazım. Helo ve Boomer arasındaki ilişki farklı bir noktaya taşındı. Aslında burada Westworld vibes görmek mümkün. Özel üretilmiş olan makineler kendi bilinçlerine ve ruhlarına sahip oldukları için bir şekilde özgürlüklerini ele alıp kendi ırkına bile ihanet edebiliyorlar. Boomer'da olduğu gibi. Helo'ya geçirdikleri süre boyunca ona bağlandı ve onun ölümünü engelleyip ırkına ihanet etti. Kaçabilecekler mi onu bilemiyoruz. Son sahnede Number Six ve adını unuttuğum robotun konuşmaları ise gerçekten ilgi çekiciydi. Number Six'in gözlerinin dolması ise ayrı bir durum. Gaius ile yaşadıklarından etkilendiği çok açık. Makinelerin duygu kazanması ve böyle şeyler hissetmesi zaten bir şekilde olabilitesi olan şeylerdi. Aynısı gemideki Boomer için de geçerli. O da net şekilde insan düşmanı değildir diye düşünüyorum. Ama bir yerde kırılma noktaları olacaktır.

8/10
Okuduğum yorumlarda bu bölümün Gaius karakteriyle komik bir bölüm olacağını görmüştüm de, bunu sende de görmüş oldum. Bu arada geçtin beni bölüm olarak, havam kalmadı hiç. Bitirmeme rağmen herkesi geçmiştim oysa. :A
1x10

Sezonun şimdiye kadarki en iyi bölümüydü belki de. Çok hareketli ve dolu bir bölümdü özellikle ikinci kısmıyla.

Önceki bölümlerde yaşanan gelişmelerin bu bölümlere etkilerini görüp görmemeyi merak ediyordum. 5. bölümde Cara aranırken yakıtlarının yüzde 43'ünü harcadıklarından bahsetmişlerdi. Bu bölümde ise yakıt rezervlerinin yüzde 5 civarında kaldıklarından bahsederek detayları önemsediklerini bir kez daha gösterdiler. Dizi gerçekten ince detaylara önem gösteriyor ve bu benim oldukça hoşuma gidiyor.

Yakıt sorununu çözmek için tabi imkansız bir göreve doğru yol almaları gerekiyordu. Ve ellerinde en iyi pilot Cara yoktu henüz iyileşmediği için. Ama Lee Adama vardı ve kendisi sonuna kadar şovunu yaptı. Gaius ise bambaşka bir mevzuydu yine her zamanki gibi. Gaius ve Number Six diyaloğu sonuna kadar ilgi çekici olmaya devam edecek. Yine yeniden bir şekilde Gaius'un yaptığı rastgele seçim (aslında rastgele değil gibi) insanlığın yıkımı değil de kazanmasını sağladı. Belki de Number Six'in de dediği gibi bir döngü içindeyiz ve zaten geçmişte yaşanmış şeylerin farklı versiyonlarıyla bir kopyasını izliyoruz. Bu durum oldukça ilgi çekici. Tanrının planı Tanr'nın planı kısmı tabi ki hemen açığa çıkacak bir şey değil. O Tanrı denilen 'Him'in kesinlikle Cylon olduğunu ve onların başında tüm planları yapan kişi olduğunu düşünmeye devam ediyorum şu aşamada.

Uzay sahneleri yılına göre yine çok başarılı diyebilirim. Bir Tv dizisinde 2004 yılında böyle kaliteli bir iş çıkarmak yılına göre gerçekten çok iyi. Star Wars bir sinema filmiydi. Hani bütçesi yılı çok daha eski olsa bile belki de daha yüksekti. Ama Battlestar Galactica bir Tv dizisi ve bütçesi bir sinema filmine göre oldukça kısıtlı denilebilir. Ama uzay sahnelerini ve efectleri o zamanki imkanlara göre gerçekten başarılı yapmışlar. Tabi ki görüntünün bir tık kötüleştiği yerler oluyor ama Tv dizisi olduğunu düşününce başarılı diyebiliyoruz.

Son sahne yine garip bir şekilde bitti. Number Six ve Gaius... Gaius artık kendini tam anlamıyla Tanrı'nın hizmetkarı olarak kabul etti. Ama hangi Tanrı? Bu gerçek bir soru işareti ve merakla bu sorunun cevabını öğrenmek için diğer bölümleri izlemeye itiyor insanı...

9/10
Adam 10/10 verecek yakında. :A
1x11

Durgun, değişik ve farklı bir bölümdü. Filodaki diğer gemileri yavaş yavaş görürüz diyordum. Bu bölümde de onlardan birini yine görmüş olduk. Bu sefer işin zenginler ve polikita kısmına giriş yapmışlar. Tabi elde kalan insan sayısına göre düşünecek olursak çok da verimli olmuyor bu gelişme.

En lüks gemiye giderek girdik bölüme. Koloniler günü muhabbeti ve tüm kolonilerden temsilciler. Ve tabi ki Caprica'dan GAİUS. Bölümün yıldızı ve dizinin şimdiye kadar ki yıldızı Gaius diyebilirim. Gerçekten her sahnesi çok iyi. İstemsizce gülmeme sebep oluyor. Bu bölümde ise yaptığı konuşma ne kadar ciddi olsa da gülmeden edemedim. Ve sonrasında ise kendisini başkan yardımcısı olarak gördük. Oldukça komik bir durumdu. Ama bir dahiden daha azını bekleyemezsiniz. Politikayı da kısa sürede çözdü ve 50 binlik bir nüfusta kolayca başkan yardımcısı oldu. :A

Caprica tarafında Helo olayları yavaş yavaş çözüyordu zaten önceki bölümlerden. Bu bölümde ise son sahnede artık Boomer'ı da görerek onun da Cylon olduğunu öğrenmiş oldu. Ama oradan dört nala kaçması ise sonunu merak ettirdi. Kurtulması biraz zor gibi duruyor. Ama o kadar gösterildiyse muhakkak kurtulup gemiye bir şekilde ulaşacaktır diye düşünüyorum. Hatta kopya Boomer da bir şekilde onu ikna edecektir. Tabi gemideki Boomer ne olacak o bir muamma.

Bölümde yine politik göndermeler olsun, distopyanın bulunduğu durumlar ve bunun üzerine diyaloglar olsun güzel sahneler ve replikler vardı. Tom Zarek'i yine görmüş olduk ve yine göreceğiz ileride. Politika kısımını da çok sıkıcı olmadan gösterdiler diye düşünüyorum. Son kutlama sahnesi ise tebessüm ettiren cinstendi. Tüm ekibin hatta Adama'nın bile orada olması iyiydi. Gaius ile Cara'nın dans etmesi falan iyiydi. Ellen ise işleri karıştıracak karakter olarak göze çarpıyor şu aşamada. Oldukça tehlikeli bir kadın olduğu çok bariz. Hatta Cylon olması da çok yüksek ihtimal. Bekleyip görelim...

7.5/10
İki bölüm daha izlesen bitiyormuş, onu da bugün bitirirsin artık. Bu arada ikinci sezona hemen geçme hızını alıp, bu hızla diziyi bitireceksin çünkü. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: MEnes
1x1

Mini dizinin devamı şeklindeydi. Dizi insana bir şekilde gerilimi hissettirmeyi seviyor.

Bu bölüm de insanların Cylon'lardan kaçmak için 33 dakika da bir sıçrama yaptığını öğrendik. Bu sahneler gayet heyecanlı ve gerilimliydi.

Öte yandan bir gemiyi de Cylon tehditi yüzünden yok etmek durumunda kaldılar. Oradaki doktor başkanla görüşmek istiyordu. Acaba Gaius'un hain olduğunu biliyor muydu ?

Number Six ve Gaius arasındaki sahneler de beni benden alıyor :A

8/10
 
1x1

Mini dizinin devamı şeklindeydi. Dizi insana bir şekilde gerilimi hissettirmeyi seviyor.

Bu bölüm de insanların Cylon'lardan kaçmak için 33 dakika da bir sıçrama yaptığını öğrendik. Bu sahneler gayet heyecanlı ve gerilimliydi.

Öte yandan bir gemiyi de Cylon tehditi yüzünden yok etmek durumunda kaldılar. Oradaki doktor başkanla görüşmek istiyordu. Acaba Gaius'un hain olduğunu biliyor muydu ?

Number Six ve Gaius arasındaki sahneler de beni benden alıyor :A

8/10
Parantez içi reis de yorumladığına göre etkinlik yürür buradan. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Maskeli Fedai
1x2

Durgun gibi gözüken ama gayet de sürükleyici bir bölüm izledik. Hiç sıkılmadım.

Bu bölüm genellikle su sıkıntısı üzerinden geçti. Mühimmat deposundaki patlayıcılar çalındı ve Cylonlar su deposunu patlatarak insanlara zarar vermek istediler. Bunun üzerine su aramak için yola çıkıldı ve filodaki insanlara su kısıtlaması getirildi.

Gaius ve Cara sahnesi de güzeldi. Bu ikisi arasındaki gelişmeleri ilgiyle takip edeceğim. :A

Boomer da iki farklı yerde ortalığı karıştırmaya devam ediyor. Ben onun insanlık tarafına geçeceğini düşünüyorum.

8.5/10
 
1x3

Dizinin şu ana kadar ki yayınlanan en iyi bölümünü izledik. Aksiyonlu ve heyecanlıydı.

Bu bölüm hapishane mahkumlarının gemisine yolculukta bulunduk. Su bulunan gezegende hava koşullar sert ve çetin olduğu için onları serbest bırakma karşılığında çalışmaları istendi. Tabi mahkumlar dinlemedi ve Adama ve adamlarını esir aldı. Tom Zarek ve Adama arasinda geçen konuşma güzeldi. Demokrasi ve özgürlükle alakalı güzel mesajlar verildi.

Adama'nın bu durumdan kurtulup olayları çözmesi de etkileyiciydi. Düşüncelerini çat çat diye söyledi, Tom Zarek ve Başkan arasında uzlaşma sağladı.

Sarışın muhabbeti de güldürdü :A

8.5/10
 
Son düzenleme: