En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Indiana Jones and the Temple of Doom

Serinin ilk filmine göre epey olumsuz tepkiler aldığı için ve ilk filme de öyle çok bayılmadığım için epey korkarak izledim ama beklediğimden çok daha iyi çıktı.

Özellikle ilk kısmı baya iyiydi, ilk filmden bile sürükleyiciydi. Yalnız ikinci kısımda aksiyonun ayarını fazla kaçırmışlar. Son 50 dakika neredeyse sıfır diyalogla hep aksiyondu ve çok baydı. Yine de film hiç fena değildi genel olarak. :):)

7/10
 

Son zamanlarda konusuyla ilgimi en çok çeken filmlerden biri oldu. Filmi her ne kadar başarılı bulsam da bir olmamışlık tadı aldım.

Hitler'in günümüze alışma çabaları güzeldi. Oyunculukları vasat buldum. Der Untergang göndermeleri güzeldi.

Filmin verdiği mesaj iyiydi. Hitler yine kimse fark etmeden medya ilgisini çekerek planını uygulamaya hazırlanıyor.

İlginç bir filmdi ama pek de iyi bulmadım.

6/10
 

Al Pacino'nun destanlaşan oyunculuğunun gölgesinde kalmış çok güzel, keyifli bir film. İnsanı mutlu eden filmlerden, yer yer Ölü Ozanlar Derneği esintileri taşıyan ama her şeyden önce Al Pacino'nun tarihin en büyük oyunculuk derslerinden birini verdiği bir yapıt. Godfather'daki oyunculuğu üst düzey olmasına rağmen bunun yanında oldukça basit kalıyor.

Yanındaki genç eleman sanki daha iyi seçilebilirdi, fazla Amerikanvari olmuş ama gerçi filmin anlatmak istediğine uygun. Filmde güzel tespitler ve hayat dersi var. Ayrıca tango sahnesi de enfestti, hele ferrari sahnesi...

Filmde mantıksal açıdan tek bir detaya takıldım,

Al Pacino disiplin sahnesinde elemanın anne ve babasının isimlerini söyledi, bunlardan izim aldım diye. Tamam da bu eleman ona anne babasının isimlerini söylememişti ve Al Pacino'nun da pek umrumda değildi zaten onların isimleri, hatta eve dönerlerken babasının değil üvey babasının olduğunu bile yeni öğrenmişti. Elbette görmediğimiz bir sahnede söylemiş olabilir ama bu ikilinin ilişkisi çerçevesinde biraz fazla sırıtır, bilmiyorum.

Güzel bir film olmasına karşın belli bir sınırı olduğu da aşikâr, bir yerden sonra istese de ilerleyemeyecek basitlikle bir senaryoya sahip.

8.2,5/10
 

Çok merak ettiğim bir filmdi. Herkesin övdüğü ve IMDB'deki en yüksek puana sahip olan film. Kaç kere ilk 20 dakikasını izleyip, bir şey çıkınca kapatmak zorunda kaldığım bir filmdi. Neyse ki bugün bir çırpıda izleyebildim.

Gerçekten etkileyici ve güzel bir filmdi. Oyunculuklar harikaydı, en çok Red'i beğendim ben. Çok tatlı birisiydi, beni etkileyen o oldu. Andy'i de beğendim, oyunculukları zaten süperdi de ben kendimce filmdeki rollerine değiniyorum.

Spoilerden devam:
Şu kütüphanedeki görevli yaşlı adamı çok sevmiştim, o da şansıma erkenden gitti. :( Onun üzerine Andy'nin çok iyi bir kütüphane kurması da hoş oldu, gerçekten iyi iş çıkardılar. Bir umut 6 yıldır mektup yolladı ve karşılığını aldı.

Andy'nin kendini asmasını beklerken kaçtığını görmek filmin sürpriz sahnesiydi tabi. Kendini asmış olarak bekliyordum orada, içeride göremeyince nereye kayboldu dedim. :F Işınlandı falan sandım yani. :A 19 yılda bir tünel yapmış ve kaçmış, helal olsun. İşlemediği bir suçtan ötürü durması anlamsız olurdu zaten.

Sonunda da buluşmaları güzeldi. Ben oraya mektup bırakacağını değil de orada Red'i bekleyeceğini düşünmüştüm kaçtıktan sonra.

Şu eşcinsel kız kardeşlere de başta baya sinir oldum, neyse ki fazla uzatılmadan kurtulduk bu meseleden.

Genel yoruma gelirsek herkesin düşüncesine saygım sonsuz ama bence öyle çok abartılacak bir film değil. Kesinlikle bu filmden daha iyi filmler var, Forrest Gump başta geliyor mesela. Tamam güzel bir filmdi ama efsane değildi, yine de herkesin düşüncesine saygı duymak lazım tabi. :) Bu kadar abartıya da ister istemez hayal kırıklığı da yaşadım. :(

8/10
 

Eğlenceli ve sürükleyici filmdi. Leo ile Hanks'in ve daha çok Leo'nun oyunculuğu sahnesinde sıkmadan izletti. Hanks'in sahnesi çok fazla olmadığı için net bir şey diyemem ama mimikleri, jestleri on numaraydı.

Filmin en başındaki program sahnesinin amacını anlayamadım, film bitene kadar baştaki program sahnesiyle ilgili bir şey bekledim ama resmen unutulmuş o sahne?
Güzel filmdi ama müthiş değil.

7.2/10
 

Uyuşturucunun bir insanı hem maddi hem manevi açıdan nasıl bitirdiğini anlatan çok etkileyici sahnelere sahip olan güzel bir filmdi. Böyle filmler insanları bilinçlendirme konusunda önemli bir etkiye sahip. Gerçek yaşamdan alınmış
olması da önemli detay.

Başrolde Leonardo Dicaprio olduğu için izlediğim bir film oldu. Dicaprio filmi tek başına sırtlamış resmen. O yaşlardan efsane bir oyuncu olacağının sinyallerini vermiş.

7.5/10
 

Uyuşturucunun bir insanı hem maddi hem manevi açıdan nasıl bitirdiğini anlatan çok etkileyici sahnelere sahip olan güzel bir filmdi. Böyle filmler insanları bilinçlendirme konusunda önemli bir etkiye sahip. Gerçek yaşamdan alınmış
olması da önemli detay.

Başrolde Leonardo Dicaprio olduğu için izlediğim bir film oldu. Dicaprio filmi tek başına sırtlamış resmen. O yaşlardan efsane bir oyuncu olacağının sinyallerini vermiş.

7.5/10
Sen de durup durup Leonardo filmleri mi izleyip duruyon? :A
 

Büyük hayal kırıklığına uğratan bir film oldu. Daniel Day- Lewis ve Michael Mann ortaklığı ve müthiş soundtracki beni büyük beklentiye soktu ama sıkıcı bir filmdi. Filmin her şeyi kaliteli ama epik filmlerdeki etkiyi veremiyor. Müziğinin gölgesinde kalıyor.

Daniel Day- Lewis iyi oynamış filmde ama bir Mel Gibson'un William Wallace'ı gibi etkileyemedi beni. Ya da Gladiator'daki Maximus gibi etkileyici değildi. Filmin kendisi pek etkileyici değildi ya gerçi.

Sonu güzeldi, filmin prodüksiyonu iyiydi ve müziği efsaneydi.

6/10

---------



Ultra sıkıcı bir Daniel Day- Lewis filmi daha. :) Bu adam her ne kadar harika bir aktör de olsa, en çok Oscar kazanan oyuncu da olmuş olsa hiçbir zaman Robert De Niro, Al Pacino, Jack Nicholson gibi aktörlerle beraber anılmayacak. Filmografisine baktığın zaman bu film harika veya başyapıt diyebileceğin bir film yok. Sadece hakkını vermesi çok zor roller ve sırf kendisi şov yapsın diye çekilmiş filmler var.

Film aşırı sıkıcılıkta, hiçbir etkileyiciliği olmayan bir Daniel Day- Lewis şovuydu. Awakenings bin kat daha iyi bir film.

5/10
 

Büyük hayal kırıklığına uğratan bir film oldu. Daniel Day- Lewis ve Michael Mann ortaklığı ve müthiş soundtracki beni büyük beklentiye soktu ama sıkıcı bir filmdi. Filmin her şeyi kaliteli ama epik filmlerdeki etkiyi veremiyor. Müziğinin gölgesinde kalıyor.

Daniel Day- Lewis iyi oynamış filmde ama bir Mel Gibson'un William Wallace'ı gibi etkileyemedi beni. Ya da Gladiator'daki Maximus gibi etkileyici değildi. Filmin kendisi pek etkileyici değildi ya gerçi.

Sonu güzeldi, filmin prodüksiyonu iyiydi ve müziği efsaneydi.

6/10

---------



Ultra sıkıcı bir Daniel Day- Lewis filmi daha. :) Bu adam her ne kadar harika bir aktör de olsa, en çok Oscar kazanan oyuncu da olmuş olsa hiçbir zaman Robert De Niro, Al Pacino, Jack Nicholson gibi aktörlerle beraber anılmayacak. Filmografisine baktığın zaman bu film harika veya başyapıt diyebileceğin bir film yok. Sadece hakkını vermesi çok zor roller ve sırf kendisi şov yapsın diye çekilmiş filmler var.

Film aşırı sıkıcılıkta, hiçbir etkileyiciliği olmayan bir Daniel Day- Lewis şovuydu. Awakenings bin kat daha iyi bir film.

5/10
Daniel Day-Lewis hakkında söylediklerine aynen katılıyorum. Dünyanın en yetenekli aktörlerinden biri olabilir ama filmografisi gayet vasat. Film seçerken filmin iyi olmasından ziyade bu filmde şov yaparım mantığıyla hareket ediyor. 40 sene sonra kimse hatırlamaz, anca ödül istatistiklerinde anılır. :)
 

Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan

Sacha Baron Cohen'i çok itici bulsam da bu filmi seveceğimi düşünüyordum ama yanıldım.

Hiç güldürmedi diyemem ama beklentilerimi karşılamadı. Bazı yerleri de epey iğrençti. Bu filmin senaryosunun Oscar adayı olması enteresan cidden. :D Biz de Şahan'ı yollayalım Oscarlara :A

Filmin ender olumlu yanlarından biri Kazakların bize olan kültürel yakınlıklarıydı. Şiki Şiki Baba'yı falan dinlemek güzeldi. :A

5/10
 

Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan

Sacha Baron Cohen'i çok itici bulsam da bu filmi seveceğimi düşünüyordum ama yanıldım.

Hiç güldürmedi diyemem ama beklentilerimi karşılamadı. Bazı yerleri de epey iğrençti. Bu filmin senaryosunun Oscar adayı olması enteresan cidden. :D Biz de Şahan'ı yollayalım Oscarlara :A

Filmin ender olumlu yanlarından biri Kazakların bize olan kültürel yakınlıklarıydı. Şiki Şiki Baba'yı falan dinlemek güzeldi. :A

5/10
Bence baya komik film. Ama bu adamın en komik filmi The Dictator bence bomba bir filmdi. :D
 
Ben sevmiyorsun diye hatırlıyordum, şaşırdım beğenmene. :D The Dictator'e de şans veririm belki bir ara, belki o güzeldir. :D
Yok niye sevmeyeyim, baya yetenekli adam. :D


Oh be, başyapıt festivali dışında son zamanlarda bu kadar az sıkıldığım bir film izlememiştim. Tamam, filmin eksiklikleri vardı ama son zamanlarda hem bu kadar sürükleyici, hem güzel bir alt metini olan ve mesajlar veren bir filme rastlamadım.

Frank Darabont az film yapmasına rağmen efsane filmler yapmış birisi zaten. Keşke Stephen King uyarlamaları yapmaya devam etse. Bu film, The Shawshank Redemption ve The Green Mile kendisinin ne kadar iyi King uyarlamaları yaptığını gösteriyor.

Ben filmdeki efektleri beğenmedim. Sanırım ucuza kaçmışlar biraz. Ama filmin gerilimi gayet iyiydi. Filmin büyük kısmının tek mekanda geçtiğini düşünürsek büyük başarı bence. Diyaloglar için de bu bağlamda iyiydi diyebilirim.

Sonu izlediğim en iyi sonlardan biriydi. Müziğiyle de birleşince unutulmaz bir son olmuş.

8/10
 
Son düzenleme:

Indiana Jones and the Last Crusade

Uzun zamandır Top 250'deki izlemediğim filmlerin zirvesinde yer alıyordu, nihayet bu unvanı Metropolis'e devretmenin zamanı geldi. :):)

Komedi açısından serinin en iyi filmiydi. Indy'nin babasının filme katılması harika olmuş. Indy ile ikisinin arasındaki diyaloglar süperdi. Indy'nin Hitler'e günlüğü imzalattığı sahnede de kahkaha attım. :D Bu arada Nazi kız da pek güzeldi. :D

Yalnız bazı sahneler çok iyi olsa da genel olarak serinin diğer iki bölümüne göre tempo düşüklüğü vardı. Aksiyon sahneleri hiç tatmin edici gelmedi. Belki de üst üste filmleri izlediğimden aksiyonun sıradanlaşmasından da gelmiş olabilir.

Neticede çok hayranı olmadığım bir seri olmuş olsa da aksiyon sevmeyen ben bile sevdiğime göre izlenesi aksiyon serilerinden olduğu bir gerçek. Spielberg zamanın kısıtlı imkanlarına rağmen çok iyi iş çıkarmış. Harrison Ford da izlemesi keyif veren bir oyuncu.

7/10
 

30 bin yıl öncesinin insanlarını konu alan harika bir film. Dünyada kalmış son Neandertal'ın gözünden eski zamanlara dair bir yolculuk. Eski insanların hayatını hep merak etmişimdir. Filmi düşük puanına rağmen oldukça başarılı buldum, kitlelere ulaşsa çok daha yüksek bir puan alabilirdi ve bence bilimsel açıdan da oldukça başarılı. Mantığa aykırı bir durum söz konusu değil. Homo sapiens ile birlikte yaşamış son insan türüne dair teoriler bu filmin konusu olmuş fakat günümüz sinema tekniklerinden de fazlasıyla yararlanıldığı için baştan sona tamamıyla biyografik bir sinema filmi olmuş, belgeselciliğe vurulmamış.

Neandertal'i dış görünüşünden dolayı küçümseyen Homo sapiens'den ırkçılık ve vahşilik ve inanış bakımından fazlasıyla özellikleri miras aldığımızı gözler önüne sermişler. Aslında o zamanlardan bu zamana teknoloji ve kültürler dışında pek değişen bir şey olmamış, kabileler arası savaş hâlâ değişik isimlerle devam ediyor..

Makyaj, mekan ve kostüm açısından da oldukça başarılı bir yapım ve müzikleri de bir o kadar güzel. Eski insanlara dair filmler bulmak pek kolay değil, bence oldukça emek verilmiş güzel bir yapıt ortaya konmuş, hiç sıkmıyor. Atın emzirdiği sahne ayrıca müthişti. Velhasıl, izlemeye değer özgün bir çalışma diyebiliriz.


8.6/10
 

Contact

En sevdiğim yönetmenlerin başında gelmesine rağmen Robert Zemeckis'in izlemediğim bir sürü filmi var. Bu film de o filmlerin en ünlüsüydü.

Bugüne kadar izlediğim Zemeckis filmlerinden (7 tane) sevmediğim çıkmamıştı, hepsini çok sevmiştim. Bu film ise en az sevdiğim filmi oldu. Yine de kötü bir film değildi tabii ama daha iyi olabilirdi.

Konu çok güzel, konu üzerinden sorgulattığı, düşündürdüğü noktalar güzel. Fakat işleyişi biraz sıkıntılı olmuş. Her ne kadar çok sevsem de Zemeckis'in bunda payı büyük bence. Pek üstesinden gelememiş filmin, tabii kurgusunun kötü oluşunun ve sürenin gereksiz uzun oluşunun da bunda etkisi var.

Jodie Foster çok iyiydi, filmi taşımış. McConaughey pek gıcıktı neyse ki çok sahnesi yoktu. :D

Çok iyi olabilecekken sadece iyi olmuş bir film, izlenilebilir. :)

7/10
 

Gerçekten Türk yerli sinemasının en komik ve eğlenceli filmlerinden birisi. İlk izlediğimde gülmeden ve şaşırmadan duramamıştım, o derece. Şimdi akşam izleyince bazı sahnelerde güldüm, ilk izleyiş gibi olmuyor sonuçta. :D

Burçin Bildik harika adam, o ped olayı harikaydı. Ne güzel emiyor, arabaya da almak lazım birkaç tane deyince koptum. :D Alem ya, ne güzel saf karakterini canlandırmış. O kulağının koptuğu sahne de bir kötü oldum. :D

2. filmi de izlerim yarın falan. :D
 

Stalker

Son günlerde gelişen Türk - Rus ilişkilerine bir destek de benden gelsin istedim. :A

İzlediğim ilk Tarkovsky filmiydi. Sevmeyi çok istedim ama ne yazık ki olmadı. Anlıyorum sinemayı felsefe yapma aracı olarak kullanmış ama bu tarz sinemadan hoşlanmıyorum. Ingrid Bergman ile tarzları çok benziyor ama ona göre Tarkovsky'nin yönetimi daha başarılı ve ilgi çekici. Tamam sinemada felsefe güzel ama öncelik sürükleyici bir olay örgüsü sağlamak olmalı. Bu filmde o yoktu, bence kopuk kopuktu her şey.

Tarkovsky, Bergman, Kurosawa sizin Kubrick, Hitchcock, Chaplin bizim olsun. :):)

5.5/10
 
  • Üzücü
Reactions: Tolstoyevski