Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Neyse ki benim gittiğim yerin sineması çok ucuz ve mısır da almadığım için her hafta gidebiliyorum, elbette herkes benim durumumda olmadığı için sizi düşünemedim.
"Mutlu bir geleceği mutsuz bir geçmişe kurban etmeyecek çocuklara..."
Ve filmi sonunda izledim. Tüm forum ahalisinin benim yorumumu beklediğini biliyorum, o yüzden giriş kısmını fazla uzatmayacağım.
Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Normalde bu tür filmlerde fazlasıyla görülen ajitasyon ve duygu sömürüsünden uzak kalınması film için ciddi bir artı. Fragman 1-2 önemli kısmı açık edebiliyor, ama bu filmi izlemenize engel olmasın; çünkü başından beri temposu düşmeyen bir senaryo ve bolca da sürpriz var. Üstelik komedi sahneleri de boş değildi, özellikle Borislav ve Marija'nın çoğu sahnesinde şahsen çok eğlendim.
Bir de film öyle yavaş değildi, dediğim gibi temponun pek düşmemesi de son dönem dram filmlerinde göremediğimiz bir durum olduğu için filme daha çok bağlanmamı sağladı. Salih'in gelgitlerinin çok iyi yansıtılmasının yanı sıra Borislav hakkında filmin sonuna kadar bir türlü fikir edinememiz de iyi bir düşünce olmuş.
Teknik kısımdan ayrı olarak bahsetmeye gerek yok, çünkü her zaman olduğu gibi yine "aşmış" bir iş olmuş. Kurgu, müzikler, sinematografi, av sahnelerindeki animasyon çalışmaları vb. şeyler filmin senaryosunu daha da besliyor.
Oyuncuları ise ayrı ayrı değerlendireceğim, çünkü onlar hakkında söylemek istediğim fazla şey var.
Ozan Güven: Yılın en iyi erkek oyuncu performanslarından biri. Yıllardır Cem Yılmaz'ın filmlerindeki yan karakterlerden sonra başrole terfi etmesine çok sevindim ve buradaki oyunculuğuyla da bu konumda kalıcı olacağı izlenimini verdi, senaryo da bazı yerlerde onu torpil geçmiş gibi hatta.
Meryem Uzerli: Meryem'i bu filmde izledikten sonra Türk magazin basını ve halk tarafından aşırı derecede gereksiz bir şekilde yerin dibine batırıldığını anladım. Belki bu tükenmişlik sendromu olayıyla birçok insanın espri maddesi oldu, Gecenin Kraliçesi'nin olmamışlığı ve onun üzerinden yapılan reklamların da elde patlamasıyla birlikte iyice şamar oğlanına döndü; ama çok iyi senaryolarla buluşabildiği zaman gerçekten harikalar yaratabilen biri. Olağanüstü enerjisi ve üzerinde çalışılmış performansıyla kadrodaki favorilerimden oldu, umarım ileride de Türkçe'sinin engel olmayacağı roller bulur ve beyazperdede daha çok izleyebiliriz.
Bora Akkaş: Filmin reklamları yapılırken başroldeki daha ünlü 4 oyuncu üzerinden yapılıyor, ama asıl başrol es geçiliyor. Yıllar boyunca TV dizilerinde Geniş Aile'deki Zekai'nin izlerini atmaya çalışan genç oyuncudan ziyade çok farklı bir ışık gördüm, sanki Salih olmak için yaratılmıştı ve harikaydı
Okan Yalabık: Muhteşem Yüzyıl'dan sonra sadece reklam seslendirmelerini duyabilmiştik; ama geçen yıl Analar ve Anneler'den sonra burada da oyunculuğun kitabını yazmış. Rol süresi fazlaydı, ama bazı anlarda daha çok olmasını istemedim değil. Onu da çok beğendim.
Belçim Bilgin: Kelebeğin Rüyası gibi başyapıta yakın bir filmi bile berbat eden bir oyuncu olduğunu düşünürsek ne diyeceğimi bilemiyorum, ama kesinlikle kötü değildi. Daha yetenekli bir ismin elinde daha işlevli bir hale gelebilirdi, kaldı ki rolü de çok çok önemliydi; ama diğer 4 isme göre geride kalmasına rağmen beklediğimden daha iyi bir Belçim Bilgin vardı karşımda.
Bu arada Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini de es geçmek istemiyorum, çünkü Çok Filim Hareketler Bunlar ve Sen Kimsin gibi iki zayıf komediden sonra (izlemesem de) Silsile ve şimdi de Annemin Yarası ile farklı bir yöne saptı ve bu yolda daha da ilerleyeceğini ve beklentilerimizi boşa çıkarmayacağını umuyorum.
Son sahnede Nerma'nın, kendisine tecavüz adamın Borislav olduğunu hatırlamasıyla gelişen final sahnesi çok etkileyiciydi, o anlarda etkilenmemek mümkün değil. Ve neden Marija'yı harcadınız sayın senaristler?
Sonuç olarak yılın en güçlü filmlerinden biri ve adeta bir kalite resitali. 2 saat boyunca gerek gülerek, gerek tüyleriniz ürpererek, gerekse duygulanarak izleyeceğiniz bir yapım. Hatta Kelebeğin Rüyası gibi gelecek sene Oscar'a aday adayı olarak gönderilme ihtimali yüksek. Tek sorun Balkan karakterlerin Türkçe konuşup yazı yazarken orijinal dili kullanması olabilir, ama sonuçta film Türkiye'ye yapıldığı için hiç gözüme batmadı. Sonuç olarak izleyin ve (en önemlisi) izlettirin. Osman Pazarlama, Ali Kundilli, Kolpaçino gibi rezilliklerin arasında elmas gibi parlıyor.
Not: Meryem Uzerli'nin şarkısı lütfen en kısa zamanda Youtube'a yüklensin, şiddetle rica ediyorum.
Neyse ki benim gittiğim yerin sineması çok ucuz ve mısır da almadığım için her hafta gidebiliyorum, elbette herkes benim durumumda olmadığı için sizi düşünemedim.
Kösem Sultan, başarısızsa altında başka nedenler aramak lazım. Hikaye zayıf olabilir. Çok fazla gaz vermek olabilir. 'Biz çok iyi bir yapım şirketiyiz ne yaparsak yapalım izlemek zorundasınız' hissi uyandırırsanız sosyolojik olarak ters teper.
Meryem'e yapılan da bu. Kızı Hollywood starı gibi Türkiye'ye pazarladılar. Bu kız 33 yaşında ve 2. dizisi. Bir tane sinema filmi var. Daha 1,5 projesi olan insana belgesel yapıyorsun. Bu ne demek? Yapılan sadece o oyuncuyu magazin malzemesi haline getirmek.
Sanatçıyı halkla beraber yürümek konusunda eğitmek lazım. '3 sezonluk bekleyiş bitiyor.' Kıza yüklenen yüke bak. Psikoloji bırakmadılar.
Kösem Sultan, başarısızsa altında başka nedenler aramak lazım. Hikaye zayıf olabilir. Çok fazla gaz vermek olabilir. 'Biz çok iyi bir yapım şirketiyiz ne yaparsak yapalım izlemek zorundasınız' hissi uyandırırsanız sosyolojik olarak ters teper.
Meryem'e yapılan da bu. Kızı Hollywood starı gibi Türkiye'ye pazarladılar. Bu kız 33 yaşında ve 2. dizisi. Bir tane sinema filmi var. Daha 1,5 projesi olan insana belgesel yapıyorsun. Bu ne demek? Yapılan sadece o oyuncuyu magazin malzemesi haline getirmek.
Sanatçıyı halkla beraber yürümek konusunda eğitmek lazım. '3 sezonluk bekleyiş bitiyor.' Kıza yüklenen yüke bak. Psikoloji bırakmadılar.
aslında önce belki haberi açmayı düşünmüştür sonra jeton düşmüştür @xemrexxx ye önce kızı destekler gibi yapıyor sonra lafın içinde ya zaten bu güne kadar bir dizi bir film çevirmiş bir buçuk porsiyonluk döner gibi kadın felan bişeyler söyleyince emre vazgeçmiştir
bu arada haberin tamamı nurselinin kendisiyle alakalıydı kadının borçları varmış herşeyini satışa çıkarmış falan altındaki dona kadar almışlar elinden bu lafları anlatırken meryoşada değdireyim lafı demiştir
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.