AŞK-I EFSANE | 9. Bölüm | Yeni Bölüm

Kaç puan?

  • 5

    Oy: 0 0.0%
  • 6

    Oy: 1 7.1%
  • 7

    Oy: 2 14.3%
  • 8

    Oy: 4 28.6%
  • 9

    Oy: 3 21.4%
  • 10

    Oy: 4 28.6%

  • Kullanılan toplam oy
    14

dizi kolik

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
15 Aralık 2011
Mesajlar
18,975
Reaksiyon puanı
6,417
Puanı
1,059
DİZİ KOLİK
YAPIM

sunar;



TANITIM FRAGMANI

ÖZET

Saraya girmeyi başarabilen Mary'nin bundan sonraki hedefi ise Kral Daniel'i adeta güzelliği karşısında büyüleyip tüm saraya hakim olabilmek ve her istediğini yaptırmaktı. Kraliçe Elizabeth'i ayaklarının altında itaat ettirecek ve onun saraydaki varlığını sonsuza kadar kaybettirecekti.

AŞK-I EFSANE | başlıyor...


Arthur köye dönmüştü ve her yerde Mary'i arıyordu. Mary'i bulabileceği her yeri arayan Arthur son çare Janet'ın yanına gider. Janet'ın evinin kapısını çalan Arthur aldığı cevapla yeniden sarsılır.

Janet : Üzgünüm fakat bende bilmiyorum Mary'nin nereye gittiğini Arthur.

Sarayın önünde olan olaylara tanık olan bazı köylüler ise olanları köyde konuşmaya başlarlar. Arthur'un annesi Venetia ise durumu öğrenince gerçeği evde Mary'nin nerede olduğunu çaresizce düşünen oğlu Arthur'a anlatmaya karar verir.

Venetia :Mary'e neler olduğunu öğrendin mi Arhur?
Arthur : Hayır. Hiç bir yerde bulamadım onu.
Venetia : Sen git, koskoca saraya hanım olmak için k*çını yırt.
Arthur : Ne saçmalıyorsun sen anne?
Venetia : Ben hiçbir şey saçmalamıyorum Arthur. Bu akşam köyde herkes bunu konuşuyordu.
Arthur : Tanrı aşkına daha fazla duymak istemiyorum bu safsataları.

Arthur tam ayağa kalkıp evden çıkarken annesi üzülerek cevap verir.

Venetia : Tanrı seni korusun Arthur.

Arthur dışarıda olup biten ve konuşulan her şeyi öğrenmeye çalışır. İşin aslını öğrenen Arthur, Mary'i o saraydan çekip almalıydı. Ama hiçbir fikri yoktu.

Sarayda ise herkes Paris'ten yeni dönen Prenses İsabella ve Prens Norman'ın sevgilisi Lady Elise'nin dönüşünü kutlamaktaydı. Annesi Elizabeth'in o görkemli yemeğe katılmamasına anlam veremeyen ve olup bitenden haberi olmayan Prenses İsabella annesini çağırmak üzere yukarı kata çıkar. Tam o esnada aşağıdan gelen müzik seslerinin neden geldiği merakıyla odasından çıkan Mary ile karşılaşan Prenses İsabella anlamsız bakışlarıyla sorar Mary'e.

Prenses İsabella : Sende kimsin?

Mary, Prenses İsabella'nın önünde eğilerek yanıt verir.

Mary : Ben Mary Prenses'im. Kral'ımızın misafiriyim.
Prenses İsabella : Peki Mary. Eğer istersen aşağıda bana eşlik edebilirsin bu gecede. Belki biliyorsundur birkaç aydır Paris'teydim. Dönüş gecesi güzel bir kutlama düzenlemiş Kral'ım.
Mary : Kral'ım beni devet etmedi Prenses'im. Siz eğlenmenize bakın. İzninizle...

Kral Daniel'in onu davet etmemesine bozulan Mary geri döner ve odasında dahada düşünmeye başlar doğru olanı yapıp yapmadığını. Prenses İsabella ise Elizabeth'in odasının kapısını tıklatır.

Kraliçe Elizabeth : Beni rahat bırakın.

Prenses İsabella içeri girer ve;

Prenses İsabella : Annem beni özlememiş sanırım.

Kraliçe Elizabeth yatağından kalkar ve kapıya doğru umutlu bakışlarla cevap verir İsabella'ya.

Kraliçe Elizabeth : Ooo... İsabel.

Hemen ayağa kalkan ve koşar adımlarla İsabella'ya sarılan Kraliçe Elizabeth yeniden duygu seline kapılır ve ağlamaya başar.

Prenses İsabella : Annem...
Kraliçe Elizabeth : İsabel. Ne kadarda özlemişim seni...
Prenses İsabella : Bende seni öyle anneciğim. Yalnız çok bozuldum sana. Beni hiç özlemedin mi?
Kraliçe Elizabeth : Özlemez olur muyum hiç? O nasıl sual kızım? Daniel ile biraz tartıştık, seninle hiçbir alakası yok.
Prenses İsabella : Anne, bak Elise'de burada. Biliyorsun annesi Katrina bu yaptığını duyarsa yanında çok kötü bir duruma düşeriz.
Kraliçe Elizabeth : Bu halle karşınıza çıkamam İsabella, beni anla kızım.
Prenses İsabella : Babam ne yaptı da bu kadar üzüldün anne?
Kraliçe Elizabeth : O şapşal köylü kızının yanında beni rencide etti.
Prenses İsabella : Hangi köylü kızı? Yoksa Mary mi?
Kraliçe Elizabeth : Evet ama sen nerden biliyorsun?
Prenses İsabella : Biraz önce merdivenlerde karşılaştık. Çokta iyi bir kıza benziyordu halbuki...
Kraliçe Elizabeth : Sen daha fazla burada bekleme kızım. Bu kutlama senin için yapıldı. Beni düşünme hatta beni bizzat orada temsil et kızım. Herkes asaletin karşısında boynunu büksün. Tamam mı İsabella?
Prenses İsabella : Peki anneciğim. İzninle...

Aşağıya inen İsabella ve orada bulunanlar bir gürültünün gelmesiyle eğlencelerini bölerler. Müziği durduran Kral Daniel muhafızların yanına gelmesiyle olan biteni öğrenmeye çalışır.

Kral Daniel : Bu gürültüde neyin nesi?
- Efendim biri saraya girmek ve sizinle görüşmek istediğini söylüyor. Sizin onu tanıdığınızı da ekledi konuşmalarına.
Kral Daniel : Kimmiş o?
- İsmi Arthur'muş efendim.
Kral Daniel : Arthur mu?


BÖLÜM SONU



FavoriForumum.net/dizi
netteki favoriniz !
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Şimdi Karadayı izliyorum. Birazdan bitecek. Bitince okuyacağım.

Bi de konuya bir önceki bölümün linkini de koysan? :😕:
 


Bak bakalım :X

Yorumum:
Bölüm güzel ama diğerlerine nazaran biraz sıkıcı. Çünkü olay yok. Sadece Prenses ve Elise gelmiş ve yemek var. Ve sadece bölümün sonunda olay olmuş :( 8


Gene dediğim yere çıkıyo Esra :X Bölüm kısa olunca olay olmuyor pek :(
 
Her şey iyi güzel,diyaloglar çok iyi ama ben okurken hiçbir şey hissetmiyorum Esra ne yazık ki.Bence en büyük eksiklik bu heyecan yok.Düz bir metin gibi okuyorum yazdıklarını ve dolayısıyla çok bir fikir sahibi olamıyorum senaryo hakkında.Yazım kuralları,diyalogların güzelliği adına puanım 7.Bu senaryoya biraz aktiflik şart diye düşünüyorum.Olayların sıralaması çok iyi gidiyor ama çok yavaş işliyorsun konuları ve bu da beni fazlasıyla sıkıyor.Beni anlayacağını düşünüyorum :) Eline sağlık tabiki.
 
Her şey iyi güzel,diyaloglar çok iyi ama ben okurken hiçbir şey hissetmiyorum Esra ne yazık ki.Bence en büyük eksiklik bu heyecan yok.Düz bir metin gibi okuyorum yazdıklarını ve dolayısıyla çok bir fikir sahibi olamıyorum senaryo hakkında.Yazım kuralları,diyalogların güzelliği adına puanım 7.Bu senaryoya biraz aktiflik şart diye düşünüyorum.Olayların sıralaması çok iyi gidiyor ama çok yavaş işliyorsun konuları ve bu da beni fazlasıyla sıkıyor.Beni anlayacağını düşünüyorum :) Eline sağlık tabiki.


Bu kısma katılıyorum. Diyalogları okurken yaşamak ve hayal etmek lazım ama olmuyor :(