Hollanda ve Norveç'e karşı bir tık daha düzenli oynayarak kazandık, en azından kaleye gidebiliyorduk, şimdi o da yok. O maçları bam güm oynayarak mı kazandık, hayır. Çok iyi değildik ama en azından daha düzenliydik. Bu arada Hollanda'nın teknik direktörü Frank de Boer'di, Norveç'in teknik direktörü de Lars Lagerbäck'ti ve iki teknik direktörle de yollar ayrıldı. Karşımızda hatalarından ders çıkarmış iki takım çıktı ve çıkacak; birisine yenildik, birisine de muhtemelen yenileceğiz. Van Gaal'e yenildik, sıra Stale Solbakken'e geldi.
Türk futbolunun köklü sorunlarının olduğunu herkes biliyor zaten, o konuda hemfikiriz. Oyuncularımız küçümsenecek kadar da kötü oyuncular değil. Türk futbolunda genel olarak sorun olunca, oyuncular da sırıtmaya başlıyor haliyle. Ne zaman iyiye gitsek, yabancı sınırlaması denilen şey ortaya çıkıyor, o da ayrı bir olay. Bu tarz olaylardaki en büyük etki ise, TFF ve TFF'ye olan müdahaleler. Çok yetenekli jenerasyon da geliyor ama bunları yönetebilecek kabiliyette hoca va hocalar olması gerekiyor. Türk futbolunda çözüm odaklı olunması gerekiyor ve bu açıdan da devreye sorunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Tabii sorunlar çıkarılıyor ama çözüm için hiçbir adım atılamıyor. Şenol Güneş'in istifasıyla iş bitmeyecek tabii ki ama artık şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekiyor.
