Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Amerika'nın Missouri eyaletlerinden birinde sıcak bir yaz sabahı, Nick ve Amy evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadırlar. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur. Geri dönmeyince, polisin gözünde kocası Nick tüm şüpheleri üzerine çeker. Nick'in ise kafası karışmıştır çünkü üst üste rüyalarından karısı Amy'yi vahşice öldürdüğünü görmektedir. Nick masum olduğu konusunda ısrar etse de, çevresi yalanlar ve ihanet ağlarıyla kuşatılmıştır.
Fakat Amy de dışardan sanıldığı kadar masum değildir. Gizli günlüğünde yazanlar gün ışığına çıktıkça, onun gibi mükemmel bir kadından beklenmeyecek gerçekler de ortaya çıkacaktır. Amy'nin hayatta olup, olmadığı büyük bir muammadır...
Manyakça bir film daha.... A'dan Z'ye her şeyiyle sıradan filmlerden çok farklı bir yapım olduğunu göstermiş.
Öncelikle filmin ismini ve konusunu duyunca ister istemez aklıma 2013'ün şahsımca en iyi filmi olan Prisoners filmi aklıma geldi. Ama anladım ki iki filmin birbiriyle pek alakası yok.
Çekim tekniği, görtüntü yönetmenliği, oyunculuğu harika. Müzik kısmı çok kötü değil ama böyle efsane de değil. Biraz daha iyi olabilirdi.
O kadar uzun süresine rağmen bir an bile sıkılmak ne mümkün? Gerilim ufaktan da olsa hep hissettirdi kendini.
Filmin ilk başlarında acayip bir gizem hissi oluşuyor. Esasında olayı ilk 10 dakikasında tahmin etmiştim, Lakin öyle değilmiş. Her klişeden uzak bir yapım olmuş. Bundan sonra ne desem spoiler olacak
olayı ilk başta Amy'nin yıldönümü olayı için yaptığı bir oyun sanmıştım. Define avı falan derken Nick'e büyük bir oyun oynuyor diyordum.
Lakin alışılmışın dışında, hiçbir filmde pek rastlamadığım bir şekilde ilerledi film
filmin ortasına yakın bir zamanda Amy tüm planını tek tek anlattı. Bu kısma şaşırmamın nedeni filmin sonu değil ortasında her şeyin ortaya çıkmasıydı. Hatta yanlışlıkla filmin sonuna mı geldim diye filmi kontrol ettiğim bile oldu
Burdan sonra tüm gizemini yitirmiş gibi geldi film bana. Lakin iş zeka dolu hamlelere geçti.
Amy'nin asıl planı kendisini öldürmek ve kocasını hapse attırmaktı. Lakin ülke genelinde zaten herkes Nick'i günah keçisi ilan ettiği için kendi canına kıymayı anlamsız buldu. Üstüne parası da gasp edilince mecburen taktik değiştirdi ve How I Your Meet Mother'daki takım elbiseyle dolaşan adam (sanırım Barney'di adı?) Dan yardım istemek zorunda kaldı. Ancak bu adam da pisliğin teki çıkınca rıza baba, büyük bir zeka dolu hamle yaptı hepimizin malumu
Açıkcası sinir bozucuydu. Tatmin olmadım sonu konusunda.
Yine de olağanüstü bir filmdi. Sanırsam zaman geçtikçe etkisi bende daha da artabilir, ya da azabilir.
Her şeyden önce bence bu film on Numara bir İntikam filmiydi.
böylelikle Amy Nick'ten unutulmaz bir intikam aldı. Kadın kitap manyağı, böyle piskopatça intikam planı yapması şaşırtmaz. Zaten içinde bir psikopatlık varmış, en sonunda açığa çıktı. Sen misin karına kötü davranan? Onu iten? Onu aldatan? Adamın hayatını böyle bitirirler işte. Artık Nick ister istemez karısından it gibi korkuyor, eli kolu bağlı.
Ayrıca şuana kadar hiç rastlamadığım düzeyde özgün detayları vardı
Amy hastanede Polis kadına posta koyduğunda ve polis kadın ona kötü kötü baktığında eminim birçoğumuz klişe olarak kesin polis kadın bu Amy'nin folyasını ortaya çıkaracak ve onu herkesin önünde tutuklayacak, sonra polis kadınla Nick arasında yakınlaşma başlayacak diye düşünmüşüzdür. Ama öyle olmadı işte. Ilk kez bu tarz bir filmde bir suç çözülmedi pek. Polis olayı çözemedi. Olaya dahil bile olamadı, Dedektifin eli kolu bağlı kaldı. Bu işlerin doğru adamı olan avukat bile sonunda pes etti
Velhasılkelam sonuyla pek istediğim klişe gibi bitmediği için ister istemez tatmin etmemiş olsa da, bu tarz özgün filmlere ihtiyaç vardı. Böyle filmler çoğalmalı.
EN İyi Uyarlama Senaryo
Dalında rahatlıkla en büyük Oscar favorim. 2014 model birçok filmi izlememiş olsam da, bundan daha özgün bir filmin 2014 de olup olmadığı konusunda şüpheliyim.
Filmi çıktıktan 1 hafta sonra sinemada izledim aklımda yorum yapacak kadar bişey kalmamış ama yine de bence süper bir filmdi film budur dedim film bittikten sonra zaman nasıl geçti anlayamadım.
Filmi aylardır bekledim ve yeni izledim.Yani bu filmi izlerken "Aman tanrım didim!","Vay anam vay neler dönmüş Serhat ya!" dedim üsturuplu bir "Rasim Ozan hooayyydaaası" çektim.Mükemmeldi be.Fincher ezberbozmuş resmen.
Filmin sonunda çıkacağı şey daha ortasına gelmeden pat diye çıkıyor.Medya eleştirisi çok iyi.Hele o Müge Anlı'ya benzeyen Ellen Abbot karakterine gıcık oldum.Oyunculara gelirsek Rosamund Pike çok iyiydi de Ben Affleck'i sevmiyorum abi bana kasıntı geliyor adam.Ama Rosamund Pike Oscar'a oynar.Hatta şu andan itibaren favorim.Yani şu filmde Ben Affleck yerine bir Bale ya da McConaughey falan olsa efsane bile olurdu yani.Adam rolünü hiç içselleştirememiş.
O boğaz kesme sahnesi neydi öyle ya. Zaten tartışmasız filmin en iyi sahnesiydi.
Film ağır ama gizemli başladı.Gittikçe dozaj arttı ve:
Kadının planını duyduğumda şok oldum.Eşofmanımı ilikledim ve saygıyla karşıladım yani.Zaten kadının önceden de vukuatları varmış.(Tecavüz meselesi) Yani kadın tam bir pislik çıktı.
Sonrasında ise:
Parasının çalınmasıyla film beklenmedik noktalara gitti Amy plan değiştirmek zorunda kaldı önce Desi'nin eve kapak attı baktı o adamla olmuyor yine ibretlik bir plan yapıp eve döndü.
Alttan alta gelen gerilimli müzikler filme çok şey kattı kamera çekimleriyle birlikte.
Sonu ise beklenmedik oldu:
Adama resmen yazık oldu o kadınla bir ömür geçmez.Ama çocuktan dolayı mecburen.
Kurgu da çok iyiydi.
Filmde birkaç ciddi hata var bir de Ben Affleck var tabi.Onun dışında film çok iyi sırf ortasında sırrın ortaya çıktığı an bile yeter.Bu yıl mutlaka en iyi uyarlama senaryo ödülünü almalı.Rosamund Pike için ise diğer isimleri daha izlemedim ama eğer Rosamund Pike alırsa hiç itiraz etmem.
Filmi izleme fırsatinı buldum ama tek diyeceğim neden bu kadar beklemişim. Gerçekten tam bir soğuk katil - gerilim filmi ve soluksuz izledim.
Öncelikle filmin o akı almaz şahane senaryosu ile başlayalım. Akıl almaz diyorum çünkü filmi izledikten 3 saat sonra uymama rağmen gece filmi düşünerek uyudum ve sabah tekrar izleyeceğim diye niyet ettim ama tabi 'ben yapmam öyle şeyler'.
Ben böyle bir senaryo görmedim. İlk başlarda film adamın yavaş yavaş nasıl katil olduğunu gösterecek, tamam dedim bu film izlenmez çok izledik bunlardan dedim ama filmin ortasında kopan kayış tam bir efsane. Bir anda Muhteşem Amy'nin açıkladığı şeyler akıl sağlığını zora sokan cinsten şeylerdi ve olayın boyutunu tamamen değiştirdi. Daha sonrasında da yaptığı normal dışı haraketlerdende 2-3 kez şaşırtmaya yeter. Sonrasında Nick'in izlediği politika derken işin senaryo bakımından hulasası tek kelime ile muazzam.
Filmin senaryo bakımında kötü yanı olayı çabuk yemiş olması. Sonlara doğru şokun etkisi ile hala pür dikkat izliyorsunuz ama o filmin tam ortasında ki anı bir daha yaşayamıyorsunuz.
Filmin o gerilim dolu müziklerinden söz edecek olursak çok güzeldi deriz.Gerçekten gerilimi iliklerime kadar hissetmemim sebeplerinden biride bu müzikler. Çok akılda kalıcı değil ama film anında çok işe yarıyor.
Vee filmin oyuncuları: Ben Affleck çok iyi değilde bana kalırsada. Çünkü filmde bir kaç unsur çok iyiydi ve başrol erkek biraz hafif kalmıştı bu nedenle. Kötü denmez tabi.
Filmin yıldızı Rosamund Pike tam bir efsaneydi. Role öyle bir adapte olmuşki inanılmaz. Film boyuncu beni benden aldı bu yeni yıldız. Tam bir efsane gibi oynamıştı Muhteşem Amy rolünü ve izlemeye doyamadık. Çünkü filmin içinde film çeviriyordu ve her çevirdi filmde bize yeditiyordu bu oyuncu.
Filminin Oscar bakımından benim için destek alacağı noktalar ise; En iyi film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo.
Bugünlük buna da yorumumu yapayım. Ama bu sefer kısa keseceğim, bir işim var.
Öncelikle senaryo çok iyiydi. Arada tökezlediği bazı anlar vardı, ama genel olarak merak uyandıran ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamıza neden olan, sürükleyici bir yapısı vardı. Romanın yazarı olan Gillian Flynn, bu işin üstünden gayet iyi gelmiş.
Reji (doğal olarak), müzikler, kurgu ve görüntü yönetimini de gayet beğendim. Filmin yapısına çok uyum sağlamışlardı.
Oyunculuklarda ise en dikkat çeken kişi kuşkusuz Rosamund Pike. Amy karakterini üstüne bir kıyafet gibi giyerek benimsemeyi başarmış. Kuşkusuz yılın en iyi kadın oyuncu performanslarından biri. Ben Affleck de beklediğimin üstündeydi, ama Pike'in biraz gerisinde kalmış doğal olarak.
Filmi beğendim. Ama ayılıp bayıldığım da söylenenemez. David Fincher, The Social Network, Fight Club, The Girl with the Dragon Tattoo, Seven ve Zodiac gibi yapımları çeken biri sonuçta. Filmografisini karşılaştırdığımızda biraz gerilerde kalsa da bireysel olarak iyi bir film. Özellikle bilmecelerle dolu senaryosu, Fincher ve Pike'ın hatırı için bir deneyin derim..
diş ağrısı çekerek filmi izlediğimden sanırım filmin başları çok sıkıcıydı
şu geri dönüşlü sahneleri sevmiyorum sevemedim inadına inadına her filmde her dizide geri dönüş yapıyorlar ilk başta o kısımlarda filme ısınmakta zorluk çektim ikinci yarıya doğru harikaydı bunun nedeni ise sanırım rosamund pike ın sahnelerinin artmasıydı konu olarak benzerlerine rastladığımız ama işlenişiyle tamamen farklı ilginç bir konu seçilmişti .. filmin sonuda güzel bitti beklenen son değildi beklenmeyen farklı bir sondu ..
filmde oyuncu olarak rosamund pike harika oynadı
boğaz kesme sahnesinde destan yazdı
ben affleck i oyuncu olarak pek sevmem ama burda fazlada sırıtmadı normal bir oyun ortaya koydu diyebilirim
ikiz kardeşi rolündeki kadının filme pekde bir katkısı olamadı..
aynı zamanda filmde tv proğramcılarının reyting için yaptıkları çirkefliklerede gönderme vardı
nick in ikiz kızkardeşiyle ensest ilişki yaşadığını ima edecek kadar çirkefleştiler
rosamund pike ödül alırsa şaşmamalı muhteşemdi..
film bütün olarak ise ilk yarısı kötü (diş ağrısının etkisi olmuş olabilir) , ikinci yarısı harikaydı ..
Filmi bir haftadır izlemek istiyordum.Kısmet bu sabahaymış.
İlk 30 35 dk çok ağır ve sıkıcı geçti.Bir ara kapatacak gibi oldum ama sonra film gittikçe sıkıcılıktan soluksuz izlenecek bir filme dönüştü.Gizem ilk başlarda düşüktü ama sonradan yükselmeye başladı ve filmin ortasındaki o müthiş gizem tavana çıktı.Muhteşem Amy nin gerçekten de muhteşem olmadığı açıkladığı şeylerde belli oluyordu.Filmin o müthiş atmosferi sizi içine kolayca çekebiliyordu.Ortalardan sonra film akıl oyunlarına döndü.Sonu ise klasik bir sonla bitmedi farklı bir sonla bitti.Sonu beni tatmin etti açıkçası
Boğaz kesme sahnesinde tüylerim diken diken oldu.Filmin en iyi sahnesi tartışmasız [\spoiler]
Rosamund Pike harika bir oyunculuk sergilemiş.Rolüne epey bir hazırlandığı belli oluyordu
Ben Affleck ise fena değildi ama daha iyi birisi olabilirdi o rolde.
Yardımcı oyunculuklar da fena değildi.Ekstra bir performans sergileyen olmadı
Film kesinlikle bu yılın en iyi filmi tartışmasız.Senaryo kurgu falan hepsi on numara
Konusu itibariyle bakarsak film uzunluğu güzel gel görki dizinin için boş. İzlerken ciddi ciddi sıkıldım, enteresan birşey yoktu. Ben birinci saati geçerken dedim heralde film bitti vs bir bakayım dedim ne çabuk geçti vs derken daha yarısında olduğunu gördüm, buda umutsuz bir vakaydı. Kısacası olayı çok uzun ve saçmalayarak tutmuşlardı. Gizem olduğunu pek hissettiremedi, tüm olayı adama yıktık, adam karısının öldüğünü tınlamadı -kadın ozamana kadar normal duruyordu- mantıksızdı tüm bu durumlar. Psikopat bir film izledik.
Zaten, en güzel yani neden böyle oldu diye incelikle açıklamaya çalışmalarıydı, kadının ailesi kızın neden böyle olduğunu, şizorfrenleştiğini kanıtlar nitelikteydi. Ben'in rolündeki adamda bunu haketmiş yani belli ediyordu hal hareketlerinden bu işkenceyi bariz istemiş.
Filmle ilgili güzel yan diyebileceğimiz tek şey oyuncular iyiydi, güzel bir noktada bitirdiler bence. Yani son kurgu iyiydi adamın yapabileceği birşey kalmamıştı. Herkes kendinden bekleneni yaptı, küçük kız itiraf etti vs vs. Ve son olarak bu hepsinin gerçek olabileceğini düşünmek gerçekten korkutucuydu, güzel bir şarkıyla değerlendirmemi tamamlıyım..
IMDb Puanı: 8.4
Sinemalar.com: 8.2
Puanlar anlamsızca yüksek tutulmuş, 2. kere izle deseler izle diyebileceğim filme o puanları biçebilirim ancak, boş zaman geçirmek için iyi bir film olabilir, şarkıları güzeldi der ve,
@OzaN bu konu hakkında rastladığım iyi oldu, benim puanlamalarda en yakın tam sayıya yuvarlanması yeterli. Yani 7.3 vermişsem 7.0 dan daha yakını 7.5 oluyor.. 9.2,9 gibi küsüratlı puanlamam da 9.0 a yuvarlanır.. Demek istediğimi tam anlatamadım gerçi
@OzaN bu konu hakkında rastladığım iyi oldu, benim puanlamalarda en yakın tam sayıya yuvarlanması yeterli. Yani 7.3 vermişsem 7.0 dan daha yakını 7.5 oluyor.. 9.2,9 gibi küsüratlı puanlamam da 9.0 a yuvarlanır.. Demek istediğimi tam anlatamadım gerçi
Vay be, ne muazzam hikayeydi!
İlk yarım saat sıkıcılıktan ölecek bir film olsa da daha sonra öyle bir aktı ki ne zaman bitti anlamayamadım. Psikoloji-gerilim türünün en iyi örneklerinden biriydi. Rosamund Pike gerçekten harika performans sergilemiş. Spoiler vermeden yorumu bitireyim.
İnternetimin yavaşlığı sağolsun, 4 gündür izlemeye çalıştığım filmi gece bitirebildim.
Öncelikle filmin beklediğimden çok daha heyecanlı ve güzel çıktığını söyleyebilirim. İlk 40-50 dakikası boyunca sıradan denilebilecek bir polisiye - drama filmi gibi ilerlerken, birdenbire film ters köşe yaparak bambaşka bir hal alıyor. Aslında benim gibi gerçek kaçırılma, kaybolma, cinayet olaylarına meraklı olan varsa, filmin dediğim ters köşeden önceki sahnelerinde, özellikle Amerika'daki herhangi bir kaybolma olayında gerçekleşen ritüelleri anlattığını hemen fark eder.
Ters köşe dediğim yer, 5 Temmuz gününe dönüp bu sefer de olanları Amy'nin gözünden izleyip, Amy'nin planlarını öğrendiğimiz yer. Kadın her şeyi en ince detayına kadar planlamıştı. Kadınların intikam almak istedikleri zaman şeytana pabucunu ters giydirecek zekada planlar yaptıkları da malum zaten.
Yine de film için 149 dakika - bitiş jeneriğini çıkarırsak 144 dakika- biraz fazla olduğunu düşünüyorum. 120 - 130 dakika arası daha ideal bir süre olabilirmiş.
Bu arada filmdeki ikinci ters köşe, Amy'nin Desi'yi öldürmesi oldu. Açıkçası film boyunca olacağını en tahmin etmediğim sahne oydu. Fakat Desi'nin ölümünden sonra olacakların büyük bir kısmını da tahmin etmek mümkündü.
Filmde hemen hemen bütün oyuncular iyi iş çıkarmış, ancak filmin yıldızı Rosamund Pike. Kendisi bu filmdeki rolüyle bir ödül alırsa anasının ak sütü gibi helal. Ben Affleck de çok iyiydi, ikizi rolündeki Carrie Coon ile Desi rolündeki Neil Patrick Harris de çok başarılılardı.
Etkinlik sebebiyle tüm A grubundaki filmlerin fragmanlarina göz attim ve acik söyliyeyim aralarinda tek ilgimi ceken film Gone Girl oldu. Digerlerini izler miyim emin degilim suan.
Film ile ilgili hic bir beklentim yoktu aslinda. Ben Affleck'i simdiye kadar sadece Pearl Harbor filminde izledigimi düsünürsek iyi bir oyuncu oldugunu biliyorum.
Film, hikaye ve kurgu olarak olaganüstü. Lakin bana göre iyi tarafi sadece bu filmin. Sahsi fikrime göre Ben Affleck tanidigim iyi oyuncugulunu burada da sürdürmüs. Rosamund Pike'yi daha önce hic izlemedim ama fena degildi.
Hikaye ve kurgu bende izledikten sonra baya bir etki etti. Yani acik söyliyeyim hemen bitirdikten sonra biraz ürperdim diyebilirim. Ama bunda filmin sonu en büyük etken diyebiliriz. Cünkü öyle bir son beklemiyordum. Film icerisinde acikcasi normal bir film gibi sürdü.
Iki tarafli bakis acisi islenmesi iyiydi ama en büyük etki yapan Amy'nin filmin sonunda yaptiklariydi. Acik söylemek gerekirse kanli sahne igrencti (kan icerikli filmleri sevmem pek).
Filmde basinda ve genel olarak iceriginde biraz fazla +18 icerikli sahne vardi.
Özellikle Neil Patrick Harris'in öldügü sahne abartilmisti.
Filmi ikinci kere izler miyim? Ben sahsen izlemem. Filmden aklimda ne kalir diye sorarsaniz bence kesinlikle hikaye ve kurgu. Bu filmin bu dalda oscar alabilecegini düsünüyorum ama diger türlü oscar alirsa da diger etkinlikteki filmlere nazaran cok daha iyi oldugunu düsündügümden olabilir (fragmanlardan yola cikarak).
Tüm bunlari göz önünde bulundurursak, filme puanim: 8.5
Boyhood'u beğenmeyenleri bir derece anlayabiliyorum da bu filmi beğenmeyenleri anlayamıyorum. Aklıma geldikçe heyecanlanıyorum içim kıpır kıpır oluyor. Nasıl içi boş senaryo yahu son derece özgün harika bir senaryo.
Boyhood'u beğenmeyenleri bir derece anlayabiliyorum da bu filmi beğenmeyenleri anlayamıyorum. Aklıma geldikçe heyecanlanıyorum içim kıpır kıpır oluyor. Nasıl içi boş senaryo yahu son derece özgün harika bir senaryo.
David Fincher'ın Alien 3 dışında boş bir filmi yok bence. O da ilk filmi olduğundan pek kaale almıyorum.Bir de Panic Room var onu izlemedim beğenilmeyen nadir filmlerinden ama çok da kötü olduğunu sanmıyorum.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.
