Çukur - 48. Bölüm Yorumları | 2. Sezon 15. Bölüm

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Herkes bölümü çok beğenmiş, sezon finali havasında falan demiş ama benim çok hoşuma gitmedi açıkçası. Nasılsa 3 haftalık ara veriyoruz, yeni hikaye bulur, yeni oyuncular bulur öyle devam ederiz demişler sanki.

Bu dizinin ilk sezonunu başarılı bulmamın sebebi hikayenin çok mantıklı, hatasız bir şekilde ilerlemesiydi. Bu, sezon finalinden itibaren maalesef hiç böyle ilerlemedi. Bu kadar büyük bir savaşın yaşanacağı bölüm hazırlandıysa, bu bölümden önceki bölümlerde bunun hazırlığı olur, girişi olur. Biz ise geçtiğimiz bölüm ürün yerleştirme sahnelerini izledik, bu bölüm ise direkt sonucu izledik. Giriş, gelişme yok. Ters köşe yapmaya çalıştılar, Yamaç'ın bomba patlattığını göstererek falan ama çok basit, çok tahmin edilebilirdi.

Çatışma sahneleri gerçekten çok basit, efektlerin kötü olması bir yana Karakuzular'ın hepsinin öldüğü büyük çatışma sahnesinde karşıdan bir tane adam vurabildiklerini görmedim. Bu da inandırıcılığı azaltıyor bence.

Sezon başından beri Karakuzular'ı çok kalabalık gösterdiler, her sokakta adamları var gibiydi ama Bulgarlarla çatışmaya girdikleri gibi Çeto ve Mahsun dışında bir tane bile adamları kalmadı.

Koçovalılar bölüm boyunca bastıkları her mekandan yara bere almadan kurtuldular. Karakuzular çok büyük, çok güçlü olarak tanıtıldı geçtiğimiz sezon finalinden beri ama Koçovalılar'ın verdiği kayıplar Nedret, Acar falan. Kurtulanların nasıl kurtulduğu da net bir şekilde gösterilmedi zaten. Bu kadar güçlü tanıtılan bir oluşum, bu kadar kolay yenilmemeliydi. Koskoca Karakuzular'dan iki kişi kaldı geriye sadece, şaka gibi. Koçovalılar ise bir tane bile kayıp vermedi, bari 350 kurşun yiyen Medet ölseydi.

Ersoy'u 138 IQ'ya sahip, deha olarak tanıttılar. Onun Çeto ve Mahsun'a yakalanması ayrı bir saçmalık bence. O kadar zeki olan bir adam olayın önünü arkasını hesaplamadan hareket etmez. O kadar kolay deşifre olmaz.

Son sahnede ise tam bir Türk dizi klişesi izledik. Baş rol oyuncusu olan Yamaç vuruldu, dizi oyuncuları o ölmüş gibi paylaşımlar da yapmış. Bu dizide 350 kurşun yiyen Medet ölmedi, yüzünün nasıl o hale geldiğini göremediğimiz Akşın ölmedi. Dolayısı ile onun öleceğine inanan izleyici yoktur herhalde. Artı onu vuran gördüğümüz kadarıyla yine ailesinden beri, yani ailede yine bir hain var. Bu da senaryonun tekrara girdiğini gösteriyor zaten.

Çukur, gerçekten sağlam bir hikaye ile başlamıştı ama zamanla klasik bir Türk dizisine evrildi maalesef. Umarım aynı kaderi Çarpışma'da yaşamaz. Söyleyecek başka da bir şey yok zaten, bu saatten sonra senaryonun düzeleceğini sanmıyorum açıkçası.
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Senin de bölüm hakkındaki yorumlarını merak ediyorum adaşım, bir değerlendirme yazısı yazarsın artık. :A @MEnes
Yazayım adaşım seni mi kıracağım. Çukur hakkında konuşacak şeylerim vardı artık zamanı geldi diye düşünüyorum. :A

Şimdi Çukur'u 3 parça halinde irdeleyeceğim. 1. kısım Beyefendi ölene kadarki kısım yani ilk 23 bölüm. 2. kısım 23'ten 33'e yani sezon finaline kadar olan kısım. 3. kısım ise 33'ten 48'e yani bu bölüme kadar olan kısım.

İlk kısımdan başlayayım. Bence ilk kısım dizinin en başarılı ve en iyi kısmı NET şekilde. Senaryo olarak gerçekten dizi ilgi çekiciliğini koruyan ve hakkını veren şekilde ilerledi. Vartolu karakteri, geçmişinin ortaya çıkışı yüzleşmeleri, Selim'in ihaneti, yaptıkları... Beyefendi karakteri, ilgi çekiciliği ve çöp edilmesi... Emrah karakteri ilgi çekici girişi ve yine çöp edilmesi... Çukur senaristi aslında 17. bölüme kadar gerçekten kafasında kurguladığı şekilde ilerletti hikayeyi. Yani her şey istediği ve kurguladığı şekilde gidiyordu. Ne zaman bu değişti işte o zaman dizide ufak bozulmalar başladı. Size o zamanı söyliyim Emrah'ın polis sahnesinden sonra oldu her şey. Halbuki o sahne bence gayet başarılıydı. Karakter tanıtımı açısından olması gereken bir sahneydi hatta. Ama öyle komik tepkiler geldi ki senarist kafasında tasarladığı karakterde oynamaya gitti. Dizinin gidişatına etki etti bu durum. Emrah yine çılgın şeyler yaptı Sena üzerinden ama o tepkiler gösterdi ki senarist nabza göre şerbet yapmaya başladı o bölümden sonra. Dış tepkileri ve seyirci reaksiyonlarını göze alır oldu. Kafasında kurguladığı senaryo taslağı değiştirildi veya kendi de buna alet oldu ve değiştirdi. Beyefendi karakterini de derinine inmeden, geçmişini göstermeden, amacını sorgulamadan onlarca detayı atlayıp harcadı. Oğluyla ilişkisi falan güzel işlendi ama çok boşluk bırakıldı o kısımda. Gayet güzel şeyler izlediğim efsane olma potansiyeli olan bu dizi senariste ve izleyici kitlesine kurban gitti. Vartolu gibi efsane olabilecek bir karakter goygoy malzemelerinde kullanıldı bu izleyici kitlesi ve senarist yüzünden. İlk 23 bölüm bitti büyük baş Beyefendi harcandı komik şekilde ve geldik ikinci kısma. Ha bu arada akıl oyunu ters köşe muhabbeti 1 2 yer hariç neredeyse hiç olmadı Ezel vari. Planlar oldu, olaylar oldu ama geneli tahmin edilebilir olaylardı. Dizi cesur hamleler yapmadı.

İkinci kısımda yine planlar kuruldu, uzun soluklu planlar. Aslında diziyi burda çoğu kişi gömdü, yok etti, eleştirdi. Bence 23-33 arası çok da leş değildi. Çukur'u ele geçirmek için 3 koldan kurulan uzun soluklu master plan gayet iyi kurgulanmış. Emrah'ın kardeşine bile neler yapabileceğini gördük. Selim'in babasına, ailesine neler yapabileceğini gördük. Vartolu'nun yüzleşmelerden sonra içinin soğumadığını ve hala o krallık tahtına oturmak için neler yapabileceğini gördük. Dizi durgun ilerledi ama belli temeller üzerinden ilerledi. Bazı çok amaçsız bölümler vardı ama toplamında Çukur alındığı için ve bunu da klişe aksiyonlar yerine farklı bir yoldan yaptıkları için ben nefret etmedim. Sezon finaliyle dizi gerçekten cesur bir hamle yaptı sandım. İlginç bir sezon finaliydi gerçekten. Tabi bunun sonuçlarını bu sezon gördük.

Geleyim bana göre dizinin en rezil kısmına. 34-48 arasına. 33 şaşırtıcıydı büyük bir kıyım yapıldı herkes tarandı Çukur ele geçirildi. Ama ama ama öyle bir şey yokmuş yok! Kıyım falan yapılmamış. Tabi biz bunları göremedik bile. Siz seyirciyle gerçekten dalga geçtiniz, kafa buldunuz. Karakuzular güçlüydü orduları vardı. Çukur'u 1 gecede değil uzun süreli planlar yaparak ele geçirdiler. Böyle bahsedildi. Ama hiç gösterilmedi. Hiç derinine inilmedi. Bu adamların ailesi yok, geçmişi yok, kimsesi yok ona eyvallah. Amaçları da kendilerine bir yurt bulmak o yüzden hedef Çukur, ona da eyvallah. Ama çoook az detay var. Olayın Koçovalılar boyutu var tabi bir de. Vartolu'nun misyonu tamam karısı kaçırıldı hamile, koruyacak kurtaracak bir ailesi var. Cumali Koçovalı gibi bir karakter girdi olayı bambaşka bir boyuta çekti ilk bölümlerde. Yamaç karakterini de anladık koruyamadı ailesini, mahallesini, Çukur'u... Geri almak için her şeyi yapacak ama zekasını kullanacak, kullanmak zorunda, çünkü karşısında ordu var. Sonrası tabi fan service... En az 10 bölüm reklam ve fan service izledik arkadaşlar 10 bölüm. 10 10 10!! Hikaye zerre ilerlemedi, yerinde saydı. Vartolu mecbur kaldı Kuzulara çalıştı, bu sırrın ortaya çıkması çoooook uzadı. Cumali amaçsızca takıldı, karakter goygoy malzemesi haline geldi. Bakın dizinin bu kısmında o gecenin gösterilmemesi, atlanması bu sezonki yapılan tüm dramatik hamleleri boş kıldı. Oyunculuklar güzeldi bu sayede dramı hissettik ama verilen kayıpları bir kez bile göremediğimiz için altı bomboş kaldı. Kim nasıl öldü, kim nasıl kurtuldu 'görmediğimiz!' için o duyguya giremedik. Akşın'ın hikayesine bu kadar özenilmesini hissedemedik. Tamam karakter gerçekten çok ağır şeyler yaşadı tüm ailesini kaybetti ama bize boş geldi. Veya diğer tüm karakterler birilerini kaybetti acı çekti ama biz bu dramı yine anca kafamızıda kurup hissetmek zorunda kaldık. Meke babasını kaybetti ağladı acı çekti. Yine biz bunu hissedemedik, Meke'ye kızdık. Çünkü biz hiç bir şey görmedik o aradaki kısımdan. 4 5 aylık boşluk var ortada. Hepsini bizim doldurmamız gerekiyor senarist yüzünden. Gereksiz uzatma dram sahneleri uzun uzun müziklerle, gereksiz yere herkesin espri yapması, çooook gereksiz Bold Pilot ve diğer reklam sahneleri... Senarist resmen seyirciyi oyalamak için elinden geleni yaptı ve 14 15. bölümlerde hikayeyi ilerletmeyi tercih etti. Ben son 2 bölümü ziyadesiyle beğendim. Neden beğendim. Dizi yine komik şeyler yaptı yapmadı değil ama senarist bey hikayeyi ilerletmeye karar verdiği için artık oh be dedim yani.

Şimdi geleyim son bölüme. Evet Yamaç ve Vartolu bir master plan kurdu Kuzular'ı artık gerçekten yok etmek için. Bu plan dizi bize önceki bölümden ipucunu verdiği için tahmin edilebilir bir plandı. Aynı Vartolu'nun ölmediğini bildiğimiz gibi, her şeyi gözümüze soktukları için. Plan olarak başarılıydı onu beğendim ama anlamamak için kör olmak lazım yani. Keza Kuzular'ın komple yok olması biraz saçma olmuş. Bu adamlar güya orduydu sayıları 1000'den fazlaydı ama hepsi bir anda yok oldu. O çatışma sahnesi efektler berbat olduğu için hiç etkili değildi. Neyse sonuç olarak en azından artık hikaye bir yere geldi. Çukur'dan bir süre çekilmeye karar verdiler. Çeto'nun gittiği kişi onlardan biri Mahsun'la konuşmalarından bunu anlıyoruz ve onlardan daha güçlü biri yani 1 numara. Klişe veya değil mevzusuna takılmıyorum Yamaç'ın vurulması olayında. Zaten ölmeyecek ama vurulmasını ben kendi kafamda beklemiyordum bu bölümde. Ha bölüm içinde sözde Ersoy'dan mesaj gelince vurulacağını anlamak zor değildi tabi ama olay olarak bu bölümü hiç izlemeden önce Yamaç vurulur demezdim yani. Yamaç'ı vuran kim kısmına gelince. Bence burda dizi tek kurşuna sahip, bir ters köşe yapmak zorundalar. Bizi beklenmeyen bir şeyle karşı karşıya getirmeliler. Hain tanıdık aileden biri olursa özellikle Medet olursa (organ mevzusu falan) dünyanın en saçma şeyi olur. Geçelim o işi. Ersoy'un telefonu 1 numara tarafından aileden birine verilcek Yamaç işletilecek ve yamacı içerden biri vuracak. Büyük saçmalık. Bence dizinin sonundaki Hain kim? yazısı bilinçli oraya konuldu. Normalde tüm yazılar bölüme spoiler veriyor dizide ama bu fake bana kalırsa. 1 numara tarafından planlandığı kesin ama bu olayın. Çeto kafalarını karıştır Çukur'la ilgilenemesinler dedi. Yamaç vurulursa kafaları karışır zaten ötesi yok yani. Bu bölümden sonra ilgi çekici şeyler yapmaları lazım. Çukur'dan soğuyan çok insan var. Ben de o soğuyan tarafayım ama son 2 bölümden sonra beklemeyi ve olayların nasıl gideceğini gözlemlemeyi tercih eden taraftayım.

Biraz uzun mu oldu ne adaşım. :A :A
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Yazayım adaşım seni mi kıracağım. Çukur hakkında konuşacak şeylerim vardı artık zamanı geldi diye düşünüyorum. :A

Şimdi Çukur'u 3 parça halinde irdeleyeceğim. 1. kısım Beyefendi ölene kadarki kısım yani ilk 23 bölüm. 2. kısım 23'ten 33'e yani sezon finaline kadar olan kısım. 3. kısım ise 33'ten 48'e yani bu bölüme kadar olan kısım.

İlk kısımdan başlayayım. Bence ilk kısım dizinin en başarılı ve en iyi kısmı NET şekilde. Senaryo olarak gerçekten dizi ilgi çekiciliğini koruyan ve hakkını veren şekilde ilerledi. Vartolu karakteri, geçmişinin ortaya çıkışı yüzleşmeleri, Selim'in ihaneti, yaptıkları... Beyefendi karakteri, ilgi çekiciliği ve çöp edilmesi... Emrah karakteri ilgi çekici girişi ve yine çöp edilmesi... Çukur senaristi aslında 17. bölüme kadar gerçekten kafasında kurguladığı şekilde ilerletti hikayeyi. Yani her şey istediği ve kurguladığı şekilde gidiyordu. Ne zaman bu değişti işte o zaman dizide ufak bozulmalar başladı. Size o zamanı söyliyim Emrah'ın polis sahnesinden sonra oldu her şey. Halbuki o sahne bence gayet başarılıydı. Karakter tanıtımı açısından olması gereken bir sahneydi hatta. Ama öyle komik tepkiler geldi ki senarist kafasında tasarladığı karakterde oynamaya gitti. Dizinin gidişatına etki etti bu durum. Emrah yine çılgın şeyler yaptı Sena üzerinden ama o tepkiler gösterdi ki senarist nabza göre şerbet yapmaya başladı o bölümden sonra. Dış tepkileri ve seyirci reaksiyonlarını göze alır oldu. Kafasında kurguladığı senaryo taslağı değiştirildi veya kendi de buna alet oldu ve değiştirdi. Beyefendi karakterini de derinine inmeden, geçmişini göstermeden, amacını sorgulamadan onlarca detayı atlayıp harcadı. Oğluyla ilişkisi falan güzel işlendi ama çok boşluk bırakıldı o kısımda. Gayet güzel şeyler izlediğim efsane olma potansiyeli olan bu dizi senariste ve izleyici kitlesine kurban gitti. Vartolu gibi efsane olabilecek bir karakter goygoy malzemelerinde kullanıldı bu izleyici kitlesi ve senarist yüzünden. İlk 23 bölüm bitti büyük baş Beyefendi harcandı komik şekilde ve geldik ikinci kısma. Ha bu arada akıl oyunu ters köşe muhabbeti 1 2 yer hariç neredeyse hiç olmadı Ezel vari. Planlar oldu, olaylar oldu ama geneli tahmin edilebilir olaylardı. Dizi cesur hamleler yapmadı.

İkinci kısımda yine planlar kuruldu, uzun soluklu planlar. Aslında diziyi burda çoğu kişi gömdü, yok etti, eleştirdi. Bence 23-33 arası çok da leş değildi. Çukur'u ele geçirmek için 3 koldan kurulan uzun soluklu master plan gayet iyi kurgulanmış. Emrah'ın kardeşine bile neler yapabileceğini gördük. Selim'in babasına, ailesine neler yapabileceğini gördük. Vartolu'nun yüzleşmelerden sonra içinin soğumadığını ve hala o krallık tahtına oturmak için neler yapabileceğini gördük. Dizi durgun ilerledi ama belli temeller üzerinden ilerledi. Bazı çok amaçsız bölümler vardı ama toplamında Çukur alındığı için ve bunu da klişe aksiyonlar yerine farklı bir yoldan yaptıkları için ben nefret etmedim. Sezon finaliyle dizi gerçekten cesur bir hamle yaptı sandım. İlginç bir sezon finaliydi gerçekten. Tabi bunun sonuçlarını bu sezon gördük.

Geleyim bana göre dizinin en rezil kısmına. 34-48 arasına. 33 şaşırtıcıydı büyük bir kıyım yapıldı herkes tarandı Çukur ele geçirildi. Ama ama ama öyle bir şey yokmuş yok! Kıyım falan yapılmamış. Tabi biz bunları göremedik bile. Siz seyirciyle gerçekten dalga geçtiniz, kafa buldunuz. Karakuzular güçlüydü orduları vardı. Çukur'u 1 gecede değil uzun süreli planlar yaparak ele geçirdiler. Böyle bahsedildi. Ama hiç gösterilmedi. Hiç derinine inilmedi. Bu adamların ailesi yok, geçmişi yok, kimsesi yok ona eyvallah. Amaçları da kendilerine bir yurt bulmak o yüzden hedef Çukur, ona da eyvallah. Ama çoook az detay var. Olayın Koçovalılar boyutu var tabi bir de. Vartolu'nun misyonu tamam karısı kaçırıldı hamile, koruyacak kurtaracak bir ailesi var. Cumali Koçovalı gibi bir karakter girdi olayı bambaşka bir boyuta çekti ilk bölümlerde. Yamaç karakterini de anladık koruyamadı ailesini, mahallesini, Çukur'u... Geri almak için her şeyi yapacak ama zekasını kullanacak, kullanmak zorunda, çünkü karşısında ordu var. Sonrası tabi fan service... En az 10 bölüm reklam ve fan service izledik arkadaşlar 10 bölüm. 10 10 10!! Hikaye zerre ilerlemedi, yerinde saydı. Vartolu mecbur kaldı Kuzulara çalıştı, bu sırrın ortaya çıkması çoooook uzadı. Cumali amaçsızca takıldı, karakter goygoy malzemesi haline geldi. Bakın dizinin bu kısmında o gecenin gösterilmemesi, atlanması bu sezonki yapılan tüm dramatik hamleleri boş kıldı. Oyunculuklar güzeldi bu sayede dramı hissettik ama verilen kayıpları bir kez bile göremediğimiz için altı bomboş kaldı. Kim nasıl öldü, kim nasıl kurtuldu 'görmediğimiz!' için o duyguya giremedik. Akşın'ın hikayesine bu kadar özenilmesini hissedemedik. Tamam karakter gerçekten çok ağır şeyler yaşadı tüm ailesini kaybetti ama bize boş geldi. Veya diğer tüm karakterler birilerini kaybetti acı çekti ama biz bu dramı yine anca kafamızıda kurup hissetmek zorunda kaldık. Meke babasını kaybetti ağladı acı çekti. Yine biz bunu hissedemedik, Meke'ye kızdık. Çünkü biz hiç bir şey görmedik o aradaki kısımdan. 4 5 aylık boşluk var ortada. Hepsini bizim doldurmamız gerekiyor senarist yüzünden. Gereksiz uzatma dram sahneleri uzun uzun müziklerle, gereksiz yere herkesin espri yapması, çooook gereksiz Bold Pilot ve diğer reklam sahneleri... Senarist resmen seyirciyi oyalamak için elinden geleni yaptı ve 14 15. bölümlerde hikayeyi ilerletmeyi tercih etti. Ben son 2 bölümü ziyadesiyle beğendim. Neden beğendim. Dizi yine komik şeyler yaptı yapmadı değil ama senarist bey hikayeyi ilerletmeye karar verdiği için artık oh be dedim yani.

Şimdi geleyim son bölüme. Evet Yamaç ve Vartolu bir master plan kurdu Kuzular'ı artık gerçekten yok etmek için. Bu plan dizi bize önceki bölümden ipucunu verdiği için tahmin edilebilir bir plandı. Aynı Vartolu'nun ölmediğini bildiğimiz gibi, her şeyi gözümüze soktukları için. Plan olarak başarılıydı onu beğendim ama anlamamak için kör olmak lazım yani. Keza Kuzular'ın komple yok olması biraz saçma olmuş. Bu adamlar güya orduydu sayıları 1000'den fazlaydı ama hepsi bir anda yok oldu. O çatışma sahnesi efektler berbat olduğu için hiç etkili değildi. Neyse sonuç olarak en azından artık hikaye bir yere geldi. Çukur'dan bir süre çekilmeye karar verdiler. Çeto'nun gittiği kişi onlardan biri Mahsun'la konuşmalarından bunu anlıyoruz ve onlardan daha güçlü biri yani 1 numara. Klişe veya değil mevzusuna takılmıyorum Yamaç'ın vurulması olayında. Zaten ölmeyecek ama vurulmasını ben kendi kafamda beklemiyordum bu bölümde. Ha bölüm içinde sözde Ersoy'dan mesaj gelince vurulacağını anlamak zor değildi tabi ama olay olarak bu bölümü hiç izlemeden önce Yamaç vurulur demezdim yani. Yamaç'ı vuran kim kısmına gelince. Bence burda dizi tek kurşuna sahip, bir ters köşe yapmak zorundalar. Bizi beklenmeyen bir şeyle karşı karşıya getirmeliler. Hain tanıdık aileden biri olursa özellikle Medet olursa (organ mevzusu falan) dünyanın en saçma şeyi olur. Geçelim o işi. Ersoy'un telefonu 1 numara tarafından aileden birine verilcek Yamaç işletilecek ve yamacı içerden biri vuracak. Büyük saçmalık. Bence dizinin sonundaki Hain kim? yazısı bilinçli oraya konuldu. Normalde tüm yazılar bölüme spoiler veriyor dizide ama bu fake bana kalırsa. 1 numara tarafından planlandığı kesin ama bu olayın. Çeto kafalarını karıştır Çukur'la ilgilenemesinler dedi. Yamaç vurulursa kafaları karışır zaten ötesi yok yani. Bu bölümden sonra ilgi çekici şeyler yapmaları lazım. Çukur'dan soğuyan çok insan var. Ben de o soğuyan tarafayım ama son 2 bölümden sonra beklemeyi ve olayların nasıl gideceğini gözlemlemeyi tercih eden taraftayım.

Biraz uzun mu oldu ne adaşım. :A :A

Adaşım sana da vur diyoruz, öldürüyorsun. Tüm dönüm noktalarını, hatalarını, iyi ve kötü yönlerini masaya yatırmışsın dizinin. Bizlere söyleyecek söz bırakmamışsın. Ben son bölümü değerlendirmiştim, uzun yazdım sanıyordum ama seninkinin yanında üvey evlat gibi kaldı. :A Senin yazının altına imzamızı atalım direkt. :A
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Adaşım sana da vur diyoruz, öldürüyorsun. Tüm dönüm noktalarını, hatalarını, iyi ve kötü yönlerini masaya yatırmışsın dizinin. Bizlere söyleyecek söz bırakmamışsın. Ben son bölümü değerlendirmiştim, uzun yazdım sanıyordum ama seninkinin yanında üvey evlat gibi kaldı. :A Senin yazının altına imzamızı atalım direkt. :A
Böyle bir yorum gerekliydi adaşım. Çukur'a çok yorum yapamıyordum, izleyenler okusun da biraz feyz alsın diye yapmam lazımdı. :A Dizi hakkındaki net düşüncelerim orada duruyor artık sormaz kimse heralde. :A

Bir de son bölümde olaya biraz gizem kattıkları için bunu yapmam gerekliydi diye düşündüm. :A Çünkü gerçekten bazı belirsizlikler, gizemler mevcut son bölümde. Onun üzerine de ayrı bi konuşmak lazım. :A

Mesela bu sahnede gerçekten büyük detaylar var buradaki kişi hakkında, fazlaca var hem de. Bu sahne ve Yamaç'ın vurulma sahnesi arasında bağlantı var bu yüzde bin. Ve bu sahneyi dikkatli izleyen biri Yamaç'ı vuran kişinin burda Çeto'nun konuştuğu kişiyle aynı kişi olmadığını anlar. Çeto ve Mahsun bu kişiye son çare olarak başvurdular. Diyaloglar bunu doğruluyor. Çeto'nun da ordaki kişiyle konuşma şekli aynı Mahsun'la olduğu gibi ama bir tık daha saygılı. Yani bunlar 3 kişiler bu kesin. Başvurdukları kişi de oldukça güçlü o da kesin. Yamaç'ı vurma planı Çeto'nun söyledikleri üzerinden kafaları karışsın diye yapılıyor. Ki Yamaç vurulunca Çukur'u falan geri alma kalmaz kimsenin aklında yani. Bu plan bu kişiden çıkıyor ama başka birine yaptırıyor. Önce Yamaç görmedi falan sanmıştım vuran kişiyi ama görme ihtimali daha belirgin şuan. Çünkü sahneyi tekrar izledim yüz ifadesinin değişimini anlıyorsun. Yamaç görmese bu ifade değişimi olmazdı gibi geldi. Peki bu adam kime yaptırdı bu işi Yamaç'ın çok yakından tanıdığı biri olarak. Ben dizide uzun süredir böyle bir gizem görmemiştim, hatta belki de Çukur'da ilk bu durum. O yüzden son 2 bölümden sonra sezonun ilk kısmının resmen oyalama olduğu kanısına vardım ve beklemeye değer buldum. :A
 

Çiğdem

Emekli
Katılım
30 Aralık 2013
Mesajlar
143,852
Reaksiyon puanı
123,731
Puanı
1,060
Yaş
32
Konum
Giresun
Yazayım adaşım seni mi kıracağım. Çukur hakkında konuşacak şeylerim vardı artık zamanı geldi diye düşünüyorum. :A

Şimdi Çukur'u 3 parça halinde irdeleyeceğim. 1. kısım Beyefendi ölene kadarki kısım yani ilk 23 bölüm. 2. kısım 23'ten 33'e yani sezon finaline kadar olan kısım. 3. kısım ise 33'ten 48'e yani bu bölüme kadar olan kısım.

İlk kısımdan başlayayım. Bence ilk kısım dizinin en başarılı ve en iyi kısmı NET şekilde. Senaryo olarak gerçekten dizi ilgi çekiciliğini koruyan ve hakkını veren şekilde ilerledi. Vartolu karakteri, geçmişinin ortaya çıkışı yüzleşmeleri, Selim'in ihaneti, yaptıkları... Beyefendi karakteri, ilgi çekiciliği ve çöp edilmesi... Emrah karakteri ilgi çekici girişi ve yine çöp edilmesi... Çukur senaristi aslında 17. bölüme kadar gerçekten kafasında kurguladığı şekilde ilerletti hikayeyi. Yani her şey istediği ve kurguladığı şekilde gidiyordu. Ne zaman bu değişti işte o zaman dizide ufak bozulmalar başladı. Size o zamanı söyliyim Emrah'ın polis sahnesinden sonra oldu her şey. Halbuki o sahne bence gayet başarılıydı. Karakter tanıtımı açısından olması gereken bir sahneydi hatta. Ama öyle komik tepkiler geldi ki senarist kafasında tasarladığı karakterde oynamaya gitti. Dizinin gidişatına etki etti bu durum. Emrah yine çılgın şeyler yaptı Sena üzerinden ama o tepkiler gösterdi ki senarist nabza göre şerbet yapmaya başladı o bölümden sonra. Dış tepkileri ve seyirci reaksiyonlarını göze alır oldu. Kafasında kurguladığı senaryo taslağı değiştirildi veya kendi de buna alet oldu ve değiştirdi. Beyefendi karakterini de derinine inmeden, geçmişini göstermeden, amacını sorgulamadan onlarca detayı atlayıp harcadı. Oğluyla ilişkisi falan güzel işlendi ama çok boşluk bırakıldı o kısımda. Gayet güzel şeyler izlediğim efsane olma potansiyeli olan bu dizi senariste ve izleyici kitlesine kurban gitti. Vartolu gibi efsane olabilecek bir karakter goygoy malzemelerinde kullanıldı bu izleyici kitlesi ve senarist yüzünden. İlk 23 bölüm bitti büyük baş Beyefendi harcandı komik şekilde ve geldik ikinci kısma. Ha bu arada akıl oyunu ters köşe muhabbeti 1 2 yer hariç neredeyse hiç olmadı Ezel vari. Planlar oldu, olaylar oldu ama geneli tahmin edilebilir olaylardı. Dizi cesur hamleler yapmadı.

İkinci kısımda yine planlar kuruldu, uzun soluklu planlar. Aslında diziyi burda çoğu kişi gömdü, yok etti, eleştirdi. Bence 23-33 arası çok da leş değildi. Çukur'u ele geçirmek için 3 koldan kurulan uzun soluklu master plan gayet iyi kurgulanmış. Emrah'ın kardeşine bile neler yapabileceğini gördük. Selim'in babasına, ailesine neler yapabileceğini gördük. Vartolu'nun yüzleşmelerden sonra içinin soğumadığını ve hala o krallık tahtına oturmak için neler yapabileceğini gördük. Dizi durgun ilerledi ama belli temeller üzerinden ilerledi. Bazı çok amaçsız bölümler vardı ama toplamında Çukur alındığı için ve bunu da klişe aksiyonlar yerine farklı bir yoldan yaptıkları için ben nefret etmedim. Sezon finaliyle dizi gerçekten cesur bir hamle yaptı sandım. İlginç bir sezon finaliydi gerçekten. Tabi bunun sonuçlarını bu sezon gördük.

Geleyim bana göre dizinin en rezil kısmına. 34-48 arasına. 33 şaşırtıcıydı büyük bir kıyım yapıldı herkes tarandı Çukur ele geçirildi. Ama ama ama öyle bir şey yokmuş yok! Kıyım falan yapılmamış. Tabi biz bunları göremedik bile. Siz seyirciyle gerçekten dalga geçtiniz, kafa buldunuz. Karakuzular güçlüydü orduları vardı. Çukur'u 1 gecede değil uzun süreli planlar yaparak ele geçirdiler. Böyle bahsedildi. Ama hiç gösterilmedi. Hiç derinine inilmedi. Bu adamların ailesi yok, geçmişi yok, kimsesi yok ona eyvallah. Amaçları da kendilerine bir yurt bulmak o yüzden hedef Çukur, ona da eyvallah. Ama çoook az detay var. Olayın Koçovalılar boyutu var tabi bir de. Vartolu'nun misyonu tamam karısı kaçırıldı hamile, koruyacak kurtaracak bir ailesi var. Cumali Koçovalı gibi bir karakter girdi olayı bambaşka bir boyuta çekti ilk bölümlerde. Yamaç karakterini de anladık koruyamadı ailesini, mahallesini, Çukur'u... Geri almak için her şeyi yapacak ama zekasını kullanacak, kullanmak zorunda, çünkü karşısında ordu var. Sonrası tabi fan service... En az 10 bölüm reklam ve fan service izledik arkadaşlar 10 bölüm. 10 10 10!! Hikaye zerre ilerlemedi, yerinde saydı. Vartolu mecbur kaldı Kuzulara çalıştı, bu sırrın ortaya çıkması çoooook uzadı. Cumali amaçsızca takıldı, karakter goygoy malzemesi haline geldi. Bakın dizinin bu kısmında o gecenin gösterilmemesi, atlanması bu sezonki yapılan tüm dramatik hamleleri boş kıldı. Oyunculuklar güzeldi bu sayede dramı hissettik ama verilen kayıpları bir kez bile göremediğimiz için altı bomboş kaldı. Kim nasıl öldü, kim nasıl kurtuldu 'görmediğimiz!' için o duyguya giremedik. Akşın'ın hikayesine bu kadar özenilmesini hissedemedik. Tamam karakter gerçekten çok ağır şeyler yaşadı tüm ailesini kaybetti ama bize boş geldi. Veya diğer tüm karakterler birilerini kaybetti acı çekti ama biz bu dramı yine anca kafamızıda kurup hissetmek zorunda kaldık. Meke babasını kaybetti ağladı acı çekti. Yine biz bunu hissedemedik, Meke'ye kızdık. Çünkü biz hiç bir şey görmedik o aradaki kısımdan. 4 5 aylık boşluk var ortada. Hepsini bizim doldurmamız gerekiyor senarist yüzünden. Gereksiz uzatma dram sahneleri uzun uzun müziklerle, gereksiz yere herkesin espri yapması, çooook gereksiz Bold Pilot ve diğer reklam sahneleri... Senarist resmen seyirciyi oyalamak için elinden geleni yaptı ve 14 15. bölümlerde hikayeyi ilerletmeyi tercih etti. Ben son 2 bölümü ziyadesiyle beğendim. Neden beğendim. Dizi yine komik şeyler yaptı yapmadı değil ama senarist bey hikayeyi ilerletmeye karar verdiği için artık oh be dedim yani.

Şimdi geleyim son bölüme. Evet Yamaç ve Vartolu bir master plan kurdu Kuzular'ı artık gerçekten yok etmek için. Bu plan dizi bize önceki bölümden ipucunu verdiği için tahmin edilebilir bir plandı. Aynı Vartolu'nun ölmediğini bildiğimiz gibi, her şeyi gözümüze soktukları için. Plan olarak başarılıydı onu beğendim ama anlamamak için kör olmak lazım yani. Keza Kuzular'ın komple yok olması biraz saçma olmuş. Bu adamlar güya orduydu sayıları 1000'den fazlaydı ama hepsi bir anda yok oldu. O çatışma sahnesi efektler berbat olduğu için hiç etkili değildi. Neyse sonuç olarak en azından artık hikaye bir yere geldi. Çukur'dan bir süre çekilmeye karar verdiler. Çeto'nun gittiği kişi onlardan biri Mahsun'la konuşmalarından bunu anlıyoruz ve onlardan daha güçlü biri yani 1 numara. Klişe veya değil mevzusuna takılmıyorum Yamaç'ın vurulması olayında. Zaten ölmeyecek ama vurulmasını ben kendi kafamda beklemiyordum bu bölümde. Ha bölüm içinde sözde Ersoy'dan mesaj gelince vurulacağını anlamak zor değildi tabi ama olay olarak bu bölümü hiç izlemeden önce Yamaç vurulur demezdim yani. Yamaç'ı vuran kim kısmına gelince. Bence burda dizi tek kurşuna sahip, bir ters köşe yapmak zorundalar. Bizi beklenmeyen bir şeyle karşı karşıya getirmeliler. Hain tanıdık aileden biri olursa özellikle Medet olursa (organ mevzusu falan) dünyanın en saçma şeyi olur. Geçelim o işi. Ersoy'un telefonu 1 numara tarafından aileden birine verilcek Yamaç işletilecek ve yamacı içerden biri vuracak. Büyük saçmalık. Bence dizinin sonundaki Hain kim? yazısı bilinçli oraya konuldu. Normalde tüm yazılar bölüme spoiler veriyor dizide ama bu fake bana kalırsa. 1 numara tarafından planlandığı kesin ama bu olayın. Çeto kafalarını karıştır Çukur'la ilgilenemesinler dedi. Yamaç vurulursa kafaları karışır zaten ötesi yok yani. Bu bölümden sonra ilgi çekici şeyler yapmaları lazım. Çukur'dan soğuyan çok insan var. Ben de o soğuyan tarafayım ama son 2 bölümden sonra beklemeyi ve olayların nasıl gideceğini gözlemlemeyi tercih eden taraftayım.

Biraz uzun mu oldu ne adaşım. :A :A
Bunu anca sen ve @sherleck okur :A @MasacRE- bile okumaz :A :A :A