[h=2]Artık Spartacus'ün Roma'lıları zekice bir planla alt ettiğini hayretler içinde izlemekle yetinmeyip paylaşmak veya paylaşılanları takip etmek de istiyoruz.[/h] Sorunun cevabı 2 açıdan önemli;
1. ABD'de 60milyar $, Türkiye'de2milyar TL'lik reklam pastasının dağılımı rating ölçümleri sonucunda gerçekleşmekte. Dağılım için yapılan ölçümlemede ABD'de 25.000 kişilik, Türkiye'de2.500 hane örneklem kümesi kullanılıyor. Pastanın büyüklüğü ölçüm konusunda ciddi sorgulamaları beraberinde getirmekte. Türkiye'de TV ölçümleri 2011 Aralık ayında usulsüzlükler nedeniyle durduruldu. Sosyal Medya'da yapılan araştırma çalışmaları alternatif ölçüm olarak değerlendiriliyor.
2. Sosyal Medya, TV yapımcıları için henüz yeni keşfedilmiş viral tanıtım mecrası olarak algılanıyor. TV yapımcıları sosyal medyayı kullanarak rating yarışında öne geçebileceklerini düşünüyorlar. Çünkü üretilen bir diziyi bir sosyal medya kullanıcısının takipçileriyle paylaşması rating için pozitif etki bırakacağı kabullenilmiş durumda. Türkiye'de dijital etkileşimin henüz keşfedilmediği yıllarda (1990-2002 arasında) TV tıpkı şimdiki gibi en çok tüketilen mecra idi. İnsanlar akşam izledikleri programları ertesi gün okulda, ofiste, evde konuşarak dostlarıyla paylaşırlardı. Yine 'etkileyici (influencer)' olarak nitelendirebileceğimiz dostlarımızın izlediği programları da merak edip izlerdik. Aynı durum kitap ve gazete okuma, müzik dinleme davranışımızı da etkilemekte idi. 2000lerin başında SMS ile düşük de olsa izleyicilerin programlara katkı sağladığını gördük ancak sosyal medya kadar kullanışlı değildi.
Günümüze baktığımızda toplumsal ve bireysel davranış şeklimiz çok değişmedi. Dijital yakınsamalarla iletişimimiz hızlandı, program yayınlanırken paylaşımlar yapmaya başladık. Dijital sosyal platformlar sayesinde etkileyiciler daha çok kişiye erişme imkanı buldu, daha çok paylaştılar. Geleneksel medyanın da etkileme sırası değişmedi. TV erişimi diğer mecralara göre hala yüksek.
İkinci Ekran(Second Screen) Deneyimi
Artık Spartacus'ün Roma'lıları zekice bir planla alt ettiğini hayretler içinde izlemekle yetinmeyip paylaşmak veya paylaşılanları takip etmek de istiyoruz. Veya bir futbol karşılaşması izlerken oyunun durduğu kısımlarda 2. ekrandan paylaşımlar yapıyoruz. 2. ekran deneyimini hepimiz olumlu karşıladık. Ancak etkileyici mecra olarak ilk unsur yine TV'den izlediğimiz zengin içerik olmakta.
TV-Sosyal Medya etkileşimini ölçmek için bazı araçlar geliştirilmiş durumda. Bunlardan GetGlue 2. ekran deneyimini zenginleştirmek için yapılmış. Facebook Connect ile giriş yapıp TV dizilerine check-in yapabiliyorsunuz. Okuduğunuz kitabı, dinlediğiniz müziği veya izlediğiniz bir filmi takipçilerinizle paylaşabiliyorsunuz. Etkileşime geçtiğiniz bir içerikle ilgili yorumları görebiliyorsunuz. Ayrıca takip ettiğiniz içeriğin niteliğine göre sürpriz indirimler alabiliyorsunuz. IntoNow, Miso, YapTV ve Philo bu ürünlerden yalnızca birkaçı.
TV ve Sosyal Medya'daki Kitlelerin Kesişimi
Türkiye'de en çok Facebook hesabı 9.6 milyonla İstanbul'a ait. İstanbul aynı zamanda dünyada Jakarta'dan sonra en çok Facebook hesabı olan 2. şehir. Ankara ise 6.5 milyon üye ile 7. sırda 14. sıradaki New York'u geçmiş durumda.(Kaynak : SocialBakers)
Facebook Şubat 2012′de 21,9Milyon tekil kişi tarafından ziyaret edilmiş. Ziyaret edenlerin %65i erkek ve toplam ziyaretin neredeyse %40ını 15-24 yaş aralığı gerçekleştirmiş. Twitter da 7.3 Milyon tekil kişi ziyaret etmiş ve demografi Facebook ile aynı.(Kaynak:Comscore Şubat 2012)
Sonuç
- TV hala en büyük etkileyici mecra. Sosyal medya eğer içerik kaliteli ise daha hızlı yayılmasını ve takip edilmesini sağlıyor. Ama içerik vasatsa sosyal medyada ancak suni yollardan öne çıkabiliyor.
- İçerik, hızlı tüketilen bir mecrada daha da önem kazanmış durumda. Tüketici kaliteli içerikle etkileşiyor, içeriğe katkı sağlıyor.
- Sosyal Medyadaki kitle genç ve erkek ağırlıklı, bir çoğu büyük şehirlerde yaşıyorlar. Bu kitleye uygun olmayan TV programlarının sosyal medyada etkileşim ihtimali düşük.
- Sosyal TV kavramı kullanıcıların TV izleme deneyimine katkı sağlarken, yayıncıların dijital dönüşümüne katkı sağlamakta.
teknokulis
1. ABD'de 60milyar $, Türkiye'de2milyar TL'lik reklam pastasının dağılımı rating ölçümleri sonucunda gerçekleşmekte. Dağılım için yapılan ölçümlemede ABD'de 25.000 kişilik, Türkiye'de2.500 hane örneklem kümesi kullanılıyor. Pastanın büyüklüğü ölçüm konusunda ciddi sorgulamaları beraberinde getirmekte. Türkiye'de TV ölçümleri 2011 Aralık ayında usulsüzlükler nedeniyle durduruldu. Sosyal Medya'da yapılan araştırma çalışmaları alternatif ölçüm olarak değerlendiriliyor.
2. Sosyal Medya, TV yapımcıları için henüz yeni keşfedilmiş viral tanıtım mecrası olarak algılanıyor. TV yapımcıları sosyal medyayı kullanarak rating yarışında öne geçebileceklerini düşünüyorlar. Çünkü üretilen bir diziyi bir sosyal medya kullanıcısının takipçileriyle paylaşması rating için pozitif etki bırakacağı kabullenilmiş durumda. Türkiye'de dijital etkileşimin henüz keşfedilmediği yıllarda (1990-2002 arasında) TV tıpkı şimdiki gibi en çok tüketilen mecra idi. İnsanlar akşam izledikleri programları ertesi gün okulda, ofiste, evde konuşarak dostlarıyla paylaşırlardı. Yine 'etkileyici (influencer)' olarak nitelendirebileceğimiz dostlarımızın izlediği programları da merak edip izlerdik. Aynı durum kitap ve gazete okuma, müzik dinleme davranışımızı da etkilemekte idi. 2000lerin başında SMS ile düşük de olsa izleyicilerin programlara katkı sağladığını gördük ancak sosyal medya kadar kullanışlı değildi.
Günümüze baktığımızda toplumsal ve bireysel davranış şeklimiz çok değişmedi. Dijital yakınsamalarla iletişimimiz hızlandı, program yayınlanırken paylaşımlar yapmaya başladık. Dijital sosyal platformlar sayesinde etkileyiciler daha çok kişiye erişme imkanı buldu, daha çok paylaştılar. Geleneksel medyanın da etkileme sırası değişmedi. TV erişimi diğer mecralara göre hala yüksek.
İkinci Ekran(Second Screen) Deneyimi
Artık Spartacus'ün Roma'lıları zekice bir planla alt ettiğini hayretler içinde izlemekle yetinmeyip paylaşmak veya paylaşılanları takip etmek de istiyoruz. Veya bir futbol karşılaşması izlerken oyunun durduğu kısımlarda 2. ekrandan paylaşımlar yapıyoruz. 2. ekran deneyimini hepimiz olumlu karşıladık. Ancak etkileyici mecra olarak ilk unsur yine TV'den izlediğimiz zengin içerik olmakta.
TV-Sosyal Medya etkileşimini ölçmek için bazı araçlar geliştirilmiş durumda. Bunlardan GetGlue 2. ekran deneyimini zenginleştirmek için yapılmış. Facebook Connect ile giriş yapıp TV dizilerine check-in yapabiliyorsunuz. Okuduğunuz kitabı, dinlediğiniz müziği veya izlediğiniz bir filmi takipçilerinizle paylaşabiliyorsunuz. Etkileşime geçtiğiniz bir içerikle ilgili yorumları görebiliyorsunuz. Ayrıca takip ettiğiniz içeriğin niteliğine göre sürpriz indirimler alabiliyorsunuz. IntoNow, Miso, YapTV ve Philo bu ürünlerden yalnızca birkaçı.
TV ve Sosyal Medya'daki Kitlelerin Kesişimi
Türkiye'de en çok Facebook hesabı 9.6 milyonla İstanbul'a ait. İstanbul aynı zamanda dünyada Jakarta'dan sonra en çok Facebook hesabı olan 2. şehir. Ankara ise 6.5 milyon üye ile 7. sırda 14. sıradaki New York'u geçmiş durumda.(Kaynak : SocialBakers)
Facebook Şubat 2012′de 21,9Milyon tekil kişi tarafından ziyaret edilmiş. Ziyaret edenlerin %65i erkek ve toplam ziyaretin neredeyse %40ını 15-24 yaş aralığı gerçekleştirmiş. Twitter da 7.3 Milyon tekil kişi ziyaret etmiş ve demografi Facebook ile aynı.(Kaynak:Comscore Şubat 2012)
Sonuç
- TV hala en büyük etkileyici mecra. Sosyal medya eğer içerik kaliteli ise daha hızlı yayılmasını ve takip edilmesini sağlıyor. Ama içerik vasatsa sosyal medyada ancak suni yollardan öne çıkabiliyor.
- İçerik, hızlı tüketilen bir mecrada daha da önem kazanmış durumda. Tüketici kaliteli içerikle etkileşiyor, içeriğe katkı sağlıyor.
- Sosyal Medyadaki kitle genç ve erkek ağırlıklı, bir çoğu büyük şehirlerde yaşıyorlar. Bu kitleye uygun olmayan TV programlarının sosyal medyada etkileşim ihtimali düşük.
- Sosyal TV kavramı kullanıcıların TV izleme deneyimine katkı sağlarken, yayıncıların dijital dönüşümüne katkı sağlamakta.
teknokulis