Kelimenin tam anlamıyla bir başyapıt... Charlie Chaplin'in sessiz sinemadan, sesli sinemaya geçiş yaptığı ilk film. Günümüzde bu basit bir şey gibi görülebilir fakat öyle değil, sinemanın bildiğim kadarıyla en sancılı dönemlerinden birisi. Fakat buna rağmen ortaya çıkan eser gerçekten çok başarılı, girişte de söylediğim gibi gerçek bir başyapıt. Charlie Chaplin'in ne kadar zeki bir adam olduğunu gözler önüne seren bir film...
Bugün izlemeye alışık olduğumuz savaş filmleri ciddi, savaşın acı ve karanlık tarafına odaklanır. Bu film de özünde öyle aslında, fakat mizahi yönü o kadar kuvvetli ki cidden birçok yerde kahkaha attırıyor. Üstelik bunu 1940'da çekilmiş olmasına rağmen başarıyor, yani zamansız bir film...
Filmin içerisindeki mesajların tamamı, o dönemde Hitler'i dur durak bilmeden eleştirebilmesi ve tabii ki sondaki nutuk sahnesi... Bu tarz faktörlerin tamamı filmi, gelmiş geçmiş en iyi savaş filmlerinden birisi de yapıyor bana kalırsa aynı zamanda. Özellikle sondaki nutuk sahnesine ayrı bir parantez açmak lazım, o kadar güzel yazılmış ki, her kelimesi hala geçerli ve doğru. Ders niteliğinde bir sahne...
Buraya da bırakacağım, filmi izlemeyecek olanlar bile açıp izlesinler...
Gönül rahatlığı ile...
Puan: 10/10