Tarih Genel Özellikler ve Tarihi Çağlar

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,743
Reaksiyon puanı
50,397
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
TARİHİN TANIMI: Tarih geçmiş zamanlarda yaşayan insan topluluklarının her türlü faaliyetlerini YER VE
ZAMAN bildirerek, SEBEP-SONUÇ ilişkisi içinde anlatan bilim dalıdır.

TARİHİN KONUSU NEDİR? : Geçmiş zamanda yaşayan insan topluluklarının her türlü faaliyetidir.

TARİH ANLATIMINDA YER VE ZAMANIN ÖNEMİ NEDİR?
1)- Yer ve zamanın belirtilmesiyle olayın GERÇEK olup olmadığını anlarız.
2)- Olayın geçtiği yer ile olayın meydana geldiği zaman dilimi o olayın sebep ve sonuçlarını
Belirlememizde gereklidir. Çünkü o yerin iklimi, yaşam şartları, madenleri, o zaman içindeki nüfusu,
O zaman içindeki toplumsal değerler olayın meydana geliş sebeplerini oluşturabilirler.

SEBEP-SONUÇ İLİŞKİSİNİN ÖNEMİ NEDİR?
Bütün olaylar bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Her olay kendisinden önceki olayın
SONUCU, kendisinden sonraki olayın SEBEBİ’DİR. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız.

OLAY NEDİR? OLGU NEDİR?
OLAY: İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri alanlarda meydana gelen
Oluşumlardır.
OLGU: Oluşum süreci içinde ya da başka bir şeyin belirtisi olarak gözlemlenmiş olaylardan ibarettir.
Örnek: Anadolu'nun Türkler tarafından fethi Olay’dır. Anadolu'nun Türkleşmesi OLGU’dur.

TARİH FELSEFESİ NEDİR? Tarihi tecrübeleri günümüz meselelerinin çözümü için yeniden yorumlamaya Tarih
Felsefesi denir.

TARİHİN TASNİFİ(SINIFLANDIRILMASI)
1)- Zamana Göre Sınıflandırma: (Örnek: Ortaçağ tarihi,15. yüzyıl tarihi gibi...)
2)- Mekâna(Yer) Göre sınıflandırma: (Örnek: Türkiye Tarihi, Avrupa tarihi gibi...)
3)- Konuya Göre Sınıflandırma: (Örnek: Tıp Tarihi, Sanat tarihi gibi...)

TARİHİ NEDEN SINIFLANDIRIYORUZ?
Tarihi Zamana, Mekâna ve Konuya göre sınıflandırmamızın nedeni öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı
Kolaylaştırmamdır.

TARİHİN YÖNTEMİ: Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular.
1)-KAYNAK ARAMA: Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.
Kaynaklar 2'ye ayrılır:
1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.
Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:
1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, fermanlar, kanunlar, mahkeme kayıtları, noterlik yazıları,
Gazeteler, dergiler vb...
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar,
Destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...
2)- VERİLERİ TASNİF, TAHLİL VE TENKİT ETME:
a)- Tasnif(Sınıflandırma): Elde edilen bilgiler zamana, mekana ve konuya göre tasnif edilir.
b)- Tahlil(Analiz=İnceleme) : Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi?
Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.
c)- Tenkit(Eleştiri): Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı, hangi bilgilerin
Kullanılacağı belirlenir.
3)- SENTEZ(BİRLEŞTİRME): Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenerek yazılması safhasıdır.

TARİHE YARDIMCI OLAN BİLİMLER:
1)- COĞRAFYA: Tarih olayın geçtiği Yer’in fiziki ve beşeri özelliklerini coğrafyadan öğrenir.
2)- ARKEOLOJİ(Kazı Bilimi): Toprağın ve suyun altında kalmış olan tarihi eserleri ortaya çıkarır.
3)- KRONOLOJİ(Takvim Bilgisi): Tarihi olayların zamanlarını belirleyerek, meydana geliş sıralarını
Düzenler.
4)- PALEOGRAFYA: Eski yazıların okunmasını sağlayan bilim dalıdır.
5)- EPİGRAFYA(Kitabeler Bilimi): Taş, mermer gibi sert cisimler üzerine yazılan yazıları inceler.
6)- SOSYOLOJİ (Toplum Bilimi): Sosyal olayları inceler.
7)- ANTROPOLOJİ: Toplumların ırk yapılarını inceler.
- FİLOLOJİ
frown.gif
Dil Bilimi): Dilleri ve diller arasındaki bağları inceler.
9)- ETNOGRAFYA: Örf, adet, gelenek ve görenekleri inceler.
10)- DİPLOMATİK: Günümüze kadar gelmiş olan resmi belgeleri, fermanları vb. inceler.
11)- HERALDİK (Mühür bilimi): Resmi belgelerdeki mühür, arma ve özel işaretleri inceler.
12)- NÜMİZMATİK(Paralar bilimi): Eski Paraları inceler.

Bunlardan başka tarihe yardımcı bilimler arasına felsefe, istatistik, psikoloji, astronomi, Tıp,
Kimya gibi birçok bilimi katabiliriz.


ZAMAN VE TAKVİM

TAKVİM NEDİR? Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.

NOT: İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneşi ve Ay'ı kullanmışlardır.

AÇIKLAMA: Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır.
(365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ diyoruz.
Ay'ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29,5 =354) esas
Almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.

NOT: Tarihte ilk GÜNEŞ TAKVİMİ’Nİ MISIRLILAR, ilk AY TAKVİMİ’Nİ SÜMERLER oluşturmuşlardır.

AÇIKLAMA: Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü
BAŞLANGIÇ olarak kullanmışlardır. Örnek: Romalılar Roma'nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti,
Hıristiyanlar Hz. İsa’nın doğumunu gibi...

TÜRKLERİN KULLANDIKLARI TAKVİMLER:
1)- 12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ: Türklerin kullandığı en eski takvimdir. Güneş yılını esas alır. Bu
Takvimde her yıl bir hayvan adıyla anılıyordu.
2)- CELALİ TAKVİM: Büyük Selçuklular zamanında Melik şah tarafından hazırlatılan bu takvim güneş yılına
Göre hazırlanmıştı.
3)- HİCRİ(HİCRET) TAKVİMİ: Ay yılını esas alır. Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekke’den Medine'ye
Hicret ettiği 622 yılını alır. Bugün Ramazan, mevlitler gibi dini günlerde bu takvimi
Kullanmaktayız.
4)- RUMİ TAKVİM: Osmanlı devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere 19. yüzyıl başlarından
İtibaren yürürlüğe giren takvimdir. Güneş Yılını esas alır.
5)- MİLADİ(MİLAT) TAKVİMİ: 1926' dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli
Mısırlılara dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıta aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında
JULYEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII. Gregor tarafından yeniden
Yapılan düzenlemelerle GREGORYAN TAKVİMİ olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi
Denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa'nın doğuşunu(sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul
Eder.

HİCRİ TAKVİMLE MİLADİ TAKVİM ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
1)- Hicri Takvim AY yılını, Miladi Takvim GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün
Fark vardır.
2)- Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den
Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Miladi Takvimde ise başlangıç Hz. İsa'nın doğum
Tarihi 0 yılıdır.

HİCRİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
SORU: Hicri 1340 yılını Miladiye çeviriniz.
Hicri=1340 Miladi=?
1340 ÷ 32 = 40,6 (Yaklaşık 41)

1340 – 41 = 1299

1299 + 622= 1921

MİLADİ TAKVİMDEN HİCRİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
SORU: Miladi 1998 yılını Hicri takvime çeviriniz.
Miladi=1998 Hicri=?
1998 - 622 = 1376 1376 ÷ 33 = 41,7 (yaklaşık 42) 1376 +42 = 1418


RUMİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ:
SORU: Rumi 31 Mart 1325, Miladi=?

31 Mart 1325
+ 13 584 İki takvim arasında 13 gün
______________ 584 yıl fark vardır.
13 Nisan 1909


MİLADİ TAKVİMDEN RUMİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ

Miladi 29 Ekim 1923, Rumi=?

29 Ekim 1923
- 13 584
_______________
16 Ekim 1339

TARİH İLE YAZI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Tarih YAZI ile başlar. yazıdan önceki devirler hakkında sağlıklı bilgi edinmek zor olduğundan, bu
dönemlere "Tarih Öncesi Devirler=Prehistorik Devirler" veya "Karanlık Çağlar" denir.

YAZI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER
* Toplumlar ilk olarak resim yazısı kullanmışlardır.
* İlk yazıyı Sümerler bulmuştur.(Çivi Yazısı)
* Bugün kullandığımız alfabeyi, ilk olarak Fenikeliler kullanmış, onlardan Yunanlılar ve Romalılar
alarak geliştirmişler ve böylelikle LATİN alfabesi ortaya çıkmıştır.
* Yazı, Anadolu'ya ilk olarak ASURLULAR tarafından TUNÇ devrinde getirilmiştir.
* Türk Tarihinin ilk yazılı eserleri GÖKTÜRK(ORHUN) KİTABELERİDİR.

ÇAĞLARIN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ TARİHLERİ NEYE GÖRE TESBİT EDİLMİŞTİR?
Tarihin zamana göre tasnifinde en önemli ayrım "çağlara ayırarak" incelemedir. Çağların başlangıç ve
bitim tarihleri belirlenirken toplumların geniş çapta etkilendiği tarihi olaylar esas alınmıştır.
İLKÇAĞ = Yazının bulunmasıyla(MÖ.3500) başlar, 375 yılındaki Kavimler göçüne kadar sürer.
ORTAÇAĞ = 375 Yılındaki Kavimler Göçüyle başlar, 1453 yılında İstanbul'un Fethine kadar sürer.
YENİÇAĞ = 1453'teki İstanbul'un fethiyle başlar, 1789'daki Fransız İhtilaline kadar sürer.
YAKINÇAĞ= 1789'daki Fransız ihtilaliyle başlar, günümüze kadar sürer.

AÇIKLAMA: Zamanı çağlara bölmek yapay bir bölme işlemidir.
Mesela: İstanbul'un fethi, Avrupa ve Asyayı etkileyen önemli bir tarihi olaydır. Ancak bu olay o
Sırada Amerika ve Afrika kıtasında yaşayan insanları doğrudan etkilememiştir. Yine Mısır ve
Mezopotamya’daki insanlar yazıyı kullanırlarken, dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar ancak yüzlerce
yıl sonra yazıyı kullanmışlardır.

TARİH ÖNCESİ DEVİRLER(PREHİSTORİK DEVİRLER)
İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden
ayrılmasında kullanılan araç ve gereçlerin niteliğine bakılmıştır. Buna göre Tarih öncesi devirler
şöyle ayrılır:
1)-TAŞDEVRİ 2)- KALKOLİTİK(TAŞ-BAKIR) DEVRİ 3)- TUNÇ DEVRİ
a)- Eski taş (Kabataş) Devri
b)- Orta taş (Yontma taş) Devri
c)- Yeni taş (Cilalı Taş) Devri

1)-TAŞDEVRİ:
a)- EskiTaş (Kabataş) Devri: Bu devri yaşayan insan toplulukları ilkel bir göçebe hayat sürmüşlerdir.
Ağaç kovuklarında, mağaralarda ve nehir yataklarında yaşayan insanlar tabiatta hazır bulduklarıyla,
avcılık ve balıkçılıkla geçinmişlerdir.(Avcı ve toplayıcı)
Türkiye'de Eski Taş Devri(MÖ.600.000-MÖ.10.000):
Antalya'da Karain, Bel dibi ve Elbaşı Mağaraları Anadolu'da bu döneme ait önemli merkezlerdir.
b)- Orta taş (Yontma taş) Devri: İnsanlığın toplayıcılık ve avcılıktan üretime geçiş yaptığı dönemdir.
Hayvanlar evcilleştirilmiştir.
Türkiye'de Ortalaş Devri(MÖ.10.000–8000):
Antalya'da Bel dibi mağarası, Göller yöresinde Bar diz, Samsun'da Tekkeköy bu devre ait önemli
Merkezlerdir.
c)- Yeni taş (Cilalı Taş) Devri: Tarım hayatı başlamış, köyler kurularak yerleşik hayata geçilmiştir.
Türkiye'de Yeni taş Devri(MÖ.8000- MÖ.5500):
Diyarbakır'da Çayönü, Gaziantep’te Sakça gözü, Konya'da Çatalhöyük önemli merkezlerdir.

NOT: İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olarak Konya Çatalhöyük kabul edilmektedir. İlk üretim
yeri de Çayönü(Diyarbakır) kabul edilir.

2)- KALKOLİTİK(TAŞ-BAKIR) DEVRİ: Taş devrinin sonlarına doğru maden keşfedilmiştir. İlk kullanılan
maden bakırdır.
Türkiye'de Kalkolitik Devir(MÖ.5500-MÖ.2500):
Çanakkale'de Truva, Burdur'da Hacılar, Yozgat'ta Ali şar, Çorum'da Alacahöyük’tür.

3)- TUNÇ DEVRİ: Bu dönemde site denilen ilk yönetim örgütleri(devlet) oluşturulmuştur.
Türkiye'de Tunç Devri(MÖ.2500- MÖ.1200):
Anadolu'da üretim artmasına paralel olarak ticaret gelişmiş, toplumsal ilişkiler hızlanmıştır.
Yazı Asurlu tüccarlar tarafından Türkiye'ye getirildi.

NOT: Anadolu'da ilk yazılı belgeler Kayseri yakınlarındaki KÜLTEPE’DE bulundu. Böylece Anadolu'da
tarih çağları başladı.(MÖ.2000)