Sevgili Manyak Günlük 23.Bölüm okulun 50.kuruluş yıl dönümü ve büyük bir kaos

Onur_35

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
26 Kasım 2011
Mesajlar
5,196
Reaksiyon puanı
72
Puanı
184
Konum
İzmir/Balçova
23.Bölüm,
4 Ocak 2012 Cuma (Okulun 50.kuruluş yıldönümü)
Sevgili Manyak Günlük,
dün bahsettim sonlara doğru yarın okulun kuruluş yıldönümü üstelik 50.kuruluş yıldönümü ! biliyorsun ben okuldan nefret ediyorum ve planı hazırladım tüm okulu büyük bir kaos beklerken beni çok büyük bir eğlence bekliyor işte o anı yazıyorum:
Hüseyin Furkan'a gece yardım etmişti Metin ve Cengiz katılacaklardı partiye bir tek Hüseyin ve Furkan katılmayacaktı ve bu gün güneşli ılık başladı yerde erimiş yada erimekte olan buz, kar (her neyse) ve çamur vardı tüm okul halkı toplandı ve müdür gözüktü Hüseyin ve Furkan gizlice okulun camından izlerken Metin ve Cengiz oradaydı ve müdür gözüktü tüm okul alkışladı ki müdür alttaki butonu farketmeden bastı ve her yeden duman gelmeye başladı herkes öksürmeye başladı koca bir sis dumanı her tarafı sardı ve müdür sonradan farketti butonu dumanlar dağılmaya başlayınca ''birisi altıma buton koymuş ve basınca duman fışkırıyor !'' diye bağırdı ve eliyle hafif bastı duman geldi 3 dakika sonra müdür konuşmaya başladı ama mikrofon bozuk çıktı mikrofon'u alıp bozuk bir mikrofon takmışlardı ama sonradan çözüldü başka bir mikrofon takıldı ve konuşmasına başladı ''Sevgili Okul halkın hepiniz hoşgeldiniz ! birsen eksiktin 50.yıl lisesi yani okulumuz tam 50 yıl önce bu gün kuruldu ve bu heykeli okulumuzun 50.yıl dönümü anısına diktik !'' dedi Furkan elinde bir kumanda tutuyordu müdür açınca basacaktı belli ki ve müdür üstü kapalı bir şeyin yanına geldi müdür ''açıyorum açıyorum açtım!'' dedi ve heykel yerine her yerinde delikler olan dik bir yapı çıktı müdür ''bu ne yaa !'' dedi ve Okul halkı şaşkınlık içerisinde yapıya bakmaya başladı Furkan kumandanın düğmesine bastı bir çın sesi duyuldu ilk hiç bir şey olmadı ama 5 saniye sonra bütün deliklerden yumurtalar fırlamaya başladı deliklerden durmadan yumurta fırlıyordu ve okulda yumurta sağanağı başladı tüm okulun kafasında yumurtalar kırıldı yerdede kırıldı yer yumurta sarısı kaynıyordu ve insanlar kayıp kendini bir güzel yumurtaya bandırıyordu bir çocuk ''göremiyoooommm!!'' diye bağırıp müdürün yanına kaydı ve müdürü kürsüden düşürdü sonunda yumurtalar kesildi yer temizlendi 10 dakika sonra müdür ''tamam sakin olun !'' dedi ve herkes kendini temizlemeye başladı tüm Okul halkının sabrı tükenmişti ama hiç kimse orayı terk etmek istemiyordu ve müdür konuştu ''Sakin olun birisi heykeli kaldırmış bunu yapıp yumurtaları üstünüze göndermiş'' Furkan ve Hüseyin kahkahalara boğulmuştu yerde yuvarlanıp gülüyorlardı müdür ''ve folklor grubunu çağırıyorum karşınızda horon tepen uşaklar grubu!'' dedi ve herkes alkışladı folklor grubu geldi ama güzel bir horon şarkısı çalacağına Ajdar'ın ''çikita muz'' şarkısı çalmaya başladı artık bazı kişiler okulu teker teker terk etmeye başlamıştı ve folklor grubu'da hemen ortamı terk etti ve büyük bir maç vardı okulun iki fanatik takımı bir aradaydı önce bando takımı çıktı ama müzik aletlerinden siyah bir toz çıkmaya başladı ve herkes hapşurmaya başladı ince siyah toz her tarafı sarmıştı Okulda ''ha - haa - haapşuuu !'' ve ''çok yaş ha - haa - haapşuuuu !'' sesleri kesilmiyordu öğretmenler müdür durmadan hapşuruyordu müdür ''birisi müzik aletlerinin içine kara biber koymuş ! ha - haa - hapşuuu'' dedi ve herkes ''kim yaptı bunu !'' diye bağırdı ve bando takımı'da sonunda ortamı terk etti ve maç başladı herkes yerine oturdu ama topa ayakla vuruldu top yukarı doğru çıkmaya başladı ama kimse bir oyuncu ''biri topu helyumla şişirmiş!'' dedi ve kimse yakalayamadı tam bulutların arasında kaybolacaktı kii....


MALESEF OLMADI!

top bulutların arasında şişti şişti ve patladı tüm bulutlar ayrılmaya başladı gökyüzünde bomba patladı resmen çevresindeki bulutları yok etti yere topun külleri düştü sadece ve başka bir topla oynamaya başladılar ama bir çocuk kantine su almaya gidecekti ama sandalyeyle birlikte yere düştü sandalye çocuğun poposuna yapışmıştı ve herkes panik yapmaya başladı ve çocuk Furkan ile Hüseyin'i gördü ve sandalyeleri kontrol etmeye başladılar müdür öğrenciler ve öğretmenler sandalyelerine yapışmıştı sandalyelere tutkal sürülmüştü kutlama eğlence yerine büyük bir kaosa imza attı Furkan ve Hüseyin'i gören çocuk onların yaptığını söyledi ve herkes binanın içine sandalyesiyle daldı ''Allah Allah Allah'' diye tekrar edip bağırarak Hüseyin ve Furkan'a koşmaya başladı ve üstüne üstüne geldiklerini farkettiler Furkan ''kurtulmamız için tek bir yol var'' Hüseyin ''nedir o?'' diye sordu ve Furkan ''kaaaaaaççççççç !!!'' diye bağırdı
ve günlük kaçmaya başladık ve eski ilkokul hayatıma geri döndüm tüm arkadaşlarımı kaybettim şu an bana yazıklar olsun diyiyorsun haklısın yazıklar olsun bana öğretmen bana öyle ödev verdi ki matematik kitabının 70 sayfasını yapmam lazım herkes benden kaçıyor artık :(:(:(:(:(:(:(:(
23.Bölümün Sonu




 

Frank Slade

Favori Üye
Katılım
20 Mart 2011
Mesajlar
10,225
Reaksiyon puanı
1,355
Puanı
535
Bu dizi aslında Kaptan Düşükdon'un maceralarına benzeyebilir:)Düşünsene öyle birşey:)Daha diyaloğa dayalı birşey:)

Bu arada güzel olmuş:)Çocuklar haylaz:DKimin aklına gelir onlar:D